Johannes Kepler, Cadı Olduğu İddiasıyla Yargılanan Annesini Savunmak Zorunda Kalmıştı!
Johannes Kepler, gezegenlerin hareketinin yasalarını çözmeyi başaran Alman bir matematikçiydi. Ancak Rönesans biliminin en büyük başarılarından birine imza atmadan önce, kendini akıl ve batıl arasındaki savaşın tam ortasında bulacaktı. Ancak yargılanan, kendisi değildi. Annesiydi. Suçlamaysa, Galileo gibi Kilise'ye karşı gelmesi değildi. Cadı olduğu iddiasıydı!
1615 yılında, Almanya'nın Leonberg kentinde yerel bir sulh yargıcı olan Lutherus Einhorn, cadı avı histerisinin bir parçası olan ve daha sonra Avrupa'yı saran ve büyücü olduğundan şüphelenilen binlerce insanın hayatına mal olan bir dizi "cadı mahkemesi" başlattı. Toplamda, 15 kadın, Einhorn'un denetimindeki kentte "büyücülük yapmak" ile suçlandı; bunlardan 8'i idam edildi. Bu cadı avına yakalananlar arasında, gelmiş geçmiş en büyük gökbilimcilerinden birinin de annesi vardı: Johannes Kepler.
Normalde cadı avında yargılanıp öldürülen insanların hikayelerini tamamen inşa etmek oldukça zordur; çünkü haklarında çok az kanıt vardır ve var olan kanıtlar da cadı avını sürdürenlerce fazlasıyla yanlı bir şekilde yazılmıştır. Ancak Katharina Kepler vakasında, olan biteni neredeyse eksiksiz olarak incelemek ve ortaya dökmek mümkün oldu; çünkü iki taraftan da bol miktarda tarihi kanıt, halen erişilebilir bir şekilde duruyor.
Katharina Guldenmann Kepler Kimdir?
1546'da Württemberg Dükalığı'nın bir parçası Stuttgart'ta Katharina Guldenmann olarak doğan Katharina Kepler, teyzesi tarafından büyütüldü (makus kaderin cilvesine bakın ki bu teyzesi de daha sonradan büyücü olduğu gerekçesiyle kazıkta yakılacaktı). Katharina, Weil kasabasının belediye başkanı olarak görev yapan ve tanınmış bir tüccarın oğlu olan Heinrich Kepler ile evlendi. Biri Johannes Kepler olmak üzere 4 çocukları oldu.
Ne var ki evlilikleri, mutlu bir evlilik değildi: Ailenin maddi durumu ve serveti, Heinrich'in değişken öfkesi ve ağır içki bağımlılığı yüzünden giderek kötüleşiyordu. Kepler onu "kötü, katı ve berbat bir sona mahkum bir adam" olarak tanımlayacaktı. Katharina'nın mizacı da çok iyi sayılmazdı. Tarihi anlatılara göre Katharina onu "kötü huylu bir şirret" olarak tanımlıyordu. Keplerse onun, "küçük, zayıf, esmer, dedikoducu ve kavgacı, kötü bir mizaca sahip" olduğunu yazacaktı.
Heinrich, mirastan arta kalan servetiyle küçük bir taverna satın aldı ve bu girişimi başarısız olduğunda, ailesini tamamen terk etti. Heinrich, Türklere karşı savaşmak için Avusturya ordusuna katıldı. O zamana kadar, Kepler eğitimini Tübingen Üniversitesi'nde tamamlamış, Linz'e yerleşmiş ve Württemberg Dükü'nün himayesini kazanmıştı.
Johannes, zor bir kadın olarak gördüğü annesiyle arasındaki mesafeyi büyük ölçüde koruyordu. Katharina, Leonberg'de kendini "yerel bir bilge kadın" olarak tanıtmıştı; yaygın rahatsızlıklar için büyüler ve tılsımlarla "güçlendirilmiş" bitki iksirleri hazırlıyordu. Kötü huyu ve aile geçmişiyle bir arada düşünüldüğünde, kasaba dedikodularının onu kısa bir süre içinde "muhtemelen cadı" olarak yaftalaması pek de şaşırtıcı sayılmaz.
Bazı tarihçiler, Kepler'in yazdığı ve belki de tarihin en eski bilimkurgu eseri olan Somnium (Düş) adlı bir alegorisi yüzünden, annesiyle ilgili çıkan söylentilere katkıda bulunmuş olabileceğini düşünüyorlar. Kepler, bu kitapta Ay'a yapılan bir geziden bahsediyordu ve bir başka gezegende yapılan astronomi biliminin neye benzeyebileceğine dair spekülasyonlarda bulunuyordu. Karakterler arasında sihirli tılsımlar satan ve Ay'daki bir iblisle iletişim kuran Fiolxhilde adında kurgusal bir bilge kadın vardı. Bu karakter, Katharina'ya fazlasıyla benziyordu.
Kitap, Katharina'nın "cadı" olarak yargılanmasından çok sonra, ta 1634 yılına kadar resmi olarak yayımlanmamıştı, ancak Kepler'in ana metne eklediği bir dipnot, devam etmekte olan elyazmasının bir kopyasının 1611'de Tübingen'e ulaştığını gösteriyor. Johannes Kepler de bu elyazmasının annesi hakkında süregelen büyücülük şüphelerini daha da körüklediğine inanıyordu. Şöyle yazıyordu:
Sanırsınız ki kuru oduna bir kıvılcım düştü! Sözlerim, diğer her şeyin karanlık olduğunu sanan karanlık zihinlere düşmüştü.
Cadı Avı, Kepler Ailesini Sarstı!
Kepler'in bu değerlendirmesinde haklı olup olmadığı bir yana, annesiyle ilgili söylentiler giderek yoğunlaştı. 1615'te, Kepler'in erkek kardeşi Christoph ile kavga eden Ursula Reingold adında yerel bir kadın, Katharina'nın kendisini bir iksirle zehirlediğini iddia etti. Reingold'un kuzeni ve aynı zamanda yargıç olan Einhorn, bir gün sarhoşken Katharina'ya kılıcını dayayarak onu itirafa zorladı. Bu, Katharina'yı öfkelendirdi ve Ursula'ya karşı iftira davası açtı.
Bu, tehlikeli bir kumardı. Cadı avı histerisi, Kepler'in zamanında Avrupa'da doruk noktasına ulaşmıştı. Bu yüzden kötü niyetli bir söylenti bile, Katharina'yı potansiyel olarak ölümcül bir tehlikeye atabilirdi. Suçlanan bir cadıyı sorgulamak için uygulanan standart mahkeme prosedürü, genellikle bir itiraf almak için şüpheliyi şiddetli bir şekilde işkence etmeye dayanıyordu. Masum oldukları kanıtlanana kadar tüm cadı şüphelilerinin suçlu olduğu kabul ediliyordu ve suçlu bulunanlar anında idam ediliyordu.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
24 ayrı kişi, Katharina Kepler'i cadı olmakla suçluyordu. İleri sürdükleri kanıtlar arasında kapalı kapılardan büyülü bir şekilde geçebilmesi, bir okul müdürünü tek bir şarap kadehiyle felç ettiği, genç bir kızın koluna hafifçe vurmasına rağmen onda insan-ötesi acılara sebep olması vardı. Hatta Katharina'nın oğullarından biri olan Heinrich de, annesinin "bir keresinde bir inek yavrusunu ölesiye sürdüğünü, sonrasında yavru öldükten sonra onun etiyle yemek hazırladığını ve bu nedenle annesini yetkililere şikayet etmek istediğini" söylüyordu.
Hâlâ annesine saygılı bir oğul olan Kepler, Katharina'ya yönelik bu tehdidi ciddiye aldı: Hemen bir avukat tuttu ve annesini Linz'e götürmek üzere iki şehir arasında mekik dokudu. 1619'da Harmonices Mundi adıyla yayınlanan "harmonik teorisini" tamamlamayı başarmış olsa da, annesinin davası bilimsel araştırmalarının çoğunu bir süreliğine bir kenara bırakmasını gerektirdi.
Dava, birkaç yıl boyunca devam etti. Bu süreçte, Katharina'nın davasını, yeni ve cadılara karşı daha da az sempatik bir yargıç üstlendi. Reingold, bu görev değişimini fırsat bilerek, Katharina'ya karşı resmen bir "büyücülük suçlaması"nda bulundu. O sırada Katharina, kendisini suçlayanlarla yüzleşmek üzere Leonberg'e dönmüştü. Bu kararı, çok ciddi bir hataydı. Katharina, Ağustos 1620'de mahkeme kararıyla kızının evinde tutuklandı ve toplamda 49 kez büyücülük yapmakla suçlanarak hapse atıldı. Hapiste el ve ayaklarından yere kelepçelendi, başına da 2 gardiyan verildi.
Bu sırada Avrupa'da cadı avı inanılmaz bir hızla devam ediyordu: Avrupa genelinde yargılanan 73.000 erkek ve kadından 50.000 kadarı idam edildi. Bunlardan yaklaşık 25.000 civarı (yani yarısı kadarı), 1560 ile 1700 arasında, günümüz Almanyasının sınırları içinde idam edildi. Almanya'da suçlananların %75'i kadındı.
Katharina Kepler'in tutuklanması aileyi daha da parçaladı: Oğullarından bir diğeri olan Christoph, annesine olan desteğini tamamen geri çekti. Katharina'nın kızı Margaretha, kendi ailesini, hapisteki annesine bakmak için terk edemedi ve Katharina'nın sözleriyle onu "yalnız ve rahatsız" bıraktı. Johannes bile, annesinin "kendi acıklı talihsizliğinin yaratıcısı" olduğunu söyleyerek, annesinin durumu hakkındaki kararsızlığını dile getirdi. Katharina; dul, 70 küsür yaşında (ki kasabasındaki neredeyse en yaşlı kadın olması da cadı olduğu iddiasına fayda sağlamıyordu) ve keskin bir dili olan bir dul olduğu için, giderek öldürülmeye daha elverişli bir şüpheliye dönüşüyordu.
Kepler'in 128 Sayfalık Savunması!
O zamanlar İmparator 2. Rudolf'un baş matematikçisi olarak görev yapan Johannes, annesi hakkındaki tüm şüphelerine rağmen, Katharina'ya çeşitli şekillerde yardım etti: Tuttuğu avukatlarla birlikte çok etkili bir savunma yaptı ve iddia makamının argümanlarını yerle bir eden, 128 sayfalık kapsamlı açıklamanın büyük kısmını tek başına kaleme aldı. Savunma metni, gücünün Kepler'in dehasından alıyordu: Çağının ötesinde bir bilim insanı olarak Kepler, argümanlardaki tutarsızlıkları tespit etmek ve iddiaları en küçük parçalarına kadar ayırıp çürütebilmek konusunda müthiş bir yeteneğe sahipti.
Bu yetenek, meyvesini verdi: Kepler, annesinin hapishaneden çıkarılmasını ve masrafları kendisine ait olmak üzere mahallesine bir sivil muhafız yerleştirilmesini istedi. Mahkemenin bunu kabul etmesi üzerine, annesinin durumu büyük ölçüde iyileşti. Johannes, annesi için kendi ailesini yerinden etti ve duruşması sırasında Katharina'yı savunmak için çalışmalarını yaklaşık bir yıl boyunca bir kenara bıraktı. Johannes, bir matematikçiye yakışır şekilde, müvekkili hakkında yayılan söylentiler ve yalanlarla mücadele etmek için mantığı ve aklını kullandı.
Tüm bunların sonunda, Tübingen Üniversitesi'ndeki adli kurul, Katharina'nın tutukluluğunun 14. ayında, her iki tarafta da yeterli kanıt bulunmadığına karar verdi. Kurul, cadı olduğunu itiraf etmesi için işkenceye maruz bırakılmasını veya derhal serbest bırakılması emretmek yerine, ona işkence aletlerinin gösterilmesi gerektiğine karar verdi: sıcak ütüler, kerpetenler, uzun iğneler, askılar ve bir darağacı... Her bir aletin üzerinde nasıl kullanılacağının tüm detaylarının anlatılmasını istedi. Bu, sanığa işkence etmeksizin onu bir itirafa zorlamak için başvurulan, territio verbalis olarak bilinen bir uygulamaydı. Ama Katharina, sandıklarından çok daha güçlüydü. İnatla itiraf etmeyi reddetti ve şöyle dedi:
Bana istediğinizi yapabilirsiniz. Vücudumdan bir damarı baştan sona çekseniz bile, kabul edeceğim hiçbir şey yok.
Sonrasında, ılımlı bir dindar olduğunu gösterecek bir şekilde, dizlerinin üzerine çökerek Pater Noster isimli duayı/ilahiyi okudu.
Sonuç: Olan Oldu...
Nihayetinde, Kepler'in savunması başarıyla sonuçlandı: Katharina tüm suçlarından beraat etti ve Ekim 1621'de Württemberg Dükü'nün emriyle serbest bırakıldı. Dük, itiraf etmeyi reddetmesinin, masumiyetini kanıtladığına hükmetmişti. Hiçbir pişmanlık beyan etmeyen Katharina, hakkında yanlış bir suçlamada bulunmasının telafisi olarak, Reingold'un davayla ilgili tüm masrafları karşılaması gerektiğini öne süren ek bir dava açtı. O dava hiçbir zaman yargıç karşısına çıkmadı. Katharina, kasabasının kendisinden nefret etmesi nedeniyle evine hiç dönemedi ve duruşmadan 6 ay sonra öldü.
Johannes Kepler, arkadaşlarına ve meslektaşlarına, bilimsel araştırmalarını neden yıllarca kenara bırakması gerektiğini asla söylemedi; o zamanlarda bilim camiasında da büyücülük/cadılık suçlamasının sebep olduğu yaftalama damgası çok büyük ve güçlüydü.
Görünen o ki, Kepler'in annesiyle ilgili bu yazı boyunca yansıttığımız (ve tarih boyunca yansıtılagelen) negatif imaj da, o dönemli sözde "cadıların" çoğu için geçerli olan gibi, fazlasıyla abartılı ve yanlıydı: Oxford Üniversitesi'nden çıkan ve Erken Modern Tarih profesörü Ulinka Rublack'in yazdığı Astronom ve Cadı başlıklı esere göre Katharina, çağına göre çok daha sıradan bir figürdü ve nitelikleri "cadı-gibi" olmaktan oldukça uzaktı. Dolayısıyla Katharina ve ailesi, zaten hiçbir zaman hak etmedikleri belli olan bir dava ile, yıllarca uğraşmak zorunda kaldılar. Bu insanlık dışı muamelenin, başroldeki Katharina üzerinde bıraktığı etkileri ve Kepler'in insanlığa katacaklarını ne kadar ertelediğini (veya tamamen ortadan kaldırdığını) tam olarak kestirmek mümkün değil.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 16
- 11
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- R. Maksel, et al. Johannes Kepler Defended His Mother In A Witchcraft Trial. (28 Aralık 2015). Alındığı Tarih: 23 Eylül 2022. Alındığı Yer: Smithsonian Magazine | Arşiv Bağlantısı
- American Physical Society. August 1620: Kepler’s Mother Imprisoned For Witchcraft. (1 Eylül 2015). Alındığı Tarih: 23 Eylül 2022. Alındığı Yer: American Physical Society | Arşiv Bağlantısı
- A. Flood. The Astronomer Who Saved His Mother From Being Burned As A Witch. (21 Ekim 2015). Alındığı Tarih: 23 Eylül 2022. Alındığı Yer: the Guardian | Arşiv Bağlantısı
- U. Rublack. The Astronomer And The Witch: Johannes Kepler's Fight For His Mother.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 15:15:54 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12485
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.