Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Jeofaji Nedir? Toprak Yeme Davranışı Psikolojik Bir Bozukluk mu, Yoksa Normal Bir Savunma Stratejisi mi?

Jeofaji Nedir? Toprak Yeme Davranışı Psikolojik Bir Bozukluk mu, Yoksa Normal Bir Savunma Stratejisi mi? Gargantuan Wine
8 dakika
10,998
Tüm Reklamları Kapat

Columbia Üniversitesinden antropolog Sera L. Young, Zanzibar adalarından birinde görüştüğü hamile bir kadının günde iki kez evinin toprak duvarından bir parça koparıp yediğini duyduğunda çok şaşırmıştı. Young kadına bu davranışının sebebini sorduğunda aldığı cevap gelecekteki araştırma alanını belirleyecekti:

Gerçekten bilmiyorum. Araştırmacı olan sensin, neden sen öğrenip bize de anlatmıyorsun?

Young sonraki yıllar boyunca incelediği yaklaşık üçbin tarihi, etnografik ve biyomedikal araştırmayı "Craving Earth" (Toprağa Aşermek) adlı kitabında özetlemiş ve insanların toprak, tebeşir, buz, nişasta gibi maddeleri yeme davranışının sebebi konusunda öne sürülen hipotezleri ayrıntılı olarak ele almıştır.

Bilimsel adı "Jeofaji" olan toprak yeme davranışı dünyanın hemen hemen her kıtasından insan topluluklarında gözlemlenmiştir. Jeofaji, tıp literatüründe "Pika" olarak adlandırılan "besin değeri olmayan ya da sindirilemeyen şeyleri yeme takıntısı"nın bir alt türüdür. Pika terimi, bulduğu her şeyi yediğine inanılan saksağan kuşunun Latince adından (Pica pica) türetilmiştir ve yanmış kibrit uçları, sigara, sigara külü, kağıt, karton, naftalin, yumurta kabuğu, saç, para, vinil eldiven, sünger yeme davranışı gibi çok çeşitli şekillerde kendini gösterebilen bir bozukluktur.

Tüm Reklamları Kapat

Diğer pika türlerinde olduğu gibi bazı toprak yeme vakalarının temelinde de psikiyatrik sorunların olduğu doğrudur. Ancak sınırın nerede çekileceğine karar vermek sanıldığı kadar kolay olmayabilir. Amerika Birleşik Devletleri'nde 500 mg'dan fazla toprak yemenin patolojik bir sorun olarak görüleceğine karar verilmiş; ancak bunun çok da kesin bir sınır olmadığı vurgulanmıştır.

Zambia'da yerel bir pazarda satılan kil parçaları
Zambia'da yerel bir pazarda satılan kil parçaları
Wikimedia Commons

Jeofajinin Tarihi

Toprak yeme davranışının çok eski zamanlardan beridir var olduğunu, hatta bundan iki milyon yıl önce yaşamış insan türünün ilk örneklerinden Homo habilis dönemine kadar uzanabileceğini düşündüren arkeolojik kanıtlar vardır. Mezopotamya ve Eski Mısırlıların özellikle bağırsak rahatsızlıklarını tedavi etmek için kil kullandıkları bilinmektedir. Eski Çağdan beri Yunanistan'ın Limni adasına özgü bir tür killi topraktan hazırlanan ve zehirlenme, dizanteri, veba, yılan sokması ve göz iltihabı gibi pek çok rahatsızlığın tedavisinde kullanılan haplar çeşitli figürlerle mühürlenerek dünyanın birçok bölgesine satılmaktaydı. "Terra sigillata" (mühürlü toprak) olarak adlandırılan bu haplar altın değerindeydi.

Truvaya sefere çıkan Yunan filosunun komutanı Philoctetes'i gösteren Terra Sigillata
Truvaya sefere çıkan Yunan filosunun komutanı Philoctetes'i gösteren Terra Sigillata
MacGregor, 2012

16-19. yüzyıllar arasında Afrika'da Amerika'ya getirilen kölelerde jeofaji sık görülüyordu. Bunun bir çeşit intihar olduğunu düşünen köle sahipleri toprak yemeyi yasaklamış ve bu yasağa uymayanları zalimce yollarla engellemeye çalışmışlardır. Bu yöntemlerden biri kölenin yüzüne takılan ve yemek saatleri dışında çıkarılması yasak olan metal bir maske idi.

Jeofajinin Evrimsel Kökeni

Bir davranışın anormal mi yoksa adaptif mi olduğunu anlamanın yollarından biri hayvanlarda ve dünyanın farklı bölgelerindeki çeşitli insan gruplarında ne kadar yaygın olduğuna bakmaktır. Jeofaji papağan, geyik, fil, yarasa, tavşan, babun, goril ve şempanzeler de dahil olmak üzere 297 hayvan türünde gözlemlenmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Gerçekten de yapılan araştırmalar özellikle killi toprak yeme davranışının evrimsel bir avantajı olabileceğini göstermektedir. Bu konuda ortaya atılan görüşlerden en çok kabul gören iki tanesi besin yetersizliği ve korunma hipotezleridir.

Uganda'nın Budongo ormanında kil yiyen bir dişi şempanze
Uganda'nın Budongo ormanında kil yiyen bir dişi şempanze
A.Schel/Budongo Conservation Field Station/Animal Ecology, Utrecht University, The Netherlands

Besin Yetersizliği Hipotezi

Bu hipotez hayvan ve insanların kalsiyum, demir ve çinko başta olmak üzere bazı önemli minerallerin eksikliğini telafi etmek için kil yediklerini öne sürmektedir. Yüksek irtifalarda yaşayan dağ gorilleri ve Afrika antilobu gibi hayvanlar kırmızı kan hücresi üretimini destekleyen bir demir kaynağı olarak toprak yiyebilir. Goril ve yarasalar sodyum bakımından zengin toprakları tüketirler. Bir fil grubunun sürekli olarak tuz açısından zengin kayaların bulunduğu yeraltı mağaralarını ziyaret ettiği bildirilmiştir.

Ancak uzun yıllardır yaygın kabul gören bu açıklamanın zayıf kaldığı bazı noktalar vardır. Bunlardan biri bu minerallere en çok ihtiyaç duyan insan grupları ile jeofajinin en çok görüldüğü insan gruplarının paralellik göstermemesidir. Örneğin hamileliğin ilk dönemlerinde demir ihtiyacı daha azdır çünkü regl nedeniyle kan kaybı gerçekleşmez ancak hamileliğin ilerleyen dönemlerinde gelişen fetüsün ihtiyaçları arttıkça demir eksikliği başgösterir. Benzer şekilde kalsiyum ihtiyacı da hamileliğin ilk dönemlerinde daha azdır. Ancak toprağa aşerme hameliğin ilk aylarında sonraki dönemlere göre neredeyse iki kat daha fazla görülür. Bu durum besin yetersizliği hipotezinin öngörüsüyle bağdaşmamaktadır.

Ayrıca bu hipoteze göre mineral değeri en fazla olan toprakların tercih edilmesi gerekir ancak yapılan araştırmalar durumun böyle olmadığını göstermektedir. Örneğin Kenya ve Tanzanya'da yaşayan Luo yerlileri demir içeren kırmızı kil yerine beyaz kili tercih etmektedirler.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Jeofaji ile demir eksikliği arasında pozitif bir ilişki olduğu bilinmektedir ancak bu durum demir eksikliğinin jeofajiye neden olduğu anlamına gelmeyebilir. Demir eksikliği ve dolayısıyla kansızlık şikayeti olan kişilerde jeofajinin daha çok görülmesinin sebebi bu ihtiyacı karşılamak değil tam aksine tüketilen kilin bağırsakta emilimi engelleyerek demir eksikliğine yol açması olabilir. Gerçekten de yapılan birçok araştırma demir eksikliğinin jeofajinin sebebi değil sonucu olabileceğini göstermektedir.

Korunma Hipotezi

Jeofajinin sebebi konusunda öne sürülen ikinci bir açıklama ise kil yemenin toksinleri ve mikropları vücuttan atmaya yardımcı olmasıdır. Bu hipoteze göre insan ve hayvanlar besinlerle aldıkları zararlı toksinlerin, parazit ve patojenlerin zararlarını azaltmak için toprak yemektedirler. Birçok bitki kendisini düşmanlardan korumak için tanen ve glikoalkoloidler gibi toksik kimyasallar üretir. Ayrıca gıda ve su kaynaklı Escherichia coli, Staphylococcus aureus, Salmonella enterica ve Listeria monocytogenes gibi bakteriler vücudumuz için zararlı enterotoksinler salgılarlar. Bu toksinler mide ve bağırsak rahatsızlıklarına, baş dönmesine ve kas ağrılarına neden olabilir. Negatif yüklü kil molekülleri mide ve bağırsaktaki pozitif yüklü toksinlere kolayca bağlanır, bunların bağırsaktan emilimini engeller ve dışkıyla atılmalarını sağlar. Bu hipotez neden diğer toprak türleri yerine özellikle kilin tüketildiğini açıklayabilir. Kil içerisindeki kaolin adlı madde sadece toksinlere değil patojenlere de bağlanarak onları etkisiz hale getirmektedir.

Bazı Amerika yerlileri yabani patates gibi bazı besinlerdeki acılığı gidermek için baharat olarak kil kullanmaktadır. California ve Sardinya adasında öğütülmüş palamut içindeki tanik asit kil katılarak etkisiz hale getirilmektedir.

Kuzey Avustralya'da zehirli olduğu bilinen bir balığı yemeden önce "mideyi astarlamak" için kil tüketilir. Killi toprak bağırsaklarımızdaki koruyucu mukoza tabakasındaki müsin ile bağlanarak onu daha da güçlendirir ve mukoza salgılarının miktarını arttırabilir. Böylece geçirgenliği azalmış olan bağırsak mukozası patojenlerin istilasına karşı daha dayanıklı hale gelir. Günümüzde de ilaç şirketleri kil içerisindeki bağlayıcı mineral kaolini kullanarak ishal tedavisi için kaopectate adlı ilacı üretmişlerdir.

Peru'da yaşayan bir papağan populasyonu üzerinde araştırmalar yapan James Gilardi bu kuşların çok daha fazla mineral içeren yakındaki topraklar yerine özellikle belli bir bölgedeki killi toprağı yediklerini farketti. Papağanların diyetlerinin büyük bir kısmını oluşturan olgunlaşmamış meyvelerdeki ve tohumlardaki toksik alkoloidlerin etkisini yok etmek için kil yediklerini düşünen araştırmacı bu fikrini test etmek için papağanlara toksik bir alkoloid olan quinidine yedirdikten sonra bazılarına tercih ettikleri killi topraktan verdi. Daha sonra tüm kuşların kanını test ettiğinde kil yemesine izin verilen papağanların kanındaki alkoloid miktarının %60 oranında azalmış olduğunu gördü. Benzer bir etki besinlerinin yanında kil tüketen şempanze ve babunlarda da gözlemlenmiştir.

Peru'daki Tambopata Ulusal Parkındaki bir kil kaynağında beslenen çeşitli papağan türleri
Peru'daki Tambopata Ulusal Parkındaki bir kil kaynağında beslenen çeşitli papağan türleri
Wikimedia Commons

2011 yılında Plos One dergisinde yayınlanan bir çalışmada Amazon yarasalarının beslenme mi yoksa detoksifikasyon amacıyla mı kil yedikleri sorusunun cevabı araştırılmış, biri meyve diğeri böcek yiyen iki farklı yarasa türü karşılaştırılmıştır. Eğer yarasalar kili mineral için yiyorlarsa meyve yiyen yarasaların bunu daha düşük oranda yapıyor olmaları gerekir çünkü meyveler mineral açısından böceklerden daha zengindir. Ancak kil kaynaklarında yakalanan yarasaların çoğu meyve yiyen türlerdi ve özellikle hamile veya emziren yarasalar bu davranışı gösteriyorlardı. Bu yarasalar yavrularını beslemek için olgunlaşmamış meyveler, tohumlar ve yapraklardan diğer yarasalara göre iki kat daha fazla yemekte ve dolayısıyla daha fazla toksine maruz kalmaktaydılar. Araştırmacılar yarasaların toksinlerden korunmak için kil yedikleri sonucuna varmıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Sahra altı ülkelerinde ve Amerika'nın güneyinde bazı insanlar hamileliğin ilk üç ayında görülen bulantı ve kusma gibi rahatsızlıkları hafifletmek için kil tüketir. Bazı araştırmacılar sabah bulantılarının fetüse zarar verebilecek toksinlerden korunmaya yaradığını öne sürmüşlerdir. Belki de sabah bulantısı ve kile aşerme ikisi birlikte gelişmekte olan fetüsü korumak için birlikte iş görmektedir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi kil bakteri ve virüslere bağlanarak hem anne hem de bebeği Escherichia coli ve Vibrio cholerae gibi besin kaynaklı patojenlere karşı koruyor olabilir.

Sonuç olarak eğer uygun bağlamda ele alınırsa jeofaji evrimsel süreçte hastalıklardan korunmak için ortaya çıkmış normal bir insan davranışı olarak kabul edilebilir. Ancak bu toprak yemenin tamamen güvenli bir uygulama olduğu anlamına gelmez. Uygun şekilde işlenmemiş ve sterilize edilmemiş kil yiyerek birçok paraziti ve tehlikeli oranda arsenik ve kurşunu vücudunuza sokuyor olabilirsiniz. Mikroplardan korunmak ve mineral eksikliğini gidermek için tıbbi ilaçlar ve mineral besin takviyeleri günümüzde çok daha güvenli ve etkili yöntemlerdir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
44
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 14
  • Bilim Budur! 10
  • İnanılmaz 7
  • Umut Verici! 4
  • Muhteşem! 3
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • Merak Uyandırıcı! 3
  • Güldürdü 1
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • A. MacGregor. (2012). Medicinal Terra Sigillata: A Historical, Geographical And Typological Review", A History Of Geology And Medicine, C. J. Duffin, R. T. J. Moody, C. Gardner-Thorpe. ISBN: 9781862396432. Yayınevi: Geological Society of London.
  • C. Borgna-Pignatti, et al. (2016). Pica As A Manifestation Of Iron Deficiency. Expert Rev Hematol., sf: 1075-1080. | Arşiv Bağlantısı
  • J. D. Gilardi, et al. (1999). Biochemical Functions Of Geophagy In Parrots: Detoxification Of Dietary Toxins And Cytoprotective Effects. J Chem Ecol, sf: 897-922. | Arşiv Bağlantısı
  • T. Johns, et al. (1991). Detoxification And Mineral Supplementation As Functions Of Geophagy.. Am J Clin Nutr., sf: 448-456. | Arşiv Bağlantısı
  • R. M. Reid. (1992). Cultural And Medical Perspectives On Geophagia.. Med Anthropol., sf: 337-351. | Arşiv Bağlantısı
  • P.T. Starks, et al. (2012). The Scoop On Eating Dirt. Sci Am, sf: 30-32. | Arşiv Bağlantısı
  • C. C. Voigt, et al. (2008). Nutrition Or Detoxification: Why Bats Visit Mineral Licks Of The Amazonian Rainforest. PLoS ONE, sf: e2011. | Arşiv Bağlantısı
  • S. L. Young. (2012). Craving Earth Understanding Pica-The Urge To Eat Clay, Starch, Ice, And Chalk.. ISBN: 9780231146098. Yayınevi: Columbia University Press.
  • S. L. Young, et al. (2011). Why On Earth?: Evaluating Hypotheses About The Physiological Functions Of Human Geophagy.. Rev Biol, sf: 97-120. | Arşiv Bağlantısı
  • P. A. Pebsworth, et al. (2019). Geophagy Among Nonhuman Primates: A Systematic Review Of Current Knowledge And Suggestions For Future Directions.. Am J Phys Anthropol., sf: 164-194. | Arşiv Bağlantısı
  • P. W. Abrahams. (2013). Geophagy And The Involuntary Ingestion Of Soil. In: Selinus O. (Eds) Essentials Of Medical Geology.. ISBN: 978-94-007-4375-5. Yayınevi: Springer, Dordrecht.
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 24/04/2024 04:25:35 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8857

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Matematik
Gazetecilik
Diyabet
Aile
2019-Ncov
Zehir
Deniz
İklim Değişikliği
Kedigiller
Mikrobiyota
Popülasyon
Ekonomi
Malzeme
Evrimsel Tarih
Hayvanlar
Mavi
Hücreler
İspat
Köpekler
İnsan Sağlığı
Adaptasyon
Amerika Birleşik Devletleri
Yer
Kitap
Oksijen
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
D. D. S. Demir, et al. Jeofaji Nedir? Toprak Yeme Davranışı Psikolojik Bir Bozukluk mu, Yoksa Normal Bir Savunma Stratejisi mi?. (5 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 24 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/8857
Demir, D. D. S., Bakırcı, Ç. M. (2020, June 05). Jeofaji Nedir? Toprak Yeme Davranışı Psikolojik Bir Bozukluk mu, Yoksa Normal Bir Savunma Stratejisi mi?. Evrim Ağacı. Retrieved April 24, 2024. from https://evrimagaci.org/s/8857
D. D. S. Demir, et al. “Jeofaji Nedir? Toprak Yeme Davranışı Psikolojik Bir Bozukluk mu, Yoksa Normal Bir Savunma Stratejisi mi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 05 Jun. 2020, https://evrimagaci.org/s/8857.
Demir, Doç. Dr. Samiye. Bakırcı, Çağrı Mert. “Jeofaji Nedir? Toprak Yeme Davranışı Psikolojik Bir Bozukluk mu, Yoksa Normal Bir Savunma Stratejisi mi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, June 05, 2020. https://evrimagaci.org/s/8857.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close