Paylaşım Yap

Hissizleşme Nedir? İnsanlar Neden Duygularıyla Temaslarını Keserler?

Hissizleşme Nedir? İnsanlar Neden Duygularıyla Temaslarını Keserler? Arre
4 dakika
105,898
Tüm Reklamları Kapat

Duygulara ilişkin (en azından günümüzde) fikir birliğine varılan en temel konulardan biri, duyguların işlevsel olduğudur. Bu işlevlerin başında, duyguların evrimsel geçmişte hayatta kalmamıza yardımcı olması gelir.[1] Duyguların bir diğer işlevi ise, amaçlarımıza yönelik hareket edebilmek için davranışlarımızı düzenleme sinyalleri iletmeleridir. Hedeflerimize doğru ilerlerken engellendiğimizde öfkelenebilir, bir sorunla karşılaştığımızda üzülebiliriz. Bu duygular bize adımlarımızı yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini hatırlatır.[1] Ancak duygularımızla ilişkimiz, her zaman işlevsellik düzeyinde kalmaz. Duygusal deneyimin şiddeti ve süresi arttığında, duyguları düzenlemek adına farkında olarak ya da olmadan birtakım yöntemler kullanmak zorunda kalırız.

Bu yöntemleri kullanmaktaki amacımız, duygusal deneyimin şiddetini, türünü ya da duygusal deneyimi tetikleyen faktörü değiştirmektir. Bu yöntemler arasında duyguları kabul etme, problem çözme, yeniden değerlendirme "işlevsel duygu düzenleme yöntemleri" olarak kabul edilirler.[2] Bu yöntemlerin kullanımı ve duyguları düzenleyebilme ile fizyolojik sağlık, uyumlu ilişkiler, iş/okul performansı arasında olumlu ilişkiler bulunmaktadır. Bu yöntemlerin aksine duyguları bastırma ve duygulardan kaçınma ise "işlevsel olmayan duygu düzenleme yöntemleri" olarak anılırlar ve psikolojik bozukluklarla ilişkilendirilirler.[2] Peki, duyguları bastırmayı ve duygulardan kaçınmayı nasıl deneyimleriz? Şu cümleler tanıdık geliyor mu:

  • "Bir şey hissetmiyorum. Bu ayrılığı bekliyordum zaten. Artık o kendi hayatına bakar, ben de kendi hayatıma bakarım."
  • "Akşamları eve gelince bir şeyler içmek o kadar iyi geliyor ki… Her şeyi unutuyorum. Patronum şöyleymiş, iş arkadaşım böyleymiş, yetiştirmem gereken bir sürü iş varmış umurumda olmuyor."
  • "Tüm günüm koltukta dizi izleyerek geçti. Bir de elimde telefonla… Ya dizi izledim ya sosyal medyadaydım ya da ikisi birden… Günlerim böyle geçiyor."

Duygularla temasın kesildiği bu yaşantılara farklı kuramlar, farklı isimler verirler. Defleksiyon, depersonalizasyon, disosiyasyon, kopuk korungan/kopup kendini yatıştıran mod bunlardan bazılarıdır. Ama adına ne derseniz deyin, hepsinin ortak özelliği boşluk hissi, can sıkıntısı, yalnızlık, kendimizle, diğerleriyle ve dünyayla temasımızın kopmasıdır.[3]

Tüm Reklamları Kapat

Hissizleşmek, başlangıçta sakinlik ve dinginlik hissi verir. Bastırdığımız ve kaçındığımız duyguların farkında olmadan yüksek işlevsellikle yaşama devam edebilir, sorumluluklarımızı yerine getirilebiliriz. Ancak tüm bunları, yaşamla bağlarımızın kopması pahasına yaparız. Akıp giden yaşamda izleyici olmaya başlarız. Kendimizi kimi zaman saatli bir bomba gibi her an patlamaya hazırken, kimi zaman can sıkıntısı ile boğuşurken, kimi zaman psikosomatik şikayetlerle uğraşırken buluruz.[3] Hissizlik, bazı koşullarda o kadar yoğun bir hâl alır ki, var olduğumuzu hissetmenin yolunun acı çekmek, kendimize zarar vermek olduğunu dâhi düşünebiliriz. Zaman geçtikçe kaçarak başa çıkmaya çalıştığımız duyguların daha da büyümüş olarak, hatta suçluluk duygusuyla beraber bizi beklediği gerçeğiyle yüzleşiriz.

Aslında dünyaya duygularımızı bastırmayı veya duygularımızdan kaçmayı bilerek gelmeyiz. Beyin, sosyal ilişkilerle gelişen bir organdır ve çevreyle etkileşimine bağlı olarak zamanla şekillenir. Hayatta kalabilmek için ihtiyaçlarının karşılanmasına muhtaç olan bebeğin çevre ile etkileşiminin en önemli parçasını, bakım verenleriyle ilişkisi oluşturur. Bu ilişkide bakım verenin bebeğin içsel yaşantısını anlayabilmesi, hissedebilmesi ve aynalayabilmesi bebeğin kendi duygu düzenleme becerilerini geliştirebilmesi açısından oldukça kritiktir.[4]

Ancak bakım verenin duyarlılığı konusunda her bebek yeterince şanslı değildir. Bazı bebekler içsel yaşantılarını aynalayabilecek bir bakım veren bulamayabilir. Duygusal tepkiden yoksun kalan bebek, yaşamını tehdit edecek düzeye varabilen bir stresle karşı karşıya kalır. Bu duygusal deneyimle başa çıkmanın yolu ise duygulardan kopmak yani hissizleşmektir.[4]

Benzer şekilde çocukluk döneminde ihmal, istismar, terk edilme, reddedilme gibi travmatik deneyimlerle başa çıkmak için kullanılabilecek en temel stratejilerden biri yine duygularla teması kesmektir. Bu duygusal öğrenme süreci bilinçli olarak devam etmese de ilerleyen dönemlerde kişinin yoğun duyguları ile başa çıkma yollarından biri olur.[4]

Tüm Reklamları Kapat

Farklı bir perspektiften ele alacak olursak, özellikle bebeklik ve çocukluk döneminde ihtiyaçlarımızın karşılanmaması tehdidi ile başa çıkmak için dört temel yolumuz vardır:[4]

  • savaşmak (İng: "fight"),
  • kaçmak (İng: "flight"),
  • donmak (İng: "freeze") ve
  • takip etmek (İng: "follow").

Yaşamın erken dönemlerinde kaynaklarımız tehditle savaşmak için yeterli değildir. Bağımlı olduğumuz, bizden güçlü olan fakat ihtiyaçlarımızı karşılayamayan bakım verenlerimizle bir arada kalabilmemizin yolu duygusal olarak tehditten kaçmak, donmak (hissizleşmek) ve bakım verenlerimizi takip etmektir. Bu dönemdeki öğrenmelerin bizler için kısa yol işlevi görmesi ise yetişkinlikte de biz müdahale etmedikçe aynı yollardan gideceğimizin habercisi olurlar.[4]

Duyguları bastırmak ya da duygulardan kaçınmak için mutlaka yukarıda anlatıldığı gibi ağır duygusal yoksunluk deneyimleye gerek yoktur ve hissizleşmek her zaman herkes tarafından aynı yoğunlukta deneyimlenmez. Panik yaşantısında olduğu gibi hiçbir şey hissetmeyip kendimizi dışarıdan izlemek şeklinde yoğun bir kopukluk şeklinde olabileceği gibi çok çalışarak kendimizi andan soyutlamak da bir duygusal kaçınmadır. Bu yaşantılar hayatımızın bir döneminde, bir yerde bizim için işlevsel olmuş olabilir. Buradaki sorun, aynı kriz durumları devam etmiyor ve de biz artık farklı kaynaklara sahip olsak dahi aynı başa çıkma yollarını kullanmaya devam etmemizdedir.[4]

Akılda tutulması gereken bir başka konu ise, içinde bulunduğumuz dünya düzeninin bize kendimizle temasımızı kesmemiz için her türlü imkânı sağlıyor olmasıdır. Birey olarak gittikçe önemsizleşmemiz, artan şiddet olaylarının, pandeminin, kuraklığın vb. yarattığı güvende olmama hali ile artan kaygımız, erişimimizin çok kolay olduğu teknolojik uyuşturucular gibi faktörler kayıtsızlık ve hissizlik için gerekli ortamı önümüze sermekte ve "var olmama" sürecimizin önünü açmaktadır.[5]

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bu noktada, kendimizle, diğerleriyle ve dünyayla aramıza ördüğümüz duvarların işlevini sorgulamakta fayda olabilir. Neden bu duvara ihtiyaç duyduğumuzu, kaçındığımız duyguların neler olduğunu, nelerin bu duyguları tetiklediğini yaşantılamak bizler için iyi başlangıç noktası olabilir.[3]

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
129
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 68
  • Muhteşem! 28
  • Bilim Budur! 15
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 15
  • Merak Uyandırıcı! 12
  • Üzücü! 10
  • İnanılmaz 6
  • Umut Verici! 6
  • Korkutucu! 6
  • İğrenç! 2
  • Güldürdü 1
  • Grrr... *@$# 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • ^ a b S. Demir. (2020). Psikoloji Penceresinden Duygular. ISBN: 978-625-406-171-4. Yayınevi: Nobel Yayın Dağıtım. sf: 3-33.
  • ^ a b A. Aldao, et al. (2010). Emotion-Regulation Strategies Across Psychopathology: A Meta-Analytic Review. Clinical Psychology Review, sf: 217-237. doi: 10.1016/j.cpr.2009.11.004. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ a b c H. Dadomo, et al. (2021). Schema Therapy For Emotional Dysregulation: Theoretical Implication And Clinical Applications. Frontiers in Psychology, sf: 1987. doi: 10.3389/fpsyg.2016.01987. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ a b c d e f E. Roedriger. (2018). Contextual Schema Therapy: An Integrative Approach To Personality Disorders, Emotional Dysregulation & Interpersonal Functioning. ISBN: 978-168-4030-95-8. Yayınevi: New Harbinger. sf: 1-270.
  • ^ R. May. (1980). Kafese Konan Adam: Psikoloji Ve İnsan İkilemi. ISBN: 978-605-9318-61-7. Yayınevi: Okuyan Us. sf: 13-307.
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 20/04/2024 15:12:31 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9838

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Hava
Uyku
Kütle
Yas
Çeşitlilik
Kanat
Yeni Koronavirüs
Bebek Doğumu
Neandertal
Diş Hekimi
Yeni Doğan
Konuşma
Sosyal
Bilimkurgu
Kuantum
Kalıtım
Epidemik
Goril
Eğilim
Çeviri
Epistemoloji
Ornitoloji
Amerika Birleşik Devletleri
Göğüs
Yaşanabilir Gezegen
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
D. E. Eken, et al. Hissizleşme Nedir? İnsanlar Neden Duygularıyla Temaslarını Keserler?. (8 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 20 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/9838
Eken, D. E., Bakırcı, Ç. M. (2021, January 08). Hissizleşme Nedir? İnsanlar Neden Duygularıyla Temaslarını Keserler?. Evrim Ağacı. Retrieved April 20, 2024. from https://evrimagaci.org/s/9838
D. E. Eken, et al. “Hissizleşme Nedir? İnsanlar Neden Duygularıyla Temaslarını Keserler?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 08 Jan. 2021, https://evrimagaci.org/s/9838.
Eken, Dilay Eldoğan. Bakırcı, Çağrı Mert. “Hissizleşme Nedir? İnsanlar Neden Duygularıyla Temaslarını Keserler?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, January 08, 2021. https://evrimagaci.org/s/9838.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close