Evrimsel Biyolojide "Neden" Sorusu: Tinbergen'in 4 "Neden" Sorusu
Evrimsel biyolojide ve genel olarak bilimde "neden" sorusu birazcık zorlayıcıdır. Bunun sebebi, "neden" sorusunun felsefenin alanı olduğu, bilimde yalnızca "nasıl", "ne zaman", "ne" gibi sorulara yanıt bulunabileceğinin iddia edilmesidir. Bu, hatalıdır. Bilimsel bir araştırmada "neden" sorusunu sorarak pek tabii yanıtlar bulabilirsiniz.
Ancak pratik bir anlamı ve değeri olan bilimin aksine, felsefede herhangi bir pratik amaç gütmeksizin "neden" sorularını üst üste sormaya devam edebilirsiniz. Bunu yaptığınız süre boyunca belli bir noktaya kadar bilimsel yanıtları vermeyi sürdürebilirsiniz. Fakat bir noktadan sonra, artık bilinmeyenlerin alanına ulaşmışsınızdır ve bu noktadan sonra felsefenin sınırlarındasınız demektir. Yani "neden" sorusuyla bilimin sınırları içerisinde hareket edebilirsiniz; ancak bir noktadan sonra bilinmeyenleri (veya şu anda bilimle bilinemediğini düşündüğümüz şeyleri) içerisinde barındıran felsefenin sınırlarına girmeniz çok muhtemeldir. Fakat bu, "neden" sorusunun bilimde yeri olmadığı anlamına kesinlikle gelmez. Bunun en güzel ve canlı örneğini, hayvan davranışları ve evrimsel biyoloji alanlarında görüyoruz. Gelin kısa bir bakış atalım:
Hayvan davranışları (etoloji) üzerine çalışan bilim insanları, bir hayvan tarafından sergilenen belli bir davranışın "neden" o şekilde yapıldığına dair çok uzun yıllar boyunca birbirleriyle kavgaya düşmüşlerdir. Ötücü kuşların neden öttüğü konusu gibi çok basit bir bilimsel soru işareti bile, çok sayıda bilim insanını akademik bir düzlemde birbirine düşürmüştür. Kuşlar, dişilerini etkilemek için mi ötmektedir? Çevresel ve genetik faktörlerin etkisi altında, zamanı geldiği için mi ötmektedir? Ebeveynlerinden bu davranışı sergilemeleri gerektiğini öğrendikleri için mi ötmektedir? Yoksa daha basit ötüşlerin olduğu atasal kuşlarda, daha karmaşık ötebilenlerin avantaj sağlaması sonucu şarkıların evrimsel olarak, kademeli bir biçimde karmaşıklaşması sebebiyle mi ötmektedirler?
Yıllar yılı bazı etologlar ilk cevabın doğru olduğunu savunurken, fizyologlar ikincisinin, gelişim bilimciler üçüncüsünün, evrimsel biyologlar ise dördüncüsünün doğru olduğunu savunmuşlardır. Bu tartışmalar, aklınıza gelebilecek her canlının her özelliği için tekrarlanmıştır. Ta ki hayvan davranışları alanında yaptığı çalışmalar ve bu alana yaptığı katkılar sebebiyle 1973 yılında Fizyoloji/Tıp dalında Nobel Ödülü'ne layık görülen Nikolaas Tinbergen'in bu tartışmaya bir son nokta koymasına kadar.
Tinbergen'in 4 "Neden" Sorusu
Bilim ve felsefe camiasında geniş saygı gören Hollandalı biyolog ve kuşbilimci Tinbergen, hayvan davranışlarında sorulabilecek "neden" sorularının birden fazla cevabı olabileceğini ve bu cevapların her birinin farklı seviyelerde doğru olabileceğini ortaya koymuştur. Yani kuşların neden öttüğü konusunda verilen cevapların her biri doğrudur! Hangisinin daha doğru olduğunu tartışmanın hiçbir işlevi, anlamı ve sonucu yoktur. Bunu ortaya koyan Tinbergen, o noktadan sonra doğabilecek tüm tartışmalara bir son koymak adına 4 temel "neden" sorusu ve cevabı geliştirmiştir. Bunlara sırasıyla bakacak olursak:
1. Fonksiyonel (İşlevsel) Neden
Bir canlının belli bir davranışı sergilemesinin işlevine işaret eden nedendir. Canlılar, bu yaptıkları davranışın işlevini bilinçli olarak algılmak zorunda değildirler. Örneğin beynimizde serotonin veya dopamin salgılandığının farkında olmayabiliriz; ancak bu, söz konusu kimyasalların belli bir işlevi olduğu gerçeğini değiştirmez. Örneğin, kuşların dişilerini etkilemek için ötüyor olması, bu davranışın işlevsel nedenidir. Bir özelliğin veya davranışın işlevsel nedenini, o davranış sergilenmeyecek olursa neyin kaybedileceğini düşünerek tespit edebilirsiniz. Kuşlar ötüş davranışını sergilemeyecek olurlarsa, söz konusu işlevden (eş bulma) mahrum kalacaklardır.
2. Nedensel (Neden-Sonuç) Neden
Gözlenen bir özelliğin veya davranışın içsel ve dışsal faktörlere bağlı olarak neden o şekilde geliştiğini açıklayan nedendir. Örneğin, kuşların ötmesinin nedenlerinden biri, bahara girilmesiyle günlerin uzamaya başlaması sonucu vücutlarındaki hormonal aktivitenin değişiyor olmasıdır. Bu hormonlar, kuşların beynini etkileyerek ötmelerini sağlar. Dahası, söz konusu nedensel nedenler, birden fazla seviyeli olabilir ve farklı açılardan özelliği/davranışı etkileyebilir. Örneğin, kuşların ötüyor olmalarının bir nedensel nedeni, kuşlarda bulunan ses kutusundan (syrinx) geçen havanın, ses kutusu içerisinde bulunan zarların hareketi nedeniyle hız ve basınç değiştirmesidir.
3. Gelişimsel Neden
Her canlının her özelliğinin arkasında gelişimsel bir neden yatar. Çünkü Evren içerisindeki hiçbir şey, son haliyle bir anda var oluveremez. Mutlaka belli bir olgunlaşma sürecinden geçer. Özellikle de biyolojik organizmalar için bu geçerlidir. Kuşların ötüşü örneğinde, bu ötüşün sağlanabilmesinin yolu, ebeveynlerin yavruları eğitmesinden geçer. Bu, ötüşün gelişimsel nedenidir. Ayrıca tabii ki, ses kutusu, beyin, vb. organların gelişerek ötüşü mümkün kılacak bir hal alması da bir diğer gelişimsel nedendir.
4. Evrimsel/Kökensel Neden
Buraya kadar saydığımız nedenlerin her biri, daha önceden buradaki yazımızda da izah ettiğimiz yakın nedendir. O davranışın nihai nedenini bize veremez. Yazımızın başında sözünü ettiğimiz, bilimde "neden"den ziyade "nasıl"ı izah etmemizde daha faydalıdır (her ne kadar "neden" sorusuna da kısmen cevap veriyor olsa da). Fakat bir özelliğin gerçekten neden o şekilde olduğunu anlamamız için tek bir yöntem vardır: evrim. Evrimsel nedenler, nihai neden olarak da bilinirler. Kuşların ötüyor olmasının nihai nedeni, daha karmaşık ve çeşitli ötüşlere sahip kuşların üreme başarısının artıyor olmasıdır. Bu nedenle, atasal olarak daha basit ötüşe sahip kuşlardan, günümüzdeki daha karmaşık ötüşlere sahip kuşlar evrimleşmiştir.
İşte bu noktadan sonra, daha fazla "neden" sorusu sormak bilimin sınırlarından dışarı çıkmamıza neden olacaktır. Çünkü nihai nedene ulaşmışızdır ve bu noktadan sonrası "nihainin nihaisini" zorlamak gibidir. Neden evrim bu ötüşü evrimleştirdi de, şu ötüşü evrimleştirmedi? Neden bu özellik evrimleşti de, şu özellik evrimleşmedi? Bu soruların bilim dahilinde doğrudan bir cevabı yoktur. Elbette, bir özelliğin neden spesifik bir şekilde evrimleştiğini, evrim tarihini inceleyerek aydınlatabiliriz. Ancak her ne cevap üretilirse üretilsin, tekrardan "neden" sorusu sorarak konu uzatılabilir. Bunun pratik bir faydası bulunmamaktadır.
Bir diğer nokta, evrimin verdiği cevapların totolojik (döngüsel) olduğu yönündedir. Örneğin, "Güzel öten kuşlar evrimleşti çünkü güzel ötmek avantajdır. Güzel ötmek avantajdır, çünkü güzel ötmek güzeldir ve evrim onu destekler." Bu da hatalı bir iddiadır. Çünkü evrimsel biyologlar, sadece bu argümanları ileri sürmekle kalmamakta, kontrollü deneylerle iddialarının doğru olduğunu ispatlamaktadırlar. Kaldı ki evrim, sözünü ettiğimiz gibi totolojik bir süreç değildir. Böyleymiş gibi gözükmesinin nedeni, bizim olay yerine sonradan gelen detektifler olarak olup bitmiş bir sürece yönelik sorular soruyor olmamızdır. Zaten o özellikler avantajlı olduğu için bugüne kadar gelebilmişlerdir. O avantajlı özellikler bugüne kadar gelebildiği için bizim ilgimizi özellikle çekebilmektedirler. O avantajlı özellikler dikkatimizi çektiği için neden evrimleştiklerini sormaktayız. Dolayısıyla evrimle ilgili sorduğumuz sorularda "avantajlı olduğu için" cevabının, toplam cevabın bir parçası olması kaçınılmazdır. Bu, son derece normaldir. Evrim, canlıların bulundukları çevreye nesiller içerisinde adapte olma sürecidir. Bu süreçte avantajlı özelliklerin seçilip diğerlerinin elenmesi çok normaldir. Bu, bir totoloji yaratmaz. Bu konuda daha fazla bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Dolayısıyla evrimsel biyolojide de, bilimde de "neden" sorusuna geniş bir yer vardır. Fakat sorunun hem bilimin, hem de felsefenin alanını kapsadığı, dolayısıyla kafa karıştırıcı (ama bir o kadar da kışkırtıcı) olduğu doğrudur. Yapılması gereken soruyu tek bir alanın tekeline vermeye çalışmaktan ziyade, hangi tip "neden" sorularının hangi düşünsel alanın (bilim mi felsefe mi) içerisinde yer aldığını tespit etmek daha isabetli, doğru ve faydalı olacaktır. Ancak o noktadan sonra, eğer ki bilimin alanındaysa, gerçek ve nihai cevaplar aramamız ve bunları bulmamız mümkün olacaktır.
Bilimde "Neden?" ve "Nasıl?" sorularının yeriyle ilgili daha fazla bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 8
- 5
- 4
- 4
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 16:58:25 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3867
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.