Evrene Hükmeden Kadim Güçler: Doğadaki Dört Temel Kuvvet Hangileridir?
Fiziksel kuvvetler, caddede yürümekten uzaya roket fırlatmaya ve hatta buzdolabınıza yapıştırdığınız mıknatısa kadar, her yerde işliyor. Her gün deneyimlediğimiz (ve çoğunun farkında olmadığımız) tüm kuvvetler şu dört temel kuvvete indirgenebilir:
- Kütleçekim Kuvveti
- Zayıf Nükleer Kuvvet
- Elektromanyetik Kuvvet
- Güçlü Nükleer Kuvvet
Bunlara "doğanın dört temel kuvveti" denir ve evrende gerçekleşen her şey, bu kuvvetler tarafından yönetilir.
Kütleçekim Kuvveti
Kütleçekim kuvveti, kütlesi ya da enerjisi olan herhangi iki şey arasındaki etkileşimdir. Köprüden bırakılan bir taşta, Güneş'in yörüngesinde dönen bir gezegende ya da Ay'ın gelgitlere sebep olmasında da görülür. Bu kuvvet, muhtemelen anlaşılması en kolay olan ve en çok aşina olduğumuz ama aynı zamanda açıklanması da en zor olan kuvvet.
Isaac Newton (güya ağaçtan düşen bir elmadan esinlenerek) kütleçekim fikrini ortaya atan ilk kişiydi. Newton, kütleçekimi iki nesne arasındaki sürekli çekim olarak tanımladı. Asırlar sonra Albert Einstein, genel görelilik teorisinden yola çıkıp; kütleçekimin bir kuvvet değil, nesnelerin uzay-zamanı bükmesinin sonucu olduğunu öne sürdü. Büyük bir nesne, uzay-zamanı; gergin çarşafın üzerine bırakılan büyük bir topun, zemine doğru esneterek daha küçük diğer nesnelerin topa doğru kaymasına sebep olmasıyla aynı şekilde etkiler.
Kütleçekimi; gezegenleri, yıldızları, yıldız sistemlerini ve hatta galaksileri bile bir arada tutmasına rağmen, özellikle moleküler ve atomik ölçeklerde temel kuvvetlerin en zayıf olanıdır. Şu şekilde düşünün: Bir topu veya ayağınızı kaldırmak ne kadar zor? Peki ya zıplamak? Tüm bu eylemler yer çekimini etkisiz kılmak (veya "yenmek") demek! Moleküler düzeyde ise kütleçekimi, diğer temel kuvvetlere kıyasla neredeyse hiçbir etkiye sahip değil.
Zayıf Nükleer Kuvvet
Zayıf nükleer etkileşim ya da zayıf kuvvet olarak da bilinen zayıf nükleer kuvvet, parçacık bozunumundan sorumludur. Bu bir atom altı parçacığın, bir diğerine dönüşmesidir. Örneğin, bir nötronun yakınlarında dolanan bir nötrino; kendisi elektrona dönüşürken nötronu da protona dönüştürür.
Fizikçiler bu etkileşimi, "bozon" adı verilen kuvvet taşıyıcı parçacıkların değişimi yoluyla tanımlar. Zayıf nükleer kuvvet, güçlü nükleer kuvvet ve elektromanyetizmadan sorumlu spesifik bozonlar vardır. Zayıf nükleer kuvvetteki bozonlar, W ve Z bozonları adı verilen yüklü parçacıklardır. Eğer proton, nötron ya da elektron gibi atom altı parçacıklar birbirlerine 10-18 metre ya da bir protonun çapının %0.1'i kadar yaklaştıklarında bu bozonları birbirleriyle değişirler ve sonuç olarak yeni parçacıklara dönüşürler.[1]
Zayıf kuvvet, Güneş'e güç sağlayan ve Dünya'daki çoğu yaşam formu için gerekli enerjinin üretilmesinde rol oynayan nükleer füzyon tepkimelerinde kritik öneme sahiptir. Ayrıca, arkeologların antik kemik, ahşap ve diğer eski eserleri tarihlendirmek için Karbon-14'ü kullanmasının sebebi de budur. Karbon-14, altı proton ve sekiz nötrondan oluşur. Bu nötronlardan biri protona dönüşünce, Azot-14'ü elde etmiş oluruz. Bu bozunmalar; bilim insanlarının bu eserlerin kaç yıllık olduğunu saptamasına olanak sağlayan, öngörülebilir oranlarda gerçekleşir.
- İnsan Ölçeğindeki Bir Kütle, İlk Defa Kuantum Durumda Kalmaya Zorlandı ve Bu, Kütleçekim Araştırmalarında Çığır Açabilir!
- Kuantum Fiziği Nedir ve Evren'i Nasıl Tanımlar? Kuantum Fiziğiyle Bilmeniz Gereken 6 Kavram!
- Doğanın Henüz Bilmediğimiz 5. Temel Kuvvetinin İzleri: Kuantum Parçacığının Tuhaf Davranışı, Mevcut Fizik Anlayışımızı Değiştirebilir!
Elektromanyetik Kuvvet
Lorentz Kuvveti olarak da bilinen elektromanyetik kuvvet; protonlar ve elektronlar gibi yüklü parçacıklar arasında rol oynar. Zıt yükler birbirini çekerken, aynı yükler birbirini iter. Yükler arttıkça kuvvetin büyüklüğü de artar. Tıpkı kütleçekimi gibi elektromanyetik kuvvet de sonsuz mesafelerden hissedilebilir (tabii ki o mesafelerde çok çok küçük olur).
Elektromanyetik kuvvet, isminden de anlaşılacağı üzere, şu iki bileşenden oluşur: elektriksel kuvvet ve manyetik kuvvet. Başlangıçta fizikçiler, bunları birbirinden ayrı kuvvetler olarak tanımladı ancak daha sonra aynı kuvvetin iki bileşeni olduklarının farkına vardılar.
Elektrik bileşeni, hareketli ya da sabit yüklü parçacıklar arasında işleyerek yüklerin birbirini etkileyebileceği bir elektrik alan oluşturur. Ancak harekete geçtiklerinde, yüklü parçacıklar ikinci bileşen olan manyetik kuvveti oluşturmaya başlar. Parçacıklar hareket ederken etraflarında bir manyetik alan oluşmasına sebep olurlar. Yani, telefonunuzu veya dizüstü bilgisayarınızı şarja taktığınızda ya da televizyonunuzu açtığınızda kablodan cihazınıza doğru giden elektronlar; kabloyu manyetik hale getirir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Elektromanyetik kuvvetler; aynı zamanda ışığın parçacık bileşeni olan, foton adı verilen kütlesiz kuvvet taşıyıcı bozonların yüklü parçacıklar arasında değiş tokuşu yoluyla aktarılır. Bununla birlikte, yüklü parçacıklar arasında geçiş yapan kuvvet taşıyıcı fotonlar; fotonların farklı bir tezahürüdür. Teknik olarak gerçek ve tespit edilebilen fotonlarla aynı parçacıklar olmalarına rağmen bunlar sanaldır ve saptanamaz.[2]
Elektromanyetik kuvvet, sık sık karşılaştığımız şu gibi olaylardan sorumludur: sürtünme, esneklik, normal kuvvet, katıları bir arada ve belirli şekillerde tutan kuvvet vb. Hatta kuşların, uçakların ve Süpermen'in uçarken maruz kaldığı hava direncinden bile sorumludur. Bütün bu eylemler yüklü (veya nötrleşmiş) parçacıkların birbirleriyle etkileşiminden meydana gelebilir. Örneğin, bir kitabı masanın üstünde tutan normal kuvvet (yer çekiminin kitabı yere çekmesi yerine); masanın atomlarındaki elektronların, kitabın atomlarındaki elektronları itmesinin bir sonucudur.
Güçlü Nükleer Kuvvet
Güçlü nükleer kuvvet (güçlü kuvvet ya da güçlü nükleer etkileşim) dört temel kuvvet arasında en güçlü olandır. Kütleçekim kuvvetinden 6 bin trilyon kere trilyon kere trilyon (Bu, 6'dan sonra 39 sıfır demek!) kat daha güçlüdür.[1] Bunun sebebi maddeyi oluşturan temel parçacıkları, daha büyük parçacıklar oluşturabilmek için birbirine bağlamasıdır. Güçlü nükleer kuvvet, atomun çekirdeğindeki protonları ve nötronları, ve bunları oluşturan kuarkları bir arada tutar .
Tıpkı zayıf kuvvet gibi, güçlü nükleer kuvvet de atom altı parçacıklar ancak birbirlerine çok yaklaştıklarında etkin hale gelir. Parçacıklar birbirlerine 10-15 metre ya da kabaca bir protonun çapından daha yakın mesafede olmalıdır.[1]
Güçlü nükleer kuvvet biraz tuhaftır; çünkü diğer kuvvetlerin aksine, parçacıklar birbirlerine yaklaştıkça zayıflar. Maksimum güce, parçacıklar birbirlerine en uzak mesafede olduğunda ulaşır.[3] Menzile girdiklerinde; gluon adı verilen kütlesiz, yüklü bozonlar kuarklar arasındaki güçlü kuvveti iletir ve onları yapıştırılmış halde tutar. Güçlü kuvvetin küçük bir kısmı olan "kalıntı" güçlü kuvvet, protonlar ve nötronlar arasında rol oynar. Çekirdekteki protonlar aynı yüklü olduklarından birbirini iter ancak kalıntı güçlü kuvvet bunun üstesinden gelebilir, böylece çekirdekteki parçacıklar bir arada kalır.
Doğayı Birleştirmek...
Dört temel kuvvet hakkında en çok öne çıkan soru; bu kuvvetlerin tek, büyük bir kuvvetin farklı dışavurumları olup olmadığıdır. Eğer öyleyse, birbirleriyle birleşebiliyor olmaları lazım ve bunu gösteren kanıtlar var! Harvard Üniversitesi'nden Sheldon Glashow ve Steven Weinberg, Imperial College London'dan Abdus Salam'la birlikte; "elektrozayıf kuvvet" kavramını oluşturmak için elektromanyetik kuvvet ve zayıf kuvveti birleştirmelerinden ötürü 1979 yılında Nobel Fizik Ödülü'ne layık görüldüler.
Büyük Birleşik Teori adı verilen teori için çalışan fizikçiler; modellerin öngördüğü ancak araştırmacıların henüz gözlemlemediği bir elektronükleer kuvveti tanımlamak için, elektrozayıf kuvvetle güçlü kuvveti birleştirmeyi amaçlıyorlar. Eğer bu da gerçekleşirse yapbozun son parçası olarak da; tüm evrenin işleyişini teorik bir çerçevede açıklamamızı mümkün kılacak bir ''Her Şeyin Teorisi'' ni geliştirmek için, elektronükleer kuvvet ile kütleçekim kuvvetini birleştirmemiz gerekecek.
Bununla beraber, fizikçiler makro evrenle mikro evreni birleştirmenin oldukça zor olduğunu düşünüyorlar; çünkü büyük, astronomik ölçeklerde kütleçekimi ön plana çıkıyor ve en iyi şekilde Einstein'ın genel görelilik teorisiyle açıklanıyor. Moleküler, atomik veya atom altı ölçeklerde ise kuantum mekaniği doğayı en iyi şekilde açıklıyor. Şu ana kadar kimse bu iki dünyayı (makro ve mikro) birleştirmeyi başaramadı.
Kuantum kütleçekimi üzerine çalışan fizikçiler; kuvveti, birleşmeye yardımcı olabilecek şekilde, kuantum dünyası üzerinden tanımlamayı amaçlıyorlar. Bu yaklaşımın temeli; graviton adı verilen, kütleçekimi taşıyan teorik kuvvet taşıyıcı bozonların keşfi olacaktır. Kütleçekimi, fizikçilerin kuvvet taşıyıcı bozonlar olmadan açıklayabildikleri tek temel kuvvettir. Ancak diğer temel kuvvetlerin açıklanmaları bozonları gerektirdiğinden; fizikçiler, araştırmacıların henüz keşfedemediği gravitonların atom altı ölçekte var olması gerektiğini düşünüyorlar.
Hikayeyi daha da karmaşık hale getiren ise, evrenin kabaca %95'ini oluşturan karanlık madde ve karanlık enerjinin görünmez alanı. Karanlık madde ve karanlık enerjinin tek bir parçacıktan mı yoksa kendi kuvvetleri ve taşıyıcı bozonları olan bir parçacıklar takımından mı oluştuğunu bilmiyoruz. Şu anda ilgi çeken birincil taşıyıcı parçacık, görünür ve görünmez evren arasındaki etkileşimlere aracılık edebilecek olan teorik karanlık foton. Eğer karanlık fotonlar gerçekten varsa bu, karanlık maddenin görünmez dünyasına ve beşinci bir temel kuvvetin keşfine açılacak bir kapı olur. Gerçi şu ana kadar karanlık fotonların varlığını destekleyen bir kanıtımız yok ve hatta bazı araştırmalar bu parçacıkların var olmadığına dair güçlü kanıtlar öne sürdü.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 40
- 17
- 16
- 15
- 7
- 7
- 6
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Space | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c Georgia State University, et al. Temel Kuvvetler. Alındığı Tarih: 20 Kasım 2020. Alındığı Yer: Fundamental Forces | Arşiv Bağlantısı
- ^ University of Tennessee. Standart Model. Alındığı Tarih: 20 Kasım 2020. Alındığı Yer: The Standard Model | Arşiv Bağlantısı
- ^ Fermilab. Fermilab | Science | Inquiring Minds | Questions About Physics. Alındığı Tarih: 20 Kasım 2020. Alındığı Yer: fnal | Arşiv Bağlantısı
- S. Khan. Dört Temel Kuvvet. Alındığı Tarih: 20 Kasım 2020. Alındığı Yer: Khan Academy | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 21:28:12 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9552
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Space. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.