Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Evren, Ne Zaman Şeffaf Olup Işık Geçirmeye Başladı?

Evren, Ne Zaman Şeffaf Olup Işık Geçirmeye Başladı?
12 dakika
1,090
Evrim Ağacı Akademi: Kozmoloji (Evrenbilim) Yazı Dizisi

Bu yazı, Kozmoloji (Evrenbilim) yazı dizisinin 16. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Kozmoloji Nedir? Evrenbilim Neleri Araştırır?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Evrende ne olduğunu görmek istiyorsanız, önce görebiliyor olmanız gerekir. Günümüzde, Evren'in ışığa karşı şeffaf olduğunu ve uzaktaki nesnelerden gelen ışığın gözlerimize ulaşmadan önce uzayda bir engelle karşılaşmadan seyahat edebileceğini biliyoruz. Ama bu, her zaman böyle değildi.

Aslında, Evren'in ışığın düz bir çizgide yayılmasını durdurmasının iki yolu vardır:

Tüm Reklamları Kapat

  • Biri, Evren'i serbest (yani bağ yapmamış) elektronlarla doldurmaktır. Bu durumda ışık, elektronlarla birlikte saçılır ve rastgele belirlenen bir yöne sıçrar.
  • Diğeri ise Evren'i bir araya toplanıp kümelenebilen nötr atomlarla doldurmaktır. Bu durumda ışık, bu madde tarafından engellenecektir: tıpkı çoğu katı nesnenin ışığa karşı opak olması gibi.

Bizim Evren'imiz, erken dönemlerde bunların her ikisini de yapan bir doğaya sahipti ve her iki engel de aşılana kadar şeffaf olamadı.

Evren'in Başlangıcında İyonlar ve Nötr Atomlar

Evren'in en erken aşamalarında, bildiğimiz her şeyi oluşturan atomlar, nötr konfigürasyonlarda birbirine bağlı değildi. Daha ziyade, iyonize edilmiş halde, yani plazma halindeydi. Işık yeterince yoğun bir plazmadan geçtiğinde, elektronlar nedeniyle saçılır, emilir ve çeşitli öngörülemeyen yönlerde yeniden yayılır. Evren'de yeterince serbest elektron olduğu sürece, akan fotonlar da rastgele savrulmaya devam edecektir.

Tüm Reklamları Kapat

Bununla birlikte, bu erken aşamalarda bile meydana gelen, rekabete dayalı bir süreç vardır: Az önce bahsettiğimiz plazma, elektronlardan ve atom çekirdeklerinden yapılmıştır ve bu parçaların birbirine bağlanması, enerji dengesi açısından tercih edilirdir. Evren'in en erken dönemlerde bile elektronlar ve atom çekirdekleri, tam olarak bunu yaptılar: Bireştiler! Ta ki enerjisi yeterince yüksek bir foton onları yeniden ayırana dek...

Evrenin dokusu genişledikçe, mevcut herhangi bir radyasyonun dalga boyları da uzar. Bu, Evren'in daha az enerjik olmasına neden olur ve erken zamanlarda kendiliğinden meydana gelen birçok yüksek enerjili süreci daha sonraki, daha soğuk dönemlerde imkansız hale getirir. Evren'in yeterince soğuması ve nötr atomların oluşabilmesi için yüz binlerce yıl gerekir.
Evrenin dokusu genişledikçe, mevcut herhangi bir radyasyonun dalga boyları da uzar. Bu, Evren'in daha az enerjik olmasına neden olur ve erken zamanlarda kendiliğinden meydana gelen birçok yüksek enerjili süreci daha sonraki, daha soğuk dönemlerde imkansız hale getirir. Evren'in yeterince soğuması ve nötr atomların oluşabilmesi için yüz binlerce yıl gerekir.
Ethan Siegel

Bununla birlikte, Evren genişledikçe, yalnızca yoğunluğu azalmakla kalmaz, aynı zamanda içindeki parçacıklar da daha az enerjiye sahip hale gelir. Genişleyen şey, uzay-zaman dokusunun ta kendisi olduğu için, o uzayda seyahat eden her foton da bu genişlemeden etkilenir. Bir fotonun enerjisi dalga boyu tarafından belirlendiğinden, o dalga boyu genişledikçe, foton daha düşük enerji seviyelerine (yani kızıla) kayar.

O halde, Evren'deki tüm fotonların kritik bir enerji eşiğinin altına düşmesi sadece bir zaman meselesidir - ki bu enerji eşiği, erken Evren'de var olan atomlardan bir elektronu koparmak için gereken enerjidir. Fotonların nötr atomların oluşumunu mümkün kılmak için yeterli enerjiyi kaybetmesi, Büyük Patlama'dan sonra yüz binlerce yıl almıştır.[1]

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

İlk zamanlarda (solda), fotonlar elektronlardan saçılır ve herhangi bir atomu tekrar iyonize bir duruma sokmak için yeterince yüksek enerjiye sahiptir. Evren yeterince soğuduğunda ve bu tür yüksek enerjili fotonlardan (sağda) yoksun olduğunda, bu fotonlar nötr atomlarla etkileşime giremezler. Bunun yerine, bu atomları daha yüksek bir enerji seviyesine uyarabilmeye uygun olmayan dalga boyuna sahip olduklarından, uzayda süresiz olarak serbest bir şekilde akıp giderler.
İlk zamanlarda (solda), fotonlar elektronlardan saçılır ve herhangi bir atomu tekrar iyonize bir duruma sokmak için yeterince yüksek enerjiye sahiptir. Evren yeterince soğuduğunda ve bu tür yüksek enerjili fotonlardan (sağda) yoksun olduğunda, bu fotonlar nötr atomlarla etkileşime giremezler. Bunun yerine, bu atomları daha yüksek bir enerji seviyesine uyarabilmeye uygun olmayan dalga boyuna sahip olduklarından, uzayda süresiz olarak serbest bir şekilde akıp giderler.
Ethan Siegel

Bu süre zarfında birçok kozmik olay da meydana geldi. En erken kararsız izotoplar radyoaktif olarak bozundu; madde, enerji bakımından radyasyona baskın hale geldi; Evren'de oluşacak yapıların tohumları büyümeye başladığında kütleçekimi maddeyi yığınlar halinde öbeklemeye başladı.

Fotonlar, giderek daha fazla kızıla kaydıkça, nötr atomlara karşı başka bir engel ortaya çıkmaya başladı: elektronlar protonlara ilk kez bağlandığında yayılan fotonlar.

Bir elektron atom çekirdeğine başarılı bir şekilde bağlandığında, iki şey yapar:

  1. Bir ultraviyole foton yayar; çünkü atomik geçişler her zaman enerji seviyelerinde öngörülebilir ve kademeli bir düzenle azalır.
  2. Evren'deki her elektron için var olan milyarlarca foton da dahil olmak üzere, diğer parçacıklar tarafından bombardımana tutulur.

Her kararlı ve nötr bir atom oluşturduğunuzda, bir ultraviyole foton yayarsınız. Bu fotonlar daha sonra başka bir nötr atomla karşılaşana kadar, düz bir çizgide devam ederler ve daha sonra iyonize olurlar.

Serbest elektronlar hidrojen çekirdekleri ile yeniden birleştiğinde, elektronlar enerji seviyelerini kademeli olarak düşürürler ve her bir düşüşte etrafa fotonlar yayarlar. Erken Evren'de kararlı, nötr atomların oluşması için, potansiyel olarak başka bir özdeş atomu iyonize edebilecek bir ultraviyole foton üretmeden temel duruma ulaşmaları gerekir.
Serbest elektronlar hidrojen çekirdekleri ile yeniden birleştiğinde, elektronlar enerji seviyelerini kademeli olarak düşürürler ve her bir düşüşte etrafa fotonlar yayarlar. Erken Evren'de kararlı, nötr atomların oluşması için, potansiyel olarak başka bir özdeş atomu iyonize edebilecek bir ultraviyole foton üretmeden temel duruma ulaşmaları gerekir.
Ethan Siegel

İki Fotonlu Bozunma ve Foton Artışı

Bu mekanizma yoluyla net bir nötr atom artış olmaz ve bu yüzden Evren, yalnızca bu mekanizma aracılığıyla ışığa şeffaf hâle gelemez. Bunun yerine, baskın gelen başka bir etki olmalıdır. Bu yöntem, son derece nadir olan bir sürece dayanır; ancak Evren'deki tüm atomlar ve atomların nihai ve istikrarlı bir şekilde nötr hale gelmesi için 100.000 yıldan fazla zaman gerektiği düşünüldüğünde, bu yöntem de hikâyenin inanılmaz ve karmaşık bir parçası haline gelir.

Tüm Reklamları Kapat

Çoğu zaman, bir hidrojen atomunda, ilk uyarılmış durumu işgal eden bir elektronunuz olduğunda, sadece en düşük enerji durumuna düşer ve belirli bir enerjinin ultraviyole fotonunu yayar. Buna Lyman alfa fotonu denir. Ancak 100 milyon geçişte yaklaşık 1 kez, aşağı inme farklı bir yoldan gerçekleşir ve atom, 1 yerine 2 düşük enerjili foton yayar. Bu, iki fotonlu bozunma veya iki fotonlu geçiş olarak bilinir ve Evren'in nötr hale gelmesinden birincil derecede sorumlu olan şeydir.[2]

Bir "s" yörüngesinden daha düşük enerjili bir "s" yörüngesine geçtiğinizde, nadiren bunu iki eşit enerjili foton emisyonu yoluyla yapabilirsiniz. Bu iki foton geçişi, her 100 milyon geçişte yaklaşık bir kez, 2s (ilk uyarılmış) durum ile 1s (temel) durum arasında bile meydana gelir.
Bir "s" yörüngesinden daha düşük enerjili bir "s" yörüngesine geçtiğinizde, nadiren bunu iki eşit enerjili foton emisyonu yoluyla yapabilirsiniz. Bu iki foton geçişi, her 100 milyon geçişte yaklaşık bir kez, 2s (ilk uyarılmış) durum ile 1s (temel) durum arasında bile meydana gelir.
Ethan Siegel

Tek bir foton yaydığınızda, o foton neredeyse her zaman başka bir hidrojen atomuyla çarpışır ve onu uyarılmış hale getirir ve sonunda yeniden iyonlaşmasına yol açar. Ancak iki foton yaydığınızda, her ikisinin de aynı anda bir atoma çarpması olası değildir, bu da net bir nötr atom artışı anlamına gelir.

Nadir de olsa bu iki foton geçişi, nötr atomların ilk başta oluşmasını mümkün kılan süreçtir. Bizi sıcak, plazma dolu bir Evrenden %100 nötr atomlarla dolu neredeyse eşit derecede sıcak bir Evren'e ulaştıran süreç, budur. Evren'in bu atomları Büyük Patlama'dan 380.000 yıl sonra oluşturduğunu söylesek de bu, aslında yavaş ve kademeli bir süreçti ve tamamlanması, Büyük Patlama'dan 280.000 yıl kadar sonra başlayıp, 480.000 yıl kadar sonlandı.

Işık, Serbestçe Aksın"!

Atomlar nötr olduğunda, Büyük Patlama'nın ışığının saçılması önünde hiçbir engel kalmamıştır. Bu, meşhur "CMB"nin doğumudur: Kozmik Mikrodalga Arka Planı ışımasının!

Tüm Reklamları Kapat

Elektronların ve protonların serbest olduğu ve fotonlarla çarpıştığı bir Evren, genişleme ve soğuma devam ettikçe, fotonlara karşı şeffaf olan nötr bir Evren'e doğru evrimleşir. Burada gösterilen, Kozmik Mikrodalga Artalan Işıması yayılmadan önceki iyonize plazma (L) ve ardından da fotonlara karşı şeffaf olan nötr bir Evrene (R) geçiştir. Elektron-elektron saçılması ile elektron-foton saçılması, Dirac denklemiyle iyi tanımlanabilir; ancak foton-foton etkileşimleri bu denklemle izah edilemez.
Elektronların ve protonların serbest olduğu ve fotonlarla çarpıştığı bir Evren, genişleme ve soğuma devam ettikçe, fotonlara karşı şeffaf olan nötr bir Evren'e doğru evrimleşir. Burada gösterilen, Kozmik Mikrodalga Artalan Işıması yayılmadan önceki iyonize plazma (L) ve ardından da fotonlara karşı şeffaf olan nötr bir Evrene (R) geçiştir. Elektron-elektron saçılması ile elektron-foton saçılması, Dirac denklemiyle iyi tanımlanabilir; ancak foton-foton etkileşimleri bu denklemle izah edilemez.
Ethan Siegel

Bu, Evren'in ışığa karşı şeffaf hale geldiği ilk seferdir. Büyük Patlama'dan arta kalan, artık dalga boyları geniş ve enerjileri düşük olan fotonlar, sonunda Evrende özgürce dolaşabilir hâle gelmiştir. Serbest elektronlar, kararlı,ve nötr atomlara bağlanan oradan kalktığında, fotonların onları durduracak veya yavaşlatacak hiçbir şeyi kalmaz.

Ama nötr atomlar artık her yerdeler ve sinsi bir amaca hizmet ediyorlar: Evren'i bu düşük enerjili fotonlara karşı şeffaf hale getirseler de, bu atomlar moleküler bulutlar, toz ve gaz koleksiyonları halinde bir araya toplanacaklar. Bu konfigürasyonlardaki nötr atomlar, düşük enerjili ışığa karşı şeffaf olabilir; ancak yıldızların yaydığı gibi daha yüksek enerjili ışık, bu nötr atomlar tarafından emilir.

Evrende parlamaya başlayan ilk yıldızların bir çizimi. Yıldızları soğutacak metaller olmadan, yalnızca büyük kütleli bir bulutun içindeki en büyük kümeler yıldız olabilir. Kütçekiminin daha büyük ölçekleri etkilemesi için yeterli zaman geçene kadar, yalnızca küçük ölçeklerde erken yapılar oluşturabilir ve bu yıldızların ışıkları, o dönemde opak olan Evren'den ötürü pek de uzağa gidemeyecektir.
Evrende parlamaya başlayan ilk yıldızların bir çizimi. Yıldızları soğutacak metaller olmadan, yalnızca büyük kütleli bir bulutun içindeki en büyük kümeler yıldız olabilir. Kütçekiminin daha büyük ölçekleri etkilemesi için yeterli zaman geçene kadar, yalnızca küçük ölçeklerde erken yapılar oluşturabilir ve bu yıldızların ışıkları, o dönemde opak olan Evren'den ötürü pek de uzağa gidemeyecektir.
Ethan Siegel

Çok Şeffaf, Çok Opak!

Evrendeki tüm atomlar artık nötr olduğunda, yıldız ışığını engelleme konusunda inanılmaz derecede iyi bir iş çıkarıyorlar. Evren'i şeffaf hale getirmek için ihtiyaç duyduğumuz ve uzun bir süre boyunca gerçekleşmesini beklediğimiz bu konfigürasyon, şimdi Evren'i farklı bir dalga boyundaki fotonlara karşı tekrar opak hale getiriyor: Bu defa, yıldızların ürettiği ultraviyole, optik ve yakın kızılötesi ışık dalga boylarına...[3]

Evren'i bu diğer tür ışığa karşı şeffaf hale getirmek için hepsini tekrar iyonlaştırmamız gerekecek. Bu, elektronları bağlı oldukları atomlardan atmak için yeteri kadar yüksek enerjiye sahip ışığa ihtiyacımız olduğu anlamına gelir - ki bu da yoğun bir ultraviyole emisyon kaynağı gerektirir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
PR Teknoloji, Veri ve İçgörüler

Teknoloji, veri ve içgörüler, halkla ilişkiler ve kurumsal iletişim işlevini sonsuza dek değiştirdi. Söz konusu değişikliğe uyum sağlayamamak ise yetersizlikten çok bir isteksizlik meselesi haline geldi.

Artık teknoloji, veri ve içgörüler daha anlamlı hedefler oluşturulmasına ve performans değerlendirmesinin daha sağlıklı yapılmasına katkı sağlıyor. Bu sayede halkla ilişkiler yatırımının en önemli getirisi olan itibarı zedeleyebilecek risklerin azaltılması ve optimum verimliliğin sağlanması mümkün kılınabiliyor.

Kurumsal iletişimi finanse eden ve değerlendiren üst düzey yöneticiler, ölçülebilir ve olumlu bir halkla ilişkiler yatırım getirisi dâhil olmak üzere çok daha fazlasını talep ediyorlar. Liderler, kurumsal iletişim ve halkla ilişkiler uzmanlarının işin temellerini bildiklerinin farkındalar ancak buna ek olarak halkla ilişkiler hedeflerini, çıktılarını ve sonuçlarını “iş dilinde” bağlamsallaştırma becerisi de bekliyorlar.

PR Teknoloji, Veri ve İçgörüler, iletişim uzmanlarının hedeflere ve rakiplere karşı zaman içinde iyileştirilmiş bir halkla ilişkiler performansı elde etmesini mümkün kılmak için uygulamaya yönelik en iyi örnekleri paylaşırken, uzmanların amaca yönelik teknolojileri, veri varlıklarını ve eyleme geçirilebilir içgörüleri anlamalarına da yardımcı oluyor.

Adobe, Mastercard, Southwest, Ford ve diğer birinci sınıf kuruluşlardan en iyi uygulama örnekleriyle birlikte finansal hizmetler, teknoloji, seyahat, otomotiv gibi çeşitli sektörlerden vaka çalışmalarından yararlanan bu kitap, iletişim profesyonellerine teknolojiyi nasıl optimize edeceklerini, verileri kullanarak kuruluşlarına nasıl liderlik edeceklerini, halkla ilişkiler çıktılarını iş sonuçlarına dönüştürme yeteneğini nasıl ölçeceklerini göstererek yöneticilerin karar alma sürecini güçlendiren içgörüler sunuyor.

Devamını Göster
₺85.00
PR Teknoloji, Veri ve İçgörüler
  • Dış Sitelerde Paylaş

Başka bir deyişle, Evren'in, içindeki atomları başarılı bir şekilde yeniden iyonize etmek için yeterli sayıda yıldız oluşturması gerekir; bu da zayıf, düşük yoğunluklu galaksiler arası ortamı yıldız ışığına şeffaf hale getirir.

Bu dört panelli görünüm, Samanyolu'nun merkez bölgesini ışığın dört farklı dalga boyunda; daha uzun (milimetre-altı) dalga boyları üstte, uzak ve yakın kızılötesi (2. ve 3. sırada) ve görünür ışık görünümünde gösterir. Samanyolu'nun toz şeritlerinin ve ön plandaki yıldızların görünür ışıkta merkezi gizlediğini, ancak bunu kızılötesinde çok fazla yapamadığını unutmayın.
Bu dört panelli görünüm, Samanyolu'nun merkez bölgesini ışığın dört farklı dalga boyunda; daha uzun (milimetre-altı) dalga boyları üstte, uzak ve yakın kızılötesi (2. ve 3. sırada) ve görünür ışık görünümünde gösterir. Samanyolu'nun toz şeritlerinin ve ön plandaki yıldızların görünür ışıkta merkezi gizlediğini, ancak bunu kızılötesinde çok fazla yapamadığını unutmayın.
Ethan Siegel

Bunu kendi galaksimizde galaktik merkezin görünür ışıkta görülemez olmasından da biliyoruz. Galaktik düzlem, yüksek enerjili morötesi ve görünür ışığı engellemede son derece başarılı olan nötr toz ve gaz bakımından zengindir; ancak kızılötesi ışık, direkt olarak geçebilir. Bu, kozmik mikrodalga arka planının nötr atomlar tarafından neden emilmediğini, öte yandan yıldız ışığının bu atomlarca neden emildiğini de açıklamaktadır.

Neyse ki, oluşturduğumuz yıldızlar büyük ve sıcak olabilir, en büyük kütleli olanlar Güneş'imizden bile çok daha parlak ve daha sıcaktır. İlk yıldızlar kendi Güneş'imizden onlarca, yüzlerce, hatta bin kat daha büyük olabilir, yani on binlerce derecelik yüzey sıcaklıklarına ve Güneş'imizden milyonlarca kat daha büyük parlaklığa ulaşabilirler. Bu devler, Evren'e yayılmış nötr atomlar için en büyük tehdittir.

Evrendeki ilk yıldızlar, yıldız ışığını emen (çoğunlukla) hidrojen gazının nötr atomlarıyla çevrili olacaktır. Hidrojen, Evreni görünür, morötesi ve kızılötesi ışığın büyük bir kısmına karşı opak hale getirir, ancak radyo ışığı gibi uzun dalga boylu ışık engellenmeden iletebilir.
Evrendeki ilk yıldızlar, yıldız ışığını emen (çoğunlukla) hidrojen gazının nötr atomlarıyla çevrili olacaktır. Hidrojen, Evreni görünür, morötesi ve kızılötesi ışığın büyük bir kısmına karşı opak hale getirir, ancak radyo ışığı gibi uzun dalga boylu ışık engellenmeden iletebilir.
Ethan Siegel

Olması gereken, Evren'i yeterli sayıda ultraviyole fotonla doldurabilecek kadar yıldızın oluşmasıdır. Galaksiler arası ortamı dolduran bu nötr maddeden yeteri kadarını iyonize edebilirlerse, yıldız ışığının engellenmeden hareket etmesi için her yöne bir yol açabilirler. Ayrıca iyonize olan proton ve elektronların tekrar bir araya gelmemeleri için de belli miktarda olmaları gerekir.

İlk yıldızlar, buna giden yolda küçük bir çentik oluşturmuştur; ancak en eski yıldız kümeleri küçük ve kısa ömürlüydü. Evren'imizin ilk birkaç yüz milyon yılı boyunca oluşan tüm yıldızlar, Evren'deki maddenin nötrleşme miktarını neredeyse hiç etkilemedi. Ancak bu, yıldız kümeleri birleşerek ilk galaksileri oluşturduğunda değişmeye başladı.[4]

Popülasyon III yıldızlarını barındırdığı düşünülen galaksiler arasında tespit edilen ilk gökada olan CR7'nin bir çizimi. Bunlar, Evren'de oluşmuş ilk yıldızlardır. JWST, bu galaksinin ve buna benzer diğerlerinin gerçek görüntülerini ortaya çıkaracak ve yeniden iyonlaşmanın henüz tamamlanmadığı yerlerde bile bu nesnelerin ölçümlerini yapabilecek.
Popülasyon III yıldızlarını barındırdığı düşünülen galaksiler arasında tespit edilen ilk gökada olan CR7'nin bir çizimi. Bunlar, Evren'de oluşmuş ilk yıldızlardır. JWST, bu galaksinin ve buna benzer diğerlerinin gerçek görüntülerini ortaya çıkaracak ve yeniden iyonlaşmanın henüz tamamlanmadığı yerlerde bile bu nesnelerin ölçümlerini yapabilecek.
Ethan Siegel

Yıldız Doğumhaneleri

Büyük gaz kümeleri, yıldızlar ve diğer maddeler bir araya geldikçe, Evren'i daha önce hiç olmadığı kadar aydınlatan muazzam bir yıldız oluşumu patlamasını tetiklediler. Zaman geçtikçe, bir dizi olay, aynı anda gerçekleşti:

  • En büyük madde birikimine sahip bölgeler, daha erken yıldızları ve yıldız kümelerini kendilerine doğru çektiler.
  • Henüz yıldız oluşmamış bölgelerde yıldızlar şekillenmeye başlayabildi.
  • İlk galaksilerin oluştuğu bölgeler, diğer genç galaksileri çekmeye başladı.

Bunların tümü, genel yıldız oluşum oranını artırmaya katkı sağlamıştır.

Bu zamanda Evren'in haritasını çıkaracak olsaydık, yıldız oluşum hızının Evren'in varlığının ilk birkaç milyar yılı boyunca nispeten sabit bir oranda arttığını görürdük. Bazı elverişli bölgelerde, çoğu bölgenin yeniden iyonlaşmasından önce Evren'in ışığa karşı saydamlaşacağı kadar madde iyonize oldu; diğerlerinde, son nötr maddenin yok olması iki veya üç milyar yıl kadar sürdü.

Büyük Patlama'nın başlangıcından itibaren Evren'in nötr maddesinin haritasını çıkaracak olsaydınız, onun kümeler halinde iyonize maddeye geçmeye başladığını görürsünüz, ama aynı zamanda çoğunun yok olmasının yüz milyonlarca yıl sürdüğünü de görürsünüz. Bunu, eşit olmayan bir şekilde ve tercihen kozmik ağın en yoğun noktaları boyunca yapar.

Evren tarihini yeniden iyonlaşmaya odaklanarak gösteren şematik bir çizim. Yıldızlar veya galaksiler oluşmadan önce Evren, ışığı engelleyen nötr atomlarla doluydu. Evrenin çoğu 550 milyon yıl sonrasına kadar yeniden iyonlaşmazken, bazı bölgeler tam yeniden iyonlaşmayı daha erken gerçekleştirdi ve diğerleri bunu daha sonra başaramadı. İlk büyük yeniden iyonlaşma dalgaları, Evren yaklaşık 250 milyon yaşında başladı. Birkaç şanslı yıldızsa, Büyük Patlama'dan sadece 50 ila 100 milyon yıl sonra oluşabildi. James Webb Uzay Teleskobu gibi doğru araçlarla, en eski galaksileri ortaya çıkarmaya başlayabiliriz.
Evren tarihini yeniden iyonlaşmaya odaklanarak gösteren şematik bir çizim. Yıldızlar veya galaksiler oluşmadan önce Evren, ışığı engelleyen nötr atomlarla doluydu. Evrenin çoğu 550 milyon yıl sonrasına kadar yeniden iyonlaşmazken, bazı bölgeler tam yeniden iyonlaşmayı daha erken gerçekleştirdi ve diğerleri bunu daha sonra başaramadı. İlk büyük yeniden iyonlaşma dalgaları, Evren yaklaşık 250 milyon yaşında başladı. Birkaç şanslı yıldızsa, Büyük Patlama'dan sadece 50 ila 100 milyon yıl sonra oluşabildi. James Webb Uzay Teleskobu gibi doğru araçlarla, en eski galaksileri ortaya çıkarmaya başlayabiliriz.
Ethan Siegel

Ortalama olarak, Evrenin yeniden iyonlaşması ve yıldız ışığına şeffaf olması için Büyük Patlama'nın başlangıcından itibaren 550 milyon yıl sürdü. Bunu, yalnızca nötr, araya giren maddenin neden olduğu absorpsiyon özelliklerini göstermeye devam eden ultra-uzak kuasarları gözlemleyerek görüyoruz. Ancak yeniden iyonlaşma her yerde aynı anda gerçekleşmedi; farklı zamanlarda farklı yönlerde ve farklı yerlerde tamamlandı. Evren ve onun içinde oluşan yıldızlar, galaksiler ve madde kümeleri de düzensizdir.

Tüm Reklamları Kapat

Sonuç

Evren, kabaca 380.000 yaşındayken Büyük Patlama'dan geriye kalan ışığa karşı şeffaf hale geldi ve daha sonra uzun dalga boylu ışığa karşı şeffaf kaldı. Fakat Evren, ancak yaklaşık yarım milyar yaşına ulaştığında, yıldız ışığına tamamen şeffaf hale geldi; bazı yerler tam şeffaflığa daha erken, bazı yerler ise daha geç ulaştı.

Bu sınırların ötesini araştırmak için daha uzun dalga boylarına giden bir teleskop gerekir. Şansımız yaver giderse, James Webb Uzay Teleskobu, sonunda, Büyük Patlama'nın ışığına karşı şeffaf olduğu fakat yıldız ışığına karşı olmadığı bu aradaki dönemde Evren'in nasıl olduğu konusuna aydınlık getirecek. Bunu öğrendiğimizde, sonunda Evren'in tam olarak anlaşılmayan bu karanlık çağlarda nasıl büyüdüğünü öğrenebiliriz.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Kozmoloji (Evrenbilim) Yazı Dizisi

Bu yazı, Kozmoloji (Evrenbilim) yazı dizisinin 16. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Kozmoloji Nedir? Evrenbilim Neleri Araştırır?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 3
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • İnanılmaz 1
  • Muhteşem! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Forbes | Arşiv Bağlantısı
  • ^ Ethan Siegel. What Was It Like When The Universe First Made Atoms?. Alındığı Tarih: 6 Şubat 2022. Alındığı Yer: Forbes | Arşiv Bağlantısı
  • ^ P. J. E. Peebles. (1968). Recombination Of The Primeval Plasma. The Astrophysical Journal, sf: 1. doi: 10.1086/149628. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ E. Siegel. What Was It Like When Starlight First Broke Through The Universe's Neutral Atoms?. (17 Ekim 2018). Alındığı Tarih: 15 Şubat 2022. Alındığı Yer: Forbes | Arşiv Bağlantısı
  • ^ E. Siegel. What Was It Like When The Universe Made The Very First Galaxies?. (10 Ekim 2018). Alındığı Yer: Forbes | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/04/2024 10:11:20 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11448

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Kanıt
Sinek
Protein
Uyku
Göz
Yaşanabilir Gezegen
Lipit
Kromozom
Dilbilim
Yanlış
Kütleçekimi
Ara Geçiş Türleri
Doğum
Travma
Tohum
Ecza
Covid-19
Güve
Tekillik
Stephen Hawking
Tahmin
Foton
Evrimsel Tarih
Ekoloji
Kimyasal Bağ
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. Siegel, et al. Evren, Ne Zaman Şeffaf Olup Işık Geçirmeye Başladı?. (16 Şubat 2022). Alındığı Tarih: 19 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/11448
Siegel, E., Demiralp, İ. I., Bakırcı, Ç. M. (2022, February 16). Evren, Ne Zaman Şeffaf Olup Işık Geçirmeye Başladı?. Evrim Ağacı. Retrieved April 19, 2024. from https://evrimagaci.org/s/11448
E. Siegel, et al. “Evren, Ne Zaman Şeffaf Olup Işık Geçirmeye Başladı?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by İdil Itır Demiralp, Evrim Ağacı, 16 Feb. 2022, https://evrimagaci.org/s/11448.
Siegel, Ethan. Demiralp, İdil Itır. Bakırcı, Çağrı Mert. “Evren, Ne Zaman Şeffaf Olup Işık Geçirmeye Başladı?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by İdil Itır Demiralp. Evrim Ağacı, February 16, 2022. https://evrimagaci.org/s/11448.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close