Türkiye’nin Gerçek Zoru: Popülizm
Asgari Ücret, Popülizm ve Gerçeklik Çatışması

- Blog Yazısı
Instagram’da birkaç gün önce paylaşılan bir gönderide, Mika Raun’un DJ’lik yaparak ilk sahnesinde 1 milyon TL kazandığı belirtildi.
Gönderi, beklendiği gibi dikkat çekti. Altına gelen yorumlardan biri ise şöyleydi:
“40 yıl çalışma karşılığı devletten emekli olan kişi 1 milyon emekli ikramiyesi alamıyor. Yazık bu ülkeye.”
Bu yorum yaklaşık 1.000 beğeni aldı.
Ve yine en kolay şeyi yaptık:
Düşünmeden alkışladık.
Çünkü düşünmek zor, öfkelenmek kolaydı.
Ama kimse şunu sormadı:
Bu kıyaslamayı hangi denklemle yaptınız?
Mika Raun sahnede değil, ekranda bir figürdür.
O figürün arkasında binlerce takipçi, dev bir görünürlük, ve bir medya alanı vardır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bir marka o görünürlüğe göz diker.
Reklam verir.
Para öder.
Hatta Mika DJ’lik yapmasa, sahnede elinde üç portakalı havaya atıp çevirse bile o parayı alırdı. Çünkü mesele müzik değil; izlenme, dikkat, reklamdır.
Bu kadar basit bir kapitalist döngü;
sosyal medya yorumlarında duygu yüklü adaletsizlik anlatısına dönüştürülür.
Ve kapitalist sistemi anlamayan her zihin, bu basit mekanizmayı bile “zulüm” olarak algılar.
Asıl tehlike şu:
Duyar kasanlar sadece sosyal medya kullanıcıları değil.
Toplumun tamamı, özellikle de orta sınıf,
“asgari ücretle ev geçindirmek mümkün değil!” diyerek sistem eleştirisi yapıyor gibi görünür.
Ama aslında kendi plansızlığını aklıyor.
Evet, hayat herkes için adil başlamaz.

Kimi iyi bir ailede doğar, kimi kırsalda.
Kimi eğitim alır, kimi ilkokuldan terk olur.
Bu doğrudur.
Ancak işte tam bu noktada kapitalist sistemin temel ilkesi devreye girer:
Başlangıç eşitliği yoktur, ama fırsat yönelimi bireyseldir.
Ve bu noktada herkesin bir yolu vardır.
Peki asgari ücretli ne yapacak?
Bir süre asgari ücretle çalışabilir.
Ama eğer akıllıysa orada kalmaz.
Satış-pazarlama sektörü,
asgari ücretle girilen ama hızla yükselinebilecek en basit yapıdır.
İletişimi kuvvetli biri, reyon şefi olur, mağaza müdürü olur, bölge sorumlusu olur.
Daha içe dönük biri, marangozluk, kaynakçılık, tesisatçılık gibi işlerde meslek öğrenip günlük 2–3 katı kazanç sağlar.
Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. İlla üniversite okumadan da, beden gücüne ve zekaya dayalı birçok sektörde değerli işler yapılabilir.
Şimdi biraz daha aşağı inelim.
Asgari ücretle yaşayan bir insan da birini sevebilir. Evlenmek isteyebilir. Çocuk hayali kurabilir.
Bu, insani bir şeydir.
Ama söylemek istediğim şey çok basit değil mi?
Asgari ücret alıyorsun ama evin var. Evlendiğin kişi de asgari ücret alıyor. O zaman çocuk yapılabilir.
Asgari ücret alıyorsun ama ailen destek oluyor. Belki annen baban da emekli. İyi kötü bir katkı geliyor. Yine yapılabilir.
Veya küçük birikimin var, konutun var. Ya da sosyal yardım alıyorsun. Bir şekilde çocuğa da yer açılabilir.
Ama…
Asgari ücret alıyorsun.
Evin yok.
Ailenin desteği yok.
Evlendiğin eşin de çalışmıyor.
Bir bodrum katta kira vererek oturuyorsun.
Ve bu tabloda çocuk yapmak istiyorsun.
Elbette yasalar buna engel değil, yapabilirsin.
Ama sence 10. aydan sonrası için bir planın var mı?
Matematiksel olarak bakalım:
Kira, fatura, gıda, yol…
Sence çocuğa kalan bir şey olacak mı?
Eğer hiç destek yoksa, hiç alternatif gelirin yoksa, hiçbir çıkış yolu planlamadıysan, o zaman evlenmek de, çocuk yapmak da akılcı değildir.
Bu çok net. Ama zorla değil. Karar senin. Yine de yaparsın.
Ama o zaman sistem değil, tercihlerin konuşulur ve eğer bunu on binlerce kişi aynı şekilde yaparsa, karşımıza çıkan “asgari ücretle nasıl çocuk bakacağız” sorusu, mantıksız bir sorudur.
Çünkü bu ücretle çocuk büyütülmez. Çünkü bu ücretle ev geçinmez.
Bu konu ne Aile Bakanlığı'nın, ne sosyal yardımlaşma kuruluşlarının, ne vicdan aktivistlerinin meselesidir.
Bu konu sadece matematiğin konusudur.
Gelir – gider tablosu. Kalem kalem hesap. Soğuk, ama doğru.
Ve tartışmaya kapalıdır.
Sonuç olarak;
Popülizm, bugün Türkiye’de bir düşünce biçimi değil; bir kaçış yoludur.
“Asgari ücretliler bu parayla nasıl ev geçindirsin?”,
“Mika Raun o kadar para alırken bir işçinin ikramiyesi neden bu kadar az?”,
“Patronlar yan gelip yatıyor, işçiler sürünüyor.”
“Madenler kapatılsın, ağaçlar kesilmesin, herkes doğayla kucaklaşsın.”
gibi söylemler artık gerçek bir çözüm üretmiyor.
Bu tür cümleler kulağa hoş gelir,
ama her birinin arkasında karmaşık gerekçeler, ekonomik zorunluluklar ve sistemsel dengeler vardır.
Popülizm, bu denklemleri görmezden gelir.
Ama göz ardı ettiğimiz gerçekler, sonunda karşımıza kriz olarak döner.
Bir şeyleri gerçekten öğrenmek, araştırmak, üretmek, kendini geliştirmek yerine,
duygulara sığınıp pasifleşmek...
Tıpkı arabesk müzikle kendimizi uyuşturmak gibi, mutsuzluktan keyif almak gibi.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 05/06/2025 21:44:17 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20764
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.