TANRI'NIN VARLIĞI HAKKINDA

Varlık, bilinendir. Bilinen nedir? Duyu organlarım dahil olmak üzere bunlar dışında gözlem, deney, araştırma vb. yollarla bildiğim şeylerdir. Bu şeylerse var olan şeylerdir. Ancak bilinmesi mümkün olan şeyler hakkında var veya yok denebilir çünkü tespit edip öğrenme şansın vardır. Tanrı'nın varlığı konusuna geldiğimizde ise onun varlığı veya yokluğundan söz edemeyeceğimizi göreceğiz çünkü Tanrı'nın varlığını veya yokluğunu bilmek mümkün değildir. Dine göre bir dindar "Ben Tanrı'nın varlığını kanıtlayabilirim." diyemez çünkü kanıtlamak mümkün olsaydı sınavın bir anlamı kalmazdı yani Tanrı kendini gizlesin ki biz de onun varlığına ancak inanç gösterdiğimiz taktirde cennete gidelim. Eğer kanıtlanabilse zaten herkes varlığını bilir ve sınavın bir anlamı kalmaz. Tanrı'nın zaten inanç olarak anılması onun bilinemezliğindendir. Bilinse zaten inanmaya gerek yok. Dindeki amaç, "şüphesiz inanç" kavramı üzerine kuruludur. Zaten kimse varlığını bildiği bir şeye "varlığına inanıyorum." demez. Ancak Tanrı gibi emin olunamayan, kesin olarak belli olmayan ve bilinemeyen bir şeye inanç gösterilebilir. Örneğin, bir bardak suya "Bunun su olduğuna inanıyorum." mu dersiniz, yoksa "Bunun su olduğunu biliyorum." mu dersiniz? Tabii ki emin olduğunuz için biliyorum, dersiniz demek ki "inanıyorum" lafı emin olunamayan şeylerde kullanılır. Ya da başka bir soru, diyelim ki bir ovadasınız ve önünüzde ardına geçmeniz mümkün olmayan devasa bir duvar var. O duvarın arkası hakkında yorum yapılabilir mi? Yapılırsa bu yorum ancak inanç olarak kalmaz mı? Ve bu inanç tespit edilmesi mümkün olmadığı için ne kadar doğru olabilir? "Ben bu duvarın arkasında bir elma ağacı olduğuna inanıyorum." desem bu ne kadar doğru olur? Bir şey bilmeden neden ve nasıl inanırım ki? Farkındaysanız "Ben bu duvarın arkasında bir elma ağacı olduğunu biliyorum." demedim. Bu cümlede bir kesinlik ve netlik var bu cümleyi kuran biri mantıken ispatını da yapabilmeli ama bu durumda ispat yapmak mümkün değil yani elma var ya da yok diyemem çünkü "bilmiyorum". Yani emin olunamayacağı için ancak inanıyorum diyerek bir yorumda bulunabilirim, onun da bir aslı astarı olamaz tıpkı dindarların "Tanrı'ya inanıyorum." demeleri gibi. Yani meselenin özü şu: İnananlar; bilmedikleri, emin olmadıkları hatta "belki" var olmayan bir şeye var, diyorlar. Sadece bununla kalsa iyi, daha kötüsü başkalarına saygı duymadan doğrunun onların inandıkları şeyler olduğuna kuşkusuz eminmiş gibi inandıkları şeyleri başkalarına dayatıyorlar hatta bu öyle bir yere geliyor ki körü körüne inandıkları şeyler yüzünden kötüye kullanılıyorlar ama gözleri kapalı, akılları rafta. Akıllıca düşünmek gerekirse inanmak için bilmek gerekir, bilmediğin bir şeye inanmanın bir anlamı yoktur çünkü ancak bilinen vardır. Bilinmeyen içinse, hakkında yorum yapamam çünkü BİLMİYORUM. Var desem yalan, yok desem yalan. Teistler de Ateistler de yalancıdır! Komik olansa bilmedikleri halde birinin "Duvarın arkasında elma var!" derken birininse "Duvarın arkasında elma yok!" demesi. İkisi de ne bir şey gördü ne de bir şey biliyor. Bunlar nasıl böyle emin konuşuyorlar? Var diyen varlığını, yok diyen yokluğunu nasıl ispatlayacak? Unutmayın o duvarın arkasını göremiyoruz, ikisi de yalnızca bir inanış. Tanrı varsa zaten kendini gizledi eğer yoksa bir şeyin yokluğunu da ispatlamak mümkün değil. Yani kısaca BİLMİYORUZ. Bunu görmek bu kadar zor mu gerçekten, biraz düşünmek ya da bilmediğimiz bir şeye bilmiyorum demek bu kadar basitken? Zor mu?