Sırrı Erinç

- Blog Yazısı
[1]Sırrı erinç 24 Ocak 1918 de İzmit’te dünyaya gelir. 1930'lu yıllar Erinç’ in İstanbul Erkek Lisesi'nde geçirdiği yıllardır. İstanbul Erkek Lisesi Sırrı Erinç’in parlak akademik geleceğinin temellerinin atıldığı yerdir. Lisede çok başarılı bir öğrencidir. Parlak zekâsı ve dil öğrenmeye olan yeteneği bu yıllarda açığa çıkar. Alman olan dil öğretmeni, bu yeteneğini iyi kullanarak ona Almancayı çok iyi bir şekilde öğretir. Ayrıca lisenin son sınıfına gelindiğin de Sırrı Erinç'in yabancı dil bilgisi Fransızca ve Rusya'da okuduğunu anlayacak düzeye erişmiştir. Yerbilimlerine olan merakı da lise yıllarında başlar. Henüz lise öğrencisiyken öğretmenleri Şükrü Beyler onu Ord. Prof. Dr. Hamit Nafiz Pamir ve Ord. Prof. Dr. Besim Darkot ile tanıştırırlar.

Liseyi birincilikle bitiren Erinç, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü'ne kaydolur ve aynı zamanda da öğretmen okulunun coğrafya branşına yazılır. O zaman coğrafya öğretmenleri yardımcı branş olarak tarih dersleri almak zorunda olmalarına rağmen, Erinç, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel 'in özel izniyle tarih dersleri yerine jeoloji dersleri almaya başladı. Türkiye'de ilk defa coğrafya ve jeolojiyi eş zamanlı okuyarak 1940'ta mezun olup aynı yıl İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü'nde asistanlığa başladı.
1944 yılında yazdığı tez ile doktor unvanını alan Erinç'in tezinin en önemli yanı Doğu Karadeniz dağlarında varlığı bilinmeyen bazı Pleistosen glasyal şekillerini ortaya çıkarmasının yanı sıra Pleistosen daimî kar sınırının o dönemde bugününkinden daha alçak oluşunda yalnızca iklimin değil, tektoniğinde rolünün bulunduğunu kanıtlamasıdır. Bu çalışmasıyla Doğu Karadeniz Dağları'nın Pleistosen' den beri bir tektonik yükselmeye uğradığını kanıtlamıştır. Kaçkar Dağları’nda buzul olduğunu ortaya çıkaran ilk kişidir.
Sırrı Erinç 1945 yılında doktorasını tamamladıktan sonra üniversitesinin o dönemki rektörü Cemil Bilsel tarafından Ahlat'ta İstanbul Teknik Üniversitesi' ne bağlı bir enstitü kurmak üzere görevlendirilir. Doktorasını tamamlayan Erinç, doçent olduğu 1948 yılına kadar çok az araştırma yapar. Bu sırada gözlemlerine dayanan bir rejyonal etüt yayımlar. Bunun yanında uzmanlaşmış olduğu glasyal morfoloji çalışmalarını da sürdürmektedir. Sırrı Erinç' in doçentlik tezi "Van Gölü ve Çevresinde Coğrafi Araştırmalar" adını taşır. İlk kez 1945 yılında başladığı Van Gölü çevresindeki arazi araştırmalarının bir sonucudur bu tez. Ayrıca Erinç, Van Gölünün derinliğini ölçen ilk bilim insanıdır. Sırrı Erinç' in doçentlik tezi bir rejyonal etüt olarak daha ileride yayımlayacağı "Doğu Anadolu Coğrafyası" adlı kitabının çekirdeğini oluşturmakla birlikte Erinç'in göl araştırmalarının da bir başlangıcı olur. Sırrı Erinç, yalnızca jeomorfoloji ile değil, Fiziki Coğrafyanın hemen bütün dallarında araştırma yapmış ve ortaya orijinal yayın ve bulgular çıkarmış bir araştırmacı olarak ilk hidrografya çalışmasını Van Gölü üzerinde yapmıştır. Erinç doçent olduktan sonra araştırma ve yayın çalışmalarına hız vermiştir. Yurt içi ve dışında çeşitli dergilerde yazılarını yayımlatmaya başlamıştır. Bu dergiler arasında "Fen Fakültesi Mecmuası", Almanya'da yayımlanmakta olan "Geologische Rundschau", Amerika'da yayımlanan "Annals of the Associsation of American Geographers" ve "The Geographical Review" sayılabilir. Erinç'in bu dergilere yazdığı yazilarda ağırlıkla Klimatoloji ‘ye yer verilmiştir. Bu yazıların ve araştırmaların içinde en önemlisi Thorntwaite sınıflandırmasına göre Türkiye iklim tiplerini saptayan yazıdır.

Erinç, 1951-1952 yılarında ABD’de Fulbright bursu ile ziyaretçi öğretim üyesi olarak çeşitli üniversitelerde dersler verir. Türkiye'de Fulbright bursu ile yurtdışına giden bilim adamları arasında ilklerden biridir Erinç. Öncelikle batıda, California'nın Berkeley Üniversitesinde iklim, güneydoğuda Louisiana Devlet Üniversitesi'nde alüvyal jeomorfoloji araştırmaları yapma olanağı bulur. Thornthwaite in Johns Hopkins Üniversitesinde bulunan klimatoloji laboratuvarını inceleyen Erinç, burada buharlaşma, terleme ve su bilançosu konusunda deneysel çalışmalar yapar. Bu dönemde, Erciyes ve Cilo dağlarına kadar, buzul taşıyan bütün dağları gezen ve araştırmalarını yayınlayan Erinç'in, bu uzmanlık alanı dışında vermiş olduğu en önemli araştırmaların başında "Karadeniz ve Çevresinin Morfolojik Tekamülü ile Pleistosen İklim Değişiklikleri arasındaki Münasebet" adlı eseri gelir. Bu araştırmasında Erinç, özellikle Rusların en yeni çalışmalarını inceleyerek başarılı bir çalışma ortaya koymuştur.

1957 yılı Erinç'in akademik yaşamında daha değişik bir dönemin başlangıcıdır. Bu dönemde Doç. Dr. Sırrı Erinç profesör olur ve Fiziki Coğrafya Kürsüsünün başına getirilir. Erinç’ in kürsüyü devraldığı günlerdeki en önemli faaliyeti öğretime Klimatoloji derslerini eklemesi ve kendi çalışmalarını da bu yönde yoğunlaştırmasıdır. Bu dönemde İstanbul Teknik Üniversitesi Hidrojeoloji Enstitüsü’nde verdiği dersleri bir kitap halinde yayımlar. Bu kitap gerek Türkiye İklimi konusundaki sentezi ve gerekse uygulamalı klimatoloji kavramını Türkiye'ye getirmiş olması bakımından büyük önem taşır. Erinç'in kendi kürsüsünde verdiği ve sonradan yayımladığı Klimatoloji kitabı ve klimatoloji araştırmaları ise dinamik-jenerik esasları temel alan, hava kütlelerinin hareketi ve niteliklerine yer veren, hava tiplerini saptayan modern dinamik klimatoloji görüşünü yansıtır. Klimatoloji araştırmalarında bu konudaki bilgisini ve yaratıcı gücünü ortaya koyan yapıtı 1965'te ortaya koyduğu "Erinç İndisi" dir. Yağış etkinliğini belirleyen ve yalnız ve yalnız klimatolojide değil diğer birçok alanda hatta jeomorfolojide de uygulanabilen bu formül, o güne kadar kullanılan çeşitli kuraklık indisi formüllerinin en pratiğidir.
Sırrı Erinç, 1960'ların başından sonra çalışma ağırlığını jeomorfolojiden sentez çalışmalarına kaydırır. Sırrı Erinç Türkiye’de ilk defa uygulamalı jeomorfoloji çalışma ve araştırmaları başlatır ve kürsüsünde ders olarak okutur. 1970'lerde yazdığı "Türkiye, İnsan ve Ortam" adlı yazısı ise jeoloji açısından bir sentez girişimidir. Bu yazının devamı niteliğinde 1977 yılında "İstanbul Boğazı ve Çevresi" adlı bir kitap yazar ve 1980'de "Jeoloji açısından İstanbul Yöresi" adlı bir konferans verir. Bu dönemdeki sentezleri içerisinde "Türkiye'de toprak çalışmaları ve Türkiye Toprak Coğrafyasının Ana Çizgileri" isimli eseri hem çok başarılı bir deneme olması hem de Erinç'in derlediği bu çalışmadan ilginç sonuçlar çıkarması açısından önemlidir. Bu çalışma Erinç'in sentez çalışmalarının tipik bir örneğidir.
Sırrı Erinç'in bölge planlaması ve uygulamalı coğrafya hakkında da yazıları bulunmaktadır. Bunlardan ilki 1958 yılında yayımlanan "Bölge Sınırlandırılmasının Esasları" adındaki araştırmasıdır. 1959 yılında yayımlanan "Bölge Planı Nasıl Yapılır?" isimli araştırmasını "Planlamada İklime Müdahale" ve "Tatbiki Coğrafya ve Planlama" adlı araştırmaları izler. Sim Erinç'in en önemli yapıtları arasında "Jeomorfoloji" adlı iki ciltlik çalışması, "Ortam Ekolojisi ve Degradasyonal Ekosistem Değişiklikleri" ve büyük bir kısmını kendisinin hazırladığı "Türkiye Atlası" sayılabilir. Jeomorfoloji adlı kitap, kendi alanında öncü nitelikler taşıyan ve jeomorfoloji araştırmaları yapacaklara yol gösterici bir eserdir. Türkiye Atlası, bugün güncelliğini kaybetmiş olsa da benzer bir çalışmayla yeri doldurulabilmiş değildir. Sırrı Erinç'in araştırmaları, özellikle de glasyal jeomorfolojiye ilişkin olanları yabancı araştırmacılar tarafından da kaynak olarak kullanılmıştır. Erinç, Avrupa Konseyi Uluslararası Coğrafya Ders Kitapları İnceleme Komisyonu'na seçilmiştir. Bunu 1956'da IGU (Uluslararası Coğrafya Birliği) toplantısında, 1961'de Polonya Kuaterner Araştırmaları toplantısında ve 1973 yılında Kuaterner Araştırmalar Birliği'nin Yeni Zelanda'da yaptığı toplantılarda kazandığı ününe borçludur.

Erinç’in araştırmacı kişiliğinin yanında ele alınması gereken bir diğer yanı da idareci kişiliğidir. Erinç in idarecilik yaşamı yalnızca kürsü başkanlığı ile sınırlı olmamış, üç kere Coğrafya Enstitüsü Müdürlüğü ve çok kereler İstanbul Üniversitesi senatörü olarak görev yapmıştır. Özellikle 1960'lı yılların başında yaptığı Enstitü müdürlüğü sırasında akademik toplantılar organize etme, yabancı bilim adamlarını ağırlayarak konferanslar verdirme ve onlarla tartışmalı ekskursiyonlar düzenleme bakımından çok başarılı olmuştur. Son Enstitü müdürlüğü ise, Enstitü'nün Deniz Bilimleri ve Coğrafya Enstitüsü'ne dönüştürülmesi dönemine rastlar. Erinç 1985 yılında bu görevinden yaş haddi nedeniyle emekli olur. Böylece 45 yıllık resmi hizmet yaşamı sona ermişse de Erinç çalışmalarını sürdürmüştür. Erinç, çalışmalarını tam bir yurtseverlik anlayışıyla, çoğu zaman göğsünü siper ederek gerçekleştirir.
Sırrı Erinç’ in Coğrafya eğitimine katkıları yalnız üniversite derecesinde değildir; aynı zamanda yazdığı lise ders kitaplarıyla da Türk eğitim sistemine katkıda bulunmuştur. Sırrı Erinç çalışmalarını emekli olduktan sonra da sürdürmüştür. Bu koca meslek hayatında Erinç, özellikle fiziki coğrafyanın jeomorfoloji (yer biçimbilim) ve klimatoloji (iklimbilim) alanında çalışmalar yapmıştır. Bu konularda birçok kitap yazmış, incelemeleri yerli ve yabancı dergilerde yayımlanmıştır. Erinç’in ortaöğretime yönelik ders kitapları, 1941’den bu yana okullarda okutulmaktadır.[2]

- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ Gökhan Tok. Bir Bilim Adamının Coğrafyası. Alındığı Tarih: 22 Haziran 2023. Alındığı Yer: Tübitak | Arşiv Bağlantısı
- Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi. Sırrı Erinç Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi – Sosyolojisi.com. Alındığı Tarih: 22 Haziran 2023. Alındığı Yer: sosyolojisicom | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/05/2025 08:29:36 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14942
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.