Şehir Taşları "Ahlat"

- Blog Yazısı
Bitlis ili Ahlat ilçesinde önemli miktarda rezerve sahip, yöresel ismiyle Ahlat taşı olarak bilinen ignimbritler, geçmişte bölgede bulunan Nemrut kraterinin patlamasıyla oluşan volkanik lavların bölgeye yayılıp soğumasıyla meydana gelen proklastik kayaçlardır. Çok eski zamanlardan beri özellikle Ahlat bölgesi Selçuklu mimarisinde yoğun bir şekilde kullanılan Ahlat taşı, günümüzde de bölge insanı tarafından kullanılmaya devam etmektedir.[1]

Ahlat Taşının Jeolojisi
Ahlat halk mimarisinde kullanılan özel taş; “Nemrut Dağı”nın yanmasıyla oluşan tabii tuğladır. Bu tuğlalar bazı yerlerde çok yanmış bazı yerlerde az yanmıştır. Çok yanarak camlaşmış olanlar daha sağlam olduğundan, kullanım açısından daha çok tercih edilmektedir. Az yanan tuğlalar yumuşak olduğu için inşaatta kullanılmaktadır. Nemrut yanardağından püsküren lavlardan, çevreye yaklaşık olarak 100 km³ hacminde piroklastik malzeme yayıldığı ve bunların yer yer farklı kalınlıklarda ignimbritler şeklinde olduğu, bunun yanında tüf, trakit, siyah ve gri obsiyenlerden meydana geldiği belirtilmiştir.[2] Taşın renginin bir kısmı koyu kestane bir kısmı açık kahverengidir. İçerisinde cam maddeleri bulunmaktadır. Taşa sağlamlık kazandıran bu cam maddeleridir. Bu taşlar Nemrut Dağının etrafındaki ocaklardan kütük haline çıkartılmaktadır.
Yöre halkı bu taşların getirildikleri yeri; “Şıhkulaklar’ın taşı”, “Kuruçay’ın taşı” şeklinde ifade etmektedir.
Ev yapımında; sert ve daha güzel renkli olduğu için Şıhkulaklar’ın taşı kullanılmaktadır. Bu taş yörede ve bilimsel literatürde Ahlat taşı olarak tanımlanmaktadır.[3]

Ahlat Taşının Özellikleri
Ahlat taşının içerisinde yer alan pumis gözenekli bir yapıya sahiptir. Bu gözenekler sıcak akıntı içerisindeki gazların dışarı çıkışı esnasında oluşmaktadır.[4] Ahlat taşı bu gözenekler dolayısı ile diğer kayaçlara nazaran ağırlıkça hafif taşlardır. İçlerindeki pumis sebebi ile gözenekli bir yapıya sahip olan taş, bünyelerinde barındırdıkları nemi kaybettiklerinde dayanım kazanmaktadırlar. Bununla doğru orantılı olarak ignimbiritlerin bünyelerindeki nem içeriği oranları arttıkça dayanımları azalmaktadır.[5] Gözenekli yapıları sayesinde ısı ve ses yalıtımı gibi hususlarda da oldukça başarılı kayaçlar oldukları söylenebilir. Volkanik faaliyetler esnasında akış hızı yüksek olan Ahlat taşı, geniş alanlara yayıldığından kalınlıkları azdır. Kaynağından uzaklaştıkça, ignimbiritin kalınlığı 10-100 cm’ye kadar düşmektedir.[6] Ahlat taşı ocaktan çıkarıldığında nispeten yumuşak bir taş olup zamanla atmosfer koşulları ile sertleşmektedir. Ahlat taşı da diğer ignimbiritler ile benzer özellik göstermektedir. Isı ve ses yalıtımındaki başarısının aksine, gözenekli yapısı sayesinde bünyesine su emme kabiliyetinin yüksek olması sebebiyle dayanım bakımından bazı zayıflıklar gösterdiği söylenebilir.[1]

Ahlat Taşı Madenciliği
Bölgede yüzlerce yıldır geleneksel metodlarla yapılan Ahlat taşı üretiminin yanısıra, günümüzün teknolojileri de kullanılarak yapılan üretim tarzlarını da görmek mümkündür. Geleneksel metotta Ahlat taşı, ocakta üst üste bastırılmış şekilde olan taşlar demir çiviyle istenilen boyda çivilenerek parçalar halinde çıkartılmaktadır. Bu işleme “çivileme” denilmektedir. Demir çivilerle çıkartılan taş; kırka kırk, kırka elli veya otuza otuz beş olarak kütük halinde getirilerek inşaata dökülür. İnşaatta taş ustaları onları; gönye, balta tarakla yontarak kullanıma hazır hale getirilir.[7]

Ahlat Taşı Mimari Kullanımı
Mimarisi ve sosyal yapısı ile önemli bir merkez olan Ahlat’ın tarihi güzelliklerinde ahlat taşının önemli bir katkısı bulunmaktadır. Yapılarda ve mezar taşlarındaki süslemeler, kabartmalar ve kitabelerin günümüze kadar sağlam gelmesini sağlayan Ahlat taşıdır. Taşınması ve işlenmesi kolaylığı yanında, iklimsel etkilere karşı da dayanıklı bir yapıya sahiptir. Ahlat bölgesindeki tarihi yapılarda da görüldüğü üzere Ahlat taşı iklimsel etkilere karşı kapalı olup, kullanıldığı yapılarda herhangi bir yıpranma ve dökülme meydana gelmemektedir. Tarihi binaların restorasyonunda da kullanılabilen Ahlat taşı, bütün bina dış yüzeylerine uygulanabilmektedir.[1]

Ahlat Selçuklu Mezarlığı, Bitlis’in Ahlat ilçesinde, yer alan, Selçuklu dönemi mezarlığıdır. Ortaçağ Türk mimarisi mezarlarını içeren bir açık hava müzesi niteliğindedir. Mezarlar şehrin Meydan Mezarlığı çevresinde ve Ahlat’ın eski mahallelerinde yer almaktadır. 2.100 dönüm üzerine kurulu olan mezarlıkta birçoğu yıkılmış olan 1.400 mezar taşı bulunmaktadır. Bölgede meşhur olan Ahlat taşlarıyla yapılmış olan mezar taşlarının en büyükleri yaklaşık olarak 3.5 metre yüksekliğe sahiptir. Dikdörtgen yapıda olan taşların üzerinde yazılarla birlikte ejderha başları, geometrik şekiller ve palmetler gibi çeşitli süslemeler yapılmış. Taşlar üstünde yazıların bulunması bu eserleri Türk dünyasında Göktürk Yazıtları sonrasında en önemli eserler yapmaktadır. Taşların üzerlerinde yer alan yazıların okunmasıyla birlikte bölgenin kültürel özellikleri de ortaya çıkarılmaktadır. Mezarlıkta birçok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmalar neticesinde yaklaşık 600 mezar taşının temizlemesi yapılmış ve taşlar üstünde yer alan yazılar okunmuştur.[1]
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Mezarlıkta bin kadar mezar taşı ile beraber, halen yedi tanesi meydana çıkmış olan ve halkın “akıt” dediği tümülüs tarzındaki mezarlar bulunmaktadır. Ahlat mezarlıkları içinde Selçuklu (Meydanlık) Mezarlığı en büyüğü olup, alanı 21 hektardır. En önemli mezar taşları ve en ünlü sanatkarların eserleri bu mezarlıktadır. 12. asır başından 14. asra kadar tarihlenen mezarlar bulunmaktadır.[1]

Selçuklu sanatının etkilerinin görüldüğü Ahlat kümbetleri, Selçuklu, İlhanlı Karakoyunlu ve Akkoyunlu dönemlerini kapsar. Kümbetlerin mezar odaları mazgal delikleri, üst mekanlar pencere ile aydınlatılmıştır. Ahlat kümbetlerinde temel yapı malzemesi Ahlat taşıdır. Ahlat taşı, dayanıklılığı ile hem kümbetlerin günümüze kadar ulaşmasında en önemli paya sahiptir, hem de yörenin otantik havasını kümbetlerin mimarisine aksettirmiştir. Süslemelerde palmet ve rumi, sekizgen geçmelerden meydana gelen dörtlü düğüm motifi, geometrik şekiller, geometrik friz çerçeveler, nişler, mukarnaslar, yıldız geçme sistemleri, halkalanan altıgenler ve ayet kuşakları önemli bir yer tutar.[1]

Van gölünün ortasındaki Akdamar Adası’nda yer alan tarihi kilisede de yapı taşı olarak Ahlat taşı kullanılmıştır. Üzerindeki işlemeler ve ustalık düşünülecek olursa Akdamar Kilisesi de Selçuklu Mezarları gibi bu taşın en iyi kullanıldığı yerlerden biri olarak kabul edilebilir. Taşın yumuşaklık özelliğinden yararlanılarak çeşitli bezeme ve işlemeler yapıldığı görülmektedir. Taşın su emme özelliğinin olumsuz etkilerini azaltmak ve taşın su ve karla temasını minimuma indirmek için yüksek oranda eğimli konik çatılara başvurulmuş olabileceği düşünülmektedir.[8]
Ahlat Taşı’nın diğer taşlara nazaran daha hafif olması, bu hafifliğe karşılık basınç dayanımının yüksek olması ve kolay işlenebilir olması nedeniyle Ahlat taşı ünlenmiş ve geçmişten bugüne kullanılmakta olmasına karşın zaman içerisinde yapıların plan tipolojileri ve mimari tarzları gibi Ahlat taşının uygulama detayları da farklılaşmıştır. Kullanıcılar dönemin koşulları çerçevesinde taşın olumlu ve olumsuz özellikleri doğrultusunda taş işçiliğini geliştirmişlerdir. Bu bağlamda günümüz projelerindeki ısı yalıtım zorunlulukları ve konfor şartları düşünülerek çalışma kapsamında Ahlat taşının sınırları ve yeni uygulamalara entegrasyonu irdelenecektir. Ahlat taşı ile yapılmış tarihi yapıların restorasyonunda yapının inşa edildiği orijinal taş kullanılmalı, bu şekilde bölgenin tarihi dokusu korunmalıdır.[1]
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b c d e f g N. Avşaroğlu. (). Anadolunun Binlerce Yıllık Doğal Taşları.
- ^ N. Kazancı, A. Gürbüz, et al. (). Jeolojik Miras Nitelikli Türkiye Doğal Taşları. Not: Türkiye Jeoloji Bülteni, Cilt 57, Sayı 1, 2014.
- ^ Ahlat Kaymakamlığı. T.c. Ahlat Kaymakamlığı. Alındığı Tarih: 30 Aralık 2024. Alındığı Yer: Ahlat Kaymakamlığı Resmi İnternet Sitesi | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. K. Lutgens, E. J. Tarbuck, et al. (). Essentials Of Geology. Not: Edinburg: Pearson, 2012.
- ^ lmmuhendislik. Izolasyon Hammaddeleri. Alındığı Tarih: 30 Aralık 2024. Alındığı Yer: lmmuhendislik | Arşiv Bağlantısı
- ^ O. Şimşek, M. Erdal, et al. (). Ahlat Taşının (Ignimbrit) Bazı Mekanik Ve Fiziksel Özelliklerinin Araştırılması. Not: Ahlat Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, 17(4), 71-78. 2004.
- ^ F. Işık, A. Akıllı, F. Hattatoğlu, et al. (). Jeolojik Miras Nitelikli Ahlat Taşının İnşaat Sektöründe Kullanımı.
- ^ G. Sedef. (). Sivil Mimaride Doğal Malzeme Kullanımının Mimariye Ve Sürdürülebilirliğe Etkileri: Ahlat Taşı Örneği.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 30/04/2025 06:18:14 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19458
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.