Noni Meyvesi: Bir Genel Bakış
Gelin Noni Meyvesinin Faydalarını Birlikte Keşfedelim
Morinda citrifolia, noni olarak da bilinen bir sebzenin bilimsel alanda kullanılan ismidir. Çok yıllıklı, meyve veren ve boyu 6 metreye kadar ulaşabilen bir bitkide yetişirler. Kahve ile aynı aile olan Rubiaceae ailesine ve Rubioideae alt ailesine mensuptur. Karakteristik özellikleri büyük mızraksı yapraklı ve düz gövdeli olması ile birlikte çok karpelikli ve etli bir meyvesinin olmasıdır. Meyvenin Uzunluğu 5-10 cm, genişliği de 3-6 cm arasıdır. Bir noni meyvesinde 260’a kadar çekirdek bulunabilir. Olgunlaşmasının ilerleyen evrelerinde ise etrafa hoş olmayan bir koku yayar.[1]
Noni, yetiştirildiği yere göre farklı isimler almaktadır. Hindistan’da Hint dutu ya da “nuna”, Malezya’da mengkudu ve Avusturalya’da da peynir meyvesi olarak geçmektedir. En yaygın kullanılan isim “noni” ise yaklaşık 2000 yıl önce Hawaii’ye göç eden Polinezyalılardan bugüne kadar ulaşmıştır. Bu noni meyvesinin kökü, yaprağı ve meyvesi Güneydoğu Asya’da geleneksel tıpta sıkça eklem iltihapları, baş ağrısı, yanıklar, tüberküloz bağlı hastalıklar, diyabet ve hipertansiyon tedavisinde kullanılmıştır. 2015 yılında yapılan bir araştırmada noni meyvesinin suyunun antioksidan ve antiinflamatuar özelliklerinin keşfedilmesiyle bitkisel gıda ve gıda takviyesi pazarındaki önemi artmıştır. Yakaladığı bu ilgi sadece gıda sektörü ile kalmayıp sorasında malzeme bilimi, tıp, eczacılık, biyoteknoloji ve nanoteknoloji alanlarını da etkilemiştir.[1]
Etnobotanik Özellikler
Güneydoğu Asya’ya özgü olan Morinda citrifolia Doğu Polinezya’dan Hindistan’a kadar olan bölgede sıkça bulunurken Karayipler, Meksika ve Güney Amerika’da da bulunur. İlk meyvelerin çekirdeklerinin ve çekirdeklerin Amerika’ya Polinezyalılar tarafından yiyecek ve ilaç amaçlı getirildiği düşünülüyor. Çiçekleri, kökleri, gövdesi ve meyveleri ile 40 farklı bitkisel ilaç yapılabildiğini düşününce bu meyveyi neden özellikle yanlarına aldıklarını daha iyi anlayabiliyoruz. Noni, çekirdekleri sayesinde kolayca ve rüzgarın da etkisiyle rastgele bir biçimde etrafa yayılabilir. M. Citrifolia’nın ortam şartlarına kolayca uyum sağlayabilmesi ve kolayca yetişebilmesi onun sadece yemek sektörü değil aynı zaman da farmasötik sektöründe de yükselmesinin en önemli sebeplerinden biridir.[1]
Biyokimyasal Özellikler
M. Citrifolia yüksek besin değerlerine sahip olup 200’e yakın biyoaktif aktivitesi olan fitokimyasal madde vardır. Meyve’nin %90’ı su ve %10’u kuru maddedir. Kuru maddenin %5’i indirgen şeker (glikoz ve fruktoz), %1,3’ü sakaroz ve kalanları da suda çözünebilen protein ve liflerden oluşmuştur. 100 gram meyve tozunun %71’i karbonhidrat, %36’sı lif ve %5,2’si proteindir. Bitkinin tüm biyokimyasal değerleri tam olarak bilinmemekle birlikte aşağıda verilen tabloda çeşitli çalışmaların karşılaştırmalı bir derlemesi verilmiştir. Değerler arasındaki farklılıkların büyük oranda çevresel faktörler ve hasat sonrası geçirilen işlemlere bağlı olduğunu da unutmamakta fayda var.[1]
Noni meyvesinde 200’e yakın biyoaktif fitokimyasal olduğundan bahsetmiştik. Bunlar başlıca bazı antrakinonlar, antrakinon glikozidleri, yağ asitleri ve türevleri, iridoidler ve iridoid glikozitleri, lignanlar, neolignanlar, flavonol glikozitler, fenilpropanoidler, sakkaritler ve triterpenoidlerden oluşur. Maddelerin çoğu izole edilip NMR spektroskopisi, kütle spektroskopisi ve gaz kromografisi sayesinde belirlenmiştir. Tabloda göreceğiniz bir madde bitkinin farklı kısımlarından elde edilmiş ya da farklı çalışmalar sonucu farklı sonuçlar alınmışsa birden fazla kez yazılmıştır.[2]
Antikanser Aktiviteler
Popüler tıpta M. citrifolia gıda takviyesi olarak alınmaya başlanmıştır. Son 30 yıldır da noninin antikanser özellikleri ile ilgili laboratuvar çalışmalarının sayısı artmıştır. M. Citrifolia’da bulunan sülfatlı polisakkaritlerin glikozaminoglikanların bazı proteinlerle olan etkileşimlerini önleyerek antikanser etki gösterebileceği düşünülmektedir.[1]
Etanolde çözünmez meyve çökeltileri ile Lewis akciğer karsinom hücreli bir farenin yaşam süresi uzatıldı. Bağışıklık baskılayıcı 2-kloradenosit ya da siklosporin ile eş zamanlı bir biçimde periton içine verildiğinde bu hücrelerin aktivitesini engelledi. Vincristine, 5-floroürasil, cisplatin ve adriamisin gibi kemoterapötik ajanlarla birlikte kullanıldığında da ajanların aktivitesini arttırdı.[3]
Hawaii ve Tahiti’den getirilen meyvelerin etanolde çözünmez çökeltileri ile sarkom 180 hücreli bir farenin yaşam süresi uzatıldı. Bağışıklık baskılayıcı 2-kloradenosit, anti-aialo GM1 antibiyotiği ve siklosporin ile eş zamanlı bir biçimde periton içine verildiğinde bu hücrelerin aktivitesini engelledi.[3]
Yapraklardan elde edilen metanol özütü ile Raji insan B-lenfoblastoit hücrelerinde tümör başlatıcı 12-O-heksadekanoilforbol-13-asetat tarafından uyarılmış Epstein-Barr virüsünün aktivitesi inhibe edildi.[3]
Tahiti noni meyve suyu ve içme suyu karışımı (%10) ile 7 gün boyunca kanserojen besinlerle beslenen dişi SD farelerin ve erkek C57 B1-6 farelerin kalp, akciğer, karaciğer ve böbreklerindeki 7,12-dimetil[α]benzantrasen-DNA katımında azalma olmuştur.[3]
Damnacanthal (20), tüm hücre sistemi değil de yalnızca hücre dışı sistemlerde olmak üzere bazı spesifik tirozin kinazlar, p56lck de dahil, üzerinde inhibitör etkiye sahiptir. Ras onkogenine sahip hücrelerde, yani K-rasts-NRK hücrelerinde, normal morfoloji indüklenirken src onkogenine sahip hücrelerde aynı etkiyi göstermemiştir.[3]
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Damnacanthal (20) ve morindon, hücre dışı test sisteminde güçlü topoizomeraz II inhibasyonu göstermiştir.[3]
Meyveden elde edilen metanol özündeki diklorometan ve 2-metoksi-1,3,6-trihidroksiantrakinon, birlikte büyük ölçüde 2. faz enzim indüksiyon aktivitesi gösterdi ve izole edilmiş maddenin, 2-metoksi-1,3,6-trihidroksiantrakinon, hepa 1c1c7 murin hepatom hücrelerinde yok denecek kadar az bir sitoksisite ile güçlü bir 2. faz enzim indükleyici olduğu bulundu.[3]
Dehidroepoksigaertnerosit, hücre kültüründe ultraviyole D indüklenmiş (UVB) aktivatör protein (AP-1) aktivitesini engellemiştir.[3]
Asperulosidik asit (55) ve noniosit C (75), JB6 fare epidermal hücrelerindeki epidermal büyümeyi uyaran AP-1 transaktivasyonunu ve 12-O-tetradekanoilforbol 13-asetatı baskılamıştır.[3]
Besiyerinde %5-10 noni meyvesinin suyu, plasental damar eksplantları ve insan göğüs eksplantları kullarılarak yapılan in-vitro anjiyogenez modelinde başarıyla anjiyogenik başlamayı baskılamıştır.[3]
Antimikrobiyal Aktiviteler
Tahiti M. citrifolia meyvesinin metanol ile ayrıştırılmış n-bütanol özütünün anti-mikrobiyal aktivitesi Escheria coli, Candida albicans ve Staphylococus aureus üzerinde in vitro deneylerde değerlendirilmiştir. Candida albicans’ın M. citrifolia aktivitesine hassasiyeti en çokken Staphylococus aureus en az olarak saptanmıştır. Bu aktiviteler meyvedeki deasetilasperulosidik asit ve asperulosidik asit gibi meyvedeki zengin iridoidlere bağlı olarak gerçekleşmektedir.[2]
Metanol, etil ve hekzan Hint M. citrifolia meyve özütü çözeltilerinin Bacillus subtilis, Staphylococus aureus, Lactococus lactis, Streptococus thermophilus, Pseudomonas aeruginosa, Salmonella typhi, Escherichia coli, Vibrio harveyi, Klebsiella pneumonia, Shigella flexneri, Salmonella paratyphi, Aeromonas hydrophila, Vibrio cholera, Chromobacterium violaceum ve Enterococus faecalis gibi bakteriler üzerindeki antibakteriyel etkileriyle ilgili bir çalışma yapılmıştır. Bu üç çözelti arasından metanol en etkilisiyken etil asetat da Pseudomonas aeruginosa ve Klebsiella pneumonia hariç tüm mikroorganizmalarda etkilidir. Hekzan çözeltisinin ise test edilen hiçbir mikroorganizmaya karşı etkisi olmadığı saptanmıştır.[2]
Avusturalya M. citrifolia yapraklarının Salmonella (Enterica serovar typhi [S76]), Stahpylococous aureus (B313) ve Mycobacterium phlei CSL gibi bakterilere karşı acubin, l-asperulosit, alizarin ve scopoletin gibi fenol bileşikleri sayesinde antimikrobiyal aktiviye göstermiştir.[2]
M. citrifolia’nın başka bir in-vitro çalışmasında 30 gün boyunca 37°C derece CO2’li ortamda dişlerde Enterococus faecalis aşılanmasına karşı oral antiseptik özellik göstermektedir. Sırasıyla Tahiti noni meyvesi suyu (TNJ), NaOCl, kloroheksidin glukaton (CHX) uygulanıp %17 etilen diamin tetra asetik asit (EDTA) ile yıkanıyor. Elektron mikroskobu ile taramalar yapıldığında NaOcl ile benzer sonuçlar gösterdiği ve EDTA ile birlikte kullanılmasıyle klinik ve klinik öncesi çalışmalar için TNJ’nin kullanılabileceğini söylüyor. Aynı zamanda TNJ biyouyumlu bir madde de olduğu için kök kanal tedavisinde de kullanılabileceği belirtiliyor.[2]
Antifungal Aktiviteler
Hint M. citrifolia meyve ekstratının metanol, etil asetat ve hekzan çözücüleri ile oluşturduğu çözeltiler in vitro deneylerde Candida albicans, Aspergillus niger, Trichophyton mentagrophytes, Penicillum türleri, Fusarium türleri ve Mucor türleri de dahil olmak üzere çeşitli fungiler üzerinde çalışmalar yapılmıştır. En fazla etki metanol ve etil asetat çözeltilerinde görülmekle birlikte Trichophyton mentagrophytes üstünde sırasıyla %79.3 ve %62.06 etki gösterirken metanol çözeltisi Penicillium, Fusarium ve Rhizopus üzerinde %50 inhibe edici etki gösterdi. Hiçbir çözelti Candida albicans ya da Aspergillus türleri üzerinde etki gösteremedi.[2]
Antioksidan Aktiviteler
Avusturalya M. citrifolia meyve suyu C vitamininden ve pikogenolden sırasıyla 1,4 ve 2,8 kat daha fazla antioksidan içerir. Antioksidan aktivitesi Amerika RDA (Önerilen Besin Tüketimi) ve üreticilerin önerdiği miktarlardaki üzüm çekirdeği tozu ile benzerdir.[2]
Amerika M. citrifolia meyvesinde antioksidan aktivitesi, içeriğindeki neoligan ve amerikanin A maddeleri sayesinde gerçekleşmektedir.[2]
Çekirdeksiz Malezya M. citrifolia meyvesi metanol çözeltisinin optimum radikal temizleme aktivitesi (RSA) ve fenolik aktivite değerleri sırasıyla %55.6 ve 43.18mg GAE (Gallik Asit Eşdeğeri)/10g’dır.[2]
Başka bir çalışmada Tahiti M. citrifolia meyvesi, yaprakları ve çekirdeklerinin %50’lik etanol çözeltilerinin antioksidan aktivitesi doğal anti pigmentasyon ajanlarının (melanin üretimini düzenleyen tirozinaz enzimi) üzerinde çalışılmıştır. Tirozinaz inhibe edici özellikleri üzerine yapılan bir in vitro testte çekirdek özütünün (20 ile 500 µg/ml arası) inhibe edici özelliklerinin ve antioksidan aktivitesinin meyveden (500 µg/ml) fazla olduğu görülürken yaprak çözeltisinde hiçbir inhibe edici aktivite görülmemiştir. Bu inhibe edici aktivitenin ise M. citrifolia’da bulunan lignanlardan 3,3´-bisdemetilpinoresinol ve amerikanin A maddelerine bağlıdır. Aynı çekirdek özütünün 0.5 ile 1.0 mg/ml konsantrasyonları arasında yaşlanma karşıtı etkileri olduğu ve aynı zamanda 50 ile 500 µg/ml konsantrasyonları arasında da kan emaglütinasyonu (alyuvar kümeleşmesi) inhibe edici etki gösterir . Bu iki aktivite de ursolik asit kimyasalı sayesinde gerçekleşir.[2]
M. citrifolia’nın antioksidan özellikleri başka sağlık iyileştirici aktivitelerle de bağlantılıdır. Endonezya M. citrifolia’nın metanol, kloroform, etanol, bütanol ve sulu çözeltilerinin hepsinin düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) oksidanını inhibe edici özellikleri vardır. Bu inhibe edici aktive M. citrifolia’da bulunan amerikanol A, amerikanin A, amerikanoik asit A, morindolin ve isoprinsepin lignanları sayesinde gerçekleşir.[2]
Başka bir in vitro çalışma Malezya M. citrifolia yaprağı ve etanol çözeltisinin meyve çözeltisinden çok daha iyi bir doğal antiobezite takviyesi olabileceğini söylemekte. Yaprak ve meyve metanol çözeltilerinin lipoprotein lipaz aktivitesini sırasıyla %66 ± 2.1 ve %54.5 ±%2.5 inhibe etmiştir. İki çözeltide de kateşin, epikateşin ve rutin gibi yüksek seviyelerde fenolik bileşenler bu etkinliği göstermek için sinerjistik şekilde davranmıştır.[2]
Ayrıca Tahiti M. citrifolia suyu in vitro fare kas hücreleri C2C12 kültüründe reaktif oksijen türlerini ve mitokondriyal hasarları inhibe ederek obezite kaynaklı insülin direncini azaltmıştır.[2]
Bir klinik çalışmada; 18 ile 65 yaş arası, yirmi iki katılımcılı (16 kadın 6 erkek), Tahiti M. citrifolia temelli gıda takviyelerinin azaltılmış kalorili diyet ve egzersizle birlikte kullanıldığındaki etkilerini araştıran 12 hafta süren bir zayıflama programı takip edilmiştir. Tüm katılımcılarda kilo kaybı ve yağ oranlarında yüksek oranda azalmalar gözlemlenmiştir. Ancak araştırmacılar ilerleyen çalışmalarda daha çok erkek katılımcı ve etnik çeşitlilik olması gerektiğini düşünmektedir.[2]
M. citrifolia’nın sulu etanollü çözeltisinin antidislipidemia (kanda aşırı oranda yağ bulunmasını engelleyici) özellikleri de bulunmaktadır. Hint M. citrifolia meyveleri, yaprakları ve köklerinin sulu etanollü çözeltilerinin her iki cinsiyetten de Sprague-Dawley farelerinde toplam kolesterol, trigliserit (TC), düşük yoğunluklu lipoprotein-kolesterol, aterojenik index ve TC/HDL oranında azalma görülmüştür. Kontrol grubunda kilo başına 10 gram M. citrifolia alındığında herhangi bir davranışsal değişim, zehirli etki ya da ölümcül etki görülmemiştir.[2]
Fermente edilmiş M. citrifolia suyunun yüksek yağlı besinlerle beslenen hamsterlarda kilo başına 3-9 mL alınması sonucu antioksidan etkilerine bağlı olarak hepato (karaciğer) koruyucu etkiler göstermiştir.[2]
Antiinflamatuar Aktiviteler
Bir in vitro çalışmada antiinflamatuar özellikler araştırılırken Kosa Rika M. citrifolia meyve suyunun siklooksijenaz (COX)-1 ve (COX)-2 üzerinde direkt inhibe edici aktivitesi görülmüştür.[2]
Tahiti M. citrifolia suyu üzerine yapılan bir in vitro çalışmada farelerde karajenan kaynaklı pati ödemine karşı yan etkisiz bir şekilde asetilsalisilik asit, indometasin ve selekoksib gibi steroid yapıda olmayan iltihap ilaçlardan daha güçlü bir antiinflamatuar etkiye sahip olduğu gözlemlenmiştir.[2]
Tahiti M. citrifolia çekirdek yağı 0.5 ve 1mg/ml konsantrasyonlarında COX-2 ve 5-LOX enzimlerini inhibe ederek topikal antiinflamatuar aktivite gösterir. M. citrifolia tohum yağının topikal güvenliği 49 yetişkin gönüllü üzerinde yapılan alerji testi değerlendirilirken 23 Kafkas genç üzerinde de komedojenik (sivilce yapıcı) etkileri araştırılmıştır. İki çalışma da dört hafta boyunca sürdürülüyor ve ardından sonuç olarak da topikal olarak güvenilir olduğu ve komedojenik olmadığı saptanmıştır. Buna rağmen çekirdekte bulunan yüksek yağ asidi içeriği, özellikle de linoleik asit, yüzünden düşük de olsa bir alerji riski bulundurmaktadır.[2]
Bir randomize çift-kör plasebo kontrollü deneyde M. citrifolia besin takviyesi (Amerika markalı) ilk kez 18 yaş üstü 100 kadın üzerindeki etkileri üzerine bir çalışma yapılmıştır, sadece 80 kadın çalışmayı tamamlamışlardır. Çalışmanın amacı M. citrifolia’nın olası doğal antiinflamatuar etkilerini bulmak. Çalışma öncesi ve sonrası yaş, doğurganlık durumu, vücut kitle indeksi, menstrual kan kaybı, hemoglobin dolu hücre hacmi ve eritrosit sedimentasyonu değerleri de toplamıştır. Hastalar (38 kişi plasebo ve 42 kişi M. citrifolia almaktadır) 400 mg’lık M. citrifolia kapsülleri ya da plasebo almaya başladıktan sonraki 3 menstrual döngü boyunca gözlemleniyorlar. Sonuç olarak plasebo ve M. citrifolia gruplarının değerleri arasında gözle görülür pek bir fark gözlemlenmemiştir. İlerleyen çalışmalar için de M. citrifolia dozajlarının arttırılması ve daha geniş bir deney grubu seçilmesi tavsiye edilmiştir.[2]
Antidiyabetik Aktiviteler
Ticari Hint M. citrifolia suyu steroid diyabetli (tip 2 diyabet) dişi Wistar farelerine oral yolla 1.8 ve 3.6 ml/kg dozlarında 10 gün boyunca verildi. Kan glikoz seviyeleri ise deksametanoz verilmiş diyabetli farelerden daha çok düşmüştür yani deksametanoz kimyasalından daha iyi bir aktivite göstermiştir. Daha yüksek dozlarda (günde iki kere 3.6 ml/kg) kullanıldığında rosiglitazondan daha iyi bir sonuç göstermiştir ancak farelerde karaciğer hasarına da yol açmıştır.[2]
Başka bir çalışmada fermente edilmiş Güney Amerika M. Citrifolia suyunun streptozoktin verilmiş diyabetli farelerde kan şekerini düzenlediği gözlemlenmiştir. Standart diyabetli hayvanlara bir hipoglisemi ilacı olan glibensilamit verilirken deney hayvanlarına 20 gün boyunca günde iki kere 2 ml/kg M. citrifolia verilmiştir. Normal diyabetik farelerde kan şekeri 360.0 mg/dl seviyelerindeyken glibensilamit ve M. citrifolia ile verilen farelerde sırasıyla 125 mg/dl ve 150 mg/dl olarak ölçülmüştür.[2]
Tahiti M. citrifolia meyve suyunun hipoglisemik aktivitesi diyabetik aktiviteye sebep olan alloxan ajanı olan erkek Sprague-Dawley farelerine kütlesinin 150 gramına 1 ml düşecek dozlarda günde 2 kere 4 hafta boyunca gözlemlenmiştir. Alloxan aktivitesi başladığında kan glikoz seviyesinin arttığını ancak sonrasında M. citrifolia suyunun alloxana karşı profilaksi aktivitesi sayesinde sabit bir düşüş gözlemlenmiştir.[2]
Mikrodizi analiz verilerine göre fermente edilmiş Hawaii M. citrifolia meyve suyu glikoneojenez sürecini düzenleyen transkripsiyon faktörünü (FoxO1) modüle etmiştir. 12 hafta boyunca günde iki kez 1.5 µl/g vücut ağırlığı dozunda fermente M. citrifolia suyu takviyesi erkek farelerde glikoz ve insülin toleransını iyileştirdiği ve açlık kan şekeri seviyelerini düzenlediği gözlemlendi. İnsülin tarafından düzenlenen glukoneogenezik genler, fosfoenolpirüvat karboksikinaz ve glukoz-6-fosfataz dahil, %80'den fazla inhibe edildi.[2]
M. citrifolia'nın antidiyabetik etkisinin, kalıntı β-hücrelerinin daha fazla insülin salgılamasını teşvik edici etkisinden kaynaklanabileceği öne sürüldü.[2]
M. citrifolia meyvesindeki flavenoidler gibi saponinlerin de, rutin gibi, insülin salgısını arttırarak sekretagog (salgı arttırıcı madde) olarak davranmıştır.[2]
M. citrifolia doğal bir antidiyabetik ajan olarak umut vadeden in vivo sonuçlar göstermektedir ancak bilim insanlarının bu meyvenin özellikle de karaciğer üzerindeki güvenliğine önem vermelilerdir. Eğer ki dozlar güvenli aralıklarda ayarlanabilirse ve bu durumda da hala verim alınabilirse klinik öncesi çalışmaların yapılması tavsiye edilmektedir.[2]
Yara İyileştirici Aktiviteler
Taze Tahiti M. citrifolia yaprağı suyu (1 mg/ml), yaprağının etanol çözeltisi (10-200 µg/ml) ve yaprağın metanol ve hekzan fraksiyonlarının (10-200 µg/ml) bölgesel iyileştirici etkileri araştırılmıştır. Erkek farelerde yara iyileşmesinden sorumlu trombosit kaynaklı büyüme faktörü (PDGF) ve adenozin A2A gibi reseptörler üzerine çalışmışlardır. Yukarıda belirtilen tüm çözeltilerin konsantrasyonlarına bağlı olarak farede yara iyileştirici ekti gösterdikleri gözlemlenmiş. Bununla birlikte yaprak etanol çözeltisinin yaranın daha fazla kapanmasını sağladığı ve yara kapanma süresini azalttığı gözlemlenmiş. Buna sebep olan muhtemel mekanizmanın, ligandın PDGF veya A2A reseptörlerine bağlanması ve böylece yara kapanmasını teşvik etmesi olduğu öne sürülmektedir. Bu çalışmanın umut vadeden sonuçları, iyileşme mekanizmalarını daha iyi anlamak için çeşitli modeller üzerinde çalışılmalı ve daha kesin bir sonuca ulaşılmalıdır.[2]
Hafıza Güçlendirici Aktiviteler
Skopolamin verilmiş, bellek bozukluğu (unutkanlık) olan model farelere Hint M. citrifolia kuru meyvesinin 5-400 µg/ml arası bir dozda verilmesinin hafızayı güçlendireceği düşünülmektedir. Meyvenin etanol çözeltisi ve etil asetat fraksiyonu rutin (49), skoleptin (39) ve quercetin (51) içerirken kloroform fraksiyonu rutin ve skoleptin içermektedir. Bu çözelti ve fraksiyonların pozitif etkiler gösterdiği gözlemlenmiştir. Yalnızca rutin içeren bütanol fraksiyonununsa hiçbir etki göstermediği gözlemlenmiştir. Bu mekanizmanın çalışma prensibinin asetilkolinesterazın inhibasyonu ve beyin dolaşımını iyileştirmesi sonucu oluştuğu düşünülmektedir.[2]
Anksiyolitik ve Sedatif Aktiviteler
Öncü bir in vitro çalışmada dondurularak kurutulmuş Tahiti M. citrifolia meyvesinin metanol çözeltisinin 100 µg/ml dozunda nörotransmitter reseptörlerinde gama-aminobütrik asit A (GABAa) inhibasyonu göstererek anksiyolitik ve sedatif bir etki yarattığı görülmüştür. Bu etkinin sebebinin GABAa reseptörlerine agonist olarak bağlanan ligand(lar)ın varlığından kaynaklanıyor olabilir. Yazarlar in vivo ve klinik çalışmalar ile bu önermenin desteklenmesi gerektiğini düşünmektedirler.[2]
Bir Tahiti M. citrifolia meyve suyu üreten Amerikan şirketi bu meyve suyunun günde 10 ml/kg alınmasının stres kaynaklı bilişsel işlevleri zedelenmiş erkek ICR farelerinde koruyucu etki gösterdiğini gözlemlemiştir. Bu faydalı etkinin sebebi, M. citrifolia'nın sebep olduğu anjiyogenezdeki iyileşme olarak da açıklanabilir.[2]
Albino İsviçre farelerinde yapılan bir in vivo çalışmada kabuklu kurutulmuş Malezya M. citrifolia meyvesinin metanollü çözeltisinde oral yolla 1, 3, 5, 10 g/kg dozlarında alındığında antidopaminerjik etki gösterdiği gözlemlenmiştir. Bu mekanizmanın doza bağlı olarak metamfetamin kaynaklı stereotip davranışları baskılaması ile açıklanabileceği düşünülüyor. Sonraki çalışmalarda psikiyatrik hastalık karşıtı bileşenlerin izole edilmesi ve karakterize edilmesi öneriliyor.[2]
Analjezik Aktiviteler
Tahiti M. citrifolia meyve suyunun farelerdeki analjezik aktivitesi kızgın plaka testi aracılığıyla saptanmıştır. Fareler M. citrifolia meyve suyu ile %10 ya da %20 oranlarında beslendiğinde daha fazla acıya tolerans göstermişlerdir.[2]
Başka bir çalışmada dondurularak kurutulmuş Afrika M. citrifolia kökünün sulu çözeltisinin periton içine 800 mg/kg dozunda enjekte edilmesi analjezik özellik göstermiştir. Bu analjezik aktivite; naloksonun antagonistik etkisi, bükülme testi ve kızgın plaka testi kullanılarak gözlemlenmiştir.[2]
Gastrik Ülser İyileştirici Aktiviteler
Tayland kurutulmuş olgunlaşmamış M. citrifolia meyvesinin sulu çözeltisinin farelerde 0.63-2.5 g/kg aralığında in vivo gastro-özofageal antiinflamatuar etkileri olduğu; olası mekanizmalarının akut gastrik lezyonların oluşumunu azaltmak, özofagus reflüsünü bloke etmek ve ranitidin ve lansoprazole benzer bir antisekretuar ajan olarak hareket etmek olduğu bildirilmiştir.[2]
Açık etiketli, iki dönemli çapraz bir çalışmada, 18 ila 45 yaş arası 20 sağlıklı gönüllüye 25,15 ± 0,11 lg/ml skopoletin içeren tek doz Tayland M. citrifolia meyvesi sulu ekstresi verilmiştir. 30 dakika sonra gönüllülere 1 tablet ranitidin (300 mg) verilmiş ve 12 saat boyunca kan örnekleri toplanmıştır. Sonuçlar, M. citrifolia'nın 5 HT4 reseptörünü uyaran skopoletin varlığı nedeniyle bir ranitidin emilim indükleyicisi olarak davrandığını göstermiştir.[2]
Antiemetik Aktiviteler
M. citrifolia'nın antiemetik aktivitesini incelemek için yaşları 18-65 arasında değişen, ameliyat sonrası bulantı ve kusma (PONV) riski yüksek 100 hasta üzerinde bir ön randomize çift kör plasebo kontrollü klinik çalışma yapılmıştır. Bir gruba ameliyattan 1 saat önce 600 mg dozda Tayland M. citrifolia meyvesi verilmiştir. Diğer gruba ise aynı şekilde bir plasebo verilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına bakılırsa M. citrifolia meyvesi alan hastalarda placebo alanlara kıyasla ilk 6 saatte belirgin derecede daha az bulantı görülmüştür.[2]
Gut ve Hiperürisemi İyileştirici Aktiviteler
Ksantin oksidaz (XO) inhibisyon etkilerinin in vitro deneyi, Tahiti noni suyunun (TNJ) doza bağlı doğal antigut ve antihiperürisemik etkilere sahip olduğunu ortaya koymuştur. M. citrifolia'nın yarı maksimal inhibitör konsantrasyonu (IC50) 3,8 mg iken allopurinolün IC50'si 2,4 µm'dir. Bu meyve suyunun 0.1 mg/ml konsantrasyondaki konsantre metanol ekstresi, 1 mg/ml konsantrasyondaki TNJ'nin XO enzim inhibisyon oranına (%11) kıyasla daha yüksek XO enzim inhibisyon oranı (%64) sergilemiştir.[2]
Antipsoriyazis İyileştirici Aktiviteler
M. citrifolia'nın 31 yaşında bir erkek hastada antipsoriyazis aktivite gösterdiği gözlemlenmiştir. Günde 4 gram M. citrifolia meyve tozu ve haftada bir de metotreksat alan bu hastanın bir ay sonunda psoriatik deri lezyonlarının önemli ölçüde iyileştiği gözlemlenmiştir. Bu durum, hem M. citrifolia hem de metotreksatın deri lezyonu üzerindeki bağışıklık düzenleyici etkisinden kaynaklanıyor olabilir.[2]
Bağışıklık Güçlendirici Aktiviteler
Tahiti ve ticari M. citrifolia meyve sularının fareler üzerinde gerçekleştirilen in vivo çalışmada CB2 reseptörlerini aktive ederek ve interlökin-4'ü baskılayarak bağışıklık sistemini modüle etmiş ve ayrıyeten gama interferon sitokinlerinin üretimini arttırmıştır. Makalenin yazarları da buna karşın dozların netleştirilmesi ve M. citrifolia'nın bağışıklık sistemine asıl etki şekli üzerine ilerleyen in vivo ve klinik çalışmaların yapılmasının gerektiğini düşünmektedir.[2]
Antiviral Aktiviteler
M. citrifolia'da bulunan maddelerden damnacanthal (20) maddesinin Hela hücrelerinde tip 1 insan immünyetmezlik virüsüne (HIV-1) yardımcı proteinlerin bilinmeyen bir mekanizma ile faaliyetini azaltarak antiviral aktivite gösterdiği görülmüştür. Yazarlar ilerleyen çalışmalarda M. citrifolia'nın bu antiviral mekanizmasının aydınlatılmasının HIV-1 ve diğer viral hastalıkların tedavilerinde yararlı olacağını düşünmektedir.[2]
Antiparazitik Aktiviteler
Brezilya M. citrifolia meyvesinin sulu 50.1 mg/mL çözeltisi ve etanollü 24.6 mg/mL çözeltisi Ascardia galli tarafından doğal yollarla enfekte olmuş tavuklara üç gün boyunca verilmiştir. Sulu çözeltinin parazit öldürme oranının (%27.08) etanollü öldürme oranından (%66.67) daha az olduğu gözlemlenmiştir.[2]
Antitüberküloz Aktiviteler
Filipin M. citrifolia yapraklarının etanol ekstresi ve hekzan fraksiyonlarının 100 µg/ml'de Mycobacterium tuberculosis kültürlerinde sırasıyla %89 ve %95 inhibisyon oranlarıyla anti-tüberküloz aktiviteye sahip olduğu bildirilmiştir. Aktivitenin ketosteroid ve epidioksisterol karışımı olan E-Phytol bileşiklerinden kaynaklanabileceği düşünülmektedir.[2]
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b c d e É. S. Almeida, et al. (2019). Properties And Applications Of Morinda Citrifolia (Noni): A Review. Wiley, sf: 883-909. doi: 10.1111/1541-4337.12456. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 1a 1b 1c 1d 1e 1f R. A. Assi, et al. Morinda Citrifolia (Noni): A Comprehensive Review On Its Industrial Uses, Pharmacological Activities, And Clinical Trials. Alındığı Tarih: 23 Temmuz 2024. Alındığı Yer: Arabian Journal of Chemistry doi: 10.1016/j.arabjc.2015.06.018. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d e f g h i j A. D. Pawlus, et al. (2010). Review Of The Ethnobotany, Chemistry, Biological Activity And Safety Of The Botanical Dietary Supplement Morinda Citrifolia (Noni). Journal of Pharmacy and Pharmacology, sf: 1587-1609. doi: 10.1211/jpp.59.12.0001. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 30/10/2024 03:26:59 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18173
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.