MODERN ŞEMPANZE - “İleri Medeniyet, Geri Toplum”
Bölüm 3 - Çağın Ufkunda…

- Blog Yazısı
Ufukta beliren küçük bir kale ve etrafında zırhlı birlik halinde gezen askerler gözükmüştü. Hanedanlığın geçiş töreni gibi bir şeydi herhalde. Artık gruplar değil halklar söz konusu. Halk mutlu. Ellerinde çuvallar ile çadır gibi şeylerin yanında bağrışıyorlar, kavga etmiyorlar ise neden birbirine bağırıyorlar?
Ödzi halka karıştı, kimse onun kim olduğunu umursamadı. Yanlarından süzülüp geçerken birisine çarptı. Siyah cübbeli , boynunda tuhaf bir sembol olan bir ip. Kimdi bu adam? Ödzi merak ediyordu. Ama çekincesinden kimseye bişey söylemeden yoluna devam etti. Az sonra meydana vardı. Bağrışmalar kesilmiş yerini ağlamalar ve göz yaşı almıştı. Bu nedir şimdi? Bunlar ne yapıyor değişik değişik sesler ve su ? Ödzi ruhani duyguları keşfetmeye başlamıştı. Mutluluğu bilirdi, korkuyu zaten en başından beri yaşamıştı ona da çok hakimdi. Ama üzülmek… Ağlamak… Bunları bilmezdi. Meydana iyice sokuldu ve ona uzatılan taşı eline aldı. Kafasını kaldırdı. Ne görsün! Kolları iki yana asılmış bir adam, ellerinden kanlar akıyor. Kafasında dikenli bir taç ve üstünde bir yerlerden hatırladığı üzerinde semboller olan tahta parçası. Ne yazdığını bilmezdi bilemezdi. Fakat diğer cezalılara bakınca bu ortada duran kişinin daha tanınan ve ya suçunun daha büyük bir olay olan kişi olduğunu anlamıştı. Peki ya neydi bu?
Az önce meydana gelmeden çarpıştığı o siyah cübbeli adam, ortadaki kişiye bir sopa ile işkence ediyor ve bağırıyordu. Bu sefer bağırırken yaydığı nefreti ve hırsı Ödzi bile içinde hissetmişti. Daha önce gördüğü kişiler bağırmalara gülüyordu. Fakat şuan etrafındakiler buna nefretle karşılık veriyor gibiydi. Siyah cübbeli adam ellerini iki yana açtı ve var gücüyle bağırdı. ZAHAV! Ödzi’nin etrafında ki herkes ellerinde ki taşı atmaya başladı. Ödzi bu topluluğa ayak uydururcasına taşı fırlatmış ve bunun pişmanlığını hissetmeye başlamıştı.
Küçük nehir yanında ağaçların içinde küçük bir konak. Ödzi oranın çitlerini, sembollü tahtaya benzetmiş ve yanına varmıştı. Hiçbir şey yazmıyordu. Ödzi’nin gözleri, sembol ararken sanki onun için gökten indirilmiş bir melek ile buluştu. Hemen gözlerini daha fazla açtı ve o meleği süzmeye başladı. İstemsizce çitlerin arkasına gizleniyordu. Şimdi Ödzi’nin aklında başka bir soru oluştu. Hayır şimdi olmaz dediyse de beynine söz geçiremedi ve derin düşüncelere yeniden daldı. Savanada bir grup şempanzenin avlanırken gizlendiğini gözlerinin önüne getirdi. Ama kendisi karşı cinsten bir kişiyi görünce neden gizlenmişti? Ödzi cennetten kovulmuş gibiydi. Mahremiyet ve sapıklık duygularını kendi içinde keşfetmişti.
Kimsin, neden bana bakıyorsun? Ah gene mi! dedi Ödzi. Bu neden hep böyle olmak zorunda diye mırıldanırken , karşısındaki kişiyi görünce dili tutuldu. Tekrar sormayacağım kimsin? B-b-ben… Karşısında ki hayatında ilk defa böyle bir tepkiyle karşılaşmış ve toplulukta öğrendiği aşkın bu olduğunu Ödzi’nin gözlerinden anlamıştı. Ben Aneshia diyerek elini uzattı. Ancak Ödzi yere kapaklanıverdi. Kalbi hızlı hızlı çarpıyordu. İçinde gerçekten ilk defa hissettiği vücudunda böyle bir etki gösteren bir duyguyu yaşıyordu. Bu duygu ona hem korku hem mutluluk hissettiriyordu. Ve gözleri kapandı, etraf ile bir bağı kalmamış gibiydi. Uyumuyordu fakat ne olduğunu o da bilmiyordu.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/05/2025 12:33:47 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19963
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.