MODERN ŞEMPANZE- “İleri Medeniyet, Geri Toplum “

Germenlerde bir hareketlilik vardı. Geceleyin gökyüzünde parlayan bir ışığa eğiliyor ve tahtalara kanatlı bir hayvan çiziyorlardı. Ateşin aydınlattığı yüzlerde garip ifadeler bulunuyordu. Yüzleri ne mutlu ne mutsuz biraz üzgün biraz şaşkın bakıyordu gökyüzüne. Şükür! diye bağırdılar gökyüzüne. Ödzi şaşırmıştı. Savanada ki şempanzeler böyle şeyler yapmazdı. Neydi bu Germenlerin yaptığı?

Sabah Franz, Ödzi’nin yanına gelmiş ve ona bir kaç parça meyve getirmişti. Sanki bir şeyler konuşmak istiyor gibiydi Ödzi bunu anlamıştı. Konuşabilirsin Franz dedi kısık bir sesle. Franz utana sıkıla “ Ne zaman gideceksin?” diye sordu. Ödzi “Nereye?” dedi. Ve ikisi de suspus olmuş ufka bakmaya başlamıştı. Ödzi bu sefer konuşacaktı. Aklındakileri taşıyamıyordu ve konuşması gerekiyordu. “Neden beni istemiyorsunuz?” dedi. Franz ise şöyle dedi. “Bizim inançlarımızdan olmayan kişiler köyümüze uğursuzluk getiriyor. Bir aileyi kaybettik.” dedi. Ödzi ise inancın ne demek olduğunu bilmezdi. Fakat o genç ailenin ölümü gerçekten onu da çok düşündürmüştü nasıl olabilirdi ki bu?

Ödzi’nin yalnızlıkla imtihanı bitmeden yine yola koyulmuştu. Köyün ilerisindeki tepeyi geçerken küçük bir grup gördü. Grubun elinde aynı o sabah ki sivri aletlerden bulunuyordu. Ve sanki bir yer arıyor gibilerdi. Yolda Ödzi ile karşılaştılar ve Germen kabilesinin yerini bilip bilmediğini sordular. Onlara ilk başta cevap vermedi. Fakat grubun içinden bir akıllı ona bir sivri alet ve az miktarda yiyecek ile kandırmış köyün yerini öğrenmişti. Ödzi ilk defa ticaret yapmıştı. Her ne kadar kötü bir başlangıç olsa bile sonuçta bu bir deneyimdi onun için. Grupla vedalaşıp yoluna koyuldu. İkinci tepeyi geçerken bir anda bağrışmalar ve çığlıklar yükseldi. Köyü gören bir noktaya çıkıp olup bitene bakan Ödzi şok olmuştu. Savaş!

Ormanların içinde gezen Ödzi nehirlik bir alana kamp kurdu ve nehirin suyuna gözünü dikti. Derin düşünceler yeniden başlamıştı. Gözleri karardı. Franz, Ödzi’nin uğursuzluk getireceğini nereden bilmişti? Onun özel yetenekleri mi vardı? Derin bir nehirde sürüklenen çakıl taşı misali gezinen Ödzi akşam karanlığı çökünce gökte yükselen parlak cisime karşı eğilmeye başladı. Gördüklerini yapıyordu. Tahtalara bir şey çizemiyordu çünkü boyası yoktu. Onun yerine taş parçalarını yere belirli şekillerde koyup semboller yaratıyordu. Ve Şükür! diye naralar atıyordu. Ödzi ne yapıyordu? Gördüğü şeyleri uygularsa onun da özel güçleri olur muydu?