MODERN ŞEMPANZE - "İleri Medeniyet, Geri Toplum"

Avrupa’nın dondurucu gecelerinden biriydi. Ateşler kurulmuş, çeşitli ritüeller yapılan bir köy vardı karşıda. Ödzi, üstündeki kalın kurt postu ile bir nebze soğuktan korunsa da elleri ve ayakları donuyordu. Uzaktan köyün girişinde garip bir tahta parçası ve üstünde kan lekeleri olduğunu görüyordu. Biraz daha yaklaştığında bu kan lekelerinin belirli şekiller ifade ettiğini anladı. Mesela bir hayvan, bir ağaç işareti. Ödzi korkmuş olsa bile bu köyde de kendisi gibi farklı insanlar olabileceğini düşünmüş ve köye giriş yapmıştı. Kocaman kayanın etrafına kümelenen ateş çukurları ve hemen üstlerinde taş içine oyulmuş birkaç delik görmüştü. Ateşlerden birinin yanına yanaştı ve ateşin verdiği o sıcaklıkla uyuyakalmıştı.

"Bu kim! Hemen saldırın!" sesiyle uyandı Ödzi. Etrafını saran kısa boylu ama kaslı erkekleri ve ellerindeki sivri aletleri gördü. Ellerini havaya kaldırdı. Bu kaslı adamlar Ödzi’nin ellerini niye havaya kaldırdığını bilmiyordu. Halbuki Ödzi bunu refleks olarak mı yapmıştı? Bunu nereden öğrenmişti ki? Kaslı grubun lideri öne çıktı. Diğerlerine kıyasla daha uzun boyluydu, yüzü kanlarla yapılmış şekillerle doluydu. Aynı girişteki gibi. Lider kendini tanıttı. Adı Franz, sarı saçlı, mavi gözlü tipik bir Germen… Tabii Ödzi ne bilsin Germenleri.

Soğuk o kadar fazlaydı ki, koca bir grubu donduracak ve bir hiçe çevirecek gibiydi. Franz’ın grubundan bir aile, mağarasında ateş yakarak geceleri sıcak geçirmeyi ummuştu. Fakat nereden bileceklerdi ki, onları soğuk yerine sıcağın öldüreceğini. Franz aileleri topladı, ateş başında buluştular. Ödzi de aralarındaydı. Gözünün önüne inen perdede savanada bir kabilenin düşüncesini görmekteydi. 1 erkek, 3 kadın… Çok eşlilik! Evet evet, diye kalktı. "Sizler farklısınız!" Grup Ödzi’ye dönmüştü, söylediklerine anlam vermeye çalışıyorlardı. Ödzi devam etti. Kadınlara dönüp, "Siz neden grubun liderinin eşi değilsiniz?" diye sordu. Kaslı erkekler kaşlarını çatarak, "Eşlerimiz ile düzgün konuş!" diye sataştılar. Ödzi sustu ve düşünmeye başladı. Tek eş, çok çocuk, çok çeşitlilik, hepsi farklı, hepsi güçlü...