KORKU
Psikolojik ve sosyolojik olarak

- Blog Yazısı
KORKU... İlk duyumu bile insanda belirli başlı şeylerin uyanmasına sebeb olur , sessiz gelir bazen bir düşünceyle , bazende kalbimize bir inme hissi olarak gelir Çoğu zaman ondan kaçmak isteriz. Ama korku, düşündüğümüzden çok daha tanıdıktır; bizi koruyan, yönlendiren hatta zaman zaman geliştiren bir güçtür. Hayatımızın her alanında taşırız bu hissi bir işe girerken ya olmazsa bir sınava girerken ya yüksek not almazsam veya partnerimizin bizden ayrılacağını düşünerekte taşırız bu duyguyu , ama önemli olan bu duygu da bir denge yakalamak ve hayatımızı idame ettirmek denge her zaman önemlidir hayatımızın her alanında , pil i düşünebiliriz hayatın bize bir artısı bir mutluluğu ve bir de eskisi yani negatif yönü vardır pozitif yanımız ne kadar güçlü olursa negatif yönlerimiz bir o kadar kırar . Korkuyla başa çıkmanın ilk adımı, onu tanımaktır. Kendimize şu soruyu sorabiliriz: "Ben aslında neyden korkuyorum? Bu korkunun kökeni ne?" Bu tür sorular, içsel farkındalık geliştirerek korkunun üzerimizdeki etkisini azaltabilir. Korku kötü bir şey değildir. O, bizi biz yapan duygulardan biridir. Önemli olan, onun sesine kulak vermek ama hayatımızın direksiyonunu ona teslim etmemektir. Unutma, cesaret korkusuzluk değildir. Cesaret, korkuya rağmen adım atabilmektir. Ayrıca korku , Yalnızca bireysel bir tepki değil, aynı zamanda toplumsal yaşamı da şekillendiren güçlü bir duygudur.Psikolojik Perspektif olarak Sigmund Freud, korkuyu bastırılmış duyguların, bilinçaltında yatan arzuların ve travmaların bir yansıması olarak görür. Ona göre korku, çoğu zaman farkında olmadığımız içsel çatışmaların sonucudur. Örneğin, çocuklukta yaşanmış bir terk edilme deneyimi, ileriki yaşlarda bağlanma korkusuna dönüşebilir. Freud’un kuramı bize şunu gösterir: korku sadece dışsal tehlikelere verilen bir tepki değil, aynı zamanda zihnimizin derinliklerinde oluşan bir savunma biçimidir. Derste öğrendiğim deneyim ve bilgilere göre Sosyolojik olarak Foucaultun Korkunun İktidarında görebiliriz. Michel Foucault korkuyu bir iktidar aracı olarak ele alır. Ona göre modern toplumlar, insanları disipline etmek için korku üretir. Hapishaneler, gözetim sistemleri, eğitim ve sağlık kurumları birey üzerinde denetim kurmanın yollarıdır. Toplum bireyleri cezayla tehdit ederek, “normal” davranış kalıplarına uymaya zorlar. Yani korku, sadece kişisel bir duygu değil, aynı zamanda sosyo-politik bir kontrol biçimidir . Bugün ise korkunun en yaygın üretim alanlarından biri medyadır. Sürekli kriz, savaş, felaket haberleriyle beslenen kitleler, geleceğe güvensizlik duymaya başlar. Sosyolog Zygmunt Bauman’a göre modern insan “akışkan korkular” çağında yaşar; somut düşmanlar yerine, belirsiz tehditlere karşı endişe duyar: ekonomik çöküş, yalnızlık, salgın hastalıklar gibi… Peki Ne Yapmalı? Korkudan kaçmak mümkün değil, ama onunla kurduğumuz ilişkiyi dönüştürebiliriz. Psikolojik olarak, korkularımızın kaynağını anlamak; sosyolojik olarak ise bu duygunun bize nasıl dayatıldığını fark etmek önemlidir. Korku bazen bir uyarı, bazen bir zincir, bazen de bir öğretmendir. Önemli olan, korkularımızın esiri değil, onları anlayan ve dönüştüren bireyler olabilmektir.
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 30/06/2025 12:36:54 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20936
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.