Kıvrılan Sicim, Genişleyen Evren: Bir Düşünce Deneyi
- Blog Yazısı
Günümüz kozmolojisinde kütle çekim yasaları, karadelikler, büyük patlama ve evrenin genişleme dinamikleri gibi konular hâlâ çok sayıda soru barındırmaktadır. Bu yazıda anlatacaklarım, bu konulara yönelik profesyonel bir fiziksel çözüm iddiası değildir; yalnızca evren üzerine yaptığım uzun bir düşünce sürecinin ve yapay zekâ ile gerçekleştirdiğim bir sohbetin sonucunda aklımda oluşan mantıksal bir modelden ibarettir. Fizik ve matematik bilgim ileri düzeyde değildir; bu nedenle aşağıdaki fikirleri bir “düşünce deneyi” olarak değerlendirmeniz daha doğru olacaktır.
1. Evreni Bir Sicim Olarak Düşünmek
Sicim teorisi, evrendeki tüm parçacıkların, çok küçük boyuttaki titreşen sicimlerin farklı titreşim modlarından oluştuğunu söyler. Peki, bu fikri daha makro ölçekte düşünürsek?
Evreni, dümdüz bir çizgi — yani tek boyutlu bir sicim — olarak hayal ettiğimizi düşünelim. Bu sicimin uzunluğu örneğin 100 metre olsun. Ancak başlangıçta bu sicim o kadar kıvrılmış ve bükülmüş bir haldeydi ki, toplam uzunluğu 1 cm’ye kadar düşmüştü. Sicimin doğal hali düz olduğundan, bu sıkışmış yapı ani bir gevşeme ile hızla açıldı ve uzunluğu bir anda büyüdü.
Bu, büyük patlamayı açıklamak için sezgisel bir model sunabilir:
Başlangıçtaki aşırı kıvrılmış sicimin bir anda gevşeyerek düzleşmeye başlaması.
Evren bugün hâlâ genişlemeye devam ediyor olabilir, çünkü sicim hâlâ doğal, düz haline dönmeye çalışıyor. Sicim üzerindeki her kıvrım, bir madde veya enerji yoğunluğu olarak düşünülebilir. Evren düzleştikçe bu kıvrımlar da ortadan kalkacak ve sonunda hiçbir madde, hiçbir kara delik, hiçbir yapı kalmayacaktır.
2. Kütle-Çekim Sicimin Gerilimi Olabilir mi?
Galaksilerin dış halkalarının merkezle yaklaşık aynı hızda dönmesini açıklamak için genelde karanlık madde kavramına başvurulur. Benim modeli şöyle özetleyebilirim:
Kütle-çekim, maddenin sicimi kıvırma eğilimi ile sicimin doğal haline (düz şekline) dönme isteği arasındaki gerilimden doğuyor olabilir.
En basit örnek kara deliklerdir:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Kara delikler, sicimin aşırı derece kıvrıldığı bölgeler olarak düşünülebilir;
Bu kıvrım tıpkı çözülmesi zor bir düğüm gibidir;
Kara delik madde yuttukça bu düğüm daha da sıkılaşır;
Ancak hiçbir madde kalmadığında, evrenin “düzleşme isteği” bu düğümü de çözmeye çalışır — Hawking ışıması buna işaret ediyor olabilir.
Bu modele göre galaksilerin merkezleri çok yoğun “kıvrım” içerirken, dış bölgeler daha az kıvrıktır. Sicimin daha düz olan dış bölgeleri, evrenin gerilimiyle “daha serbest hareket eder” ve bu da dış halkaların beklenenden hızlı dönmesini açıklayabilir. Yani bu modele göre karanlık madde gerekmeyebilir.
3. Karanlık Enerji: Sicimin Doğal Haline Dönme Eğilimi
Modelin en kritik kısmı karanlık enerjidir.
Bu modele göre evren iki şeyden oluşur:
Enerji (madde + radyasyon + parçacıklar)
Karanlık enerji (sicimin düz haline dönme eğilimi)
Yani karanlık enerji, evrenin “düşük kıvrım – yüksek düzleşme” yönünde sürekli baskı uygulayan temel dinamiği olabilir.
Evren genişledikçe sicim düzleşir;
sicim düzleştikçe evren genişler.
Bu karşılıklı süreç, hem karanlık enerjiyi hem de evrenin hızlanan genişlemesini sezgisel şekilde açıklayabilir.
Son Söz
Bu yazdıklarımın ne kadar gerçekliği vardır veya yoktur bilmiyorum. Matematiksel ya da fiziksel olarak bunları formülleştirebilecek bilgiye sahip değilim. Sadece evreni anlamaya duyduğum meraktan ortaya çıkan bir düşünce modelidir. Bana mantıksal olarak tutarlı geldiği için, belki profesyonel fizikçilerin bir fikir üretmesine ilham olur diye Edward Witten’e e-posta yoluyla ilettim. Aynı nedenle burada da paylaşmak istedim.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2025 23:37:31 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/21814
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.