Kapitalist sistem bizi nasıl ele geçirdi?
Devletlere ve özel şirketlere bağımlı olmadan nasıl yaşanır?

- Blog Yazısı
Kapitalist sistem, tüm dünyayı geçindirebilecek kadar büyük sistem. Gelişmemiş ülkelerde bile kapitalizm uygulanıyor. Sözde "halk cumhuriyeti" olan Çin, en büyük kapitalist sistemlerden birine sahip. Kapitalizme karşı olan en başarılı sistem komünizmdi- ki onun ne kadar felaket olduğunu hepimiz gördük.
Bazen bir şeyleri okumak yetmez, gerçek hayatta uygulanabilirliğine bakmak gerekir. Örneğin şeriat isteyen insanlar kur'an daki şeriata bakarlar ancak şeriat uygulayan Afganistan'ı "gerçek şeriat bu değil" diyip görmezden gelirler. Komünizm isteyenler SSCB'yi "bizde böyle olmaz" diyerek görmezden gelirler. Pek çok ideoloji ve yönetim biçimi aynen bu şekildedir. Liberalizm ile "özgürlüğü" savunanlar, piyasadaki tekelcilik vb. sorunlara odaklanmayıp sadece karlarına bakarlar.
Evet, kapitalizmden tamamen kurtulmak tüm dünya yeni bir düzene geçene kadar imkansız. Ama en azından tamamen kapitalizme kapılmak yerine paranızı idareli kullanmak mümkün. Ayrıca kapitalizm pekçok insana kötü gelebilir, ancak bu sistemden yararlanmayı bilenler için daha iyi bir sistem olamaz.
Öncelikle hayatınızın içinde olan telefon uygulamalarından bahsedelim... Uygulamaların çoğu "yüksek grafik" gibi sebeplerle her gelen güncelleme depolama alanına dhaa fazla veri yükler. Bunun sebebi tabii ki de "hataları düzeltmek" veya "daha iyi optimizasyon" değil. Bunun sebebi, size Play Store gibi mağazalar üzerinden uygulamayı "güncelleme" butonuna bastırmak. Ama bu "güncelleme" butonu sandığınız gibi sadece güncellemiyor, uygulamayı en baştan indiriyor. Yani 1 GB'lık bir uygulama 1,3 GB olduğunda 300 MB değil, 1,3 GB veri ekliyorsunuz depolama alanınıza. Bu sayede Play Store için daha fazla internet harcıyorsunuz, ayrıca uygulamalar yüksek veri kullandığı için size yeni ve sözde "daha yüksek depolamalı" telefonlari dayatıyorlar. Ama bu bir zorunluluk değil, mesela NASA zamanında uzaya 64 KB bir bilgisayar ile giderken şu an en dandik uygulamalar 200 MB. Ayrıca bu "daha yüksek depolama" olayı büyük bir yalan. Hem sistem uygulamaları denilen ve silemediğiniz uygulamalar, daha yüksek telefonlarda daha çok veri harcıyor Hemde daha yüksek depolamaya sahip telefonlarda uygulamalar ona göre harcadıkları verileri yükseltiyorlar. Ayrıca sistem uygulamaları daha yüksek veri tukettiği için "uzun bataryalı" veya "yüksek depolamalı" telefonlarda; şarjı doğal olarak daha hızlı bitiyor. Yani şu anda Galaxy J7 ve iPhone 15 arasında hiçbir fark yok. Tek fark, kapitalizmin size yansıttığı sayılar. Bundan kurtulmanın yolu, eğer varsa uygulamaların lite versiyonlarını indirmek veya GetApps gibi nadir uygulamalar sayesinde sadece güncellemeyi indirmek
Eğerki bir Telekom şirketinden internet paketi almak isterseniz 2 GB'ı 200 TL'ye, 30 GB ise yaklaşık 600 TL'ye alırsınız. Bunu başta normal bir şekilde "toptan satma" gibi düşünebilirsiniz. Ama 2 GB aslında 30 GB'dan "daha fazla" değil. Yani 30 GB internet aldığınızda 30 GB Internet, 2 GB internetten çok daha hızlı biter, bunun sebebi ise sözde "daha yüksek internet hızı" gibi bahaneler ile geçiştirilir. Ama bunun tek sebebi size daha fazla internet aldırıp enerji harcatmak. Ayrıca siz muhtemelen sadece internet almıyorsunuz, internet paketinin içindeki dakika, SMS vb şeyleri de alıyorsunuz. Dürüst olun, 3500 SMS satın alsanız bile kim 3500 SMS'i sonuna kadar kullanabilecek? Maksimum 100 adet SMS atarsınız. Ve bu sözde "kampanya"lar her geçen gün artmaya devam ediyor... "Yeni kullanıcıya özel", "faturalı" vb kavramlar bundan çok daha beter tabii ki.
Yeni oluşan aletlerin hiçbiri daha "işlevsel" veya "hızlı", "uzun ömürlü" vb. Olmak için tasarlanmadı. Bildiğiniz gibi eskiden daha düşük Wattlar ile yetinirken şimdiki telefonlar 67 W, 100W gibi absürt rakamlara ulaştı. Bunun sebebi daha hızlı şarj değil, daha çok elektrik (enerji) tüketmek. Yani evet, bu da kapitalizmin bir rolü. Bir Galaxy J7 ile bir iPhone 15'in hemen hemen aynı zamanda şarjının bittiğini anlayacaksınız. Ama sözde iPhone "daha büyük batarya"ya sahip. Tabii ki değil! Amaç, iPhone telefonun daha çok enerji tüketmesi. Bu sayede siz, daha çok elektıik tüketiyorsunuz. Ne güzel, değil mi?
Ayrıca kapitalist sistem, SSCB'nin doğru yaptığı şeyleri bile engellemeye çalışmış veya tam tersini uygulamıştı. Örneğin SSCB'nin bilgisayarlarında kırmızı renk kullanması; kırmızı rengin sosyalizmi çağrıştırdığından değil, kırmızı rengin daha az göz yormasıydı. SSCB'nin otomatlarda plastik bardak yerine cam bardak kullanması, kapitalist şirketler tarafından "hijyen" amaçlı eleştirilmişti ama şimdi insanlara cam bardağa geçiş yapması gerektiği anlatılıyor.... Ve evet, plastikler "hijyenik" olduğu için değil; yapımının daha ucuz olduğu, "tek kullanımlık" olması vb sebepler ile satılmaya çalışılmıştı.
Ayrıca "işlevsellik" bahanesiyle sizi takip etme sistemleri artmaya devam ediyor... Yakın zamanda hepsi GPS ozelligi ile canlı bir şekilde görüntüleme bilecek. Bu bir komplo teorisi değil, Çin bunu zaten yapıyor. Önce "11 Eylül" bahanesiyle tüm uçaklara sözde "teknolojik, işlevsel" şeyler getirdiler. Ama aşık amaç hangi uçağın nereden kalktığı, yolcuların kim olduklarını görmekti. Bu sayede herhangibir önemli kişi uçakta bulunuyorsa o uçağı düşürebilme yeteneğini kazandılar. Ve görünüşe göre kimse bunu sorgulanıyor yani uçaklarla başladılar ve arabalar ile devam edecekler. Bunun için benzinli araçlar en iyisi. Bu "doğaya zarar" vb ise tam bir fiyasko. Hiç merak etmeyin, şirketlerin fabrikaları ve ünlülerin araçları sizin bir benzinli arabanızdan çok daha fazla fosil yakıt tüketiyor.
Küçük bir not: İklim aktivistleri insanların gündelik yaşamlarına karışır ama şirketler bir insanın israf ettiği kaynakların çok daha fazlasını israf eder
Çocuk, genç, yetişkin... Hepsi "hobi" adı altında ya bağımlılığa ya da spor dallarına yönlendiriliyor. Ancak spor dallarıda sanıldığı kadar masum değil. Örneğin futbol, ilk bakışta sadece bir spor gibi görünse de modern dünyada büyük kitleleri yönlendirme, dikkatleri dağıtma ve ekonomik çıkar sağlama aracı olarak kullanılan dev bir endüstriye dönüşmüştür; milyonlarca insanın haftalarca konuştuğu derbiler çoğu zaman tesadüfen değil, hükümetlerin veya büyük şirketlerin istediği dönemde, toplumsal gündemi değiştirmek için organize edilirken, forma ve lisanslı ürün satışları ise kapitalizmin kitleleri nasıl tüketime yönlendirdiğinin en belirgin örneklerinden biridir; bir kulübe olan aidiyet duygusu, bilinçli şekilde medya ve reklam aracılığıyla körüklenir, taraftarlar takımlarının renklerini taşıyan ürünlere yüksek bedeller öderken bu paranın önemli bir kısmı sahadaki sporcudan çok sponsor markalara ve yöneticilere akar; taraftar kavgaları ve fanatizm ise, toplumun enerjisini gerçek sorunlar yerine yapay rekabetlere kanalize ederek hem siyasi hem ekonomik düzende mevcut güçlerin işine yarar, böylece futbol sahada oynanan bir oyundan çıkıp, sahne arkasında kitle psikolojisini yöneten bir mekanizmaya dönüşür.
“Panem et Circenses” Antik Roma’nın en bilinen toplumsal kontrol yöntemlerinden biriydi; halka ücretsiz tahıl dağıtmak (“ekmek”) ve görkemli gladyatör dövüşleri, araba yarışları, tiyatrolar gibi eğlenceler (“sirkler”) sunmak, halkın politik ve ekonomik sorunlar yerine bu gösterilere odaklanmasını sağlıyordu. Aslında bu mantık modern dünyada da değişmedi: Roma’daki Kolezyum’un yerini bugün dev futbol stadyumları aldı, gladyatörlerin yerine futbolcular sahneye çıktı, ve halkın öfkesini yönlendirmek için yapılan gösterilerin yerini büyük spor organizasyonları aldı. Hatta kimi zaman derbiler veya uluslararası turnuvalar, tıpkı Roma’daki sirkler gibi, ekonomik krizler, yolsuzluk skandalları veya siyasi gerilimlerin üzerini örtmek için medyada geniş şekilde yer buluyor. Yani “Panem et Circenses” iki bin yıl önce olduğu gibi bugün de, sadece araçları değişmiş şekilde, kitleleri kontrol altında tutmanın en etkili yollarından biri olarak kullanılıyor.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Küçük bir not: En azından Roma'da bedavaydı şimdi bunlar benzer sistemlere rağmen normalden daha pahalı satılıyor.
Aslında bu tür izlenmeden veya tüketim çılgınlığından kurtulmanın pekçok yolu var. Örneğin son zamanlarda LM Studio, Cortex gibi internetsiz ("offline") yapay zekalar bile çıkmaya başladı. Her şey internetli hale gelirken bunların internetsiz olması ne kadar harika bir şey olsa da bir nebze şaşırtıcı.
Kapitalizmden tam olarak kurtulamasak hatta kendi çıkarlarımız için kullanmak istesek bile, eğer ki birkaç günlüğüne internet/su/elektrik vb. kesilirse taş devrine dönmemeniz için alternatifler var. Bunu yazmamın sebebi kurgusal zombi veya kıyamet seneryoları değil, hükümete ve özel şirketlere olan bağımlılığı azaltmak
Örrneğin elektrik olur da giderse, küresel ısınmanın nadir avantajlarından biri olan Güneş ışınlarının enerjisinin artması sayesinde güneş paneli alarak kendi elektriğinizi gerektiği zaman üretebilirsiniz. Olurda kışın denk gelirseniz rüzgar panelleri ile elektriğinizi üretebilirsiniz. Eğerki bunlar için "üşengeç" biriyseniz en azından bir powerbank ile ileride kullanmak için enerji depolayabilirsiniz.
Eğerki Türkiye'de sular azaldığında ve kuraklık olduğunda suya çok fazla klor katarlarsa bunun için musluğunuza bir su arıtması takabilirsiniz. Bu sayede bir taşla iki kuş vurmuşta olursunuz çünkü damacana taşımanıza gerek kalmaz. Eğerki su tamamen giderse, taşınabilir su arıtmaları almak çok daha mantıklı olur. Bu sayede her susadığınızda pet şişeler alıp doğayı da kirletmezsiniz.
Chrome veya safari'yi değil, telefonunuza brave yükleyip kullanın. Whatsapp'ı değil, discord veya telegram kullanın. Şampuan değil, doğal sabun kullanın. Elektrikli değil, benzinli araba kullanın. Akıllı değil, uzun ömürlü buz dolabı kullanın Internete bağlanan değil, kumanda bozulursa diye tuşları olan televizyon kullanın Ye.ni model değil, bataryası yüksek olan telefon kullanın. Oyuncu laptopu değil, depolaması yüksek laptop kullanın. Tadı güzel olan değil, şekeri az ve sağlıklı olan besinler yiyin. Marka değil, uzun süre kullanılabilen giysiler giyin. Kablosuz değil, kablolu kulaklık kullanın (eğer cihazınızda hala kablolu kulaklık takma yeri varsa...) "Yerli ve milli" değil, veri sızdırmayan uygulamalar indirin.
Eğerki olurda internet bazı sıkıntılardan dolayı çökerse diye Bridgefy, Serval Mesh gibi uygulamalarla bluetooth/WiFi Direct ile mesajlaşın. Kiwix ile Wikipedia’yı indirin (tüm bilgiler çevrimdışı). ChatGPT olmadan yaşayamayacağınızı düşünüyorsanız cihazınıza LM Studio indirin.
Ve en önemlisi, şu an tüm kaynaklarınız varken bunları dikkatli kullanın. Üzerinde bulunduğum çoğu şeyin linkini koymaya çalışacağım ama muhtemelen hepsini koyamam, hala varken internet üzerinden arayarak erişebilirsiniz :)[1], [2], [4]
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ temu. 30A Güçlü Ayarlanabilir Lcd Ekranlı Güneş Şarj Kontrol - Temu Türkiye. Alındığı Tarih: 15 Ağustos 2025. Alındığı Yer: temu | Arşiv Bağlantısı
- ^ temu. 20 W Güneş Paneli, Ama Daha Yükseğini Bulabilirsiniz. Alındığı Tarih: 15 Ağustos 2025. Alındığı Yer: temu | Arşiv Bağlantısı
- kiwix. Kiwix Library. Alındığı Tarih: 15 Ağustos 2025. Alındığı Yer: kiwix library | Arşiv Bağlantısı
- ^ temu. Musluk Suyu Arıtması. Alındığı Tarih: 15 Ağustos 2025. Alındığı Yer: temu | Arşiv Bağlantısı
- temu. Taşınabilir Su Arıtması. Alındığı Tarih: 15 Ağustos 2025. Alındığı Yer: temu | Arşiv Bağlantısı
- lmstudio. İnternetsiz Yapay Zeka. Alındığı Tarih: 15 Ağustos 2025. Alındığı Yer: lmstudio | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/08/2025 11:12:00 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/21250
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.