Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

JAPON BALIĞI (Carassius auratus)

Bakımı, Genel Bilgiler, Taksonomisi, Tarihi, Doğal Yaşam Ortamı, Ekonomik Önemi, Anatomisi, Beslenmesi, Akvaryum ve Su Şartları, Uyumlu Olduğu Diğer Türler, Potansiyel Hastalıkları, Üretim Yolları ve Üremesi

21 dakika
112
JAPON BALIĞI (Carassius auratus) Japon Balıkları Örnek Görseli
  • Blog Yazısı
(Fevzi Yücel - Abdulkadir Ünsal) Bir hobicinin örnek Japon Balıkları
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

JAPON BALIĞI (Carassius auratus)

Özellikle akvaryum camiasının vazgeçilmez bir üyesi olan Japon Balıkları aynı zamanda ekonomik, bilimsel ve tarihi açıdan da önemli bulgulara dikkat çeker. Sadece ülkemiz içerisinde Japon Balığı satışının 2020 yılında 600bine yükseldiğini(1) veya ülkemizdeki bilinçsiz hobiciler tarafından 3-4 yıl gibi kısa yaşam sürelerine mahkum edilen japon balıklarının aslında 25-30 yıl gibi ömür potansiyellerine sahip olduklarını biliyor muydunuz? Tarihine bakıldığında ise millattan sonra 2.yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe sahip olması(2) gibi birçok özelliğiyle aslında ne kadar önemli bir tür olduğunun farkında olmadığımız çıkarımına varmamızı sağlıyor. Bu yazıda Japon Balıkları hakkında “Taksonomisi, Tarihi, Doğal Yaşam Ortamı, Ekonomik Önemi, Anatomisi, Beslenmesi, Akvaryum ve Su Şartları, Uyumlu Olduğu Diğer Türler, Potansiyel Hastalıkları, Üretim Yolları ve Üremesi” başlıklarına değinilip bütün olarak tür için genel bilgilerden bahsedilmiştir.

Japon Balığı Taksonomisi ( Linnaeus, 1758) :

Tüm Reklamları Kapat

Familya : Cyprinidae (sazangiller)

Cins : Carassius

Tür : C. auratus

İkili Adlandırma : Carassius auratus

Tüm Reklamları Kapat

Kısaca Japon Balığı Tarihi :

Tarihte ilk olarak millattan sonra 2.yyda akvaryum ve süs havuzlarında görülmeye başlanan Japon Balıkları hiç şüphesiz tarihin ilk akvaryum balıklarındandır. Öncelikli olarak Çinde keşfedilen bu balık daha sonra dünyanın çeşitli ülkelerine çok büyük bir hızla dağılmıştır. Çinin sığ su içeren akarsu ve pirinç tarlalarında gözlemlenen bu balık daha sonradan renklendirilerek ve birbirleriyle melezlendirilerek birçok varyant ortaya konulmuştur*1. İlk olarak yalnızca açık gölet ve havuzlarda üretilerek bu şartlara adapte edilen bu tür daha sonradan kapalı ortamlarda da üretilmeye başlanmasıyla günümüzdeki dayanıklılığına ulaşmasındaki ilk adımlar atılmış oldu, bu aynı zamanda bir canlının değişen çevre şartlarına karşı nasılda kalıtsal adaptasyonlar geliştirdiğinin güzel bir örneğidir*2. Belli bir dönem Japon Balıkları insanlar için simgesel bir anlam taşıdı, iyi şans ve servet, bereket getirmek gibi inanışlar yüklendi. Aynı familyaya ait olan bir başka tür (Koi Balığı) için çabanın ve azmin simgesi dendi. Kısaca tarih, bu balığa bile bir rol verdi.

Japon Balığı ve Habitatı :

Doğada kısmen akıntılı veya tamamen durgun tatlı sularda, tatlı suların denize döküldüğü kısmen acı sularda ve insan faaliyetleri sonucu oluşmuş yapay barajlarda bile rahatlıkla çoğalabilen ve çoğu ülkenin istilacı türler listesine giren bir familyaya ait olmasına rağmen, tür bazında bakıldığında günümüzde çoğaldığı çoğu yer insan kontrolü altındadır. Uzak doğu ülkelerinde ise doğada bu balıkla karşılaşma ihtimali daha fazladır. Belli bir seviyeye kadar nerdeyse her türlü çevre şartına uyum sağlayabilmeleri popülasyonlarının hızla artışına neden olur, ayrıca ağızlarına sığan her şeyi yiyebilmeleri ekosisteme kontrolsüz çoğalmaları sonucu büyük zarar verebilmektedir. Hava sıfır derecenin altına düşüp bulunduğu suyun yüzeyini dondursa bile bazal metabolizma durumunda uzun süre yaşayabilirler. Bu süreçte yem yeme ihtiyacı duymazlar ve ATP en az oranda harcanır. Bazal metabolizma sürecinde daha önce yedikleri protein ve lipit ağırlıklı besinler vücuda özellikle ısınma konusunda yalıtım sağlar ve yıkılarak kullanılır. Akıntılı sularda bulunmazlar (sebebini “Japon Balığı Anatomisi” başlığı altında inceleyeceğiz)

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Japon Balığının Ekonomik Önemi :

Bu kadar dayanıklı bir balık olması ve insanlar tarafından sık rağbet görmesi onun güçlü bir gelir kaynağı hale gelmesinde şüphesiz çok etkilidir. Bunun yanında üretiminin kolay olması ve bir seferde çok miktarda yavru verebiliyor olması mantıklı ve verimlidir. Bütün bu özellikler birleşince evcil hayvan sektörü için vazgeçilmez bir ürün haline gelir ve bu da maalesef türün kolay erişilebilir olmasının yanında düşük yaşam standartlarınıda beraberinde getirir. Düşük ücreti ve dayanıklı yapısı ülkemizde suistimale uğramakta ve düşük yaşam standartlarında, uygunsuz ortamlarda beslenmeye çalışılmaktadır. Oysa bu bir işkencedir fakat burada buna değinmeyeceğim. Özellikle Japon Balığı üretiminde gelişmiş ülkeler genellikle uzak doğu ülkeleridir, bunların içinde Çin ve Tayland ilk sırada gelir. Hemen ardından Singapur, İran ve Hindistan biz bu balığın üretiminde kendimize yetemediğimiz süreçte bize satışını yapmıştır. Fakat yakın zamanda ülkemizde yerli üretim artmış ve ithalat rakamları oldukça düşmüştür. Özellikle Antalya bölgesi iklim şartları dolayısıyla bu balığın üretimi için çok uygundur*3. Antalya da 2020 yılında üretilen 1 milyon akvaryum balığının yarıdan fazlası Japon Balığıdır ve bu hafife alınacak bir sayı değildir, buna rağmen üreticiler hala talebin yarısını bile karşılayamadıklarını dile getirmişlerdir(3).

Japon Balığı Anatomisi :

Görüş kabiliyeti, gözlerinde bulunan 4 koni hücresi sayesinde belli renkleri (kırmızı, yeşil, mavi, ultraviyole renkler) ayırt edebilecek şekilde gelişmiştir. Boyutları bulunduğu şartlara ve varyasyonlara göre değişkenlik gösterirken yaklaşık bozuk para büyüklüğündeyken renklenmeye başlarlar, bu (değişkenlik göstermekle birlikte) 3 ay sürer. Bu noktadan sonra akıntı miktarı, beslenme düzeni ve çeşidi, bulunduğu tankın hacmi ve şekli vb. Birçok etmen etkilidir ve şimdiye kadar max 41cmlik bir japon balığı gözlemlenmiştir. Duyma duyusu sazangiller familyasında çok değişkenlik gösteren bir konudur ve Japon Balıkları parçalı yapılı weber kemikçikleri sayesinde ses basıncını algılayabilmektedir. Japon balığı anatominde en çok şaşırılan konu midelerinin bulunmamasıdır, vücuda alınan besin bağırsak yoluyla geri atılır. Omurgalı balıklar içerisinde incelenir ve hava keseleri bulunur. Karaciğerde glikojenle enerjiyi temin ederler. Organik atık, boşaltım ürünü (amonyak) miktarı oldukça fazladır. Üstelik akıntılı sularda iyi yüzücüler olmadıkları için çabuk yorulurlar. Vücutları akıntılı sulara yeterince direnç gösteremez ve bitkin düşerek ölüme yol açar. Son olarak Japon Balığının pulları üzerinde çok işlevli bir mukus tabakası olduğunu söylemeliyim.

Japon Balıklarında Beslenme :

Tüm Reklamları Kapat

Beslenme alt başlığını açmadan hemen önce Japon Balıklarının anatomisinden ve midelerinin olmamasından bahsetmemin bir sebebi vardı. Bu balıklar eğer insan kontrolü altında yetişecekse midesinin bulunmaması sebebiyle ilgili kişiye özellikle doğru yemleme konusunda büyük sorumluluk yükler. Çünkü doğası gereği ağızlarına sığan her şeyi yeme eğilimindedirler, bu kontrolsüz boyutlarda olduğu zaman bağırsakta öğütüm sorunlarına yol açar ve önce kabız sonra ölüm olarak sonuçlanır, akvaristler*4 arasında sık kullanılan biraz abartılı birazda mizahi bir kalıp vardır “hiçbir balık açlıktan ölmez” bu kalıp aslında balık ölümlerinin şimdiye kadar daha çok, az yemden değil de fazla ve kontrolsüz yemden kaynaklandığını belirtmek için kullanılır. Bunun dışında, çoğu balıkta olduğu gibi, hepçil olmasına rağmen bitkisel ve protein içerikli besinlerin dengeli bir oranda verilmesi gerekir. Sadece protein ağırlıklı beslemek veya sadece bitkisel ağırlıklı beslemek belli hastalıklara yol açacaktır bu hastalıklara “Japon Balığında Potansiyel Hastalıklar” başlığı altında değinilecektir. Bitkisel ve protein içerikleri dengeli kullanmak konusunda aynı oranda iki farklı içerikli yemi karıştırarak tek bir yem kutusunda muhafaza etmek sık kullanılan bir yöntemdir, fakat bu konuda yüzde yüz bir dengenin sağlanması Japon Balığı için sağlıksız olacağı kanaatindeyim ve bu yüzden Japon Balığı için bitkisel yemin protein ağırlıklı yeme nazaran daha baskın oranda tutulması gerektiğini savunuyorum*5. Bunun yanında canlı yemler hayati önem taşır, renk pigmentlerinin canlılığı; balığın formu, kontrollü gelişim gibi hususlar belli canlı yemlerin*6 kullanılmasıyla desteklenir. Aynı şekilde Japon Balığına belirli aralık ve oranlarla haşlanmış sebzelerin*7 verilmesi sindirim başta olmak üzere birçok konuda büyük önem taşır. Japon Balıkları suyun nerdeyse her seviyesinden beslenebilmelerine rağmen dipten beslenmelerini tavsiye ederim, bu yüzden dip yemleri ilk tercih olabilir*8.

Japon Balığı Akvaryumu Ve Su Şartları :

Japon Balıkları yüzgeç/vücut indeksine bakıldığında iyi yüzücüler değillerdir ve bunu baz alarak bir akvaryum kurulumu yapılmalıdır. Dolayısıyla Japon Balıklarının bulunacağı alanda yüzüşünü zorlaştıracak karmaşık dekor düzeninden uzak durulmalıdır, olabildiğince sade ve yüzecek alanın bol bırakıldığı bir akvaryum oluşturulmalıdır. Bunu yaparken ilk adım hacimce doğru tankın seçilmesidir, Japon Balıkları min 40 litreden başlayarak içine her yeni balık eklendiğinde 10 litre daha su takviye edilecek şekilde geniş alana ihtiyaç duyacaklardır. Sonrası için her 10litre için 1 balık idealdir. Tank seçimi yaparken fanus ihtimaller arasında bile olamaz (zararlarına burada değinmeyeceğim*9). İkinci adım ise Japon Balıklarının ürettiği organik atık amonyağın göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan filtre seçimidir. Japon Balıkları doğası gereği ürettikleri bu ağır amonyakla bulundukları suyun azot döngüsü ve dolayısıyla bakteri kültürünü büyük oranda olumsuz etkilerler. Bunun sonucunda oluşan amonyak miktarının artışıyla ise suyun yapısındaki bakteri kültürü büyük miktarda toksiğe maruz kalır ve en sonunda çöker, buna hidrobiyolojinin sokak jargonu ile “Amonyak Patlaması*10” adı verilir. Amonyak Patlamasını önlemek için tank, bu yoğun amonyağı apsorbe edebilecek bir filtreye ihtiyaç duyar. Aynı zamanda bu güçlü filtre, akıntıdan hoşlanmayan Japon B. için suyu fazla hareketlendirmemesi de gerekir. Bu kriterler göz önünde bulundurulduğunda dış filtreler veya pipo filtreler (duruma göre değişen çok fazla seçenek vardır) tavsiye edilebilir, bunun yanında akıntıya sebep olacak ve filtrasyonu zayıf filtreler tavsiye edilmez(4). Bu iki temel konudan sonra bir diğer önemli husus (özellikle Japon Balıkları için hayati önem taşır) kum seçimidir. Japon Balıkları ağızlarında zamanla oluşan yem artıklarından ve yem artıkları sonucu çoğalan parazitlerden kurtulmak için kumu ağızlarına alır ve geri püskürtürler, bu ağız bölgesini önemli ölçüde temizler. Bu eylemin Japon Balığına zarar vermemesi için ağız bölgelerine hasar vermeyecek yumuşak ve ince taneli kumlar tercih edilmelidir, fakat eğer fazla ufak taneli olursa kum, istenmeden balık tarafından yutulabilir. Japon Balıkları için 14-25 derece su ısısı idealdir fakat daha önce dediğim gibi olağanüstü durumlarda aşırı soğuk ve aşırı sıcak şartlara karşı kısa süreli dayanıklık gösterebilirler. Ph : 6-8 uygundur. Japon Balığı etrafında gördüğü her türden cisimle etkileşime girmeyi seven bir türdür, buna bitkilerde dahildir. Canlı bitkileri parçalamaya çalışacak veya kökünün topraktan çıkmasına neden olacaklardır. Bu yüzden Japon B. akvaryumlarında canlı bitki tavsiye edilmez, fakat eğer bitki koymak çok istenirse balığın parçalayamayacağı sertlikte ve kökü toprağa ihtiyaç duymayan bitkiler(5) tercih edilebilir. Japon balıkları özellikle ışığa karşı bir hassasiyet duyan türler değildir, fakat eğer ışık çok parlak ve sürekli olursa stres ve bağlı hastalıklara yol açabilir. Tavsiye edilen ışıklandırma : fazla parlak olmayacak şekilde doğal akışındaki gibi gündüz açık olup gece karanlığa bırakılmasıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Japon Balıklarının Uyumlu Olduğu Diğer Türler :

Japon balıkları elbette barışçıl karakterli türlerdir, diğer türlere bireysel olarak pek hasar verme eğiliminde değillerdir. Fakat aynı zamanda bireysel savunmada da iyi olmayan türlerdir, canlı renkleri ve uzun kuyruklarıyla diğer türlerin dikkatini çekerler. Zaten çevik ve hızlı yüzücüler olmadıkları içinde genelde kaçamaz ve diğer türlerin baskısı altında kalırlar. Bu yüzden Japon balıkları için en iyisinin kendi türleri ile beslenmesi olduğu tavsiye edilir. Eğer yinede akvaryuma farklı türler konulmak istenirsede adı geçen türler belirli şartlar sağlanmak şartıyla Japon Balığı akvaryumunda bulundurulabilir.

Bu türler kısaca :

Karides

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Gecenin İçinden

Uluslararası çok satan listelerine giren, Türkiye’de de çok satan Karanlık Göl kitabının yazarından, etkileyici kurgusu ve güçlü karakterleriyle bağımlılık yaratacak yeni bir roman: Gecenin İçinden.

Kıdemli ve zeki dedektif Gemma Woodstock, Melbourne’deki en büyük cinayet vakaları üzerinde çalışan bir polis memurudur. Cinayete kurban giden evsiz bir adam vakasını üstlenen Gemma, öldürülen kişi ve onun yalnızlığıyla kendi yalnız yaşamı arasında bir bağ kurar. Ardından geleceği parlak bir sinema yıldızı olan Sterling Wade, gişe rekorları kıracak yeni filminin çekimleri sırasında öldürülür. Gemma Woodstock ve çalışma arkadaşı Nick Fleet, aktörün hayatındaki ve ölümündeki gizemi çözebilmek için bir süreliğine de olsa karakterlerindeki farklılıkları göz ardı
ederek birlikte çalışmak zorunda kalır.

Film çekimi sırasında işlenen bir cinayette, değişik açılardan çekilen birçok kamera görüntüsü varken katili bulmak ne kadar zor olabilir? Avustralya’nın çok sevilen film yıldızını öldürmek isteyen kimdir?

Evsiz bir adam ve ünlü bir sinema yıldızı arasında hiçbir ortak nokta yokmuş gibi görünse de Gemma ve Nick, bu iki adamın ölümlerine yol açan sırları keşfetmeye çok yakındır.

Devamını Göster
₺210.00
Gecenin İçinden

Kerevit

Çöpçü

Koi

Elma salyangozu ve diğer salyangoz türleri

Bu türler belirli şartlar sağlandığında Japon B. akvaryumunda bulundurulmasında sorun olmadığına akvaristler tarafından ortak görüş birliği sağlanmış türlerdir. Fakat birde bu türlerin dışında kalan fakat kimi akvarist tarafından beslenilmesinde sorun olmadığı iddia edilen türler vardır. Bu türler hakkında ortak bir görüş birliği sağlanmamıştır ve tamamen akvaryumdan akvaryuma farklı gözlemler içermektedir. Benimse şahsi olarak bir yorum yapamadığım bu türlerin bazıları şunlardır :

Discus

Pengasus kedi balığı

Vatoz*11(dip nota kesinlikle bak)

Japon Balığı Potansiyel Hastalıkları : (Yalnızca en popüler 3 tanesinden bahsedeceğim)

1)Beyaz Benek : Aslına bakılıdığında bir parazit türü olan “ichthyophthirius multifiliis” in çoğalacak uygun ortamı bulması ve kontrolsüz üremesi ile oluşur. Bu parazit türü canlı vücuduyla beraber akvaryum içerisindeki suya, filtreye ve dekorlara tutunacaktır. Bu seviyede hastalığı sadece gözle tespit etmek neredeyse imkansızdır. Ancak yakın zamanda eğer parazit uygun ortamı bulursa canlı vücut üzerinde çoğalmaya başlayacaktır ve bu noktadan itibaren canlı üzerinde (kuyruk, gövde, yüzgeçler, baş ve cildin tamamı buna dahildir) beyaz noktalar şeklinde kendini gösterecektir. Bu beyaz noktalar gözle görülebilecek kadar büyük, parazit olduğu ilk bakışta anlaşılmayacak kadar küçüktür. Bununla beraber (özellikle Japon B. gibi bol mukus üreten balıklarda) ciltteki mukus salgısının renk canlılığında kayıp, renk solması gözlenecektir. Hastalıklar genelde fiziksel hasarların yanında balığın davranışlarını etkileyen hasarlara da sebep olurlar, Beyaz Benek hastalığı zamanla balık davranışlarında olumsuzluklar meydana getirecektir. Bu olumsuzluklar : Caudal fin, dorsal fin, pectoral ve pelvic finde(16) anormal derecede sarkıklık ve az hareketlilik; (solungaçta oluşan parazitin devamı dolayısıyla) nefes alışverişlerde hızlanma ve zorlanma, parazitlerin vücutta bir yandan oluşturdukları yanma hissine balığın doğal bir tepkisi olarak etraftaki dekor ve diğer cisimlere sürtünmesi (kumda dahil)*12, Yine bu yanma hissine cevaben saklanma durumu veya (balığın karakterine bağlı olarak) bunun tam tersi şekilde anormal derecede agresiflik gözlenebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Tedavisi :

Bu gözlemler sonucu hastalık teşhisini koyduktan sonraki ilk aşama Beyaz Beneğin bulaşıcı bir hastalık olduğu bilinciyle ilgili balık veya balıkları karantina tankına*13 ayırmaktır.

Karantina akvaryumunda gerekli şartlar sağlandıktan sonra su ısısı mevcut ısıdan artı yönünde iki derece artırılır. Bu ısı arttırma süreci her gün iki derece olacak şekilde, su ısısı yaklaşık 28-30 dereceye ulaşana kadar devam eder. Bu aralıkta su ısısı artık sabit kalmalıdır.

Suya belli oranlarda Metilen Mavisi*14 eklenir. Böylece sudaki bakteri kültürü tamamen sıfırlanır ve olabildiğince zararlı bakteriler (parazitlerde buna dahil) kırılır.

Tüm Reklamları Kapat

Japon Balığı için bulunduğu suya belli oranda iyotsuz kaya tuzu ((6)akvaryum tuzu) atılır (her balık için bu geçerli değildir).

Tanka bol oksijen (hava taşı kullanmak filtrasyonu sıfır olan fakat kısmen geçerli bir seçenektir) ve mümkünse stresten uzak olması için karanlık ortam veya loş ışık sağlanır.

Bu aşamadan sonra yapılması gerekenler balığa her gün %60-70 oranında su değişimi yapmak ve her su değişiminin ardından Metilen Mavisi ve tuz oranını tekrar düzenlemektir. Balığı düzenli olarak beslenmeye devam edilir fakat hastalığın çok ilerlediği durumlarda aşırı stres dolayısıyla iştahsızlık normaldir (tavsiye edilen mümkün olduğunca az yem vermektir).

Hastalığın tedavi süreci duruma göre çok değişkendir. Önemli olan ne kadar uzun sürerse sürsün istikrarlı bir şekilde tedaviye devam etmektir. Tuz, yüksek ısı ve Metilen Mavisi yardımıyla ölen parazitler dibe çöker ve su değişimi sırasında sudan uzaklaştırılır.

Tüm Reklamları Kapat

2) İç Parazit :

Müdahale edilmediği sürece ölüm oranının %100 olduğu bir diğer hastalık grubu da İç Parazit türleridir. En yaygın olan İç Parazit hastalığı kendini gösterirken balığın karnında içe doğru bir çukurlaşma, yüksek stres (bu strese bağlı olarak anormal düzeyde saklanma davranışları), yem yememe ve en bariz göstergelerinden biri olan saydam jel kıvamında dışkı oluşturur (bu belirtiler “Camalannuz” türü iç parazit için geçerli değildir çünkü bu parazit türü kendini vücudun özellikle anüs bölgesinden küçük kırmızı kurtçuklar halinde gösterir). Balıkta oluşma sebepleri yüksek strese maruz kalmak veya yanlış yem ile yanlış beslemek şeklinde sıralanır. Bunun yanında bulaşıcı bir hastalık olması onu ticari amaçlarlar ile toplu miktarlarda balığın bir arada tutulduğu sularda sık karşılaşma potansiyeline iter (bu yüzdendirki ana tanka geçmeden önce balık bir izolasyon sürecine maruz bırakılır.). İç Parazit türleri için birden fazla tedavi yöntemi söz konusudur. En yaygın olanlarından bahsedeceğim.

Tedavisi :

Balık, ana tanktan karantina tankına alınır.

Tüm Reklamları Kapat

Balık metilen mavisi, türden türe değişmekle birlikte tuz(7) ve yüksek ısıya maruz bırakılır.

En önemli etken kimyasallardan “flagyl(8)”in kullanılmasıdır.

Flagyl farklı yollarla balığın vücuduna enjekte edilebilir. Bu yollardan ikisi : mukozadan veya ağızdan enjektedir.

Ağızdan Enjekte : genelde büyük balıklar için kullanılır. Şırınganın içine suyla karışık Flagyl karıştırılır ve iyice eritilir. Oluşturulan karışım, balığın ağzına şırınga yardımıyla aktarılır (hassas bir işlemdir, detaylı araştırmaya ihtiyaç duyar)

Tüm Reklamları Kapat

Mukozadan Enjekte : Balıklar suyu genelde mukozaları yoluyla emer, bu emilim sırasında sudaki bileşenleride vücuduna alır. Flagyl belli oranlarda balığın bulunduğu suya karıştırılır ve bu suda eritilir. Balık bu suda emilim yaptığı sürece Flagyli de vücuduna alacaktır.

Düzenli olarak dip çekim ve gerekli bakımlar yapılır.

Beslenme düzeni iç parazit için çok önemlidir. Sarımsak doğal antibiyotik özelliği gösterir, bu yüzden bu süreçte veya bu sürecin dışında balık sık sık düzenli olarak sarımsaklı yemlerle(9) beslenmelidir.

3) Kabızlık :

Tüm Reklamları Kapat

Özellikle Japon Balıklarının sindirim farklılıklarından dolayıdırki yanlış düzeyde yanlış yem ile beslenmesinden kaynaklı bir hastalıktır. Kendini dışkının anormal boyu ve anormal rengi ile gösterir. Japon Balıkları için anormal sayılabilecek dışkı boyu, balığın kendi boyunun yarısı kadar ve üstüdür. Anormal dışkı rengi ise aşırı koyu veya aşırı açık renk olan ve tek renk olmasıdır. Genelde tek çeşit yem beslenmesi sebebiyle oluşan bu hastalıkta dışkı rengi bu yemin rengini alır. Örneğin fazla protein ağırlıklı beslenen balığın dışkısı genellikle kırmızı renk olur, ideal renk ise posa rengi olarak adlandırılır ve tek bir renk değildir. Bu hastalığın tedavisi ancak beslenme düzeninin yeniden sağlanması ile olur. Genelde haşlanmış sebzelerin balığa verilmesi sindirim sistemini düzenler, bu sebzelerin en popüleri bezelyedir. Bezelye haşlanıp kabukları soyulduktan sonra balıklara verilebilir, bu sindirim sistemini olumlu etkileyecektir. Bunun yanında diğer belli sebze türleri verilebilir veya balığa kısa süreli diyet uygulanabilir. Balıkta diyet, bir gün yem vermemek veya hafta içerisinde az oranlarda yem vererek sindirimini kolaylaştırmak şeklinde tanımlanabilir. Sebze ağırlığını arttırdıktan sonra hali hazırda kullanılan yemin kalitesini arttırmak önemlidir.

Üremesi ve Üretim Yolları :

Japon Balıkları Yumurtayla üreyen balıklardır. Dış döllenme - dış gelişim görülür. Yumurtaları yuvarlak ve yapışkan dokuludur, bu sayede doğada etraftaki bitki veya kayalara yapışarak akıntıya karşı tutunma özelliği gösterirler. Üreme dönemi ilk bahardır. Havalar soğuktan sıcağa geçmeye başladığı sırada erkek Japon Balıklarının solungaçlarının üzerinde beyaz tırtıklar oluşur, bu tırtıkları dişi Japon Balığını üremeye teşvik etmek için kullanırlar. Erkek Japon Balıkları dişi Japon Balığının peşine takılır ve karnına baskı uygulayarak yumurta dökene kadar kovalarlar. Genelde bir dişiyi birden fazla erkek Japon Balığı kovalar. Dişi Japon Balığı yumurtayı döktükten sonra erkek Japon Balığı bu yumurtaların üstünü spermi ile döller, döllenen yumurtaların bir kısmı anaç balıklar, bir kısmı yabancı balıklar, bir kısmıda diğer sucul canlılar tarafından yenir. Geriye kalan yumurtalar içerisinde koşullar uygun olmazsa mantarlaşmalar*15 oluşur ve mantarlaşan yumurtalar telef olur. Hayatta kalmayı başaran yumurtalar uygun şartlara maruz kalırsa 2-4 gün arasında çatlar ve henüz yumurta keseleri düşmemiş yavru Japon Balıkları açığa çıkar. Yavru bakımı gözlenmez ve yavrular çok savunmasızdır. İlk etapta yavru Japon Balıkları doğuştan sahip oldukları yumurta keselerini tüketir. Yaklaşık bir hafta sonra dışardan beslenmeye başlarlar ve ilk öğünleri sudaki algler veya mikro boyuttaki diğer canlılar olur.

İnsan kontrolü altında üretimi için birden fazla yöntem vardır. Bunlardan en popüleri “sağım yöntemi”dir. Sağım : Balığın karnına yavaş ve kontrollü şekilde baskı uygulayarak yumurtaların ve spermin anüsten dışarı çıkmasını sağlamaktır. Sağım yönteminde dişi ve erkek Japon Balığı oranı (dişi tarafından dökülen yumurtaların hepsini tamamen dölleyebilecek miktarda sperme ihtiyaç duyulur, bu sperm miktarını genelde tek bir erkek karşılayamaz. Yeterli sayıda erkek, dişinin döktüğü yumurtaya göre belli olur.) belli sayılarda sağlandıktan sonra döllenme işleminin gerçekleşeceği kap belirlenir. Bu kap hacimce yüzey alanı geniş, su seviyesi yaklaşık bir karış ideal bir biçimdedir. Yumurtalar, seçilen kabın alt tabanını birbirleriyle minimum temasla kaplayacak şekilde önce dişi sağılır (bazı üreticiler spermi önce sağar veya sperm – yumurta – sperm – yumurta... şeklinde sağabilir. Dediğim gibi birden fazla alternatif yöntem vardır.) ardından tüm yumurtaları dölleyecek kadar sperm erkekten sağılır. Hemen ardından kapta bulunan su, mantarlaşmaya el verişli olduğu için dibe yapışan yumurtalar zarar görmeyecek düzeyde bir hızla dikkatli bir şekilde dökülür ve içine yine yavaşça taze su eklenir. Yeni suyla tazelenen kaba, yumurta yoğunluğuna göre miktarı ayarlanarak metilen mavisi damlatılır (yine mantarlaşmayı önlemesi için kullanılır). Su hafif mavimsi renk aldıktan sonra kaba, yumurtaları yapıştığı yerden kaldırmayacak şiddette hava verilir (hava taşı kullanılabilir.). Yumurtaların bulunduğu su sıcaklığı 25-26 santigrat derece idealdir. Yumurtalar çatladıktan sonra yavrular daha geniş bir tanka*16 ve daha taze bir suya alınır. Yavruların renklenme ve boylanma sürece tamamen ayrı bir uğraştır, bu süreçte yeterli güneş ışığı; doğru yemleme*17 (ki yavru Japon Balığı için ideal olan mikro boyuttaki canlı yemlerdir*18.) ve doğru su akışı sağlanır.

Tüm Reklamları Kapat

KAYNAKÇA :

1 = “2020 yılında 600 bini Japon balık türleri olmak üzere toplam 25 çeşit akvaryum balığı üretim miktarı 1 milyon adedi aştı.”(https://www.lidergazete.com/japon-baligi-uretimi-ithalati-onledi-h150036.htm)

2 = “Bu balığın tarihi, Çin kayıtlarına göre M.S 2.yüzyıla kadar dayanır. Japon balığına benzer diğer kırmızı havuz balıkların kökeni ise M.Ö. 2 bin yılına kadar dayanır. Buradan da anlaşıldığı üzere akvaryum balıkları arasında en eski balık türlerinden biri de Japon balıklarıdır diyebiliriz.” (https://www.petburada.com/blog/icerik/japon-baligi-hakkinda#:~:text=Japon%20Bal%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1n%20K%C3%B6keni,2%20bin%20y%C4%B1l%C4%B1na%20kadar%20dayan%C4%B1r.)

3= https://www.lidergazete.com/japon-baligi-uretimi-ithalati-onledi-h150036.htm

Tüm Reklamları Kapat

4= Tercih edilebilecek akvaryum filtreleri : (https://www.petsmart.com.tr/blog/icerik/akvaryum-filtresi-turleri)

5= Sert yapraklı ve kökü toprağa bağlı olmadan yaşayabilen türlerdir. Anabius, java moss, amazon...

6=(https://tr.wiktionary.org/wiki/anatomia_del_pesce) Balığın temel anatomisi için basitçe.

7= Bahsi geçen tuz, “iyotsuz kaya tuzu” veya “akvaryum tuzu” olarak tarif edilir. Belli türler (salyangozlar, vatozlar...) bu tuza karşı dirençsizdirler, maruz bırakılmamaları gerekir. (https://akvaryumasistani.com/akvaryumda-tuz-kullanimi/)

Tüm Reklamları Kapat

8= “FLAGYL oral süspansiyon, metronidazol adı verilen bir ilaç içerir. Metronidazol antibiyotik grubuna ait bir ilaçtır. Vücudunuzda enfeksiyona yol açan bakteri ve parazitleri öldürür.” (https://www.eczacibasiilac.com.tr/EIP/media/EIP_Media/FLAGYL-125-mg5-ml-ORAL-SUSPANSIYON-KT.pdf)

9= Sarımsaklı yem balıkların iç parazit olmasına karşı alınan bir tedbirdir. Birçok şekilde sarımsaklı yem kullanabilirsiniz. (https://akvaryumasistani.com/sarimsakli-yem-nasil-yapilir/)

DİP NOTLAR :

*1 = Oranda, Torbagöz, Ryukin, İnci Gövdeli...

Tüm Reklamları Kapat

*2= Önce havuzda, açık havada ve kıyasla daha sert şartlarda üretilmeye başlanması Japon Balığının günümüzdeki dayanıklılığına ulaşmasında rol oynamıştır. Bu değişen çevre şartlarına karşı canlıların göstermiş olduğu kalıtsal adaptasyonların bir ürünüdür. Kısaca evrimin izleri gayet açıktır.

*3 = “Antalya Japon Balığı üretim tesisleri” taramasıyla örneklerine göz atabilirsiniz.

*4= “Akvaryum hobisiyle belli bir seviyede uğraşan, bu konuda belli bir seviyede bilgili kişi veya kişiler.” (https://tr.wikipedia.org/wiki/Akvaristlik)

*5= Burada demek istediğim her ne kadar protein ve bitkisel ağırlıklı yemler yakın oranlarda tutulsa bile, bitkisel içerikli yemlerin protein içerikli yemlere kıyasla az da olsa baskın olması gerektiğidir.

Tüm Reklamları Kapat

*6= Bazı canlı yem çeşitleri : Artemia, su piresi, kan kurdu, mikro kurt...

*7= Tavsiye edilen bazı sebze türleri : Marul(haşlamadan kullanılır), ıspanak, bezelye...

*8=Dip yemi : “Dip yemleri, pek çok türü ile akvaryumlarda yoğunluğu sayesinde dibe batan balık yemleridir. Balıkların türüne ve cinsine göre farklılık gösterebilir.”(https://www.mixpet.com.tr/dip-yemleri#:~:text=Dip%20yemleri%2C%20pek%20%C3%A7ok%20t%C3%BCr%C3%BC,ve%20cinsine%20g%C3%B6re%20farkl%C4%B1l%C4%B1k%20g%C3%B6sterebilir.)

*9= Fanusun zararları hakkında : (https://youtu.be/3hp8IsshZb4?si=HF4gjzyeYxItfj1T)

Tüm Reklamları Kapat

*10= Amonyak Patlaması Hakkında : (https://youtu.be/1s3Qa4sE9CM?si=TsbAKqjadc-u8nu-)

*11= Vatoz, Japon B. akvaryumunda bulunmaması gereken en tehlikeli türlerden biridir, Japon Balığının ürettiği mukus salgısını kendi vakum gücüyle emerek azaltır ve balığı sürekli yenisini üretmeye zorlar. Bu durum bir süre sonra cilt hastalıklarına sebep olur (özellikle mantar) fakat dışardan bir gözle bakıldığında bunu anlamak çok zordur çünkü vatozun bunu yapabilmesi için balığa doğrudan temas etmesine gerek yoktur, olduğu yerden sudaki salgıyı kendine çekebilir. Bu yakın tarihlere kadar çoğu akvarist tarafından bilinmediği veya görmezden gelindiği için bilinçsiz kişiler nedeniyle, ne kadar yanlış olsada, vatoz ve Japon Balığı aynı tankta yer almaya devam ediyor.

*12= Bu durum genellikle sert dekor veya kuma balığın kendini paralel durumda hızlı bir şekilde sıyırıp geçmesi şeklinde gözlemlenir. Sonucunda balıkta sürtünmenin etkisiyle oluşabilecek hasarlar yüksek oranda olağandır (pul kaybı, mantara müsait derecede açık yara...).

*13= Karantina tankı veya akvaryumu, hali hazırda ana akvaryum olarak kullanılan tanktan ve o akvaryumdaki balıklardan ayrı; tamamen izole ve hiçbir şekilde ana akvaryumla bir bağlantısı (su da dahil) olmayan tanktır. Hasta balıkların tedavisine ayrılmıştır ve olabildiğince sadedir. Gereksiz dekor kullanılmaz, loş ışık kullanılan veya hiç ışık kullanılmayan, etrafının tek renk (mümkünse beyaz) fon kullanılması tavsiye edilen geçici tank.

Tüm Reklamları Kapat

*14= Hakkında çok fazla yanlış bilginin yer aldığı, asıl amacı kısa ve basit şekilde sudaki bakteri kültürünü sıfırlamak şeklinde tanımlanabilecek kimyasaldır.

*15= Yumurtaların mantarlaşması, uygunsuz şartlara maruz kalan yumurtaların mantar hücreleri tarafından binevi ele geçirilmesi; mantarın yumurta üzerinde üreyecek imkanı bulması...

*16= Bu noktada havuz yöntemi kullanılır ve bu havuzlar genelde ton bazındadır.

*17=Kimi akvarist 0 numara granül yemler kullanır fakat ben sağlıklı bulmuyorum.

*18= artemia, su presi, mikrokurt, algler...

Okundu Olarak İşaretle
3
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 1
  • Muhteşem! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 26/04/2025 01:41:30 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19439

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close