2017 tarihli Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu filmindeki, yüzlerde farklı ırkın katılmasıyla zamanla büyüyen bir yapay gezegen yada kendi kitabımda yer verdiğim, kendi kendine yeten bir ekosisteme sahip olan uzay araçlarını düşünürsek; neden olmasın denilebilir.
Herşeyden öte bu yapay uyduyu Dünya'da inşa etmek yerine uzayda inşa etmek daha verimli olacaktır. Dünya'da üretilen malzemeleri yerçekiminden kurtarmak için yüksek enerji maliyeti yerine, meteorlardan elde ettiğimiz madenler ile uzayda üretim yapmak daha verimli olurdu. Böylece henüz üretim aşamasında metal yada diğer malzemelerin mutlak soğuk ve kütle çekimi olmayan ortamda dayanıklılığını öngörmemiz daha kolay olurdu.
Yapay uydunun içine gelirsek. Kapalı bir ortamda olmalı ki atmosfer kontrolünü sağlayabilelim. Ekoksistem tasarlıyorsak en önemli faktör olan bitkilerin yapay ışıkta verimliliği (oksijen üretimi ve besin değerleri) önemli bir konu olacak. Ayrıca insanların beslenmesi için tek hücre proteini veya yapay et üretimi gibi fikirler çözüm olabilir.
Atık yönetimi önemli olacağı için muhtemelen aklımıza gelen herşeyi geri dönüşüme sokmalıyız, hatta geri dönüşüme uygun şekilde üretmek durumundayız.
Tüm bunların üstesinden gelmek, gelişmişlik mühendislik ve bilimsel teorilerin pratik uygulamalarıyla çözülebilir gibi görünüyor. Fakat öte yandan öngöremediğimiz sorunlar da olacaktır. Mesela Dünya'da doğan bir insan bu ortama psikolojik açıdan nasıl uyum sağlayacak? Nasıl tepkiler verecek? Uzun vadede insanın psikolojik evrimi kötüye gidebilir mi? Beslenme tarzımızın bile psikoloji durumumuz üzerinde etkisi olabilirken tamamen yapay bir ortamda neler yaşanacak? En önemlisi böyle yapay bir ekosistemde doğan bir bebeğin gelişimi nasıl olacak? Düşünce yapısı nasıl olacak?
Kaynaklar
- IMDb. Valerian And The City Of A Thousand Planets (2017). (20 Temmuz 2017). Alındığı Tarih: 28 Nisan 2025. Alındığı Yer: IMDb | Arşiv Bağlantısı
- Mehmet KUZU. Uzay'ın Çocukları. Yayınevi: KDY.