İnsan ve Sürüngen İlişkileri
Sürüngenlere Karşı Evrimsel Kökenler: Korku ve Disgust Modülleri

- Blog Yazısı
İnsanların sürüngenlere yönelik korku, iğrenme ve farklı muamele eğilimleri, hem evrimsel kökenlere hem de kültürel inanç gibi çeşitli etkenlere dayanan karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu konuyla ilgili, insanın evrimsel süreçte sürüngenler ile girdiği etkileşimler, korku, iğrenme ve çeşitli inançlara bakılmalıdır. Evrimsel psikologlar, yılan ve benzeri sürüngenlerin insan soyunun ilk dönemlerinden itibaren potansiyel tehditler oluşturduğunu; bu nedenle “korku modüllerinin” amigdala gibi beyin bölgelerinde özel devrelerle gömülü olduğunu öne sürerler. Öhman ve Mineka’nın modüler teori çalışmalarına göre, yılanlar hızlı ve otomatik korku tepkileri tetikler insanda.[1] Bu otomatik tepkilerin henüz erken zamanlarında olan insanlardan bize aktarıldığı görülebilir. Bazı deneyler, altı aylık bebeklerin yılan görselleri karşısında stres işaretleri sergilediğini göstererek, bu korkunun öğrenmeden de ortaya çıkabileceğini savunur. Fakat bunu desteklemek adına sağlam bir veri olmadığından, bu bilgi fazlaca belirsizdir.
Disgust (İğrenme) ve Patojen Kaçınma
Korku kadar iğrenme de evrimsel bir işlev taşır. İğrenme duygusu, atalarımızın patojen yüklü kaynaklardan kaçınmasını sağlayarak hayatta kalmayı desteklemiştir. Buna, yabancı ve alışılmadık görünümleriyle beraber, diğer hayvanlardan fazlaca uzak yapıları da gözardı edilemez. İğrenme eğiliminin evrimsel süreçte getirdiği hayatta kalma oranını arttıran bu his, sadece sürüngenlerle sınırlı kalmamaktadır elbette. Bir hayvana, cansız bir birikintiye ya da tamamen aynı tür bir insana karşı bile olabilmektedir sadece görünüş sebebiyle. Paul Rozin ve Curtis Fessler’ın çalışmalarına göre, iğrenme tepkileri sürüngenlerin kaygan derisi, zehirli olma ihtimali ve “yabancı” görünümü nedeniyle tetiklenebilir.[2]
Sürüngenlere Yönelik Duygular Üzerine Ampirik Çalışmalar
Pek çok türü içeren bir çalışmada, katılımcılara 127 farklı sürüngen fotoğrafı gösterilmiş; her birinin korku, iğrenme ve güzellik dereceleri yedi puanlık Likert ölçeğinde değerlendirilmiş. Sonuçlar, güzellik algısinin iğrenme ve korkuyla ters ilişkili olduğunu, aynı anda “güzel” ve “iğrenç” olarak puanlanmanın neredeyse imkânsız olduğunu ortaya koymuştur. Çalışmada ortaya çıktığı üzere; her iki grupta da en az güzel olarak algılanan türler, en iğrenç olarak değerlendirilenlerle aynıydı. Bu nedenle, sürüngenler aynı anda hem güzel hem de iğrenç olarak değerlendirilemez. İnsanlığın genel hayvanlara olan tutumlarının aksine, daha dar bir alanda bir türe odaklanmak insanlığın estetik tercihleri veya korkularını anlamaya daha çok yardımcı olur. Çalışmadaki istatistiklerde, yılanların çıkardığı veriler beklenenin aksiydi. Diğer sürüngenlerde görülen korku ve güzellik arasındaki ilişki negatifken, yılanlarda ise pozitifti. Bu sonuç insanlığın özellikle de yılanlara karşı güzellik algısını sorgulamamız için yeterli gözüküyor. Çalışmaya göre bir yılan aynı anda hem güzel hem de korkutucu olabiliyor. Diğer sürüngenler, özellikle tehlikesiyle bilinen timsahlarda ise korkuyla beraber güzellik negatiftir. Sürüngenlere karşı olan bu çalışmada halk arasında geçen, özellikle yılanlara karşı agresif olan tutumun aksine, korku ve güzelliğin pozitif bir oranının olması bu süre gelen tabunun aksini işaret eder.[3]
Kültürel İnançlar ve Folklorun Rolü
Dünya genelinde sürüngenlere dair sayısız batıl inanç ve olumsuz hikâye bulunur bilindiği üzere. Örneğin, Asya ve Afrika’da yılanlar çoğunlukla kötü ruhlarla, zehirle ve ölümle ilişkilendirilir; bu da ciddi bir düşmanlık ve ölümcül tekme atma eğilimini besler. Araştırmalar, bu folklorik inançların, hem korku hem de iğrenmeyi güçlendirdiğini göstermektedir. Korkuyla desteklenen bu inançlar, günümüze kadar değişime uğrasa da ulaşabilmiştir. Modern insana ulaşan kısım olan korku, diğer faktörlerin aksine eskisi gibi net ve kesindir. Bu korku, insanın yaşadığı yer gibi etkenlerle artıp azalmaktadır. Buna benzer yaş, cinsiyet ve diğer faktörlere göre artıp azalabilmektedir.
İnsan Davranışına Yansımaları
Bangladeş’te yürütülen bir saha araştırması, yerel halkın yılanlara ve kertenkelelere yönelik vahşi ve duyarsız bir yok etme eğiliminde olduğunu; bunun da biyolojik çeşitliliğe zarar verdiğini göstermiştir.[4] Her insanın tepkisinin aynı olamayacağı gibi, bazı türlerin var olan tehlikeleri göz önüne alındığında bu şiddet yanlısı davranışlar umarsızca zarar vermeyi haklı çıkarmaz. Biyolojik ve ekosistem açısından oldukça özel olan bu canlılar, iğrenme, korku veya çeşitli olumsuz duygular sebebiyle insanlar tarafından yok edilmek adına hedef alınırlar ne yazık ki. Bu bütün dünyada geçerliyken, bilgi yetersizliğiyle tamamen zararsız ya da tehlikede olan canlılar da zarar görebilmektedir ne yazık ki. Oluklu kertenkele (Pseudopus apodus), olarak bilinen ve sıkça yılan ile karıştırılan bu bacaksız kertenkele, tarım gibi çeşitli alanlarda fazlaca yararlıdırlar. Fakat bilgi eksikliğinden diğer bir çok yılan, kertenkele ve sürüngenler gibi katledilmeye devam eder. Bu kötü durumun aksine, canlıları korumak adına yapılan halihazırda çalışmalar da bulunmaktadır.
Sonuç
Korku ya da güzellik bir yana, özünde diğer canlılar gibi dünya için vazgeçilemezdir sürüngenler. Saldırgan olmayan türler dahi olsalar da, görünümleri sebebiyle öldürülen bir çok sürüngen vardır. Bunun başını yılanlar ve kertenkeleler çekerken; timsahlar gibi görece daha güçlü canlılara yaklaşmamayı tercih eder insan. Estetik bir yana, sürüngenler vazgeçilemez ve harika varlıklardır. Çoğu göze hitap etmese de son zamanların çok fazla ses getiren "Ozempic" ilacı da bir sürüngenin zehrinden yapılmaktadır. Boncuklu kertenkele (Heloderma suspectum) ya da bilinen ismiyle Gila canavarı. Bu örnek haricinde, yılan zehirleri ve diğer harika buluşlara yol açan sürüngenleri unutmamak gerek.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ frontiersin. Emotional Reaction To Fear- And Disgust-Evoking Snakes: Sensitivity And Propensity In Snake-Fearful Respondents. (28 Ocak 2020). Alındığı Tarih: 5 Temmuz 2025. Alındığı Yer: frontiersin doi: 10.3389/fpsyg.2020.00031. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. News. Fear? Disgust? It's All In Your Genes. (11 Nisan 2007). Alındığı Tarih: 5 Temmuz 2025. Alındığı Yer: ABC News | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Janovcová, et al. (2019). Human Attitude Toward Reptiles: A Relationship Between Fear, Disgust, And Aesthetic Preferences. Animals : an Open Access Journal from MDPI, sf: 238. doi: 10.3390/ani9050238. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Fazle Rabbe, et al. Human Perceptions Toward Herpetofauna In Northwestern Bangladesh. (1 Kasım 2021). Alındığı Tarih: 5 Temmuz 2025. Alındığı Yer: amphibian reptile conservation | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 06/07/2025 15:45:51 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20989
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.