EPPUR SI MUOVE

- Blog Yazısı
Eppur Si Muove:
633 yılının ilk baharında mahkeme salonuna çıkarılan bir bilim adamı yazmış olduğu kitabın kilise kurallarına aykırı olması gerekçe gösterilerek yargılanıyordu. Kendisine, deneylerle ispatlamış olduğu düşünceyi reddetmesi için ölümle tehditler savuruluyordu ve tek kurtuluşunun dini otoriteyi memnun etmesi ile olacağını söylüyorlardı. Altmış dokuz yaşındaki adam içinde yaşadığı hayal kırıklığından ve çaresizlikten dişlerini sıkıyordu fakat yapabileceği pek bir şey de yoktu. Ya Sokrates gibi inkârı düşünmeyip ölümü onurla karşılayacaktı ya da ağzından çıkaracağı birkaç cümleyle kiliseyi mutlu edip çalışmalarına en büyük ihaneti kendisi edecekti. Belki de tam bu ikilem anında gözünün önüne canından çok sevdiği kızı geldi, onun da babasını ne kadar çok sevdiğini biliyordu. Derin bir nefes aldı yaşlı adam hâkim ile bir ara göz göze geldi. Kendisi eskiden çok sevdiği yakın bir arkadaşıydı şimdi ise ikisi de sanki birbirlerine, bir diğeri tarafından ihanete uğramış gibi bakıyordu. Yaşlı adam bunların olabileceği önceden tahmin etmiş gibi bir sakinlikle suçlamaları dinliyordu. Mahkemeden önce hâkim eski dostlukları sebebiyle eğer kiliseyi memnun edecek bir cevap verilirse cezasının daha sonradan ev hapsine çevrilebileceğini söylemiş üstüne bunun için bir teminat bile vermişti. Yaşlı adam isteksizce ve homurdanarak kendi fikirlerini savunmayı bırakmıştı. Buna rağmen mahkeme süresiz hapis cezası verilmesi yönünde bir karar aldı. Yaşlı adam mahkemeden çıktıktan sonra yanında duran arkadaşına fısıldayarak daha sonra tarihe altın harflerle geçecek o cümleyi söyledi Eppur si muove (Yine de dönüyor) bu yaşlı ve inatçı bilim adamı Galileo Galilei 1 Aralık 1635’te cezası ev hapsine çevrilinceye kadar ıstıraplı bir tutukluluk dönemi geçirdi. Kilise, Galileo gibi nüfuzlu bir isme üstelik hâkimin de arkadaşı olmasına rağmen böyle bir ceza veriyorsa bize neler yapılmaz diyen bir sürü bilim adamının gözünü korkutmayı başarmıştı. Fakat Galileo yaşadığı tutsaklığa rağmen sanki otuzlu yaşlarında gibi kiliseye kafa tutarcasına işlerini ve çalışmalarını gizli gizli devam ettirmiş, yazdığı makaleleri kitapları dünyanın dört bir ucuna bir şekilde ulaştırmıştır. Ta ki kader daha fazlasını yapmasına engel olana kadar.

Gençlik yılları:
Takvimler 15 Şubat 1564′ ı gösterdiğinde İtalya’nın Pisa kentinde hayata merhaba dedi. Babası Vincenzo Galilei lavta çalan bir müzisyendi bu sebeple Galileo küçük yaşlarda enstrüman çalmayı öğrenmiş kendini müzik alanında geliştirebilmişti. Aynı zamanda babasından otorite karşıtlığı gibi ileride başına bela olacak özellikler de almıştı. Galileo’nun beş kardeşinden ikisi çocuk yaşta hayata gözlerini yumdu, en küçük kardeşi olan Michelangelo ise babası gibi bir müzisyendi fakat kendisinin bu müzik tutkunluğu maddi olarak aileyi zora sokuyordu. Bu yüzden Galileo erken yaşlarda para edecek buluşlar üretme gayretinde bulunuyordu. Galileo müziğin yanı sıra astronomi matematik ve fizik gibi bilim dallarına ilgi duyduğunu belli ediyordu. Babası ise onun bu dallarla uğraşmasını istemeyip geleceğini düşünerek döneminin en saygın mesleği olan doktor olması için tıp eğitimi almasını istiyordu. Bu yüzden Galileo’yu Pisa Üniversitesi’ne yazdırdı. Galileo 17 yaşında tıp eğitimine devam ederken ilk deneylerini yapmaya başlamıştı. Kendi kendine fizik, matematik ve astronomi alanında geliştirmeye çalışıyordu. Boş zamanlarının çoğunu gökyüzüne bakarak ve hayallere dalarak geçiriyordu. Onun bu halini görenler, gözlerinin aşkla gökyüzünü incelemesini bir tutku ve aşk şeklinde yorumlardı. Galileo o inatçı kişiliği sayesinde öğrencilik hayatında öğretmenleriyle çok defa karşı karşıya gelir, sürekli uyarı alırdı. Hocaları ise Galileo’nun zekasından dolayı ona her seferinde saygı ile yaklaşırlardı. Daha sonraları tıp alanından iyice uzaklaşıp kendini daha fazla matematiğe yöneltti öğreniminden sonra Pisa Üniversitesinde matematik profesörü olarak göreve başladı. Kendini yeterince güçlü hissettiğinde ise artık felsefenin büyük isimlerine meydan okumaya başladı. Örneğin Aristoteles’in bir cismin yere düşerken geçen sürenin cismin kütlesine bağlı olacağı savına, “Sen kendini Aristoteles’ten zeki mi sanıyorsun?” gibi aşağılayıcı cümlelere rağmen karşı çıkmış ve aksini ispatlamıştı. Bu ispatı ise yine öğrencilerinin bizzat anlatımına göre Pisa Kulesinin tepesine çıkıp bir ağır bir de hafif nesneyi aynı anda bırakarak yapmıştı.
İcatlar ve Buluşları:
Galileo da bütün büyük bilim adamlarında görülen bir özellik olan, kafasına gelen bir fikri pratiğe dökebilme becerisi bulunuyordu. Gözlerini kapattığında bir sistemi hayal edip kafasında bütün detayları ile canlandırabiliyordu. Bu yeteneğini boşa harcamayarak bir sürü icatlara imza attı. Bu icatların ilklerinden olan termometreyi ele alabiliriz. Başlarda su kullanarak ürettiği termometre pratikte sıkıntı çıkarınca alkol kullanmayı akıl etmiş ve başarılı da olmuştur. Bir diğer icadı ise herkesin bildiği üzere teleskoptur. Bu gökyüzüne aşık profesör sevgilisini daha yakından görebilmek için bu buluşa imza atmış olabilir. Teleskobun icadı ile birlikte gözlemlerine detay kazandırmış nice keşiflere imza atmıştır. Örneğin Jüpiter’in uydularını keşfetmiş, Ay’ın yüzeyini şematize etmiştir. Sonralarında ise teleskobunu Satürn’e çevirmiş olsa da teleskobunun ilkelliğinden Satürn’ün halkasını yorumlayamamış ve üç parçadan oluşan bir gezegen olduğunu iddia etmiştir. Dünya’nın hareketleri ile ilgili bir yorum yapmaya başladığı zaman ise kilisenin okları bu bilim adamına çevrilmeye başlanmıştı. Galileo Kopernik’in düşüncelerini benimsemeye başlamış ve bunları öğrencilerine anlatmaya başlamıştı. Bu yüzden 1616 yılında duruşmaya çağırılmış olsa da kilisenin Galileo ya olan sevgisinden dolayı Papa V. Paulus suçlamaları düşürmüş ve Galileo’nun dinine bağlı olduğuna inanmıştı. Tek şart bir daha kiliseye karşı harekette bulunmaması gerektiğiydi.

Son Suçlama:
Galileo almış olduğu beraat kararına ve ucundan dönmüş olduğu ölüm kararına rağmen kiliseye karşı verdiği sözü tutmadı. Belki de o an aklına Sokrates geldi ya da kendisini gelecek nesillere borçlu hissetti ve tekrardan bir kitap yazmaya başladı. Bu kitabı Kopernik’in düşüncelerine karşıt gibi süsleyerek basılması için Kiliseye yolladı. Engizisyon mahkemesi İki Büyük Sistem Hakkında Diyalog adlı kitabın sıkıntılı olmadığına karar vererek basılmasına karar verdi. Uzun bir süre geçtikten sonra kilise kendisinin onayladığı bu kitabı uygunsuz bulup Haziran 1633 yılında artık yaşlı bir adam olan Galileo ölüm tehdidiyle mahkemeye çağırıldı.
Ölümü:
Kendini her türlü baskıya rağmen bilime adamış bu adam artık yapayalnız bir şekilde camından dışarı bakıyor, hayallere dalıyordu. Bilimin kilisenin gölgesi altında zulüm gördüğü bu topraklarda bilim adına avukatlık yapmaya çalışmış bu yaşlı adam gözlerinin de onu terk etmesiyle artık kapkaranlık bir dünyada yapayalnız yaşıyordu. Ev hapsinin 9. yılında 8 Ocak 1642 tarihinde dünyaya ikinci ve son kez gözlerini kapattı.
- 2
- 2
- 2
- 2
- 2
- 2
- 2
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 14/03/2025 16:38:41 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17881
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.