Duygusal İzler: Beynimizde Derinlemesine Kazınan Anılar
Duygusal Anılar ve Beynimizdeki Kalıcı Etkileri

- Blog Yazısı
Duygusal İzler: Beynimizde Derinlemesine Kazınan Anılar
Hepimizin aklına kazınan anlar olmuştur. Neden bu anlar beyinde diğer duygularla beraber çok iyi hatırlanır hiç düşünmüş müydünüz? Sıradan bir görseli bile zor hatırlarken bazı anların bizde oluşturduğu hislere kadar hatırlatabilecek olması gerçekten ilgi çekici. Vücudun yaşadığı gerilim, heyecan, kaygı ve birbirinden farklı hislerin hepsini hatırlayabilmek. Bunlar nasıl anılar böyle ve beynimiz için ne anlama geliyorlar?

Sizlere bu yazımda şunları ele aldım:
- Duygularımızın beynimizde somut karşılığı nedir?
- Bazı anları beyinde kalıcı kılan nedir?
- Travma nedir ve neden bu kadar kalıcı?
- Bilinç altında neler dönüyor?
- Büyük anlar beynimizde kişilik yaratabilir mi?
- Kapanış: Anların beynimizdeki kalıcılığı
Duygularımızın beynimizde somut karşılığı nedir?
Genel olarak kabul gören beynimizde 6 temel duyu vardır: Eğlence, öfke, üzüntü, korku, tiksinti ve şaşırma. Peki bu duygularımız beynimiz için ne ifade ediyor? Bu duygular işitme duyumuzla işlendiği bölgeyle beraber temporal lobta işlenir. Bundan dolayı sesler duygularla paralel bir kalıcılık izler. Duyguların beyin için ne anlam ifade ettiğini basitçe korku ve eğlence duygularından ele alalım. Bunlar seçme nedenim bu 2 farklı duygunun beyni getirdiği durum farklıdır. Korku anlarında sempatik sinir sistemi meydana gelir. Bu sistem aktifken aldığımız 4 temel eylem vardır: Dona kalma, savaşma, kaçma, sığınma. Bundan dolayı korkuyla insanların bazılarının farklı tepki vermesi açıklanabilir. Örneğin hassas bireylerin tehlike anlarında sığınmak istemeleri gibi. Eğlence ise rahatlama yani parasempatik sinir sistemini devreye sokar. Bu haldeyken beyin öğrenmeye daha meyillidir ve senaryo üretme gibi uzun süren davranışlara vakit ayırabilir. (Rüya görmek) Bunların bizim için hayati önemi olduğu ortada örneğin, tiksinti bir besin veyahut durumdan uzaklaşma isteği yaratır. Öfke sorunları hızlı çözmek için beynin ürettiği bir duygudur. Üzüntü sorunun dopaminsel bir kayıp yaşattığının ve keyiflenme ihtiyacının göstergesidir. Kısaca duygular beynimizin uyarılara tepki verirken ki temel halimizden ibarettir.[1]
Bazı anları beyinde kalıcı kılan nedir?
Beynimiz temporal lobta yoğun bir duygu işlemiyle karşılaştığında bu anın kalıcı hafızaya geçiciliği artar. Bir bakıma anların hafızadaki yeri duygular ile kodlanabilir diyebiliriz. Örnek olarak korku ve tiksinti duygularını ele alabiliriz. Korku duygusu yaşandığında gerçekleştirdiğimiz tepkinin bir sonraki durumda ne yapmamız gerektiğinin cevabı olabilmektedir. Bu şekilde gelişme kaydedilir. Tiksinti duygusu da öyle eğer ki istenmeyen bir besin varsa (besin şart değil bazı durumlarda bu duyguyu çağırabilir) tiksinti onun için uzaklaştırma tepkimizi sağlar. Bundan dolayı sağlık koruyuculuğu için hafızaya alınabilir.
Travma nedir ve neden bu kadar kalıcı?
Bazen uyarılar beynimizi "kırabilmektedir". Örneğin onca kurduğu güven duygusunun, öz saygının, güvenlik hissinin bir anda şok edici bir şekilde zedelenmesi. Bazen bu zedelenme amigdala ve hipokampus bölgelerinde o kadar güçlü izler bırakır ki hafızayı o yaşanan durum için sempatik sinir aktivasyonu haline yani "tehlikeye karşı uyarı" şekline getirebilir. Bundan dolayı ortada bir tehtid hissinin ve kaygının işlendiğini söyleyebiliriz. Bu yıkıcı ve uzun vadeli değişimlere travma diyoruz. Beyin bu kırılmanın sonucunda canlıda acı değişimler yaratabilir. Bugün buraya girmiyoruz. Ancak en nihayetinde kalıcılığı bu köklü değişiklik yaratabilecek güce sahip psikolojik derinlikte kırınımın tekrar yaşanmaması için beyinde yer edinmesinden gelir.
Bilinçaltında Neler Dönüyor?
Bilinçaltı, yaşadığımız olayların biz farkında olmadan zihnimizde bıraktığı izlerin işlendiği alandır. Özellikle duygusal yoğunluğu yüksek anlar, uykuda rüyalar aracılığıyla yeniden şekillenir. Beyin bu sırada, kavramları anlamlandırmaya çalışır; farklı kişi, mekan ve duyguları birleştirerek kalıcı sinir bağlantıları kurar. Bu süreçte oluşan rüyalar, yalnızca hayal değil; beynin bilgiye anlam yükleme ve onu içselleştirme çabasıdır. Böylece bazı anılar, düşünmeden bile davranışlarımızı etkileyen derin katmanlara yerleşir.
Büyük anlar beynimizde kişilik yaratabilir mi?
Travmatik olaylar beyinde kaygı temelli yeni bir tepki mekanizması oluşturabilir. Eğer bu olay bireyde derin bir iz bırakıyorsa, beyin bu etkiye karşı yeni bir davranış kalıbı geliştirir. Bu, tetikleyiciyle karşılaşıldığında daha önce sergilenmeyen karakteristik tepkilerin ortaya çıkmasıyla kendini gösterebilir. Bu farklılaşma zamanla kalıcı hale gelebilir ve kişiliğin bir parçası gibi işleyebilir. Rüyalar, bu yeni davranış kalıplarının yerleşmesinde etkili rol oynayabilir.
Kapanış: Anların beynimizdeki kalıcılığı
Beynimizdeki kalıcı anılar, bazen en derin sezgilerimizi ve kararlarımızı şekillendirir. Unutulmuş duygular, kaybolmuş düşünceler, hepsi birer yön gösterici haline gelir. Travmalar ve yoğun anılar, kimliğimizin gizli yapı taşlarıdır. Bunları bastırmak yerine anlamak, kendimizi yeniden keşfetmektir. O anlar bizi biz yapan her şeyin temellerini atar; onlara sahip çıkmak, gerçekten kim olduğumuzu bulmamızın anahtarıdır.
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ psychologytoday. Why Do We Have Emotions?. Alındığı Tarih: 13 Mayıs 2025. Alındığı Yer: psychologytoday | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 14/05/2025 10:54:22 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20590
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.