Crıspr-Cas9 ve Epigenetik
Evet Yeniden başlıyoruz

- Blog Yazısı
Her şey genom projesinin bulunmaya karar vermesiyle başladı. Uzun yıllar sürdü bu araştırma, ama en sonunda evrenin yeni bir alfabesi keşfedildi. Dört harften oluşan, ayrı durduğunda anlamsız, ama birleştirildiğinde bir hücreyi oluşturan bu alfabeyle birlikte birçok kitap yazılıp raflarda yerini aldı. Hücreden organizmaya kadarki bütün aşamalarda kendini var eden bu kalıtım materyalleri aslında hayattaki en önemli kimliğimizdir. Örnek verecek olursak, karaciğerinizdeki enzimler ya da sindirim sisteminizdeki besinleri öğütecek bütün sıvı maddeleri üretmeyi sağlayan, kısacası sizi siz yapacak tüm materyalleri oluşturan uzun ama öz bir şekilde okuyabileceğiniz bir kitaba dönüşüyor bu dört harf, yani size... Kısa ama tarihine girdiğinizde bile birçok bilgiye ulaşabileceğiniz bilgileri geride bırakıp gelin daha önceki yazıda belirttiğim mikrobiyota yazısında ne yerseniz o’sunuzu bu yazıda kısa bir açalım.
Aslında sadece bizim genimize yakın meyve ve sebzeleri yeseydik ya da çevresel şartlardaki tüm düzenler bireye özel olsaydı ne olurdu? Bunun cevabı karmaşık ve bir o kadar da uzun belki de ama birbirimizle etkileşmek hem gen aktarımı hem de gen çeşitliliği açısından yararlı bir o kadar da karmaşık bir durum.
Genom projesinin evrildiği ve geleceğin belki de yaşam kalitelerinin arttırılabileceği bu konunun adı epigenetiktir. Bu konu o kadar geniş ki genetik bilimini baştan sona değiştiriyor. Sadece atadan yeni doğan bireye kalıtılan materyallerin öyle kalmadığını çevresel faktörlerle adeta kartlar yeniden dağıtılıyor dedirten bir duruma itiyor bizi. Ama gelin, bu kadar beynimiz çorba olmuşken biraz daha çorba yapalım ve işin içine Crispr-Cas9 diye adlandırdığımız Nazi Almanya’sında Öjeni kavramıyla hemen hemen birlikte anılan, ama gelişimleri ve tarihleri arasında biraz fark olan bir konuya kısa bir bakış atalım. En son hepsini derleyip toparlayıp bu kadar konudan damıttığımız bir öz, bir ana düşünce olacak merak etmeyin.
Öjeni dedik, peki nedir bu öjeni? Aslında Yunanca "iyi çiftleştirme" anlamına gelen Charles Darwin’in yeğeni, Antropolog Francis Galton tarafından öne sürülen bir düşüncedir. Ama zaman geçtikçe ve başa kötü niyetli insanlar geldikçe, bu düşünce etik olmayan bir katliama doğru gitmiş.Tarihte onlar katliama doğru gidekoysun biz başka bir yazıda o konuyu ele alalım. Biz, bu kavramların bilime kazandırdıklarına bakacağız. Öjeni aslında insanlardaki genleri iyileştirebilir miyiz, ya da evrim açısından insanın evrimini kalıtsal olarak hızlandırabilir miyiz? Sorularını sormasının yanında bunu canlılarda bulunan kalıtım materyallerindeki hatalı, kusurlu diyebileceğimiz genleri daha iyi hatta kusursuz diye nitelendirdiğimiz neye ya da kime göre burada akıllarda soru işareti olabilir, ama belliki bir kriterin üstünde bir insana dönüştürerek bu işlemleri yaptıklarını düşündüğümüz ve toplumda ilgi gören, yakışıklı, güzel diyebileceğimiz bireyler Dünya’ya geliyor.
Genom projesiyle başlayıp epigenetik, öjeni ve Crispr-Cas9'un birlikte değerlendirebileceğimiz geniş çaplı bir konuya girdik. Bana kalırsa araştırmalar ve gözlemler gösteriyor ki epigenetik ve Crispr-Cas9 aynı değil, ama birbiriyle böyle anahtar-kilit uyumu kadar yakın ikililer ki yakın gelecekte öyle bir duruma geleceğiz. Çevresel faktörlerle değişen bazı yapısal materyallerimizdeki meydana gelen hastalıklara ya da kötü huylu metastaz yapan kanser hücrelerindeki hata içeren kodları bu yöntemlerle rahatlıkla çözeceğiz.
Günümüzde her ne kadar bilimin ilerlemesine hayranlıkla baksak da çözülecek problem ve yapılacak deney sayısı hala bir okyanus kadar. Hala gelişmekte ve bulmakta bazen bizi zorlayan problem türlerine denk geliyoruz, ki sormayın gitsin. CRISPR-Cas9 ve epigenetikteki yaşanan gelişmeler farklı farklı yollar ve kapılar açıyor bize. Birisi çevre ve atalarımızda çevresel etmenlerden dolayı meydana gelen kalıtsal materyalleri aktarıyor ve biz böyle doğuyoruz. Diğeri de tamamen anne karnındayken sizi adeta baştan yapıyor. Bunun gibi düşünün bilgisayarda bir karakterinizin gözünü, boyunu, saçını ayarlamak gibi düşünün. Çevresel faktörler ve bu hayrete düşüren gelişmeler, bir gün çok üst düzey bir bilim dalını daha doğurur mu, bilmem. Ama şu anki gelişmelerde bile dudak uçuklatan araştırmalar meydana geliyor.
Sözleri bitirirken, kusurlu ya da eksik olduğunuzu düşündürten çevreye şunu diyin: "Artık gölde çırpınmayı bir kenara bırakıp, ben okyanusa açılıyorum." Böyle dediğinizde artık sadece ileri bakacaksınız."
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 30/04/2025 09:14:28 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15040
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.