“Bu Çocukta Kesin Bir Sorun Var!”
Çocuğunuzu sorunlarıyla baş başa bırakırsanız ne olur?
Sık sık olduğu gibi yine bir sabah telefon ekranımda kusursuz bir sahneyle karşılaştım. Ekrandaki kişinin bilgi miktarını temsil ettiğini düşündüğüm dizi dizi kitap rafları, rafların hemen yanında o kitapları okuyan kişi otursun diye konulmuş bir berjer koltuk… Koltuğun yanında belli ki kitap okuyan kişiye bir şekilde hizmet etmesi beklenen, zarif bir saksının içinde ismini hiç bilmediğim ama güzelliği konusunda şüpheye yer bırakmayan bir çiçek… Çiçeğin yanında o koltukta gece gündüz kitap okunduğu hissini başarıyla yaratan ve kitap okuma seansları geceye denk geldiğinde yine belli ki kitap okuyan kişiye yardıma koşması beklenen bir okuma lambası… Bu kusursuz sahnenin önünde haber spikerlerinin keskin görünüşüne sahip bir uzman… Herhangi bir konuda uzman olabilir, konu belli ki çok da önemli değil.
Ben, tabii hiç kitap okumadığım için, bu sahne karşısında şaşırmış ve kitap okumanın ne kadar zahmetli bir iş olduğunu düşünüp halime şükretmeye karar vermiştim. Vermiştim ki uzman konuşmaya başladı. O kadar ciddi, o kadar kendinden emin ve o kadar uzmanca konuşuyordu ki dinlemesem çok önemli bir şeyler kaçıracakmışım hissi yarattığı için şükür cümlemi yarıda bırakıp kulak kabarttım. Animizm döneminde diyordu, canlı ve cansız varlıkları birbirinden ayıramaz çocuklar. 3-4 yaşındaki her çocuk, diyordu. Kabul ediyorum, bu noktada istatistik bilimine yapılan işkenceyi görmezden geldim. Sonra? Sonra ayırmaya başlarlarmış. İnanabiliyor musunuz? 2-3 cümlelik muazzam bir bilgi. Hem beyninize yük yapmıyor hem de bilimsel. Ama bitmedi! Yoo! Bu kadarını normal insanlar da yapabilirdi. Unutmayın ki bu konuşan bir uzman ve bunun hakkını vermek istercesine devam etti. Peki dedi, hiç düşündünüz mü? Evet, diye cevap verdim hemen çünkü ben ara sıra düşünürüm ve o an bununla gururlanabileceğim bir an gelmiş gibi hissettim. Canlı sandığınız bir varlığın cansız olduğunu anladığınız o an! Çocukların yaşadığı kaygıyı hiç düşündünüz mü? Sakin olun, bunu ben de düşünmemiştim. Galiba böyle şeyleri sadece uzmanlar düşünebiliyor. Zaten biz normal insanlar da bunları düşünebilsek şu an ben bu videoyu izliyor olmazdım değil mi?
Sonuç olarak, animistik dönemin çocuklarda yarattığı bu kaygıyı göz ardı ediyormuşuz. Bu durum İleri yaşlarda envai çeşit soruna yol açıyormuş. Çocukları bu konuda desteklememiz gerekiyormuş. Hemen bilinçli bir izleyici olarak yapıştırdım yorumu videonun altına; bizim çocuk 5 yaşına girdi. Sizin gibi bir uzman bizi uyarmadığı için hiç de destek olamadık çocuğun animistik kaygısına -ki biz normalde çocuğun bütün kaygılarına muhakkak suretle destek oluruz. Bundan sonra yapabileceğimiz bir şey var mı? Yoksa bizim çocuk için şimdiden psikiyatri randevusu alalım mı? Malum sıra anca gelir!
Instagram’ın plastik tadı veren dünyasını eleştirmeyi ve politik esprileri şimdilik bir tarafa bırakıyorum. Konuya odaklanalım… Bir çocuğunuz varsa etrafınızda sürekli o çocuğu işaret ederek “bu çocukta kesin bir sorun var!” diyen yetişkinler de var demektir. Yok diyorsanız o yetişkin muhtemelen sizsiniz. Çocuğunuz için en iyisini istiyorsunuz ve yeterince iyi olup olmadığınız konusunda kaygılanıyorsunuz. Birileri de bu kaygınızı kullanarak para kazanmaya çalışıyor. Bunu bazen içeriğin görünüş kadar özenli olmadığı sosyal medya paylaşımlarıyla, bazen apartman dairesine sıkıştırılmış bir ofisle, bazen de okul tabelası astıkları bir ticarethaneyle yapıyorlar. Ne olur? Çocuğunuzun her kaygılı anında orada olamazsanız ya da herhangi bir sebepten dolayı destek sunamazsanız ne olur? Kırılıp, dökülür mü çocuklarınız? Onulmaz yaralar mı açılır ruhlarında? İleride sizi psikologlarına mı anlatırlar? Bu arada, bu sonuncuyu her halükarda yapacaklar… Ama ben cevap vereyim geri kalanına, hiçbir şey olmaz! Hatta daha iyi bile olabilir… Evet, mümkünse çocuğunuzu animistik dönemin kaygılarıyla baş başa bırakın. Bırakın bunu bari kendisi halletsin! Çocuğunuza gösterdiğiniz hassasiyet, hassasiyet yaratır. Basit bir kaygıyı kocaman bir problem gibi görüp yardıma koşarsanız, çocuğunuz ne kadar iyi bir anne baba olduğunuzu düşünürse düşünsün, çocuğunuzdan geriye kalan basit sorunlar karşısında ne yapacağını bilemeyen bir yetişkin olur. Çocuğunuzun karşılaştığı küçük problemleri iyi ebeveynliğinizin sahne şovları olarak kullanmak yerine çocuğunuzun yarın karşılaşacağı büyük sorunlarla baş edebilmesi için bir antrenman imkanı olarak görün. Bırakın o denesin, o uğraşsın, o savaşsın ve o kaybetsin… Bir çocuğa öğretilebilecek daha kıymetli bir şey olduğuna inanmıyorum.
- 4
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 06/01/2025 06:29:57 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14620
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.