Bir Erkeğin Doğası, Sorumluluğu ve Toplumsal Etkisi Üzerine

- Blog Yazısı
Burada söz etmek istediğim düşünceler, bir erkeğin nasıl biri olması, nasıl davranması ve nasıl bir hayat sürmesi gerektiği konuları üzerine şekillenmiştir. Bu yazıda herhangi bir dayatma ya da kesin hüküm bulunmamaktadır. Sadece bugüne kadar edindiğim bilgiler, yaşadığım farkındalıklar ve yaptığım toplumsal gözlemler ışığında, bir erkeğin doğasıyla ilişkisini nasıl anlamlandırması gerektiğine dair kişisel görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
İlk olarak hem kadın hem de erkek için son derece önemli gördüğüm bir kavramla başlamak istiyorum: **“Kadın ve erkek doğası.”**
Bu konunun öneminin temelinde, doğamızın hayatımızdaki karar ve tercihlere büyük oranda yön vermesi yatar. Eğer kendi doğamızı yeterince anlamazsak, neyi neden seçtiğimizin farkında olmadan karar verebilir ya da aslında ihtiyacımız olmayan bir şeye körü körüne bağlanabiliriz. Yani işin özü, bilinçli bir yaşam sürdürebilmemiz için önce kendi doğamızı tanımamız gerekir.
---
### **Erkek Doğası Üzerine:**
Erkek doğası, evrimsel olarak üreme dürtüsüyle şekillenmiş güçlü bir mekanizmadır. Bu dürtü, erkek bedeninde yoğun cinsel arzulara yol açar ve bu da erkeğin içsel çatışmalarının başlangıç noktasıdır. Gerçek şu ki; doğamızdan kaçamayız. Ancak onu bastırmak yerine doğru stratejilerle yönetmeyi öğrenebiliriz. Bu yazının asıl odak noktası da budur.
Erkek, biyolojik olarak sperm üretimine doğuştan başlar ve bu üretimin maliyeti düşüktür. Bu nedenle erkek doğası, birden fazla kadınla üreme yönelimi gösterebilir. Ancak günümüz toplum yapısında bu eğilim kontrol altına alınmış gibi görünse de aslında sosyal medya aracılığıyla sanal ve doyumsuz bir hâl almıştır.
Bu doğanın kontrolsüz hâli nelere yol açabilir? Önce bunu irdeleyelim ki kontrol edildiğinde neler kazanabileceğimizi daha iyi anlayabilelim.
---
### **Cinsel İçgüdünün Yönetilemediği Bir Senaryo:**
Eğer bir erkek, cinsel içgüdüsünü yönetemezse, toplum yavaş yavaş çürümeye başlar. Çünkü bu durumda erkek, kadını sadece cinsellik sunan bir nesneye indirger. Bu da kadının sahip olduğu ruhsal, zihinsel ve karakteristik değerlerin geri planda kalmasına neden olur. Sonuç olarak kadın, bilinçsizce "beğenilmek ve kabul görmek için sadece fiziksel olarak iyi görünmem yeterli" gibi bir mesajı içselleştirebilir. Bu durum, kadının içsel gelişimine yatırım yapmaktan uzaklaşmasına ve toplumun temelini oluşturan yeni nesillerin daha yüzeysel bir şekilde yetişmesine yol açabilir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bu döngü yalnızca bireyleri değil, uzun vadede toplumun bütününü yozlaştıran bir zincirleme reaksiyona dönüşür.
---
### **Cinsel Gücün Bilinçli Yönlendirilmesi:**
Fakat erkek, cinsel içgüdüsünün kendisine verilmiş doğal bir güç olduğunu fark eder ve onu bastırmak yerine yönlendirmeyi öğrenirse, işte o zaman gerçek anlamda “erkeklik bilinci” gelişmeye başlar.
Bu durumu daha somutlaştırmak adına bir metaforla açıklamak istiyorum:
Cinsel içgüdüyü, bir ağaca bağlı güçlü bir at gibi düşünelim. Önümüzde üç seçenek var:
1. **Atın bağlarını çözmek:** Yani bu gücü serbest bırakmak ve ona teslim olmak. Bu durumda erkek, kısır bir döngüye sıkışır: Para kazan → Cinselliğe ulaş → Tekrarla… Böylece insan olmanın sunduğu derin bağları, sevgiyi, sadakati ve gelişimi kaçırır.
2. **Atı ve kendini bağlamak:** Yani bu içgüdüyü bastırmak. Belki başlangıçta kontrol sağlanmış gibi görünür, ancak zamanla bastırılan enerji daha büyük bir patlamaya yol açar. Bu da kişiyi sağlıksız, bağımlı ve hatta kontrolsüz bir hâle sokabilir.
3. **Atın üstüne binmek:** Yani bu gücü kabul edip yönlendirmek. Bu yol en cesaret isteyenidir ama en verimlisidir. Gücün doğasına saygı duyan erkek, onu üretkenliğe, sanata, başarıya, sağlıklı ilişkilere yönlendirebilir. Bu erkek, kadınları da yalnızca fiziksel değil; ruhsal, zihinsel ve duygusal boyutlarıyla anlayan bir bilince ulaşır.
---
### **Kadın ve Erkek Doğasının Denge Noktası:**
Bu bilinçle yaşayan bir erkek, kendi içinde dengeli, üretken ve derinleşmiş bir birey hâline gelir. Benzer şekilde kendi doğasını anlayan ve geliştiren bir kadınla bir araya geldiğinde, ortaya daha sağlıklı bir birliktelik çıkar. Bu birliktelikten doğacak bireyler ise, sadece genetik olarak değil; düşünsel ve duygusal açıdan da daha gelişmiş olacaktır.
Dolayısıyla toplumun temelden iyileşmesinde en önemli faktörlerden biri, bireyin kendi doğasını anlaması ve onu bilinçli bir şekilde yönetmesidir. Bu yazımda, özellikle erkek doğasını merkeze alarak anlattığım bu düşünce, aslında hem erkek hem de kadın için geçerlidir. Çünkü birey, ister erkek ister kadın olsun, önce kendine hâkim olmalı, sonra bir başkasıyla dengeli bir birliktelik kurabilmelidir.
---
### **Sonuç:**
Yazımın başında da belirttiğim gibi, bu düşünceler bir dayatma değil; yalnızca bir farkındalık paylaşımıdır. Her bireyin yaşam tarzı, önceliği ve anlayışı farklıdır. Farklı görüşlere saygı duyuyorum ve bu konuda yapılacak her türlü yapıcı yorumu da büyük bir ilgiyle dinlemek isterim.
Ancak temel inancım şudur:
**Kendi doğasını anlayan, içgüdülerini bastırmak yerine yönlendirmeyi başaran erkek ve kadın bireyler, sadece kendileri için değil; gelecek nesiller ve toplum için de değerli bir örnek oluşturacaktır.**
---[1]
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 03/07/2025 17:31:00 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20968
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.