BİR DURAKLIK HİKAYE VEYA BİR DURAKLIK DEĞER
Bazı insanlar vardır, sizi sevmezler.

- Blog Yazısı
Bunu yüzlerine baktığınızda, seslerinin tonunda, hatta kelimelerin arasına gizledikleri o ince sitemde hissedersiniz. Ama bir türlü hayatınızdan da çıkarmazlar.
Sanki siz, onların dünyasında ne tam bir ev sahibi ne de bir misafirsiniz; sadece bir ara duraksınız.
Onların kendilerini değersiz hissettikleri anlarda kapınızı çaldıkları, tozlu yolların sonunda bir nefes almak için uğradıkları bir mola yeri misali.
Bu garip bir çelişki değil midir?
Sevmemek, ama vazgeçememek. Sizi bir liman gibi görmek, ama o limana demir atmaya asla niyetlenmemek.
Bu insanlar, hayatlarının karmaşasında bir anlık huzur ararken size yönelirler. Belki de sizinle geçirdikleri o kısa anlarda, içlerindeki fırtınalar diner. Belki sizin varlığınız, onlara unuttukları bir şeyi hatırlatır:
Değerli olmanın ne demek olduğunu. Kendilerini değersiz hissettiren koskoca bir dünyanın içinde, sizin yanınızda bir anlığına da olsa ayaklarını yere sağlam basarlar. Ama işte, bu bir anlıktır. Çünkü onlar, sizi sevmeye değil, sadece uğramaya gelirler.
Bunu anlamak bazen ağır gelir insana. “Neden?” diye sorarsınız kendi kendinize. Neden sevginin değil de ihtiyacın bir parçası olursunuz?
Neden bir kalbin tam ortasında değil de yalnızca kenarında bir gölge gibi durursunuz?
Belki de cevap, onların size değil, kendilerine duydukları eksiklikte yatar. Sizi bir ayna gibi kullanırlar; kırık dökük hallerini toparlamak, dağılmış parçalarını birleştirmek için. Sizden aldıkları o geçici ışıkla yollarına devam ederler, ama artlarında hep bir soru bırakırlar:
“Ben kimim onlar için?”
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Bu durum, bir yanıyla hüzünlüdür. Çünkü sevilmek istersiniz, gerçekten, samimiyetle. Ama diğer yanıyla da tuhaf bir gurur taşır. Düşünsenize, o kadar insan arasında, değersizlik bataklığına düştüklerinde akıllarına gelen tek durak sizsiniz. Bu, bir yük müdür yoksa bir armağan mı, karar vermek zordur. Belki ikisi birden. Hem taşıması ağır bir sorumluluk hem de kimsenin göremediği bir incelik.
Hayat böyle garip bir oyun işte.
Kimileri sizi kalbinin başköşesine oturtur, kimileri ise sadece yolunun üzerindeki bir tabela gibi görür. Ve siz, o tabelayı taşıyan direk gibi, ne kadar rüzgâr esse de dimdik durmaya çalışırsınız. Çünkü bilirsiniz ki, birileri için önemli olmak, illa sevilmek demek değildir. Bazen birinin hayatında küçük bir an, bir nefeslik durak olmak bile yeter. Yeter ki, o durakta kendinizi kaybetmeyin.
Bazı insanlar sizi sevmez. Ama size uğrarlar. Ve belki de asıl mesele şudur: Onlar uğrayıp giderken, siz kendinize ne kadar sadık kalabiliyorsunuz? Değerinizi onların ziyaretleriyle mi ölçüyoruz, yoksa o değeri kendi içimizde mi buluyoruz? Belki de bu sorunun cevabı, bir sonraki uğrayışlarında değil, bir sabah uyandığımızda aynada kendimize baktığımızda saklıdır.
Bir Duraklık Hikâye
Dedim ya bazı insanlar var, seni sevmezler işte. Bunu hissettirirler de gözlerinden, iki laf arasındaki o soğuk boşluktan, hatta bazen hiç söylemedikleri şeylerden anlarsın. Ama garip, değil mi? Bir türlü de çıkmazlar hayatından. Sanki sen onların dünyasında ne tam bir dostsun ne de öyle yolunacak bir yabancı. Daha çok, yolda giderken mola verdikleri bir çay ocağı gibisin. Hani kendilerini değersiz, biçare hissettikleri zamanlarda kapını çalıp, “Burada biraz durayım, kendimi toparlayayım,” dedikleri bir yer. Sevmeye değil, sadece uğramaya gelirler.
Düşününce tuhaf geliyor insana.
Sevmiyorsan niye durursun ki? Ama duruyorlar işte. Belki de senin yanında, o karmakarışık hayatlarının içinde unuttukları bir şeyi buluyorlar: Kendilerini değerli hissetmeyi. Dünya onlara “Sen bir hiçsin,” diye bağırırken, senin varlığın bir anlığına da olsa o sesi bastırıyor. Bir çay içimi kadar, bir sohbet süresi boyunca kendilerini iyi hissediyorlar. Sonra hoop, kalkıp gidiyorlar. Geriye de bir sürü soru bırakıyorlar: “Ben neyim ki bunların gözünde?”
Bazen içim daralıyor bunu düşününce. “Niye ben?” diyorum. Niye hep böyle ara durak gibi oluyorum? Sevilmek varken, niye sadece ihtiyaç duyulan biri oluyorum? Ama sonra dönüp bakıyorum, bir yandan da garip bir his kaplıyor içimi. Düşünsene, koca dünyada o kadar insan varken, canları sıkıldığında, dertleri ağır bastığında akıllarına sen geliyorsun. Bu kötü bir şey mi, yoksa sessiz bir iltifat mı, bilemiyorsun işte.
Hani vardır ya, yol kenarında küçük bir bakkal. Herkes oradan bir şey alır, ama kimse “Bu bakkal benim hayatımın anlamı,” demez. Yine de o bakkal olmasa, yol eksik kalır. Belki biz de öyleyiz bazıları için. Onlar uğrayıp gidiyor, biz de elimizden geldiğince bir bardak çay, iki tatlı söz sunuyoruz. Ama insanız ya, ister istemez soruyoruz:
“Peki ya ben? Benim değerim ne?”
Hayat böyle bir şey işte. Kimisi seni baş tacı eder, kimisi sadece yolda mola verir. Ama asıl mesele, o mola verenler gidince senin kendine ne kadar dürüst kalabildiğin. Değerini onların gelip gitmeleriyle mi tartıyorsun, yoksa kendi içinde bir yerlerde mi buluyorsun? Belki de cevap, bir akşamüstü çay demlerken, ya da pencereden dışarı bakıp “Bugün de gelen olmadı,” derken içinden geçen o histe saklı.
Bazı insanlar seni sevmez. Ama uğrarlar. Ve bence önemli olan, onların uğrayıp gitmesi değil, senin o durakta kendini ne kadar evinde gibi hissedebildiğin. Çünkü duraklar geçicidir, ama ev dediğin yer hep senindir.
Sizlere Gelecekte Görüşmek üzerine Meydan Okuyorum.
Orada Görüşelim…[1]
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ Şafak GENÇ. Bir Duraklik Hikaye Veya Bir Duraklik Değer – Mersin Gazetesi. (1 Temmuz 2025). Alındığı Tarih: 3 Temmuz 2025. Alındığı Yer: mersingazetesi | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 03/07/2025 15:53:18 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20973
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.