Bazı Ülkeler Çok Mu Seri Katil Üretiyor, Altın Dönem Yaşandı Mı? (2)
Seri katil motivasyonları neler ve bunu neden yapıyorlar?

- Blog Yazısı
İlk yazıda “seri katil” isimlendirmesinin 1970'lerde olduğunu söylerken, şimdi bunun çoktandır, art arda cinayetler işleyebilen insanlar hakkında ortak bir davranışı belirtmek için kavramsallaştırılmış olduğunu belirtmeliyim. En ortak özelliklerinin “narsisizm” ve “sosyopati” olduğu üzerinde hemfikir olunmuştur. Gerçektende 1960'lar ve 80'ler aralığında bir “altın çağ” yaşanmış görünüyor. Otostop yapmanın, otostopçu almanın bırakılması, evlere güvenlik sistemlerinin yerleştirilmesi ve FBI ile polisin bu konuda uzmanlar yetiştirmeye başlaması gibi önlemlerle altın çağ kapatılmış gibi. Bu dönemlerde ortaya ve öne çıkan seri katillerden Ted Bundy (1946-1989), Jeffrey Dahmer (1960-1994) ve John Wayne Gacy (1942-1994) başta olmak üzere, bir çok katili konu edinen kitapların, belgesellerin ve filmlerin mevcut olduğuna da işaret etmek isterim. Aslını söylemek gerekirse, ABD bu alanda ciddi bir üretim merkezi unvanı kazanmıştır. Bu konunun, özellikle ülke sosyolojisinin daha kapsamlı araştırılmaya ihtiyacı vardır.
Ciddi bir şöhrete ulaşmış bazı seri katillerden bir takım konularda yararlanılmak istenmiştir. Bunlardan en bilineni Bundy'dir. Bundy, üniversitede hukuk öğrencisiyken, iyi laf yapan ağzı ve düzgün görünüşüyle, bazen bir polis gibi, bazen kolu alçılı yardım isteyen biri olarak ortaya çıkıp (con man) genç kızları tuzağa çekmekte ustalaşmıştı. 23 Ocak 1989 sabahının erken saatlerinde Florida Eyalet Hapishanesinde elektrikli sandalyeye oturtulmadan saatler önce, muhafazakar psikolog Dr. James Dobson ile canlı yayın görüşmesi yapmıştır. Burada karşılıklı iki fayda söz konusudur. Dobson için Bundy; sözde pornografinin kendisinin nasıl seri katil olmasına katkıda bulunduğunu, Dobson'ın sorularına uyumlu olarak anlatacak, ve pornografinin yasaklanmasına ön ayak olabilecek savlar(?) ortaya dökecekti. Karşılığında Bundy de yetkililere, “benden daha bir çok konuda yararlanabilirsiniz, bu yüzden cezamı müebbete çevirin” mesajını vermiş olacaktı. Zaten daha öncesinde Bundy, bazı FBI dedektiflerine fikirler sunarak o günlerde ortalıkta aktif olarak dolaşmakta olan (Gary Ridgway: Green River Killer gibi) seri katillerin yakalanmasına yardımcı oluyordu.
Gazeteciler; Stephen Michaud ve Hugh Aynesworth 1980'lerin başlarında Bundy'le cinayetleri hakkında görüşmelere başladılar. Michaud'ın anlattıklarına göre Bundy, başlarda konuşmaya pek hevesli değildi. Ancak Michaud bir yöntem bulduğundan bahseder. Bundy'i herhangi bir başka veya hayali bir katilin ya da katillerin motivasyonları üzerinde, onlara atfen konuşturmayı becerdiğini belirtir. Buradaki en dikkat çekici yorum, daha önceki yazımda dile getirdiğim gibi: “Sahiplenme güdüsüdür.” Katil sadece kurbanlarına tecavüz ederek vb. ile hazza ulaşmıyor, onları, son nefeslerini verirken gördüğünde, üzerlerinde tam bir hakimiyet kurduğunu ve böylece onları tam olarak ele geçirme hissini tecrübe edebildiğini söylemiştir. Adeta bir “Tanrı” gibi...
Bu sahiplenme “silsileler halinde cinai işlere bulaşan” kişilerin, en azından bir kısmında öne çıkmaktadır. Bir homoseksüel katil olarak Jeffrey Dahmer (1960-1994), Chicago'da gay barlarda arkadaş olarak edindiği kişileri evinde bira içmeye davet ediyor, onları öldürdükten sonra bazı yerlerinden aldığı et parçalarını yediği zamanlar oluyordu. Bir TV programında onları yemenin, onlarla “bütünleşmiş” hissettirdiğini söylemiştir.
İyi bir işadamı unvanına sahip John Wayne Gacy de (1942-1994), daha çok Chicago ve civarında, genç erkeklere musallat olmuştu. Evli olan Gacy'nin derdi, evinin bodrumunda toplum tarafından onaylanmayacak cinsel fantezilerini gerçekleştirmekti. Öldürmek pek plan dahilinde değildi. Fakat zamanla polisle başının derde girmeye başlaması artınca, kurbanları susturmak için işin içine cinayetler de girmeye başlamış oldu.
Kötü bir aileden gelen ve 15 yaşında (1906) hırsızlıktan ıslah evine, sonraları da suçu kariyer edinenler grubuna katılarak, hapishaneden hapishaneye gezen Carl Panzram (1891-1930) ise adeta dönemin koşulları (suçlulara bakış) ve yaşam şartları tarafından; kadın seri katil Aileen Wuornos (1956-2002) durumunda olduğu gibi, suçlu olmaya itilmişti. Ama; “bu durumlara düşen herkes seri katil mi oluyor?” diye sorunca baştaki “narsisizm ve sosyopati” konusuna geri dönüyoruz.
Tanınmış kişiler üzerinden gitmek zorunda olmakla beraber, onlardan edindiğimiz bilgiler ışığında konu hakkında, bir takım fikirlere ulaşmak bugüne kadar mümkün olmuştur. İlerideki araştırmaların neler göstereceği merakla beklenmektedir.
NOT: İki yazıda da yararlandığım kaynaklar olarak yıllardan (2005'ten) beri takip ettiğim konuyla ilgili internet siteleri (şu an en azından ilk haliyle mevcut olmayan “Crime Library” gibi) ve özellikle "youtube," "netflix" vb. gibi platformlarda yer alan bir çok belgesel filmler olmuştur. Ve yazılarımı sadece Evrim Ağacında paylaşıyorum.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 09/05/2025 22:58:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14964
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.