ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU

- Blog Yazısı
Antisosyal kişilik bozukluğu aynı zamanda psikopati, sosyopati ve disosyal kişilik bozukluğu olarak da adlandırılır. Antisosyal kişilik bozukluğu bir akıl hastalığı değil, kişilik bozukluğudur. Antisosyal kişilik bozukluğu, bireyin toplumsal kuralları önemsemediği, başkalarının haklarını ve duygularını görmezden geldiği bir kişilik bozukluğu türüdür. Antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylerin davranışları dürtüsel, saldırgan ve manipülatiftir. Bu tür bozukluklar, çocukluk ve ergenlik döneminde asi ve saldırgan tutumlar şeklinde kendini gösterebilir.[14]
Antisosyal kişilik bozukluğu insanların davranışlarını düzenleyen sosyal normlara uyum gösterememe ile karakterizedir. Suç işleme genellikle eşlik eder ama kesin olarak eş anlamlı değildir. Antisosyal kişilik bozukluğunda hastalar sosyal kurallara uymaz, bunları göz ardı ederler. Başkalarıyla ilişki ve bağlılık kurma konusunda zayıftırlar. Hayal kırıklığına karşı düşük bir toleransları vardır ve genellikle dürtüsel veya saldırgan davranırlar. Çok az suçluluk hissederler ya da hiç suçluluk duymazlar ve sosyal olarak öğrenemezler. Genellikle kendi davranışları için yüzeysel bir açıklama sağlarlar ve başkalarını haksız yere suçlamaya eğilimlidirler. Antisosyal kişilik bozukluğu bulunan kişiler genellikle başkalarına karşı olan davranışlarının normal olduğunu düşünürler. Ancak bu kişiler genellikle çevresindeki insanlara saygısız davranabilir, onları üzecek ve kızdıracak davranışlarda bulunabilirler, antisosyal kişilik bozukluğunda öfke, saldırganlık ve kıskançlık gibi olumsuz duygulara sık sık rastlannır.[8]
Bu bozukluğa sahip olan bireyler manipülatif, aldatıcı ve vurdumduymaz oldukları gibi, başka insanların duygularını umursamazlar ve sergiledikleri kriminal davranışlardan herhangi bir pişmanlık duymazlar. Ayrıca bu kişiler yasalara uymakta, stabil bir mesleğe sadık kalmakta, insanlarla saygı ve güvene dayalı ilişkiler kurmakta sorunlar yaşayabilirler. PsychDB. Antisocial Personality Disorder. (15 Aralık 2021)
Belirti ve Bulgular
• Doğruyu ve yanlışı görmezden gelmek,
• Başkalarından yararlanmak için yalan söylemek,
• Başkalarına karşı duyarlı ve saygılı olmamak,
• Kişisel kazanç, zevk ya da başkalarını manipüle etmek için çekicilik veya zeka kullanmak,
• Üstünlük duygusuna sahip olmak ve son derece inatçı olmak,
• Suç teşkil eden davranışlar da dahil olmak üzere yasalarla ilgili sorunlar yaşamak,
• Başkalarına karşı saldırgan veya tehditkar olmak.
• Başkalarına zarar vermekten suçluluk duymamak,
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
• Kendinin veya başkalarının güvenliğini hiçe sayarak tehlikeli şeyler yapmak,
• Sorumsuz olmak ve iş veya mali sorumlulukları yerine getirmemek.[15]
Hastalıkla İlişkili Genler, Etken Faktörler ve Risk Faktörleri
Antisosyal kişilik bozukluğunun nedeni tam olarak bilinmese de bu konu üzerine yapılan araştırmalar, bazı etmenlerin etkili olduğunu göstermektedir. Bu tür bozukluğa neden olduğu düşünülen risk faktörleri arasında; genetik faktörler, hormonal bozukluklar, çevresel faktörler ve travmalar yer alabilir.[14]
• Antisosyal Kişilik Bozukluğu'nun tek bir sebebi yoktur, ancak aşağıdaki faktörler bu bozukluğun oluşma riskini arttırabilir: Biyoloji: Antisosyal Kişilik Bozukluğu'na sahip olan bireylerde olağandışı serotonin seviyeleri görülebilir; çünkü serotonin, ruh halimizi ve mutluluk duygularımızı düzenleyen beyindeki bir kimyasaldır.
• Çevre: Erken çocuklukta yaşanan tramva veya istismar, yaşamın ilerleyen dönemlerinde Antisosyal Kişilik Bozukluğu'nu arttırma riski taşır.
• Genetik: Bazı bireylerde Antisosyal Kişilik Bozukluğu'nun oluşumuna yatkın hale getirebilecek bazı genetik faktörler bulunabilir fakat bu durumdan tek başına sorumlu olduğu düşünülen tek bir genetik faktör yoktur; ancak birçok çalışmada 2. kromozomun 2p12 bölgesindeki AVPR1A varyantının Antisosyal Kişilik Bozukluğu ile ilişkisi olabileceğine işaret etmektedir ve yapılan çalışmalar, hastalığın kalıtsallığının %38 ilâ %69 arasında değiştiğini göstermektedir.[13] Ayrıca çalışmalar, oksitosin reseptör geni olarak da bilinen OXTR üzerindeki mutasyonların, akranlarla olan ilişkiyi bozarak Antisosyal Kişilik Bozukluğu ile ilişkilendirilen geniş davranış bozukluğu yelpazesini mümkün kılabileceğini düşündürmektedir.[12]
• Yaşam Tarzı: Antisosyal Kişilik Bozukluğu'na sahip olan bireylerin yaklaşık yarısının alkol ve uyuşturucu kullanımı ile sorunları olduğu bilinmektedir.
• Cinsiyet: Erkeklerin Antisosyal Kişilik Bozukluğu'na sahip olma ihtimali kadınlardan daha yüksektir.[11]
Antisosyal kişilik bozukluğu olan hastalar, hepatit C ve insan immün yetmezlik virüsü de dahil olmak üzere yüksek riskli davranışlarla ilişkili belirli viral enfeksiyonlara, cinsel yolla bulaşan hastalıklara, kazalara, travmatik yaralanmalara, intihara ve cinayet işlemeye daha yatkındırlar.[9], [10]
Teşhis Yöntemleri
Antisosyal kişilik bozukluğu tanısı koymak için birey 18 yaşından büyük olmalı ve bu davranış örüntüleri en az 15 yaşından beri bulunmalıdır.
Madde kullanım bozukluğu: Bir yetişkinin antisosyal davranışı, bir madde kullanım bozukluğu ile ilişkilendirildiğinde, antisosyal kişilik bozukluğunun belirtilerinin çocuklukta da mevcut olup olmadığına bakılır. Eğer belirtiler yetişkinliğe kadar devam etmemişse, kişinin antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olduğu söylenemez.
Şizofreni ve bipolar bozukluğu: Şizofreni ya da bipolar bozukluk sırasında antisosyal davranışların ortaya çıkması, bireyin antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olduğunu göstermez.
Diğer kişilik bozuklukları: Antisosyal kişilik bozukluğu, diğer kişilik bozuklukları ile ortak özelliklere sahiptir. Antisosyal kişilik bozukluğunun ayırt edilebilmesi için karakteristik özelliklerindeki farklılıklara dikkat etmek önemlidir. Örneğin, antisosyal kişilik bozukluğu ve narsistik kişilik bozukluğu olan bireylerde sömürücü, empatiden yoksun olma ve sabit fikirli olma eğilimi ortaktır. Ancak, narsistik kişilik bozukluğu dürtüsellik, saldırganlık ve aldatma özelliklerini içermemektedir. Bunun yanı sıra, antisosyal kişilik bozukluğu ve histriyonik kişilik bozukluğu olan bireyler dürtüsel, yüzeysel, manipülatif ve umursamaz olma eğilimindedirler. Ancak, histriyonik kişilik bozukluğu olan bireyler antisosyal davranışlarda bulunmazlar. Tutuklanmasına yol açan yineleyici eylemlerde bulunmakla belirli olmak üzere yasal yükümlülüklere uymama

Bu koşular sağlandıktan sonra aşağıdaki kriterler dikkate alınır.
• Sık sık yalan söyleme, takma adlar kullanma ya da kişisel çıkarı ya da zevki için başkalarını dolandırma ve belirli sahtekarlık
• Dürtüsellik ya da geleceğini tasarlamama
• Sık sık kavga dövüşlere katılma ya da başkalarının hakkına el uzatma ile belirli olmak üzere sinirlilik ve saldırganlık
• Kendisinin ya da başkalarının güvenliğini umursamama
• Sürekli bir işinin olmaması ya da parasal yükümlülükleri yerine getirmeme ile belirli, sürekli bir sorumsuzluk
• Başkasını incitmesi, başkasına kötü davranmasıyla da başkasından çalması durumunda aldırmazlık gösterme ya da yaptıklarına kendince bir kılıf uydurma ile belirli olmak üzere vicdan azabı çekmeme[8]
Kişinin 18 yaşından büyük olması ve yukarıda sayılan davranışlardan en az 3 tanesini gerçekleştirmesi uzmanlara hastada antisosyal kişilik bozukluğu hakkında fikir verebilir.[7]
Tedaviler veya İdare Yöntemleri
Antisosyal kişilik bozukluğu, geçmişten beri müdahale edilmesi zor olan psikopatoloji biçimlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip bireylerin terapilerinde terapist çeşitli zorluklarla karşılaşabilir. Bireylerin terapötik bir ittifak kurmakta zorluk yaşadıkları ve terapiye uyumun zayıf olduğu terapistler tarafından bildirilmiştir (Glenn ve ark., 2013). Bilişsel davranışçı terapi alan bireylerin sosyal işlevsellik ve fiziksel saldırganlıkta küçük ama önemsiz bir iyileşme gösterdiğini, ancak sıradan müdahale gören bireylere kıyasla öfke veya sözlü saldırganlıkta iyileşme olmadığını bulmuşlardır (Davidson ve ark., 2009). Bunun yanı sıra, son on yılda ortaya çıkan bir psikolojik müdahale olan zihinselleştirme tekniği antisosyal kişilik bozukluğu için etkili bulunmuştur. Zihinselleştirme, kişinin kendi zihinsel durumu ve başkalarının zihinsel durumları hakkında düşünme kapasitesini ifade eder (Bateman ve Fonagy, 2006). Başlangıç kanıtlarına göre, bu müdahalenin orta düzeyde psikopatik özelliklere sahip antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylerde kendilerinin bildirdiği saldırgan davranışları azaltmada etkili olabileceğini düşünülmektedir (McGauley ve ark., 2011).
Psikopati ve antisosyal kişilik bozukluğunda tedavi oldukça güçtür. Psikiyatrik tedavide elektrokonvülzif terapi, SSRI grubu antidepresanlar, lityum ve antikonvülzan grubu duygudurum dengeleyiciler denenmiştir. Bu konuda standartize edilmiş bir tedavi şeması yoktur. Hastaların ilaçlarını almama eğilimleri de önemli bir sorun olarak psikiyatristlerin karşısına çıkmaktadır.[5]
Antisosyal kişilik bozukluğu, çocuklukta veya erken ergenlikte başlar ve yetişkinliğe kadar devam eder.[6]
Görülme Sıklığı ve Dağılımı (Epidemiyoloji)
Antisosyal kişilik bozukluğunun yaygınlığı önceki DSM ölçütleri alınarak incelenmiştir. Bu bozukluğun on iki aylık yaygınlık oranları genel popülasyonda %0,2 ile %3,3 arasındadır(American Psychiatric Association, 2013) Cezaevi örneklemlerinde yapılan araştırmalarda erkeklerde %47, kadınlarda %21 antisosyal kişilik bozukluğu oranları bulunmuştur (Fazel ve Danesh, 2002). Bunun yanı sıra, yoksulluk gibi olumsuz sosyoekonomik veya göç gibi sosyokültürel faktörlerden etkilenen örneklemlerde antisosyal kişilik bozukluğu daha yaygındır (American Psychiatric Association, 2013).
Antisosyallik ve psikopati
Psikopati ya da sosyopati ismiyle de anılan antisosyal kişilik bozukluğunda empati eksikliği, kibirli ya da abartılı bir kendini övme, söz cambazlığı ve etkileyici fakat yüzeysel bir duygulanım tipiktir. Aslında antisosyal kişilik bozukluğu bulunan kişilerin tamamı psikopati tanısına yetecek oranda bencil, duyarsız ve asalak davranışlar sergilemezler. Psikopati tanısında en önemli kriter antisosyal şiddet ve yeniden suç işleme eğilimidir. Psikopati ve antisosyal kişilik bozukluğu ayırımında psikiyatri ve psikoloji dünyasında katı ve net kurallar yoktur. Bir çok psikopat ilk tanışmada etkileyici, doğal ve hoş görünebilir. Bunlar amaçlarına ulaşmak için başkalarını duygusuzca kullanırlar. Geçmişi ya da geleceği düşünmeden mevcut anı yaşamak ve o anki çıkarları doğrultusunda her şeyi yapabilmek onlar için tamamen normaldir. Psikopat yapılı insanlar çoğu kez etkileyici ve hoştur. Kolaylıkla kendini sevdirebilir, rahatlıkla yeni arkadaşlar edinebilir. Sıklıkla yalan söyleseler de, bu davranışlarını ustaca kamufle edebilir, aksini savunarak sizi kolayca ikna edebilirler. Yalanı yakalandığında affettirmeyi çok iyi bilirler, fakat sözlerinde durmazlar. Bundan dolayı da yakın arkadaşlıkları uzun sürdüremezler. Başkalarının sevgisini ve iyiliğini objektif olarak değerlendiremez, kimseye minnet ve şükran duymazlar. Eş olarak sorumsuz ve sadakatsizdirler.[5]
Şiddet içeren ve içermeyen suç davranışı gösteren antisosyal kişilik bozukluğu olgularının, kişilik özellikleri ve geçmiş yaşam deneyimleri açısından karşılaştırılması
Şiddet suçu işlemiş 40 erkek olgu, şiddet içermeyen suç işlemiş 30 erkek olgu ile karşılaştırılmıştır. Tüm olgular adli makamlar tarafından ceza ehliyetlerinin belirlenmesi amacıyla Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine gönderilmiştir. Bütün olgular DSM-1V tam sistemine göre Antisosyal Kişilik Bozukluğu olarak değerlendirilmiş ve ceza ehliyetleri tam olarak belirlenmiştir. Geçmiş yaşam deneyimlerini ve sosyo-demografik özellikleri saptamak amacıyla her iki gruba da araştırıcı tarafından oluşturulan bilgi formu, grupların kişilik özelliklerini değerlendirmek amacıyla MMP1 ( Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri ) ve işlenen suçun şiddet derecesini belirlemek için de Şiddet Derecelendirme Ölçeği ( Taylor ) uygulanmıştır. Geçmiş yaşam deneyimleri ve sosyo-demografik özelliklerin incelenmesi sonucu : Şiddet içeren suç davranışı gösteren grubun eğitim ve ekonomik düzeyinin düşük olduğu, aile bağlarının zayıf, ana-baba-çocuk ilişkisinin yetersiz olduğu, babalarında suç öyküsünün, bulunduğu, aile içinde şiddete tanıklık ettikleri ve şiddetle karşılaştıkları, çocukluklarında istismara (özellikle de fiziksel istismara ) uğradıkları ve ihmal edildikleri, ilk suç işleme99 yaşlanılın oldukça düşük olduğu ( 16 yaş), askerlikte ciddi disiplin sorunları yaşadıkları belirlenmiştir. Kişilik özellikleri açısından yapılan incelemede, şiddet içeren suç işleyen antisosyal kişilik bozukluğu olgularının kişilik özelliklerinde, ciddi şiddet eğilimlerinin, can yakıcı ve düşmanca tutumun, kötü toplumsal ilişkileri düşündürecek paranoid ( şüpheci ), benmerkezci, grandiyöz ( büyüklük ) ve narsisistik bir yapının varolduğu, anksiete, depresyon ve suçluluk duygulan yaşamadıkları, kötü çalışma ve evlilik yaşantısının veya karşı cins ilişkilerinde bozukluğun, aşın alkol ve madde kullanımı ile aşın içme ve acting-out (eyleme vurma) davranışlarının ardından ortaya çıkan özkıyım davramşlanmn ve içgörü yokluğunun temel oluşturduğu belirlenmiştir.[4]
Antisosyal ve borderline kişilik bozukluğu olan bireylerde saldırganlık davranışının psikiyatrik testlerle değerlendirilmesi ve biyolojik değişkenlerle olan ilişkisinin araştırılması
Bu amaçla antisosyal kişilik bozukluğu ve borderline kişilik bozukluğu tanısı alan 56 erkek denek ve kontrol grubu olarak, bu grupla aynı yaş grubunda, benzer eğitim düzeyinde, ruhsal yakınması olmayan 28 erkek gönüllü alınmıştır. Deneklere sosyodemografik bilgi formu, Sürekli Öfke-Öfke Tarz Ölçeği (SÖÖTÖ), Saldırganlık Ölçeği uygulandı, lipid profilleri, adiponektin, rezistin düzeyleri belirlendi. Antisosyal kişilik bozukluğu olan grup, borderline kişilik bozukluğu grubu ve kontrol grubu, SÖÖTÖ öfke dışa alt ölçeğinden aldığı puanla ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulundu. Antisosyal kişilik bozukluğu grubu, borderline kişilik bozukluğu grubu ve kontrol grubu ile saldırganlık ölçeğinden aldıkları puanlara göre karşılaştırıldı. Alt ölçeklerden öfke, dolaylı agresyon, toplam agresyon aldıkları puanlar ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulundu (p<0,05). Lipid profilinin çıkarılması için aynı gün içinde total kolesterol, trigliserid, HDL,LDL,VLDL düzeylerine aç karnına, yemekten yarım saat önce, yemekten 2 saat sonra ve gece yarısı olmak üzere yedi kez enzimatik kolometrik test ile bakıldı. Gruplar arasında lipid profili yönünden istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05). Çalışmaya alınan deneklerin SÖÖTÖ alt gruplarından öfke dışa ile açlık kan şekeri ölçümleri karşılaştırıldığında gruplar arasında ters ilişki olduğu bulundu. Rezistin ve adiponektin seviyelerine ELİSA testi ile bakıldı. Adiponektin seviyesi, rezistin seviyesi ve self mutilatif davranış arasındaki ilişki karşılaştırıldığında istatistiksel olarak ters ilişki olduğu bulunmuştur. Adiponektin Seviyesi ile yasal suç arasında istatistiksel olarak ters ilişki olduğu bulunmuştur.[3]
Antisosyal kişilik bozukluğuna eğilimli ergenlerin psikopatoloji ve kişilik özellikleri açısından incelenmesi
Buna göre bu tip kişilik bozukluğuna eğilim gösteren ergenlerin daha fazla psikopatolojik yakınmaya sahip olduğu görüldü. Üstelik kontrol grubundan bazı kişilik nitelikleri açısından da farklılaşmaktaydılar. Antisosyal ergenler nörotik ve psikotik kişilik özelliklerini daha çok göstermekteydiler. Ancak, dışadönüklük açısından bir farklılık sergilememekteydiler. Bu bulgulara göre patolojik kişilik yapısının psikopatolojik yakınmalar için zemin hazırladığı ve ayrıca bu kişilerin diğer kişilik nitelikleri açısından da normal ergenlerden önemli farklılaşmalar gösterdiği kabul edildi. Antisosyal ergenlerin kişilik yapısı suç işlemiş ergenlerin kişilik yapısına benzerlik göstermekteydi.[2]
Suç İşleme Davranışları ve Öfke ile İlişkisi
ASKB olan bireylerin birincil ve ikincil yeteneklerinin geliştirilmesi, suç işleme davranışlarının önlenmesinde ve öfke kontrolünün sağlanmasında yardımcı olabilir. Kriminal ASKB olan bireylerin toplumsallaşma süreçlerinin bir göstergesi olabilecek ikincil yeteneklerin geliştirilmesi sürekli öfke davranışlarının ortaya çıkmasında koruyucu bir faktör olarak düşünülebilir. Gelecekte yapılacak çalışmalar, antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylerde pozitif psikoterapinin etkinliğinin ortaya konulmasında önemli olabilir. Bu konuda yapılacak çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.[1] AKB olan bireylerde çocukluk çağı travmaları, dissosiyasyonun ve saldırganlık ile kendini yaralama davranışı arasında ilişki olduğu saptanmıştır. Kendinin yaralama davranışı olan kişilerin önemli bir bölümünü oluşturan AKB olgularında, ilişkili etkenlerin daha iyi anlaşılması, bu hastalara daha etkili tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesini sağlayabilir. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2009)
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ turkpsikiyatri. Türk Psikiyatri Dergisi | Online Yayıncılık Sistemi. Alındığı Tarih: 10 Mart 2024. Alındığı Yer: turkpsikiyatri doi: 10.5080/u27031. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Engeler. Antisosyal Kişilik Bozukluğuna Eğilimli Ergenlerin Psikopatoloji Ve Kişilik Özellikleri Açısından Incelenmesi. (4 Mart 2021). Alındığı Tarih: 10 Mart 2024. Alındığı Yer: acikbilim.yok | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. F. Baykız. Antisosyal Ve Borderline Kişilik Bozukluğu Olan Bireylerde Saldırganlık Davranışının Psikiyatrik Testlerle Değerlendirilmesi Ve Biyolojik Değişkenlerle Olan Ilişkisinin Araştırılması: Kontrollü Bir Çalışma. (10 Mart 2003). Alındığı Tarih: 10 Mart 2024. Alındığı Yer: acikbilim.yok | Arşiv Bağlantısı
- ^ H. Süer. Şiddet Içeren Ve Içermeyen Suç Davranışı Gösteren Antisosyal Kişilik Bozukluğu Olgularının, Kişilik Özellikleri Ve Geçmiş Yaşam Deneyimleri Açısından Karşılaştırılması. (17 Mart 2021). Alındığı Tarih: 10 Mart 2024. Alındığı Yer: acikbilim.yok | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b E.F. Uluhan. Antisosyal Kişilik Bozukluğu Ve Psikopati. Alındığı Tarih: 10 Mart 2024. Alındığı Yer: antalyapsikiyatri | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Engeler. Psikopati Ve Antisosyal Kişilik Bozukluğu. (6 Ağustos 2018). Alındığı Tarih: 10 Mart 2024. Alındığı Yer: acikbilim.yok | Arşiv Bağlantısı
- ^ medicalpark. Medical Park Hastaneler Grubu. Alındığı Tarih: 10 Mart 2024. Alındığı Yer: medicalpark | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b memorial. Antisosyal Kişilik Bozukluğu. Alındığı Tarih: 10 Mart 2024. Alındığı Yer: www.memorial | Arşiv Bağlantısı
- ^ sagepub. Antisosyal Kişilik Bozukluğu. Alındığı Tarih: 10 Mart 2024. Alındığı Yer: journals.sagepub doi: 10.1177/0306624x17735254. | Arşiv Bağlantısı
- ^ sagepub. Akb Antisosyal. Alındığı Tarih: 10 Mart 2024. Alındığı Yer: journals.sagepub doi: 10.1177/1087054713511986. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. C. M. Professional. Antisocial Personality Disorder: Beyond Keeping To Yourself. Alındığı Tarih: 10 Mart 2024. Alındığı Yer: Cleveland Clinic | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. Fragkaki, et al. (2019). Oxytocin Receptor Gene (Oxtr) And Deviant Peer Affiliation: A Gene–Environment Interaction In Adolescent Antisocial Behavior. Journal of Youth and Adolescence, sf: 86-101. doi: 10.1007/s10964-018-0939-x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. A. Fisher, et al. (2023). Antisocial Personality Disorder. StatPearls [Internet]. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b npistanbul. Antisosyal Kişilik Bozukluğu Nedir. Alındığı Tarih: 10 Mart 2024. Alındığı Yer: npistanbul | Arşiv Bağlantısı
- ^ onlinelibrary wiley. Wiley Online Library. Alındığı Tarih: 10 Mart 2024. Alındığı Yer: onlinelibrary.wiley doi: 10.1002/wps.20050. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 24/04/2025 09:54:33 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17124
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.