Alfred Adler: Aşağılık Kompleksinden Yaratılışçılığa İnsan Ruhunun Mimarı
Söylenti Dergi
- Blog Yazısı
20. yüzyıl psikoloji dünyasının devleri arasında, Sigmund Freud ve Carl Jung'un gölgesinde kalmış gibi görünse de, Alfred Adler'in katkıları modern psikolojinin temel taşlarını oluşturur. Bireysel Psikoloji (Individual Psychology) okulunun kurucusu Adler, insanı anlamak için sadece bilinçdışı dürtülere değil, bireyin toplum içindeki yerine, hedeflerine ve yaşam tarzına odaklanmıştır. Ona göre insan, geçmişin pasif bir kurbanı değil, geleceği şekillendiren aktif bir yaratıcıdır. Bu blog, Adler'in aşağılık kompleksi, üstünlük çabası, sosyal ilgi ve yaşam stili gibi temel kavramlarını inceleyerek, onun insan doğasına dair bütüncül ve iyimser bakış açısını ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Adler’in Kısa Biyografisi
7 Şubat 1870’te Viyana yakınlarında altı çocuklu Yahudi bir ailenin ikinci çocuğu olarak doğdu Adler. Annesi bir ev hanımı ve babası Macar bir tahıl tüccarıydı.
Küçük yaşlarda birçok sağlık problemi ve travma yaşadı. 4 yaşına kadar raşitizm hastalığı nedeniyle yürüyememiş, 5 yaşlarında zatürreden dolayı ölümle pençeleşmiştir.
Bir sabah yanı başında yatağında ölen küçük kardeşinin ve kendi sağlık sorunlarının etkisiyle tıp doktoru olmaya karar verdi. Otobiyografik notlarında, hekimlik mesleğini seçerek ölüm korkusunu yenmek için bir hedef belirlediğini anlatmakta Alfred Adler.
Diğer yandan gençliği boyunca aşağılık duygularıyla da mücadele etti ve kendisini zayıf görürdü.
Geçirdiği sağlık sorunlarından dolayı özellikle annesi tarafından şımartıldı. Ancak erkek kardeşinin doğumundan sonra annesiyle ilişkisi gergin bir hal aldı. Kendisini reddedilmiş ve annesinin ilgisinden yoksun hissediyordu. Doktor olma isteğini destekleyen babasıyla daha yakın, daha güvenilir bir ilişkisi oldu.
Babasının desteği ve teşvikiyle eğitim hayatında ilerleme kaydetti. Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde eğitimini tamamlayarak doktor unvanını aldı.
Adler psikiyatriye ilgi duymaya başladı ve hastalarının sorunlarının altında yatan sadece fiziksel süreçleri değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik süreçleri de anlaması gerektiğini düşündü.
Özellikle Sigmund Freud’un fikirlerine ilgi duyuyordu. 1902 senesinde Freud ile tanıştı ve Freud onu psikoanalitik tartışmaların yapıldığı toplantılara davet etti.
Toplantılara katılan Adler, psikanalizin kurulmasına destek verdi ve Viyana Psikanaliz Derneği’nin kurucu üyesi oldu. Fakat iki güçlü fikirli teorisyen arasındaki fikir ayrılıkları uzlaşmaz hale geldi. Adler, derneğin başkanlığından istifa etti ve kendi görüşlerini yansıtan bireysel psikoloji ekolünü kurdu.
Raissa Epstein ile yaptığı evlilikten 4 çocuğu olan Alfred Adler, 1937’de seyahat için gittiği İskoçya’da kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
I. Temel Kavramlar
Adler'in kuramı, birbiriyle derinden bağlantılı bir dizi kavram üzerine inşa edilmiştir. Geliştirdiği kavramlarla psikoloji terminolojisine önemli katkılarda bulunmuştur. Adler'in geliştirdiği önemli kavramlar şunlardır:
Yaratıcı Güç: Birey kendi algılarını, eylemlerini ve görülerini oluşturmada doğuştan bir potansiyele sahiptir.
Toplumsal İlgi: Bireyin kendini toplumsal birlik içinde hissetmesidir.
Yüreklilik: Amaçların diğer insanların gereksinmelerine yönelik olarak geliştirilmesidir.
Sağduyu: İnsanların ortak yargılarına uygun düşünceler geliştirmelidir.
Yaşam biçimi: Bireyin çocukluk dönemindeki etkileşimler sonucunda kendine özgü davranışlar geliştirmesidir.
Aşağılık duygusu: Yaşamın bütün dönemlerinde bireye eşlik eder, evrenseldir. Bütün ruhsal süreçlerin ve dengelemenin amacı olumlu bir savunma düzeni sağlamaktır. Aşağılık duygusu ruhsal gelişimi sürdürmeye yarar (Köknel,1982[1]).
Aşağılık Kompleksi: Birey ana-babasının kendi hakkında oluşturduğu olumsuz yargılara inanarak kendini herkesten aşağı bir varlık olarak hissetmesidir. Çocukluğundaki bu yargı ileri yaşam dönemlerinde de devam edebilir.
Erkeklik Protestosu: Özel bir ödünleme biçimidir. Kadınlığını ve cinsel rolünü aşağılayan birey, erkek olma arzusunu duyar. Erkek kendini başka erkeklerle karşılaştırdığında yetersiz bulursa, kahraman olmak isteyebilir. Erkeklik protestosu cinsel değil, toplumsal kökenlidir.
Organ eksikliği: Bedensel eksiklikleri plan bireylerin, sakatlıklarına karşı geliştirdikleri tepkilerdir.
Organların dili: Bireylerdeki ruhsal gerilimin zayıf bir organa yansımasıdır.
Üstünlük çabası: Doğadaki bütün varlıkların eksi durumda artı duruma geçmek için çaba harcamalarıdır.
Empati: Danışmanın kendini danışanın yerine koyarak olayları onun gözü ile görmesidir.
Yaratıcı benlik: Benliği yorumlayan ve bireye anlamlı yaşam sağlamaya çalışan bir sistemdir.
Ödünleme: Bireyin sakatlığı nedeni ile harcadığı yoğun çabadır.
İmgelemsel amaç: Bireyin düşünce, duygu ve davranışlarını amaca yöneltmesidir. Adler nedensellik yerine amaçlılık kavramını geliştirmiştir.
II. Bireysel Psikolojisinin Yapı Taşları
Bireysel psikoloji, psikanalizden ayrı olarak daha çok toplumsallık ve bütünlüğe önem veren psikolojik kuramdır.
Yaşamın özünde saklı olan gelişme, çaba harcama, iş görme eğilimiyle kendini açığa vuran gizemsel yaratıcı gücü kavrama arzusu, belli bir alandaki yenilgiyi bir başka alanda sağlanacak başarıyla dengeleme isteğinden doğmuştur. Bireysel Psikoloji aşağıdaki maddeler üzerine kurulmuştur.
a) Aşağılık Kompleksi ve Telafi Etme Çabası:
Adler'e göre, her insan hayata küçük, çaresiz ve bağımlı bir varlık olarak başlar. Bu doğal "eksiklik" ve "aşağılık" hissi, aslında gelişimimizin en temel itici gücüdür. Sağlıklı bireyler, bu hissi bir "aşağılık kompleksine" dönüştürmeden, onu aşma ve telafi etme yönünde bir motivasyon kaynağı olarak kullanırlar. Örneğin, zayıf bir bedene sahip bir çocuğun atletik başarılara yönelmesi bir telafi mekanizmasıdır.
Bizi aşağılık hissettiren şeyler, büyümemiz için fırsatlardır.
b) Üstünlük Çabası ve Mükemmelleşme İsteği:
Aşağılık duygusunun zıttı, onu dengeleyen "üstünlük çabasıdır". Adler, bu kavramı güç ve baskınlık kurmak olarak değil, kendini gerçekleştirmek, potansiyelini ortaya çıkarmak ve daha tam, daha mükemmel bir birey olma yönündeki evrensel bir dürtü olarak tanımlar. Bu, hayatımız boyunca süren, bizi ileriye iten dinamik bir süreçtir.
İnsanın bütün davranışlarının ardında, üstün olma çabası vardır.
c) Sosyal İlgi:
Adler'in kuramının belki de en özgün ve merkezi kavramıdır. "Topluluk duygusu" veya "sosyal ilgi" olarak çevrilebilen bu kavram, bireyin toplumun bir parçası olduğunu hissetmesi, diğer insanlarla iş birliği yapma ve onların refahına katkıda bulunma yönündeki doğuştan gelen eğilimidir. Adler'e göre ruh sağlığının nihai ölçütü, sosyal ilginin derecesidir. Nevrotik ve uyumsuz bireylerde bu duygu zayıftır; sağlıklı bireyler ise başkalarına bağlanır ve onlar için çalışır.
Yalnızca toplum içinde hareket eden bir birey olarak anlaşılabilir insan.
Tüm insanlıkla kurduğun bağ ne kadar güçlüyse, o kadar güvenlisindir.
d) Yaşam Stili ve Yaratıcı Benlik:
Her birey, çocukluk döneminde (ilk 5-6 yıl) aile dinamikleri, doğum sırası ve sosyal etkileşimler yoluyla kendine özgü bir "yaşam stili" oluşturur. Bu stil, bireyin dünyayı nasıl algıladığını, hedeflerini ve bu hedeflere ulaşmak için kullandığı stratejileri belirler. Ancak Adler, insanı bu faktörlerin pasif bir ürünü olarak görmez. "Yaratıcı benlik" kavramıyla, bireyin kendi kişiliğini aktif bir şekilde inşa etme gücüne sahip olduğunu vurgular.
Kişi, yalnızca kendisine verilen koşulların ürünü değildir; aynı zamanda o koşullara verdiği yaratıcı cevabın ürünüdür.
e) Doğum Sırası:
Adler, doğum sırasının kişilik üzerindeki etkisini ilk inceleyenlerdendir. Ona göre, her doğum sırası (en büyük, ortanca, en küçük, tek çocuk) farklı bir sosyal deneyim sunar ve belirli kişilik özelliklerinin gelişimine zemin hazırlar. Ancak bu bir kader değil, sadece bir eğilimdir. Nihai belirleyici olan, çocuğun bu konumu nasıl yorumladığıdır.
İlk çocuklar çoğu zaman ebeveynlerinin ilgisini kaybetmiş olmanın yükünü taşır.
Tüm Reklamları KapatOrtanca çocuk, sürekli bir denge arayışı içindedir; hiçbir zaman ne ilk ne de son olmanın konumunu yaşar.
En küçük çocuk, genellikle şımartılır ama aynı zamanda ailede en zayıf görülen de odur.
f) Kurgusal Finalizm (Hedef Odaklılık):
Adler, Freud'un nedensellik anlayışından farklı olarak, insan davranışlarının geçmişteki travmalardan ziyade, gelecekteki "kurgusal" hedefler ve beklentiler tarafından yönlendirildiğini savunur. İnsanlar, "eğer daha çok çalışırsam başarılı olurum" veya "eğer mükemmel olursam güvende olurum" gibi öznel inançlara (kurgulara) göre hareket ederler.
Bir insanın kim olduğunu anlamak istiyorsanız, onun hedeflerine bakın.
III. Adleryen Psikoloji ve Günlük Yaşamdaki Yansımaları
Adler'in teorileri sadece akademik değildir; ebeveynlik, eğitim ve kişisel gelişim alanlarında son derece pratik uygulamalara sahiptir.
Eğitim alanında demokratik, cesaretlendirici ve işbirliğine dayalı bir sınıf ortamını teşvik eder. Ceza ve ödül yerine, çocuğun sosyal ilgisini ve içsel motivasyonunu güçlendirmeyi hedefler.
Terapide Adleryen terapi, danışanın hatalı yaşam stilini ve temel inançlarını keşfetmeye, onları daha işlevsel ve topluma yararlı olanlarla değiştirmeye odaklanır. Danışanı bir "uzman" olarak değil, eşit bir partner olarak görür.
Kişisel Gelişimde bireylere, kurban zihniyetinden kurtulup, hayatlarının sorumluluğunu almaları, kendi hedeflerini belirlemeleri ve topluma anlamlı bir katkıda bulunmaları konusunda ilham verir.
Sonuç: Geçmiş Değil, Gelecek ve Toplum
Alfred Adler, psikolojiyi bireyin içsel çatışmalarının karanlık dehlizlerinden çıkarıp, toplumsal bağlamın ve gelecek hedeflerinin aydınlık alanına taşımıştır. Onun iyimser ve güçlendirici bakış açısı, her insanın kendi yaşamını inşa etme gücüne ve kapasitesine olan inancı, bugün hala pek çok modern terapi ekolüne (Bilişsel Davranışçı Terapi, Logoterapi vb.) ilham vermeye devam etmektedir. Adler bize şunu hatırlatır:
Geçmişimiz bizi tanımlamaz, yalnızca başlangıç noktamızdır. Önemli olan, nereden geldiğimiz değil, nereye gittiğimiz ve bu yolculuğu kiminle, nasıl yaptığımızdır.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ Ö. Köknel. Kişilik: Kaygıdan Mutluluğa. ISBN: 9789754051001. Yayınevi: Altın Kitaplar.
- A. Patel. (2016). Person Of The Month: Alfred Adler (1870-1937). International Journal of Indian Psychology. doi: 10.25215/0303.001. | Arşiv Bağlantısı
- E. Altıntaş. (1992). Alfred Adler Ve Bireysel Psikolojisi. Uludağ Üniversitesi. | Arşiv Bağlantısı
- Adler Graduate School. Alfred Adler: Theory And Application - Adler Graduate School. (13 Eylül 2011). Alındığı Tarih: 1 Eylül 2025. Alındığı Yer: Adler Graduate School | Arşiv Bağlantısı
- P. A. N. Özkan. Alfred Adler: Hayatı, Kuramı Ve Fikirleri. (9 Mart 2023). Alındığı Tarih: 1 Eylül 2025. Alındığı Yer: Kazan Kültür | Arşiv Bağlantısı
- R. Hoffman. Alfred Adler Theory Of Individual Psychology & Personality. (24 Ocak 2024). Alındığı Tarih: 1 Eylül 2025. Alındığı Yer: Simply Psychology | Arşiv Bağlantısı
- I. Kishimi, et al. (2019). Kendinle Savaşma Sanatı. ISBN: 9786057572134. Yayınevi: Koridor Yayınları.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 05/11/2025 22:18:48 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/21404
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.