"Bastırmış Anılar" Canlandırılabilir mi, Yoksa Sadece Sahte Anılar mı Yaratıyorsunuz?
Bu haber 4 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
1980'lerin sonu ve 1990'ların başında Amerika Birleşik Devletleri büyük bir paniğe kapıldı. Binlerce yetişkin, korkunç çocukluk istismarı anılarını hatırlamaya başladı. Hatırlamaya bile dayanamayacakları bu acı dolu anları bir süredir bastırdıklarına inanıyorlardı. Philadelphia merkezli kâr amacı gütmeyen Sahte Anı Sendromu Vakfı'na göre, bu anılar göz önüne alınarak çoğunluğu aile üyelerine karşı olmak üzere, toplam 736 yasal hak talebinde bulunuldu.
1990'ların sonunda, ortaya çıkan çocukluk travması salgınının Federal Soruşturma Bürosu ve Adalet Bakanlığı tarafından yapılan soruşturmalarında bazı istismar iddialarının gerçekliğinin olmadığı kanıtlandı. Ancak hafızayı geri getirme konusu hiçbir zaman psikolojiden ayrı tutulamamıştır. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, klinisyenlerin %76'sının bugün hâlâ bastırılmış hafızanın varlığını onayladığını göstermektedir.
Peki bir olayın üzerinden yıllar geçmiş olsa da bastırılmış anıların canlandırılması gerçekten mümkün mü?
Travma anında, insanların olayın bazı parçalarını hafızasına yüklerke, bazı kısımlarını veya olayı ve bilinci hafızasından tamamıyla sildiği gerçeğini ilk olarak teorileştiren kişi Psikolog Sigmund Freud'dan başkası değil. Ancak Kanada, Ontario Western Üniversitesi'nden Psikolog Albert Katz, böyle bir mekanizmanın mümkün olduğuna dair kanıt olmadığını belirtiyor:
Şüphesiz ki bazı şeyleri unutuyoruz. Ancak bu, bunları aktif şekilde bilinç dışında tuttuğumuz anlamına gelmez.
İnsanların olayları unutması için birçok nedeni var aslında. Sık sık aklımıza getirmediğimiz şeyler yavaş yavaş hafızamızdan siliniyor. Ayrıca sıradan, günlük olayları da unutmaya meyilliyiz. Cornell Üniversitesi'nden Psikolog Charles Brainerd'e göre, olayları kendi isteğimizle unutmak bile mümkün. Bir çalışma, katılımcılara bir kelime listesini unutmaları söylendiğinde o listeyi unutmalarının daha kolay olduğunu gösteriyor. Ancak her ne kadar "yönlendirilmiş unutma" olarak da adlandırılan kasıtlı unutma, işlerin yolunda gitmediği bir randevuyu unutmanızı sağlasa da gerçek bir travmanın hafızadan silinmesini sağlamayacaktır. Brainerd bu konuda şöyle söylüyor:
Travmaları bu şekilde unutmak çok zor, çünkü travmatik olayları kendi isteğimizle hatırlıyoruz. Bu hafızanın temel yasalarından biri.
Katz, hafıza canlandırma fikrinin tamamen hayal olmayabileceğinden bahsediyor. Bir olaydan yıllar sonra bile, özellikle de bu durum bir görme, koklama veya başka bir çevresel uyarıcı ile tetikleniyorsa anıların kendiliğinden hatırlanması mümkündür. Ama bu anılar çarpıtılmamış anılar değildir elbette. Katz bunu şöyle açıklıyor:
Bellek klasik bir depolama aygıtı gibi işlev görmüyor. Bellek çok daha esnek ve çok daha akışkan bir yapıya sahip. Yani sık sık hatırladığımız şeyler, başka bir şeylerin parçası aslında. Ve daha sonra onlara kendimiz eklemeler yapıyoruz.
80'li ve 90'lı yıllarda rağbet gören bir dizi terapi, "bastırılmış hatıraları" canlandırmayı hedefliyordu. Brainerd'e göre, terapistler ve hastaları, kendi çocukluk fotoğraflarına baktılar ve karakterlerin cinsel tacize uğradığı kitapları okudular. Hastalar, hipnoz ve rehberli görü egzersizlerine katıldı. Terapistler, hastalarının bazı senaryoları yaşayabilmelerini ve duyguları hissetmelerini sağlamak için onlara sözlü telkinde bulundu.
Sorun şu ki, bu terapi tarzları insanları aslında gerçek olmayan "anılar" yaratmaya itiyordu. Çünkü insanlara belirli ipuçları veya telkinler verildiğinde sahte anılar yaratmaya eğilimli hale geliyorlar. Örneğin, bir araştırma katılımcılara kendilerinin sıcak hava balonunda olan üzerinde oynanmış bir fotoğrafı gösterildiğinde katılımcıların % 50'sinin, daha önce hiç bir balona ayak basmamalarına rağmen böyle bir anıya sahip olduklarını düşündükleri belirtildi. Aynı şekilde, kitaplar, fotoğraflar ve bir psikoterapi yöntemi olan katatim resimleme tekniği, insanlara hiç yaşamadıkları kötü şeyleri "hatırlatmaya" yetiyor.
- Satürn'ün Uydusu Titan'ın Zorlu Şartlarında, Dünya'daki Lipit Kürelere Benzer Hücre Zarları, Akrilonitril Yapılı Olabilir ve Yaşamı Başlatabilir!
- Altın Nanopartiküllü Kontakt Lensler, Renk Körlüğünü Düzeltmeye Yardımcı Olabilir!
- Kolesterol, Tek Hörgüçlü Develerin Susuzluk Direncinde Önemli Bir Rol Oynuyor!
Kendilerini sıcak hava balonlarında hayal eden katılımcılarda olduğu gibi, bu hastalar için de akıllarında canlanan korkunç görüntüler gerçek birer anı kadar canlı.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/01/2025 07:07:05 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12667
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.