Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Asit ve Bazların Canlılar İçin Önemi Nedir?

12 dakika
24,961
Asit ve Bazların Canlılar İçin Önemi Nedir? Jam Campüs
Evrim Ağacı Akademi: Yaşamın Kimyası Yazı Dizisi

Bu yazı, Yaşamın Kimyası yazı dizisinin 7. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Yaşam Nedir? Canlılığı Nasıl Tanımlarız?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Canlılığın ortak özellikleri ile ilgili yazımızda, "Canlılığın ortak özelliklerini tanımlarken, biyolojik maddelere odaklanmak yerine, kimyasal ve hatta fiziksel temellere dayanmamız gerekmektedir." demiştik. Bu cümle içerisinde yer alan "kimyasal ve fiziksel temeller", tüm canlığının sahip olduğu atomlar ve onların oluşturduğu moleküller anlamına gelmektedir. En nihayetinde "canlılık" ve "cansızlık", ne olduklarından bağımsız olarak, illâ ki atomlardan ve moleküllerden oluşmaktadır. Dolayısıyla bu atom ve moleküllerin davranışları, oluşturdukları sistemlerden sadece biri olan "canlılığın" davranışlarını da belirlemektedir.

Bu süreçlerdeki aksamalar çeşitli hastalıklara neden olabilirken, canlı türleri veya bireyleri arası ufak tefek farklılıklar da, türler veya bireyler arası çeşitliliğe yol açmaktadır. Öyle ki, bütün türlerin var olmasını sağlayan evrimsel değişimin temelinde, en nihayetinde, atom ve moleküller arası etkileşimler ve bunların çeşitliliği yatmaktadır. Sadece bu da değildir: Birbiriyle aynı veya farklı olabilen atomların birbirleri ile etkileşimleri, vücudumuz içerisindeki metabolik süreçlerin devamlılığını sağlanmaktadır.

Uzun lafın kısası, atomların ve moleküllerin çeşitliliği, canlılığın devamlılığı ve çeşitliliği için büyük öneme sahiptir. Bu atomik ve moleküler çeşitliliği gruplara bölerken kullandığımız en önemli kategorilerden biri, bazı moleküllerin (özellikle de bileşiklerin) suda çözündükleri sırada açığa çıkardıkları iyonlara göre baz ya da asit adını almalarıdır: Suda çözündüğünde hidrojen (H+) iyonu verene asit, hidroksit (OH-) iyonu verene ise baz adı verilir.

Tüm Reklamları Kapat

Bu ayrımın önemi, yazımızın ilerleyen kısımlarında daha anlaşılır olacaktır. Ancak özetle asit ve bazlar, canlılar için sıradan bir adlandırmadan çok daha fazlasıdır: Canlılığın yoluna devam edip edemeyeceğini doğrudan belirleyen abiyotik faktörlerden biri olan pH değeri, doğrudan doğruya bu H+ veya OH- iyonlarının biri ortamdaki (örneğin hücre içindeki) miktarına göre belirlenmektedir.

pH ve pOH Nedir?

pH, İngilizcede "power of Hydrogen" (Tür: "Hidrojen Gücü") adı verilen bir terimin kısaltmasıdır. Benzer şekilde, pOH da İngilizcede "power of hydroxide" (Tür: "Hidroksit Gücü") adı verilen bir terimin kısaltmasıdır. pH değeri, aynı zamanda ortamdaki hidrojen iyonu [H+] ile hidroksit iyonunun [OH-] derişimlerinin oranını da ifade eder. Örneğin bu iki iyon oran olarak eşit miktarda (yani 1:1) bulunduğunda, pH değeri 7 olur (bu durumda pOH değeri de 7'dir). Bu tür çözeltilere nötr çözelti deriz.

pH değerinin alabileceği en büyük sayı 14, en düşük sayı ise 0'dır. Benzer şekilde, pOH değerinin alabileceği en büyük sayı 14, en düşük sayı ise 0'dır. Bu iki değerin toplamı, daima 14 olmak zorundadır. Dolayısıyla pH'ı 8 olan bir çözeltinin pOH değeri 6 olacaktır (14-8=6). Eğer H+ derişimi OH- derişiminden fazla ise çözelti asidik demektir; yani pH değeri 7'den küçüktür. Eğer OH- derişimi H+ derişiminden fazla ise maddemiz bazik demektir; yani pH değeri 7'den büyüktür.

pH Neden Zıt Çalışıyor? Asitlik Arttıkça pH Neden Azalıyor?

Bu zıtlık, ilk etapta kafanızı karıştırabilir: "Eğer pH değeri hidrojen gücü demekse ve daha çok hidrojen de asitliğin artması anlamına geliyorsa, neden hidrojen arttıkça, yani asitlik arttıkça, pH değeri azalıyor ki?" diye sorabilirsiniz. Bunun çok iyi bir nedeni vardır.

Tüm Reklamları Kapat

Bu zıtlığın nedeninin anlamak için, pH'ın nasıl hesaplandığına bakabiliriz: Bir çözeltinin pH'ını bulmak için, o çözeltinin hidrojen konsantrasyonunu çeşitli yöntemlerle tespit edip, aşağıdaki işlemden geçirmek yeterlidir:

pH=−log⁡[H+]\text{pH}=-\log[H^+]

Yani bir çözeltinin pH'ı, o çözeltideki hidrojen iyonlarının logaritmasının eksi değeri olarak tanımlanmaktadır. Bu eksi nedeniyle pH değeri azaldıkça, aslında hidrojen oranı artmaktadır. pH değeri arttıkça, aslında hidrojen oranı azalmaktadır.

Buna ek olarak, pH tanımında kullandığımız fonksiyonun logaritmik bir fonksiyon olmasının önemli bir sonucu vardır: pH değerindeki 1 birimlik değişim hidrojen iyon derişimindeki 10 katlık değişime karşılık gelmektedir! Yani pH'ı 4 olan bir asit, pH'ı 5 olan bir asitten sadece %25 değil, tam %1000 (10 kat) daha asidiktir!

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

pH cetveli ve pH değerlerindeki ürünlere bazı örnekler.
pH cetveli ve pH değerlerindeki ürünlere bazı örnekler.
eödev

pH Skalası Neden 0-14 Arasında Değişiyor?

pH skalasının sınırlarını belirleyen şey, yeryüzündeki en önemli çözücülerden biri olan ve bildiğimiz anlamıyla yaşamın da vazgeçilmezi olan suyun amfoterik özellikleridir. Bu, suyun hem asit hem de baz olarak davranabilmesi anlamına gelmektedir.

Suyun bunu yapabilme nedeni, her zaman aşina olduğumuz H2O molekülleri şeklinde kalmıyor olmasıdır. Aslına bakarsanız su moleküllerini bir arada bırakacak olursanız, birbirleriyle tepkimeye girerek hidronyum ve hidroksit olarak bilinen iki moleküle dönüşürler. Bu tepkime, şöyle ifade edilir:

2H2Ol⇌H3Oaq++OHaq−2H_2O_{l}\rightleftharpoons{H}_3O^+_{aq}+OH^-_{aq}

Burada 2 adet sıvı su molekülü tepkimeye girerek hidronyum ve hidroksit oluşturmaktadır. Buna, kendi kendine iyonizasyon denmektedir. Bu denklemde saf suyun oluşturduğu hidronyum ve hidroksit moleküllerinin konsantrasyonu (derişimi) birebir aynıdır ve her ikisinin de molaritesi, 25°C'de 1.0×10−71.0\times{10^{-7}} düzeyindedir. İşte bu iki molaritenin çarpımı, her zaman 1.0×10−141.0\times{10^{-14}} değerini vermektedir:

Kw=[H3O+][OH−]=1.0×10−14K_w=[H_3O^+][OH^-]=1.0\times{10^{-14}}

Burada KwK_w, tepkime sabiti olarak bilinen bir sayıdır. Bunun logaritması, bize 14 sayısını vermektedir:

Tüm Reklamları Kapat

pKw=−log⁡1.0×10−14pK_w=-\log{1.0\times{10^{-14}}}

pKw=14pK_w=14

İşte bu sayı, pH ve pOH oranlarının toplamının daima 14 olmasını gerektirmektedir. Bunu sağlayan uç değer sayılar 0 ve 14'tür (pH=0 veya pH=14 olabilir). Bu nedenle pH değerleri daima 0-14 arasında olmak zorundadır.

Tüm Reklamları Kapat

pH Ne İşimize Yarar?

Bahsini geçirdiğimiz üzere tüm canlılar fiziksel ve kimyasal etkileşimlerin bir sonucu olarak yaşamlarını sürdürürler. Hâl böyle olunca bu etkileşimlerden asit, baz ve nötr özelliğine sahip yeni bileşikler veya ürünler ortaya çıkar. Bu özellikleri sayesinde belli moleküller ile etkileşime girip belli başlı hücresel aktiviteleri yerine getirebilirler.

Örnek olarak vücudumuza almış olduğumuz besin öğeleri içerdiği mineraller sayesinde asidik ya da bazik özellik gösterir. Sindirime giden yolculuklarında, midemizin asidik özellik gösteren düşük pH’sında aşındırmaya bağlı olarak parçalara ayrılırlar. Parçalara ayrılan bileşiklerin bir kısmının mideden emildiğini düşünelim ve emilen bu bileşiklerin pH'ının 7’den yüksek, yani bazik olduğunu varsayalım.

Sözünü ettiğimiz davranışın aşırıya kaçması halinde bir süre sonra kanın pH'ı bozulacaktır; yani kanın mevcut pH değeri olan 7.45'ten çok daha bazik bir hale geçerek alkaloz adını verdiğimiz hastalığa sebebiyet verecektir. Asitin başrolde olduğu tam tersi bir senaryo işleseydik, kanın normal pH değerlerinin altına düşmesine bağlı olarak asidoz adını vermiş olduğumuz hastalık baş gösterecekti.

Örnekten de anlaşılacağı üzere canlıların yaşamında direkt olarak etkin söze sahip olan pH, özellikle de tarım, tıp, su arıtma, kimya, ilaç sektörü gibi pek çok alanda karşımıza çıkmakta ve ölçülmesi önem arz etmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Yer Altı Su Altı (Aleksandra ve Daniel Mizieliński)

Dünya çapında ilgi uyandıran Atlas’ın yaratıcıları Aleksandra Mizielińska ve Daniel Mizieliński’den yine devasa ve yine göz alıcı bir kitap!

YER ALTI SU ALTI ile yerin altına ve okyanusun derinliklerine gizlenmiş muhteşem yerleri göreceğiniz, devasa kalamardan mavi balinaya muazzam canlılarla tanışacağınız, gayzerlerin oluşumu ya da dünyanın en derin metro istasyonu gibi onlarca ilginç bilgiyle karşılaşacağınız heyecan verici bir keşif yolculuğuna çıkmaya hazırlanın!

Akılalmaz (bu kelimeyi seçerek kullandık, lütfen örnek sayfalara bir göz atın) derecede detaylı çizimler eşliğinde dünyanın en derin madenine inecek, en yüksek volkanının içine girecek ve dev solucanlarla tanışacaksınız. İlk denizaltılardan derin sulardaki yaşama, kazıcı hayvanlardan insan yapımı tünellere… YER ALTI SU ALTI ile yeryüzüne bambaşka bir gözle bakmaya başlayacaksınız.

Meraklı kaşife not: Çift yönlü bu kitabın belli bir ön ya da arka yüzü yok. İster YER ALTI tarafından başla ve arkeologlarla eski uygarlıkların ya da dinozor fosillerinin peşine düş, istersen kitabı çevirip SU ALTI’na dal ve bilim insanlarıyla birlikte Titanik enkazının etrafında yüz. Seçimin ne olursa olsun, sana söz veriyoruz, her sayfada şaşıracaksın.

Devamını Göster
₺420.00
Yer Altı Su Altı (Aleksandra ve Daniel Mizieliński)
  • Dış Sitelerde Paylaş

pH Nasıl Ölçülür?

Elbette yukarıdaki matematiksel yöntemi kullanarak pH'ı ölçebilirsiniz; ancak bunu çok daha hızlı yapabileceğiniz ayraçlar üretilmektedir: Örneğin turnusol kağıdı adı verilen, dokundurulduğu çözeltinin asit ya da baz olduğunu kağıttaki renk değişiminden anladığımız çeşitli ayraçlardan faydalanmanız mümkündür. Bu ayraçlar, matematiksel bir değerden ziyade, gözleme dayalı bir veri sunmaktadır. Çok daha hassas bir pH verisine ihtiyaç duyuyorsanız, çözeltinizdeki hidrojen iyonlarını ölçüp pH hesabı yapabilen pH metreler işinizi görecektir.

Turnusol kağıdı ve olası pH değerlerinin renk karşılığı.
Turnusol kağıdı ve olası pH değerlerinin renk karşılığı.
Aquaist

Asit Nedir?

Bu kavram ile karşılaşmanız, muhtemelen aldığınız gazlı içeceğin köpük çıkarmasını merak ettiğiniz o ilk andan kaynaklanmaktadır. Sonrasında ortaokulda asit başlığında sizlerle tanıştırılan kezzap ile asitlere karşı küçük bir kaygıya kapılacak ve aklınıza bir soru gelecektir: "İçeceğimdeki asit bana zarar vermezken, kezzap neden bana zarar verir?"

Asiti Tehlikeli Yapan Nedir?

Bir önceki konu başlığında da dile getirdiğimiz üzere, asit adını verdiğimiz bileşikler suda çözündüklerinde ortama hidrojen iyonu (H+) vermektedirler. Bir bileşiğin ne kadar asidik olduğunu içeriğindeki H+ iyonlarının derişimi belirler; ne kadar fazla serbest H+ iyonu varsa bileşiğiniz o kadar asidiktir. Asidik özellik arttıkça, hem canlı hem de cansız dokularda aşınmaya bağlı olarak yaratacağı hasar da artacaktır.

Nitrik asit (kezzap)
Nitrik asit (kezzap)
Ekşişeyler

Gelelim sorumuzun cevabına: Kezzap (veya kimyasal ismiyle nitrik asit) gibi kuvvetli asitlerin (0 ila 3 pH arasını tanımlar) sahip oldukları serbest hidrojen miktarı, içeceğinizin serbest hidrojen miktarından fazladır: Kolanın pH'ı 2.5 civarında, nitrik asitin pH değeri ise 0.3 civarındadır. Bu değerler birbirlerine yakın gibi gözükse de ve hatta ikisi de "kuvvetli asit" tanımına uysa da unutmayın: pH tanımında kullandığımız fonksiyon, logaritmik bir fonksiyondur. Dolayısıyla pH değerindeki 1 birimlik değişim hidrojen iyon derişimindeki 10 katlık değişime karşılık gelmektedir. Yani kezzap, koladan 158 kat güçlü bir asittir!

Kezzabın çok daha fazla serbest hidrojen iyonu barındırması, cildinizi çok daha fazla aşındıracağı anlamına gelir - ki bunu vücudunuz üzerinde deneyimlemek acı verici olacaktır. Bu yüzden özellikle kuvvetli asitleri kullanırken veya deney yaparken dikkatli olmalısınız. Gündelik hayatta kuvvetli asitler ile sık sık karşılaşmasak da zayıf asitlerle hep iç içeyizdir. Özellikle sabahları kahvaltıda tükettiğimiz sütler, uyanmak için içtiğimiz kahveler, birçok meyve ve daha sayılamayacak kadar fazla ürün, asit özelliği ile karşımıza çıkar.

Tehlikeli Asitlerin Depolanması

İş sağlığı ve güvenliği kapsamında asitler ağırlıklı olarak aşındırıcı madde sınıfı içerisinde yer almaktadır. Başlıca bu sınıf içerisinde kromik, hidroklorik, nitrik, pikrik, perklorik ve sülfürik asitler bulunur. Başlıca iki gruba ayrılır:

  • Oksitleyici Asitler (nitrik, sülfürik, perklorik ve fosforik asitler): Diğer asitlerden ayrı bir güvenlik kabininde muhafaza edilmelidir.
  • Organik ve Mineral Asitler: Oksitleyici asitlerden ayrı bir güvenlik dolabında saklanmalıdır.
Kimyasalların depolanması için özel prosedürler uygulanıp her kimyasalın kendi karakterine özel depolanması söz konusudur.
Kimyasalların depolanması için özel prosedürler uygulanıp her kimyasalın kendi karakterine özel depolanması söz konusudur.
Deposit

Tehlikeli Asitler için İşleme Prosedürleri

Güçlü asitlerle çalışırken kullandığınız aside uygun malzemeden eldivenler kullanılmaktadır neopren buna güzel bir örnektir. Bir yüz siperi, gözlük ve laboratuvar önlüğü de giyilmelidir. Konsantre asitlerle çalışırken laboratuvar önlüğü üzerine ekstra bir koruyuculuk katması için neopren önlük giyilmelidir.

Tehlikeli Asitler Nasıl Yok Edilir?

Bazı asitler (hidroklorik asit, sülfürik asit ve asetik asit gibi), çeşitli prosedürler izlenerek nötralize edilebilir. Nötralize edildikten sonra bu asitler kanalizasyona verilebilir. Kanalizasyona verilemeyen kromik asit veya nitrik asit gibi diğer asitler etiketlenmeli ve Çevre İş Sağlığı ve Güvenliği tarafından toplanmalıdır.

Baz Nedir?

Bazlar, suda çözüldüğünde hidroksit iyonları (OH-) veren moleküllerdir. Tıpkı asitler gibi bazlar da tehlikeli olabilirler. Özellikle kuvvetli bazlar olan potasyum hidroksit ve sodyum hidroksit ile çalışmak oldukça tehlikeli olup, özel güvenlik ekipmanlarına sahip olmayı gerektirir. Öyle ki dokunmadan kaçınsanız bile, koklamanız dahi sizin için zararlı olacaktır.

Tabii her baz bu kadar tehlikeli değildir. Gündelik hayatta kullandığımız el sabunları, deterjanlar vb. ürünler bazlara örnek verilebilir. Bazlar bu kadar zararlı olsa bir sabunu sürekli vücudumuza temas ettirebilir miydik? Elbette hayır. Burada önemli olan, hidroksit derişiminin ne seviyede olduğudur.

Tüm Reklamları Kapat

Günlük hayatta kullandığımız sabunlar bazik ürünlere örnek verilebilmektedir.
Günlük hayatta kullandığımız sabunlar bazik ürünlere örnek verilebilmektedir.
Sabah

Tehlikeli Bazların Depolanması

Bazlar güvenlikli dolaplarda saklanmalıdır. Eğer böyle bir imkan yoksa, kimyasalın muhafaza edildiği saklama kabının taban kısmı bir küvete ya da metal bir levhanın üzerine oturtulmalıdır. Olası sızdırmalara karşı zemini korumak ve çökmelerin önüne geçmek adına bu yönteme başvurmak gerekmektedir.

Tehlikeli Bazlar İçin İşleme Prosedürleri

Bahsini geçirdiğimiz üzere bazı bazlar solunum yoluyla da ciddi tehlikeli oluşturabilmektedir. Bu nedenle deneyler kimyasal çeker ocakta yapılmalıdır. Eldiven, laboratuvar önlüğü ve koruyucu gözlük takılmalıdır. Asitler ile çalışmalarda kullanıldığı gibi bazlarda da neopren veya nitril eldivenler kullanılabilir. Eldivenler ile birlikte mutlaka neopren önlük ve kimyasal sıçrama gözlüğü olan bir yüz siperi takılmalıdır. Eğer çok ciddi bir soluma tehlikesi varsa, uygun kartuşlu bir solunum cihazı takılmalıdır.

Tehlikeli kimyasalların kullanımı sırasında güvenlik ekipmanları hayatı öneme sahiptir.
Tehlikeli kimyasalların kullanımı sırasında güvenlik ekipmanları hayatı öneme sahiptir.
Airclinic

Tehlikeli Bazlar Nasıl Yok Edilir?

Bazı bazlar (potasyum ve sodyum hidroksit gibi), çeşitli prosedürler izlenerek nötralize edilebilir. Nötralize edildikten sonra bu bazlar kanalizasyona verilebilir. Kanalizasyona verilemeyen alüminyum hidroksit gibi diğer bazlar etiketlenmeli ve Çevre İş Sağlığı ve Güvenliği tarafından toplanmalıdır.

Yaşamın İçin Gereken Asit ve Baz Dengesi

Vücudumuzda pek çok farklı görevde rol alan omurilik, kan, lenf gibi hayati öneme sahip sıvılar yer alır. Bu sıvıların başlıca görevi homeostaz ya da bir diğer deyiş ile "iç denge" adı verilen vücudun kararlı halde kalmasını sağlamaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Bu kararlı hal canlının yaşayabileceği optimum değerlere karşılık gelir pH için düşünüldüğünde bahsini geçirdiğimiz sıvılar ağırlıklı olarak 6 ila 8 pH arasında değer almaktadırlar. Bu değer aralığı sayesinde sindirim yoluyla ya da herhangi başka bir yolla vücut içerisinde gelebilecek olası asit ya da baza karşı oldukça duyarlı halde olmaktadır. Kan örneğinde vermiş olduğumuz olası sapmalar hastalıklara hatta bireyin ölümüne sebebiyet verebilir fakat bunun önüne geçmek adına amfoter adı verilen baza karşı asit, asite karşı baz gibi davranan bileşikler yer alır. Bu bileşikler sayesinde kandaki ya da başka herhangi bir sıvıdaki pH'ın ciddi miktarda anlık artışının önüne geçilmiş olur.

DNA'daki Asit ve Baz Birlikteliği

Asit ve baz birlikteliği homeostaz (vücut dengesi) için önem arz ettiği kadar, hücrelerimizin içine, hatta genetik kodlarımıza dahi yansımıştır! Deoksiribonükleik asit ya da bilinen adıyla DNA molekülü, içerisinde; deoksiriboz şekeri, adenin, guanin, sitozin ve timinin yer aldığı organik bazlar ve fosfat grubu yer alır. İlginç bir şekilde, DNA'yı oluşturan parçalarda organik bazların yoğunlukta olduğunu ve "deoksiribonükleik asit" isimlendirmesindeki "aside" dair bir şey görememekteyiz.

DNA'nın şematik gösterimi
DNA'nın şematik gösterimi
Sihirli Fasülyeler

Bunun başlıca sebebi fosfat grubudur. DNA'daki fosfat grubu, DNA'nın yapısında çok büyük bir rol oynar. Azotlu bazlar, baz eşleşmesinde anahtar bir role sahip olsa da, temel özellikleri, fosfat omurgasını oluşturan negatif yüklü fosfat gruplarının asidik özellikleri kadar belirgin değildir. Bu yüzden DNA, bütünüyle asidik bir karaktere sahiptir. Benzer durum RNA'da da söz konusudur.

Sonuç

Farklı örnekler ile aktarılmaya çalışıldığı üzere asit ve baz adlandırması tüm bileşiklerin bir anlamda kimyasal karakterlerini ifade etmektedir. Bu ifadeye sahip bileşikler tüketebileceğimiz görece büyük bileşikler olabileceği gibi, yönetici molekülümüz DNA'mızın içerisinde dahi yer almaktadır. Bu doğrultuda, bu iki kimyasal karakterin birlikteliğinin, hem canlılar hem de cansızlar tarafından ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu tekrardan vurgulamakta fayda vardır. İçinde yaşadığımız evrenin ve bizlerin gözümüzle göremediğimiz mikrokozmik ölçekteki yapıların etkileşimlerinin bir sonucu olarak karşımıza çıkmakta olduğunu unutmayalım.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Yaşamın Kimyası Yazı Dizisi

Bu yazı, Yaşamın Kimyası yazı dizisinin 7. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Yaşam Nedir? Canlılığı Nasıl Tanımlarız?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Özetini Oku
34
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 25
  • Bilim Budur! 10
  • Muhteşem! 5
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • Umut Verici! 3
  • Merak Uyandırıcı! 3
  • İnanılmaz 1
  • Üzücü! 1
  • Güldürdü 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 31/10/2024 09:17:49 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11194

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Yaşamın Başlangıcı
Mikoloji
Maske
Olumsuz
Enzim
Gerçek
Gelişim
Tekillik
Biyografi
Öğrenme
Koruma
Doğa Yasaları
Mit
Veri Bilimi
Karanlık Enerji
Tür
Kartal
Köpek
Canlı Cansız
Memeli
Biyocoğrafya
Teknoloji
Hayvanlar Alemi
Devir
İletişim
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
A. Karahasan, et al. Asit ve Bazların Canlılar İçin Önemi Nedir?. (29 Kasım 2021). Alındığı Tarih: 31 Ekim 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/11194
Karahasan, A., Bakırcı, Ç. M. (2021, November 29). Asit ve Bazların Canlılar İçin Önemi Nedir?. Evrim Ağacı. Retrieved October 31, 2024. from https://evrimagaci.org/s/11194
A. Karahasan, et al. “Asit ve Bazların Canlılar İçin Önemi Nedir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 29 Nov. 2021, https://evrimagaci.org/s/11194.
Karahasan, Akın. Bakırcı, Çağrı Mert. “Asit ve Bazların Canlılar İçin Önemi Nedir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, November 29, 2021. https://evrimagaci.org/s/11194.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close