Evrim tam bir deneme yanılma oyunudur aslında. Bu düştüğümüz yanılgıya "tasarım illüzyonu" da deniyor. Mesela yaratılışçılar veya akıllı tasarımcılar der ki, oksijen olmadan yaşayamıyoruz , demek ki oksijen biz yaşayabilelim diye özellikle koyulmuş. Evrim ile olamaz. İndirgenemez karmaşıklık gibi düşünebilirsiniz. Tasarım ilüzyonunun anlattığı şey şu: Örneğin büyük Büyük Oksidizasyondan sonra hayatta kalabilenler olduğu için biz varız. (çoğu canlı yok oldu.) Yani oksijen bize göre değil, biz (daha doğrusu atalarımız) oksijene göre evrimleşti. Diğer örnek ise şöyle: Meyveler biz onları yiyelim diye meyve yapmadı. Üremek ve tohumlarını güvende tutmak için yaptığı için karşılıklı evrim yaşandı. Anlattığı şey bu. Elbette bunun Başka bir benzetim de şu. Rastgele anahtar üreten bir makineniz ve bir kapı var, bir süre sonra kapıyı açan anahtar da üretiliyor ve kapıyı açıp devam edebildiği için o doğal seçilim ile seçilmiş, diğerleri geçemediği için ölmüştür ve geçebilen anahtara sahip olan geçebildiği için daha çok çoğalır. Diğer ölenleri görmeyenler yani kapının diğer tarafında bekleyenler sanki kapıyı açan anahtarın özellikle oraya konulduğunu sanar ve "Vay tam da kapıyı açması gereken anahtar." diye şaşırır.
Not olsun: ismi tasarım argümanı diye Tanrı'ya karşı bir örnek olarak görmenize gerek yok. Yaratılışçıların ve akıllı tasarımcıların evrime karşı bir örnek olarak bu "tasarım argümanını" kullandıkları için ve bu, karşı bir örnek olduğu için ismi böyle. Burada sadece evrimin işleyişi ile ilgili bir anlatım var. Elbette ister teistik evrimci olursunuz, ister materyalist evrimci ister başka bir görüş.