[1]Matematik kavramının kısa tanımı: Sayıları ve şekilleri mantık kuralları ile inceleyen soyut bir bilimdir. Tanımın içeriğine sayı ve sayı ilişkileri, şekiller, desenler, azlık-çokluk gibi kavramları da eklersek, matematiksel bilişin canlıların hayatta kalabilme yeteneklerinin bir parçası olduğunu tahmin edebiliriz.
İnsanı bir kenara bırakıp konuyu hayvan bilişi olarak ele alalım. Bu güne kadar pek çok memeli, kuş ve hatta balıklar üzerinde bilişsel deneylerin yapıldığını biliyoruz. Yapılan deneylerin sonuçlarına göre canlılar, az-çok, kısa-uzun, geniş-dar v.b. kavramların farkındadırlar. Sürü halinde yaşayan balıklar, savunmalarının bir parçası olarak hep daha kalabalık sürüye doğru kaçmaktadır. Kutunun içinde hapsolmuş bir yiyeceği alabilmek için kargalar daha ilk bakışta uzun olan çubuğu seçebilmekte ve çubuk yardımıyla yiyeceği kendine çekebilmektedir. Zeka seviyesinin yüksek olduğunu düşündüğümüz köpek, primat gibi canlılar üzerinde yapılan deneylerde; içi görünmeyen bir kutuya tek tek atılan sevdikleri yiyecek parçalarını sayabildikleri anlaşılmıştır. Bir kutuya 3, diğerine 5 adet parçayı attığınızda, genelde fazla olan tercih edilmiştir. Testin başarı oranı, bir kutuya 8, diğerine 9 adet atıldığında düşmektedir. Bir görüşe göre de; bu canlıların süreyi de hesapladıkları düşünülmüştür. Daha uzun süre yiyecek atılan kutuda, daha fazlası vardır. Yani yiyecek miktarı ve sürenin değeri arasında bir ilişki kurulabilmektedir. Yukarıda yapılan tanıma bakarsak, canlılar soyut olarak ve bir mantık çerçevesinde iki farklı değer arasında ilişki kuruyor gibi görünüyor.
Türümüzün, hayvan bilişinin ötesinde, matematiği daha sofistike kullandığının ilk deliline, Nil Nehrinin kaynak sularının bulunduğu bölgede ortaya çıkarılan Ishango kemiğinde görüyoruz.
Bu buluntu günümüzden 20.000 yıl öncesine tarihlenmektedir. Yani o dönem henüz avcı-toplayıcı yaşam biçimine sahibiz. Gerçi Lebombo kemiği gibi, 40.000 yıl, hatta 80.000 yıl öncesine tarihlenmiş çentikli kemikler de mevcuttur. Ancak bu şekillerin matematiksel işlem için kullanıldığı net bir şekilde anlaşılamamıştır. Neyse, resmimizde görünen çentiklere dönersek; bu kemikler üzerinde bir çetere tutulduğu veya basit bir ay takvimi olarak kullanıldığı hala tartışmalıdır. Ancak anlaşılan o ki; farklı değerler, biçemler üzerinden soyut bir ilişki kurulmuş, yani sofistike matematik yapılmıştır.
Sonuç olarak; canlılar hayatta kalabilmek için matematiksel bilişe ihtiyaç duymuştur ve bu geniş çerçeveden değerlendirildiğinde türümüzden çok önceleri, hatta ilk omurgalıların ortaya çıktığı 500 milyon yıl öncesine kadar geriye götürebiliriz. Türümüzün ilk sofistike matematik ihtiyacı, zamanı ölçmek veya bir alış verişin çeteresini tutmak için gerekli olmuş olabilir.
Kaynaklar
- E. Ağacı. Hayvanların Matematiksel İşlem Yapma Becerileri Var Mı? - Evrim Ağacı. (15 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 15 Ocak 2025. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı