Şöyle bir benzetme yapalım. Düşünelim ki 50 kişi bir gemiye biniyorsunuz ve diyelim ki gemiye bir kaptan seçmeniz gerekti. Bir adam gemi kullanmayı biliyor ve 10 yıllık tecrübesi var. Fakat bunun farkında olan kişi sayısı çok az. Başka birisi de sadece gemi kullanmayı bildiğini iddia ediyor fakat diğer insanlarla daha samimi olduğu için herhangi bir oylama durumunda kazanma ihtimali daha yüksek. Bu açıdan baktığımız zaman oylamanın gemideki insanlar için çok tehlikeli olduğu gözüküyor. Bu gemiyi günümüz toplumuna benzetirsek devleti yönetecek kişilerin devleti yönetmekle alakası olmayan, devleti yönetmek hakkında en ufak bilgi sahibi olmayan, kişiler tarafından seçilmesinin devleti uçuruma sürüklemesi muhtemel. Bu sorunsalı aşmak için oy kullanacak kişilerin bir sınava tabi tutulması mantıklı bir çözüm yolu olarak gözüküyor. Bu yolla oy kullanacak kişilerin en azından ülke yönetimi hakkında bilgi sahibi olan kişiler olması birçok sorunun çözümüne katkıda bulunacaktır.
Fakat bu söylediklerimden demokrasinin kötü bir şey olduğu çıkarılmamalı. Bazı filozoflar az önce bahsettiklerimi demokrasi yüzünden değil de insanların yeterince eğitilmemesinden kaynaklandığını öne sürmüşlerdir. Eğer toplum iyi şekilde eğitilirse seçecekleri kişinin devleti iyi bir şekilde yöneteceği malum.