Bilimin güzel yanlarından bir tanesi bilmediği konulara "bilmiyorum" diyebilmesidir. Bu sayede araştırmalar devam eder, sorgulamalar devam eder ve bilim, hayat ile birlikte gelişir gider.
Evrenin bir başlangıcı var mı? Big Bang bir başlangıç mı, yoksa bir ara durak mı? Big Bang'den önce ne vardı? gibi soruları bilim, henüz yanıtlıyamıyor. Bilim adamlarının değişik teorileri var ama test edilmiş ve üzerinde ortaklaşılan bir teori henüz yok.
Böyle durumlarda, bilimin dolduramadığı boşlukları din ya da felsefe dolduruyor. Din bir inanç sistemi olduğu için kanıtlanmaya ihtiyacı yoktur. Her şeyi düşünüp, bilimsel kalıplardan bir kaçına uydurup, benim dinim budur diyebilirsiniz. Ya da, daha iyisi felsefede olduğu gibi, düşünsel sorgulamalar sonucunda, bu boşluğa en iyi oturacak yorumları keşfetmeye çalışırsın.
Sizin sorunuza geri dönersek, bu soru için de, felsefi olarak şu benzetmeyi yapabiliriz diye düşünüyorum: evrenin varlığını insan yaşamına benzeterek, Big Bang'i doğum anı olarak düşünebiliriz. Peki, ben doğmadan önce neydim? Bunun somut bir yanıtı olamaz; maydonoz olan bir yanım vardı, bir parçam sobada yanan odunun kömürleşmiş haliydi, vb. Hiç kimse doğmadan önce ne olduğunu açıklayamaz, anlayamaz. Aynı şey evrenimiz için de geçerli: Big Bang'den önce ne vardır? Kimsenin yanıtlayabileceği, tanımlayabileceği bir soru değil. Yanıtı, hayal gücünüzün içinde...[1]
Kaynaklar
- S. W. Hawking. Big Bang'den Önce Ne Vardı?. Alındığı Tarih: 7 Temmuz 2023. Alındığı Yer: Webtekno | Arşiv Bağlantısı