Çevresel şartların gen ile etkileşimidir en kaba ve basit haliyle.
Yani şu demek oluyor, doğduğumuz genetik yapıyla ölmüyoruz, çünkü çevresel uyaranlar ile genler etkileşim içindedir. Gen özellikleri, ON ya da OFF olabiliyor çevresel şartlara bağlı olarak. Einsteni ın şizofren sınırlarında olup şizofren olmaması, bunun bir örneği. Çekinik şizofren, ölene kadar sağlıklı yaşayabilir. Ancak kronik stres gibi olumsuz faktörler, geni ON yaparsa, kişi şizofren olur. Bunun gibi bir çok genin çevresel etkiye bağlı olarak faaliyete geçmesi ya da çekinik kalması durumu söz konusudur. Sadece düzenli egzersiz bile bu konuda çok iyi sonuç vermektedir. Bizler genetik yapısına mahkum varlıklar değiliz. Aslında bilinç düzeyimize mahkumuz. Çünkü iyi bir bilinç düzeyi, doğru yaşam demektir. Bu da genetiğin iyiye gitmesi. Düşük bilinç, beden e bağımlı, çevresel şartlara mahkum olduğu için kötü yaşam şartları ve kötü sonuçları demek... Epigenetiğin genetiğin kendisinden önemli olması, genetiği çöp yapmıyor diğer yandan. Şu an için kendi genetik haritamız üzerinden yaşam şartlarımızı düzenlemek mümkün olmadığı için, konsensus yani FACT düzeyindeki doğru yaşam şartlarını uygulamak zorundayız. Hala sigara içen, rafine şeker-tuz tüketen biri için anlamsız olabilir. Ancak yetişkin bir birey, sirkadiyen ritmine uygun yaşar, enerji elde etmek için kendisine uygun hammaddeyi vücuduna alır, sedanter yaşamdan uzaktır - egzersiz yapar, kendini geliştirmek için yaşar. Bunlar yoksa, genetik yapının nasıl olduğunun da bir önemi kalmıyor. Çünkü kişi kendini yok edecek seviyede zavallı bir yaşam sürdüğü için, neyi iyi ne kötü yaptığının anlamı kalmaz.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Https://Pdfs.semanticscholar.org/7C3B/638Ba967Ff399Fd40F61889B1A49A8F4Dc58.Pdf. (6 Kasım 2019). Alındığı Tarih: 6 Kasım 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Https://Www.academia.edu/34251337/Epigenetik_Kalıtımın_Farklı_Bir_Boyutu. (6 Kasım 2019). Alındığı Tarih: 6 Kasım 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı