Elbette olabilir. Belki de yaş pastanın içinde biraz dolanmıştır, sonrasında tek boynuzlu atların sırtında taşınıp, oradan Maglev treniyle var oluş boyutuna geçmiştir (bunu dalga geçmek için söylemiyorum). Her şey olabilir!
Evren'e dair bildiklerimizi inşa ederken "Şöyle olmuş olabilir mi?" sorusu bol bol yardım etse de eğer bu sorunun hemen arkasından "Bunu şöyle test edebiliriz!" cümlesi gelmiyorsa, hayal kurmaktan öteye geçemeyecek.
Burada unutulmaması gereken kritik bir nokta, bilimin temel ilkelerinden biri olan üniformitaryenizm prensibi: Yani doğa yasaları şu anda nasıl işliyorsa, geçmişte de (en azından makul miktarda) aynı şekilde işliyor olmalı. Tabii ki bu varsayımın hatalı olduğunu biliyoruz; örneğin Büyük Patlama'dan sonra gelen saniyenin trilyon kere trilyon kere trilyonda biri gibi ufacık zaman dilimlerinde kütleçekimi ve elektromanyetizma gibi doğa yasaları birbirinden farklı değildi; tek bir birleşik yasaydı. Sonradan ayrıştılar. Ama bu aşırı uç vakalar bir yana, örneğin fotonların maruz olduğu yasaların Büyük Patlama'dan 100.000 yıl sonra da 100 milyon yıl sonra da aynı olduğunu varsayıyoruz. Çünkü aksini varsaymak için bir gerekçemiz yok. Dahası, bu varsayımla yaptığımız hesaplar, gözlemlerle uyuşuyor. Benzer şekilde, Evren şu anda genişliyorsa, demek ki zamanı geriye sardığımızda her şey küçülecek, küçülecek, küçülecek (aynı üniformitaryenizm ilkesi gereği). Bu da bizi 13.82 milyar yıl önce yaşanan Büyük Patlama'ya götürüyor.
Bu arada, kozmologların Evren'in dinamiklerine dair bilgisi sadece böyle "Zamanı geriye sarsak her şeyi çözeriz." düzeyinde kalmıyor elbette. Sürekli yeni gözlemlerle modeller ve simülasyonlar güncelleniyor. Mesela bundan 5 milyar yıl kadar önce karanlık enerji baskın enerji formu halinde geldi (radyasyon ve maddeye nazaran) ve Evren ivmelenerek genişlemeye başladı. Öncesinde genişleme hızı giderek düşüyordu. Yani sizin bahsettiğiniz türden "hız değişimi" tarzı detayları da gözlemsel olarak tespit edebiliyoruz.
Son olarak, 13.82 milyar yıl önce olduğu söylenen şey "Büyük Patlama" olayı. Genelde "Evren'in Başlangıcı = Büyük Patlama" formülü üzerinden gidiliyor; çünkü standart kozmoloji şu anda bunu bu şekilde görüyor. İşte bu "başlangıç" olayının ne zaman olduğunu da Hubble Sabiti ile hesaplıyoruz ve Hubble Sabiti de zaten astronomik gözlemlere göre hassas olarak hesaplanan bir sayı; yani öylesine uydurulan bir sayı değil. Dolayısıyla bu, gözlemin direkt olarak teoriye götürdüğü, çok güçlü bir saha.
Ama Büyük Patlama'dan önce diye bir şeyden söz etmeye başladığınız anda alternatif kozmolojik teorilere girmeye başlıyorsunuz. Eğer çoklu evrenler varsa, enflasyon teorisi doğruysa, duymuş olabileceğiniz diğer kozmolojik teoriler doğruysa, zaten "Evren'in" (veya artık Büyük Patlama'dan önce ona ne dememiz gerekiyorsa onun) yaşı 13.82 milyar yıldan çok daha uzun.
Fakat şu ana kadar (belki enflasyon teorisi hariç) bu alternatif kozmolojik teorilerin doğru olduğunu düşünmeyi gerektirecek yeterli kanıt birikmiş değil. Dolayısıyla standart kozmolojide, Büyük Patlama'nın 13.82 milyar yıl önce olduğunu biliyoruz ve bundan öncesi diye bir şeyin var olamayacağını, çünkü "zaman" dediğimiz şeyin o noktada başladığını varsayıyoruz (daha fazla bilgi için buradaki yazımızı okuyabilirsiniz).[1] Bu varsayımları deldiğiniz anda, az önce sözünü ettiğim "alternatif kozmolojik teorilere" giriyorsunuz ve orası bir mayın tarlası. Hayal gücünü tatmin etmek açısından çok keyifli (o nedenle en başta komik örnekler verdim); ancak bunlarla şimdilik pek uzağa gitmeniz mümkün değil.
"Her şey olabilir." konusuna da dönecek olursak: Bilim, test edilebilir ve yanlışlanabilir sorular üzerinden ilerliyor. Bu süreçte hayal gücü en güçlü itici motorlardan biri; ama o hayal gücünün götürdüğü yer (en azından teoride bile olsa) test edilebilir ve yanlışlanabilir olduğu müddetçe. Elbette çok umut vaadediyor gibi gözüken konularda bu kuralın esnetildiği noktalar var (bkz. Sicim Teorisi) veya üzerine düşünmesi keyifli olduğu için bazen es geçiliyor gibi gelen konular da var (bkz. Simülasyon Teorisi). Ama bildiklerimizi, test edebildiklerimiz ve gözleyebildiklerimiz üzerinden inşa etmek zorundayız. Yoksa hangi konuda kendimizi kandırıyoruz, hangi konuda doğru yoldayız asla bilemeyiz. 13.82 milyar yıl önce "büyük bir şeyler" olduğundan eminiz. O şeyin doğasına dair de çok soru işareti var elbette; ama bulgular ışığında belli bir hikaye ortaya koyabildik. Şimdi daha fazla veri, daha iyi bilimle onu ilerletmemiz ve ona meydan okumamız gerekiyor. Ama her adım, test edilebilirlik ve yanlışlanabilirlikten geçmek zorunda.
665 görüntülenme
Kaynaklar
-
M. J. Rees. (1997). Before The Beginning: Our Universe And Others. ISBN: 9780201151428. Yayınevi: Basic Books.