Ahlakı maddeye kadar indirgeyebiliyoruz diyelim. Suyun buharlaşmasını da zaten maddeye kadar indirgeyebiliyoruz. Bu iki indirgenen kavramın tüm özelliklerini aynı olduğunu sanmak bir mantık hatasıdır. Evrimden örnek verecek olursak evrimi popülasyondaki gen ve özelliklerin nesiller geçtikçe değişimine kadar indirgeyebiliyoruz. Buraya kadar indirgediğimiz "kuş" ve "insan" türlerinin tüm özelliklerini eşitleyip insanın da kanatları olmasını beklemek gibi oluyor bu. Evet, indirgeyebiliyoruz da bunlar ağaç gibi dallanan özellikler. Hepsini kendi çevresel şartlarında değerlendirmek gerek. O zaman neden insanın kanatlarının olmadığını anlayabilirsiniz.
Suyun buharlaşması sırasında olan maddesel değişim ile ahlakı oluşturan insana kadar gelecek olan bütün kimyasal evrim, canlılığın oluşumu, karmaşıklaşması, zekanın evrimleşmesi, bütün türlerin dallanarak bazı türlerin zekalarının artması bunun sosyal yaşantıya sebep olması, sosyal yaşantının medeniyetin devamı için belli ahlak kuralarına sebep olması gibi milyar yıllık bir evrimsel tarih farklıdır.
Maddeye indirgenebilen olgular farklı tarihsel veya çevresel süreçlerde farklı etkilere sebep olabilir. Sadece kökeni madde diye hepsinden aynı sonucu bekleyemeyiz. Bu 4 milyar yıllık evrim süreci bu "yıldız tozu" ve "kimyasal tepkime yumağı" olan insanları farklı bir yola sürükledi. Bu da ahlaka sebep oldu. Çoğu kimyasal tepkime yumağı bu 4 milyar yıllık süreci geçirmediği ya da başka bir süreç geçirdiği için kökeni aynı olsa da sosyal topluluklardan farklı özellikler sergileyebiliyorlar ya sosyal toplulukların sahip olduğu özelliklere sahip olmayabiliyor.