Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
4

Nesneleri algılayan bizler var olmasak, nesneler var olur muydu?

Eğer öyleyse, şimdiye kadar onları algılayan herhangi bir insan evrimleşmeden önce de onları algılayan olmadığı için varolmamış olacaktı ve biz de şu anki pozisyonumuza gelememiştik diyebilir miyiz?
1,774 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
7 Cevap
E. Can Kervan
Birisi

Şahsi fikrime göre: evrende herhangi bir yerde varlığını bilmediğimiz bir kutu düşünelim. Bir şekilde biz onun farkına varana kadar aslında yok olduğunu, biz farkına vardığımızda ise var olduğunu iddia edebilir miyiz? Bu durumda olmayan bir şeyi nasıl algılarız? 

Eski insanları düşünelim: şuan bilimsel yollarla algıladığımız uzak evrene dair varlıkları bir zamanlar algılayamıyorduk. Bu durumda, o nesnenin veya varlığın olmadığı anlamına ulaşırız. Olmayan bir nesne nasıl beşeri algılarımızla fark edilebilir? 

Ben nesnenin, algılanmasın veya algılansın, evren içinde mevcutsa yani algılanma ihtimali varsa, var olduğunu fakat algılanmıyor ise bu var olma durumunun herhangi bir anlam ifade etmediğini düşünüyorum.

Tüm Reklamları Kapat

128 görüntülenme
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Berat Mutluhan Seferoğlu
Felsefe Genel Editörü

    Nesnelerin var olmalarının şu ya da bu şekilde algılanmalarına bağlı olduğunu iddia eden görüşlere idealizm deniyor. Bu görüşün en bilindik versiyonlarından birini meşhur İngiliz ampirist filozof George Berkeley savunmaktaydı. Berkeley'in görüşü sloganlaştırılırsa "Var olmak algılanmaktır" şeklinde özetlenebilir. Bir şeyin var olması için algılanması gerekiyor Berkeley'in savunduğu idealizm için. Bu iddiayı nasıl savunduğuna girmek konuyu çok uzattığından bahsetmeyeceğim. Sadece görüşün özünün bu olduğunu söylemek şimdilik yeterli.

Sizin sorduğunuz soruya Berkeley'in vereceği cevabın "Hayır!" olacağını düşünebilirsiniz ama bu doğru değil. Berkeley algılayan insanların olmaması durumunda evrenin yok oluvereceğini düşünmüyordu çünkü Tanrı'nın her şeyi anbean algılamakta olduğunu düşünüyordu. Yani idealizmi savunmasına rağmen o bile nesneleri algılayan bizler olmadan da nesnelerin var olacağını kabul ederdi. Ancak nesneleri hiç kimse algılamasaydı onların var olmayacağı şeklindeki iddia Berkeley tarafından yine de savunulurdu. 

İdealizme verilen ana cevap bu tür görüşlerin sağduyuya aykırı olmaları nedeniyle reddedilmesi gerektiğidir. Bizlere zihinden bağımsız var olan şeyler varmış gibi görünüyor. O zaman bu görünüşün doğru olmadığını gösteren gerekçelerimiz olmadığı sürece bunun böyle olduğuna inanmamız makuldür. O halde eldeki en makul seçenek nesneleri algılayan bizler olmasak bile nesnelerin var olmayı sürdürecekleri gibi görünüyor. Bu tür bir çürütme tatmin etmemiş olabilir, idealizm türü görüşleri "ikna edici" bir şekilde çürütmenin pek kolay olmadığı genel olarak kabul gören bir şey zaten. Tıpkı şu anda rüya görmediğinizi kanıtlamanızın zor olması gibi. Ama bu aksini kanıtlayamama durumu idealizm ve şu anda rüya görüyor olduğunuzu iddia eden görüşleri haklı çıkarmaya yetmez.

Tüm Reklamları Kapat

Bir an için soruda söylenen şeyi doğru kabul ederek akıl yürütelim. Diyelim ki algılayan insanlar olmadığı zaman nesneler de var olamıyor. Bu durumda ilk insanın evrimleşmesi diye bir şeyden bahsetmemiz mümkün olamaz. Çünkü ilk insandan önce var olan şeyler olmadığı için evrimsel süreç de var olmamalı. Dolayısıyla var olmak insanların o şeyleri algılamasını gerektiriyorsa evrim diye bir şey söz konusu olamaz. Öte yandan Berkeley'in Tanrı'ya başvuran idealizm versiyonu doğruysa insanlar var olmadan önce de evrimsel süreci algılayacak bir varlık yani Tanrı olacağı için evrimin gerçekleşmesi ve idealizm arasındaki çelişki ortadan kalkar. 

600 görüntülenme
Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tarık Kılıç
Tarık Kılıç
2,995 UP
Felsefe Okuru

Bu bir idealizm. En iyi savunucu kabul edilen George Berkeley. Ünlü sloganı ise "Esse est percipi" yani "Var olmak,algılanmaktır." Nesnelerin bizim algılarımızla var olması demek bizim algılarımıza muhtaç olması farklı biçimde dersek bizim algılarımız ve nesneler arasında bir bağlantımız olması gerektiğidir. Neden nesneler var olmak için bize bağlı olsun ? Bizim algılarımız gerçekliği gösterip,göstermeyeceğinden bile emin değilken; algılarımız bir nesneyi algıladıkça var olduğuna nereden emin olabilir. Bize bir idealist bunun karşısında şüpheci yaklaşırdı ve şunu derdi : "Yere bir kaya koyalım ve oradan uzaklaşalım. Kendimizi bir mağaraya kapatalım. Onun orada olduğundan emin misin ? Sen baktıkça var olması daha büyük ihtimal değil midir ?" 

Ben ise ne kadar olduğundan emin değilsem aynı derece de olmadığından da emin değilim. Ya da Samuel Johnson gibi şunu da yapardım: " Bir taşa vurursam canım yanar ve onu böyle çürütürüm." Algılamadığımız bir şey canımızı yakması bize bir kanıt gözükebilir ama Berkeley onu bu şekilde yanıtlar : " Sen algılamasan da Tanrı her şeyi algılamaya devam eder ve nesnelerin biz algılamadan da varlığını sürdürmesi böylelikle gerçekleşir." Derdi. Ama bu çok sarsılmaz bir cevap değil, Tanrı'ya inanmayanı hiçte tatmin etmez. Bir başka gelecek eleştiri şudur : Solipsizme yol açar. Kendi zihnimizden ve algımızdan eminiz ama öteki zihinlerden veya diğer insanların algılarından da emin değiliz. Ama bu belli olduğu üzere güvenilir veya uygulanabilir bir argüman değildir. Eğer böyle bir idealist ve solipsist olsaydı ne birinden korkar ne de birinden utanırdı. Çünkü hiç birinin kendi dışında var olduğuna inanamazdı. Ama bunu uygulayabilen çokta birini göremedik. Görüldü gibi bu ne sağlam ne de güvenilir bir argumandır.

"Eğer bir filozof saygımızı kazanmak istiyorsa önce dediklerini kendisi yapabilmeli." -Nietzsche

Tüm Reklamları Kapat

284 görüntülenme
6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Bulut Yurtsever
Moleküler biyolog

Felsefik olarak verilen cevaplara ek olarak; sizin sorduğunuz sorunun bir kaynağı da kuantum mekaniğine dayanıyor sanırım. Ölçüm yapılan parçacıkların davranışlarının değişmesi (dalga fonksiyonunun çökmesi) bizim maddeyi algılayarak onu değiştirdiğimiz algısını yarattı ama bu tam olarak doğru değil. Her şeyden önce şunu bilmek gerekir ki; doğada madde kendi kendine ölçüm yapabiliyor. Moleküler ve atomik seviyede bu ölçüm işlemi gerçekleşiyor. Çünkü ölçüm bilinç gerektirmiyor. Yani felsefik görüşlere ek olarak bunu da ekleyip diyebiliriz ki evren biz algılamasak da vardır 

171 görüntülenme
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Charles Darwin
boş adam

beni çok etkiliyen bir şey de vardı kusura bakmayın çok hatırlamıyorum bazı yanlışlarım ola bilir çoklu evren teorisinde de buna dayanak gösteriyorlardı insan dünyaya adapte oldugu için insanların renk aralıgı kısıtlı oldugu için ve diyer renk aralıklarını göremedigimiz için çoklu evrenleri vs. şeyleri göremiyoruz diyorlardı umarım açıklaya bilmişimdir yani şunu söylüyorum evrende çok fazla şey ola bilir ve biz göremiyoruzdur bizim için yoktur ama aslında ordadır yani ordadır.

140 görüntülenme
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Yildirim Kuzay
Yıldırım Kuzay

Bu soru bizi 'evrende her şey insanlar için yaratılmıştır' gibi sakat bir görüşe yönlendirebilir.Oysa  doğa-evren-şeyler,insan için orada değildir.İnsan umurunda da değildir.Hükmünü okur.İnsandan önce olanlar,dünya ve insan yok olduktan sonra da devam edecektir.Onların gerçekliği insanın varlığından ve insanın algılamasından bağımlı değildir.İnsan ve dünyası evren karşısında bir hiçtir.Algısıda,algılamaması da.

136 görüntülenme
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close