Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Hayat Müşterek
Hayat Müşterek
1,312 UP
Hakikatü'l-Hakaik mensubu 5 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, anonim bir üye tarafından sorulmuştur.

Güzel soru. İdealizm(dış dünyadaki nesnelerin zihnimizin dışında var olabildiğine şüphe ile yaklaşan görüş) ve ondan türeyen veya cevap bulmaya çalışan solipsizm ve transandantal idealizm gibi felsefi görüşler ve akımlar bahsettiğin soruya cevap niteliğinde olmasa da bir tepki niteliğinde ortaya çıkmıştır. Aşkınsal(transandantal, gerçekliği algılamaya giden yolda zihnin kendiliğinden sahip olduğu biçimlendirme yapıları incelenirken ortaya çıkan kavram, "Transcendent(Aşkın)"den türemiştir, bu kavram ise numenonlar'ı da içeren insanın bilgisi ile kesin bir biçimde ispatlanamayan ve ayrıca Tanrı, ruh gibi varlıkları ifade eder) idealizmin kurucusu Kant'a göre dış dünyayı nasıl olduğunu anlayamadığımız "a priori" denilen zihinsel bir işleyiş süreci vasıtasıyla algılarız ve dış dünyada algıladığımız ve zihnimizde şekillenen nesnelerin asıl tezahürleri numenonlar(Zihninin algılayabildiği ve aynı zamanda dış dünyada gerçek olan nesneler)lar Kant için bilinmezlikten öteye geçemez. Bu arada Kant, aşkınlık (transcendental) kavramını doğrudan Tanrı ile bağdaştırmamıştır, ancak onun felsefesinde aşkınlık kavramı bir şekilde Tanrı'nın varlığıyla ilişkilendirilebilecek bazı yönlere sahiptir. Kant'ın felsefesinde, aşkınlık ve Tanrı arasında doğrudan bir ilişki kurmaktan ziyade, Tanrı'ya dair daha dolaylı bir yaklaşım bulunmaktadır.

Solipsizm, kesin bir kişi tarafından tek başına ortaya atılmamış bir felsefi görüştür, ancak tarihsel olarak birkaç farklı düşünürün bu konuda katkıları olmuştur. Solipsizm, idealizmin daha radikal bir halidir, bir nevi agnostisizm ve ateizm gibi düşünülebilir, bu durumda solipsizm tamamen bir reddediş halinde olmasa da sonuca ulaşmış yargılar barındırdığı için bir nevi ateizm gibi, idealizm de agnostisizm gibi denilebilir. Dış dünyayı açıkça reddetmese de bunun ispatlanamayacağını vurgular, Descartes, "Cogito, ergo sum" diyerek, bilincin reddedilemez olduğunu çünkü öznenin kendisi olduğunu vurgular, yani reddedebilme kabiliyetine sahip özne kendi kendini reddedemez bu mantıksızdır. Solipsizmin bir diğer özelliği ise bazı felsefi görüşler gibi birileri tarafından spontane bir şekilde ortaya atılmak yerine ortak bir zeminde ortaya çıkmasıdır, ortak bir zeminde ortaya çıkan görüşler ise ortak aklın bir sonucudur ve kendi içinde daha rasyonal ve sağduyuludur ancak bir filozof tarafından ortaya atılan görüşler tutarlı olabilse de daha uçarı görünebilir.

Soruya gelecek olursak "Hakikat nedir?". Bu soruya cevabım ise: Hakikat ispatlanamaz, bunu uzatmayı, eklemlendirmeyi ve parantezlerine açmayı bir çok filozof "denemiştir" ancak bu evrenin sonunda ne olabileceğini tartışmaya benzer, iyi bir beyin egzersizi olsa da akıl yürüterek ispatlanamaz. Aslında bunu idealizmin daha katı hali olan solipsizm noktasından başlayarak dışa doğru şöyle irdeleyebiliriz; dış dünyanın bu bağlamda sadece zihnin içerisinde var olduğunu düşünecek olursak; neden şaşırabiliyorsun? Neden her istediğin şey gözünün önünde oluşmaya başlamıyor? Zihin süreçlerinde bilinç ve bilinç-altı şeklinde iki farklı katman olduğunu düşünürsek, o halde bu gerçeklikleri bilinç-altı tarafından meydana getiriliyor olması gerekir ve bu noktada bilinç altının böyle olmasını sağlayan ve ona müdahale eden başka bir varlık olması gerekir, bu noktada belki Descartes gibi düşünebiliriz, "Dış dünyanın gerçekliğinden şüphe ediyorum ve Tanrıyı düşünüyorum zihnimde doğuştan (a priori) bulunan bir fikirdir, benden üstün, sonsuz ve kusursuz bir varlık düşüncesidir, bu fikrin kaynağı ben olamayacağım için, gerçek bir Tanrı’nın varlığı gerekir, Tanrı’nın varlığı, bilgimizin temelini güvence altına alır: hem aklımızın, hem dış dünyanın güvenilirliğini. Ben sonlu ve kusurlu bir varlık olduğuma göre, sonsuz ve kusursuz bir varlık fikrini kendim yaratamam. O halde bu fikir, benden daha yüksek bir varlıktan gelmiş olmalı. Yani Tanrı'nın varlığı, onun zihnimde bıraktığı ide ile ispatlanabilir." Şüphe → (sadece kendimden eminim) → Tanrı fikri → Tanrı'nın varlığı → Dış dünyanın varlığı"

Tüm Reklamları Kapat

Ayrıca bu tür gerçekliği sorgulayan görüşlere intisap etmek veya alakasız olarak nihilist yaklaşımlara sahip olmak aslında bir tür geçiş sürecidir. Aslında burada bahsedilenlerin herkes bir ölçüde farkında ama hayata karşı bir aksiyon almak gerekiyor, bu durumdan çıkıp hayatın içine yaklaştıkça daha pratik gündemler ile uğraşırsın. Bu tür konuları aslında herkes irdelemez, çoğu insan neredeyse 12 yaşına dek öğrendikleri kadarıyla düşünsel bir derinliğe sahip, insanlar hayatın bu yönlerini pek sorgulamıyorlar, doğdukları anda çevrelerinde olan dine mensup olup bununla ömürlerinin sonuna kadar yaşıyorlar. Bunları düşünenler dahi ayıplanabiliyor, bu tür gaib konuları düşünmek insanın ne işine yarar bilmiyorum, belki sadece felsefi açıdan parlak bir beynin göstergesi olabilir.

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 25 Ekim 2013 3 dk.

Canlılığın cansızlıktan bir dizi kimyasal tepkime sonucu nasıl başladığı halen bir gizem konusu. Her ne kadar Dünya'nın ilkin koşullarında var olan kimyasalların neler olduğundan asla emin olamayabilecek olsak da, bugün var olan biyomolekülleri inceleyebilir ve 3 milyar yıl önce ne olduğunu tahmin edebiliriz.

Şimdi, bilim insanları, yaşamın nasıl başlamış olabileceğini göstermeye yönelik yeni bir biyomolekül seti denediler. Bugün yaşayan hücrelerdeki moleküler makinaların kendi başlarına pek iş yapmadıklarını gördüler. Ancak ne zaman ki bir çeşit zar oluşturabilen yağlı kimyasalları işin içine dahil ettiler, işte o zaman kimyasalların girdiği tepkimeler, yaşamın başlangıcı için gerekli olan, oldukça belirgin kimyasal tepkimelere oldukça yaklaştı.

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dr. Mehmet Somel
Yazar 18 Ağustos 2016 2 dk.

Köpek sahibi olan herkes, köpeklerin sadece gözlerini kullanarak çok şey söylediğini bilir. Yemek kabı mı boş? Beklentiyle kafasını kaldırıp bakacaktır. Dışarı mı çıkmak istiyor? Göz kontağı kurarak kafasının etrafında dönecektir.

Araştırmacılar köpeklerle birlikte insanlarla göz kontağı kurarak iletişime geçen tek hayvanın evcilleştirilmiş atlar olduğunu düşünüyordu. Ancak Biology Letters dergisinde yayınlanan bir çalışma bu listeye bir hayvan daha ekledi: Keçiler.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yunus Sahin
Seslendiren 23 saat önce 12:04
Albert Einstein, gelmiş geçmiş en büyük bilimsel dehalardan birisidir. Dolayısıyla Einstein'ın din ve tanrı hakkındaki görüşleri de, birçoklarının merak...
1
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Mart 2014 13 dk.

Bir önceki yazımızda, Hardy-Weinberg Dengesi'nin basit ama etkili matematiksel ifadesini görmüştük. Basitçe, herhangi bir gen frekansını, fenotip (fiziksel özellik) frekansını veya genotip (genetik özellik) frekansını bildiğimiz sürece, ideal ve evrimin süregelmediği bir popülasyonda diğer tüm genlerin (alellerin) frekansını bu dengenin matematiği sayesinde hesaplayabiliriz. 

Peki, bu analizi sadece evrimin süregelmediği popülasyonlarda mı yapabiliriz? Çünkü eğer öyleyse, bu Hardy-Weinberg Dengesi neredeyse tamamen işe yaramaz bir denge demektir. Biliyoruz ki var olan tüm popülasyonlar yavaş ya da hızlı bir şekilde evrimleşmektedir. Evrim mekanizmaları, ister istemez popülasyonların hepsine etki etmektedir. Dolayısıyla eğer ki sadece evrimin olmadığı popülasyonlarda işe yarıyorsa, Hardy-Weinberg'in işleyebileceği bir popülasyon bulmamız imkansız demektir. Çünkü doğada evrimleşmeyen veya evrim mekanizmalarından muaf hiçbir tür yoktur (insan bunu bir miktar kırabildiyse de, tamamen kırmaktan acizdir). 

74
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 26 Mart 2013 11 dk.

Aşağıda verdiğimiz görselde, Charles Robert Darwin'in Türlerin Kökeni isimli kitabına eklediği tek görseli görebilirsiniz. Gerçekten de, Köken'i okuyacak olursanız, 600 civarı sayfalık kitapta sadece bu figürü göreceksiniz. Bu, Darwin'in Evrim Kuramı'nın bilim camiasına ve tüm insanlığa ilanı sırasında kullanmayı seçtiği tek görseldir. Bu yüzden, birçok şeyi anlatması beklenir ki gerçekten de öyledir.

Evrimle ilgili düşülen en yaygın hata, türlerin birbirlerine dönüştüğünün sanılmasıdır. Hele ki bu hataya daha da sık olarak aynı dönemde yaşamış türlerin birbirlerine dönüşümü, yani "zincirsel" bir evrim olarak düşülmektedir. Eğer şu görselimize bakacak olursanız, bu durum oldukça net izah edilmektedir. Evrim zincirsel bir süreç değildir; dallanarak ilerleyen ve bir "ağaç" ile sembolize edilebilecek bir süreçtir.

237
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arda Tavlar
Arda Tavlar
56K UP
arada fizikle ilgilenen bir veteriner hekimliği öğrencisiyim. 8 Şubat 2024 Sen de Cevap Ver
Bu soru, anonim bir üye tarafından sorulmuştur.

Newton'ın formülü hakkında konuşmak gerekirse, Newton'un evrensel kütle çekim yasasına bakarsak, bir cisimden uzaklaştığımızda o cismin uyguladığı kütle çekim kuvveti doğru orantıda değil uzaklığımızın karesi oranında azalıyor. benzer bir soru şurada sorulmuş, cevaplarına bakınız: https://evrimagaci.org/soru/fizikte-neden-bir-cok-nicelik-uzakligin-karesi-ile-ters-orantilidir-5619

Aynı elektromanyetizmayı açıklamak için ortaya atılan Gauss yasası gibi, Newton'un kütle çekim kanunu bir ters kare kanun olup Gauss'un yasası ile eşdeğer bir niteliğe sahiptir.[1]

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. Mert Taşdemir. Elektromanyetik Teori Ve Maxwell Denklemleri'nin Matematiği: Gauss Yasasının Kanıtı!. Alındığı Tarih: 8 Şubat 2024. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Söz
Hasan Hüseyin Yolcu
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
Ancak özgürlüktür ki, güçlü insanlar çıkarır bağrından; baskı ise insanı öldürür, yıkıma sürükler.
Kaynak: İnsanı Tanıma Sanatı
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen10 6 gün önce
Bir önceki film bana biraz yorucu ve buruk gelince açıkçası herhalde durağanlık çizgisine geldi diye düşünüp beklentimi azaltmıştım. Bir de Ilsa'nın yerine Grace karakterini oturtamamış olmamın da etkisi var. Bu sefer temposu çok daha güzeldi ve yormadı. Biraz daha olsa izlettirirdi. Normalde nostaljik hatırlatma için kullanılan eski sahneleri direkt kesit olarak sunmayı hiç samimi bulmazdım ama aşırı olmamış ve göz ardı edebildim. Hikayenin bazı kısımlarına hiç gerçekçi değil ve sulandırılmış derdim ama çok göze batmıyor ve dramatizasyonda gerekli duruyor. Ve her şeyden önemlisi bu seri ve özellikle bu film için çok güzel bir şeye hizmet ediyor derim. Tam bir maskülenite şiiri olmuş. Derslerde okutulmalı.

Modernitede özellikle erkeklerin bu kadar kirlilik arasında rol model eksikliği yaşıyor olmasını da göz önünde tutarsak muazzam bir film olmuş. Ethan Hunt ve ekibi, tüm karakteristik özellikleri ve en önemlisi "seçimleriyle" bize doğru ve yararlı olmayı öğretiyor. Bir erkek davasına ve insanlığa sadık olmalı. Bir erkek içsel ve fiziksel tüm gücünü, tüm iradesini sevdikleri için kullanmalı ve fedakar olmalı. Bir erkek saygılı ama her şeyden önce tehlikeli olmalı. Bir erkek sevginin, dostluğun ve medeniyet inşa etmenin ne olduğunu bilir çünkü tam olarak kendi doğasını temsil eder. Bir erkek donanımlı, şartları sonuna kadar zorlayan ve aranılan adam olmalı. Aksi iddialar yaygınlaşan erkek düşmanlığı ve köleleştirmesi diskurudur. Ayrıca çok da entelektüel bir gerilim filmi olmuş. Füzelerin arasında yüzme sahnesini başka şekilde tarif edemem. Mission Impossible benim favori casus ve aksiyon serimdir. Utandırmadı.
8.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Mayıs 2011 52 dk.

Ölüm, kendimizi bildik bileli anlamlandırmaya çalıştığımız ürkütücü bir olgudur.

Bir düşünün: Evren'in var olduğu o ilk andan, yani Büyük Patlama'dan beri geçen 13.82 milyar yıl boyunca, neredeyse 1 saniye bile var olmadık. Büyük Patlama'dan, doğduğumuz âna kadar geçen zamana dair en ufak bir anımız, bilincimiz, algımız yok; halbuki en azından son 4 milyar yıl içinde, biz doğmadan önce milyarlarca insan, hayvan ve diğer canlı türü yaşadı. Onların bilinci vardı, o dönemlerin en azından bir kısmına dair algıları vardı. Yani Evren, biz yokken de vardı!

180
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Kimya ve Biyokimya konusunda geliştirebilirsin.

Eser
Emircan Bilgiç
Eseri Ekleyen 25 Temmuz 2022 Kitap
9.6/10
(20 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Before Adam
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 Temmuz 2022 14 dk.

Gelgit (medcezir); Ay ve Güneş'in kütleçekim kuvvetlerinin bir aradaki etkisi ve Dünya'nın kendi etrafındaki hareketi dolayısıyla deniz seviyelerinin periyodik olarak yükselip alçalmasıdır.[4][5] Derin okyanusların orta kısımlarında gelgitler suyu yaklaşık 1 metre kadar (Dünya'nın yarıçapının %1.6×10−5\%1.6\times{10^{-5}}'i kadar) yükseltmektedir. Kıyı şeridinde su seviyesinin daha düşük olmasına bağlı olarak gelgitlerin etkisi 10 metreye kadar çıkabilmektedir.

Güneş'in Dünya üzerindeki kütleçekim etkisi Ay'ın Dünya üzerindeki kütleçekim etkisinin 178 katı kadardır; buna rağmen Güneş'in gelgitler üzerindeki etkisinin Ay'ın gelgitler üzerindeki etkisine oranı 0.465 civarındadır. Bir diğer deyişle, birazdan göreceğimiz diğer faktörler göz ardı edilecek olursa, gelgitlerin %68.2'si Ay sebebiyle, %31.8'i ise Güneş sebebiyle oluşmaktadır (Ay'ın gelgit etkisi Güneş'in gelgit etkisinin 2.15 katıdır). Gelgitlerin Dünya'yı sündürüp gevşetmesi nedeniyle Dünya'nın kendi etrafındaki dönüşü her asırda (100 yılda) 1.6 milisaniye yavaşlamaktadır.

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 22 saat önce 3 dk.

Panama kıyılarındaki Jicarón Adası'nda ilginç ve bir o kadar da endişe verici bir olay yaşanıyor. Araştırmacıların 19 Mayıs'ta Current Biology'de yayınladıkları rapora göre, Jicarón Adası'nda yaşayan beş genç kapuçin maymunundan oluşan bir çete, uluyan maymunların yavrularını kaçırmaya başladı.[1] Bu olayın nedeni net olarak bilinmiyor olsa da kaçırılanlar için genellikle ölümcül oluyor. Almanya'nın Konstanz kentindeki Max Planck Hayvan Davranışları Enstitüsü'nde evrimsel davranış ekolojisti olan Brendan Barrett şöyle diyor:

Primatlar arasında bebek kaçırma olayları nadir değildir. Bilim insanları daha önce de makakların birbirlerinden bebek çaldığını ve genç erkek kapuçinlerin bazen bebek bakıcılığı yapmak için gruplarındaki bebekleri kaçırdığını gözlemledi.

9
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Baran Cudi Eker
1 gün önce
Temel insani ihtiyaçlarını gidermiş birinin mutllu olabilmesi büyük oranda zihinseldir
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kanlı Canavar Ay

26 Mayıs’ta dolunay evresindeki Çiçek Ay’ı, bu tek kare pozlamada yakalandı. Alacakaranlığın batı gökyüzünü yıkadığı esnada, Ay Dünya’nın gölgesinden çıkıyordu. Tam tutulmanın sonlarına gelindiğinde, Ay diski ufka yakın yerde poz verdi ve Kaliforniya’nın merkezindeki Pinnacles Ulusal Parkı’nda bulunan çıplak meşe ağaçları ile çevrelendi. Yine de Dünya’nın gölgesi tamamen karanlık değil. Atmosfer tarafından saçılan Güneş ışığı ile kaplanan iç gölge, tam tutulma anında Ay’a kırmızı bir görünüm verir ve Kanlı Ay’a popüler olduğu kadar dramatik de olan takma adını verir. Siluette görünen budaklı ağaçtaki canavarca yüz, bu seferki tam Ay tutulmasının görünümünü daha da korkunç hale getirdi.

4 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Chirag Upreti
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Tayfun Türkmen
Etkinliği Ekleyen 7 saat önce ÇevrimiçiÜcretsiz4 Haziran
MİNTEK Konferansları: Sağlıkta Yapay Zeka ve Giyilebilir Teknolojiler
04 Haziran 2025 21:00 tarihinden 04 Haziran 2025 22:00 tarihine kadar.

Yapay zeka destekli sistemler ve giyilebilir teknolojiler, sağlık hizmetlerini kökten dönüştürüyor. Bu dönüşümün arka planını, bilimsel verilerle öğrenmeye hazır mısınız?

🎙️ Konuşmacı: Doç. Dr. Leyla Türker Şener
📍 İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi & TETFİT CEO’su
🎙️ Moderatör: Prof. Dr. Ali Ayyıldız

📅 Tarih: 4 Haziran 2025, Çarşamba
🕘 Saat: 21:00 (TSİ)
🌐 Canlı Yayın Adresi: www.mintekder.com/tv
💡 Katılım: Ücretsiz

Bu konferans, sadece teknolojik bir güncelleme değil; sağlıkta çığır açan bir perspektif.
Kaçırmayın!

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bunu sadece Evrim Ağacı'nın eskileri bilir. 2010 yılında kurulan Evrim Ağacı'nın en önemli parçalarından biri, evrim ve ilgili konularda ürettiğimiz devasa Makale Arşivi'mizdi. Bu arşivimiz, her geçen gün daha da büyüyen şekilde yoluna devam ediyor. Nostalji yapmak isteyenlere önerilir!

Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
10K UP
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı İlçesi'nde kaydedilmiştir..
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ela Kursak
Seslendiren 6 Ocak 2023 9:29
Ela ile Eddie, Bu Bölümde İnsanın Nasıl Oluştuğunu Öğrenmeye Devam Ediyorlar!
46
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close