Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Tüm Reklamları Kapat
Ayşegül Şenyiğit Özdil
Yazar 12 Ocak 2016 18 dk.

Bilgisayar üreticilerince üretilen işlem gücü muazzam bilgisayarlara rağmen henüz, hız ve işlem kapasitesi bakımından günümüzün bilgisayarları, susuzluğumuzu gidermeye yetmemektedir. Ürettiğimiz bilim ve teknolojiler karmaşıklaştıkça, günümüzde var olan "geleneksel" bilgisayarların ve işlemcilerin (hatta "süperbilgisayarların" bile) işlem gücü, bu kadar devasa verileri işlemeye yeterli olamamaktadır. Örneğin Evren'in kapsamlı simülasyonları ya da evrimsel süreçte belli bir popülasyonun son 250.000 yıldaki değişiminin analizi gibi işlemleri tamamlayabilmek için evlerinizde kullandığınız bilgisayarların yüzlerce ve hatta binlerce yıl boyunca aralıksız çalışması gerekirdi! Süperbilgisayarlarla bile bu tür analizler kimi zaman birkaç ay kadar sürebilmektedir. Dolayısıyla incelemek istediğimiz veri miktarı arttıkça, devasa süperbilgisayarlarımız bile hesap makinesi gibi kalmaktadır. Peki, bir gün ihtiyacımız ve istediğimiz güçte işlem gücüne sahip bilgisayarlara sahip olabilecek miyiz?

Günümüz teknolojisine hız ve güç katan, her geçtiğimiz sene birazcık daha küçülen transistörler ve mikroişlemcilerdir. Küçülmek neden daha fazla hız ve güç demek diye sorabilirsiniz. Sebebi çok basit: Eskiden belli bir alana 100 işlemci sığdırabilirken, artık birebir aynı alana 100.000 işlemci sığdırabiliyoruz. Transistör kapı açıklıklarını daha da küçük boyutlarda ürettikçe, söz konusu işlemcilerin aynı alana sığabilecek olan sayısı daha da fazla olacaktır. 

100
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Muhammed Acar
Muhammed Acar Seslendiren 10 Haziran 2020 59:03
Emile DurkheimSık sık karşılaştığımız ancak bir türlü ne olduğunu tam olarak belirleyemediğimiz postmodernizmin bu yazıda belirli söylemlerden yola çıkarak...
30
Ufuk Derin
Aktaran 4 gün önce 4 dk.

Umman’ın Dhofar bölgesindeki mağaraların taş yüzeylerinde ve kurumuş nehir yataklarının yüzeylerinde yılan gibi kıvrılarak kayanın üzerine işlenmiş neredeyse 2400 yıl öncesine ait yazılar bulunuyordu. "Zufar yazısı" olarak da bilinen bu yazının ne olduğu ise uzun yıllar boyunca bilim insanları için çözülemeyen bir bilmeceydi. Ancak uluslararası bir akademik dergide yayımlanmak üzere olan yeni bir çalışmanın yazarı, Zufar yazısının ana alt türünü deşifre ettiğini ve alfabenin Güney Arabistan'da ortaya çıkmadığına dair kanıtlar bulduğunu öne sürüyor.

Ohio State Üniversitesi'nden dilbilimci ve çalışmanın yazarı Ahmed el-Cellad, Zufar yazısının uzun süren gizeminin on yıllar boyunca akıllara pek çok olası açıklama getirdiğini belirtiyor. Bunlar arasında "bunların Kur'an'da adı geçen kayıp bir Arap kabilesi olan Âd kavminin yazıtları olduğu gibi pek olası olmayan fikirlerin de bulunduğunu söylüyor. Çalışmada yer almayan Pekin Üniversitesi'nden dilbilimci Giuliano Castagna, el-Cellad'ın yeni makalesinin bu konu üzerine yapılmış ilk güvenilir çalışma olduğunu ve "Arabistan tarihinin yepyeni bir sayfasını yazma potansiyeli taşıdığını" vurguluyor

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Gülay Kaya
Gülay Kaya
155K UP
Çeviren 21 Mart 2021 6 dk.

COVID-19 salgını, ABD ilaç endüstrisinde birçok inovasyonu beraberinde getirdi.[1] Yalnızca aşı değil, aynı zamanda insanları tedavi etmek için yeni tedavi uygulamaları da geliştirildi.[2] Ancak hayat kurtaran ilaçların geliştirilmesini teşvik etmek amacıyla geçirilen, artık modası geçmiş bir yasa, COVID-19 ve diğer hastalıklar için geliştirilen yeni tedavileri, birçok insan için maddi açıdan karşılanamaz hale getirme riski taşıyor.[3]

Birçok ilaç şirketi, en yeni tedavileri hızla piyasaya sürmek için, Başkan Ronald Reagan'ın 1983'te imzaladığı "Orphan Drug (Öksüz İlaç)" Yasası'ndan faydalanıyor.[4] Yasa; ilaç şirketlerine vergi indirimleri, pazar koruması ve ABD'de 200.000'den az insanı etkileyen hastalıklar olarak tanımlanan "öksüz hastalıklar" (İng: "orphan diseases") için ilaç geliştirmeleri için başka teşvikler sağlıyor. Bu tür hastalıklar arasında Amiyotrofik Lateral Skleroz ,Tourette Sendromu veya ABD'de nadir görülen ancak dünya çapında büyük bir katil olan sıtma gibi hastalıklar da var. Ancak bu yasa, bugüne kadar birçok akademisyen ve ilaçlara erişim hakkı savunucusunun uyardığı gibi, amacının tam aksi yönde çalışarak, fiyatları daha da yükselterek onları daha erişilmez kılma riskine sahiptir.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 21 Şubat 2014 2 dk.

Mars'a hep "Kızıl Gezegen" deriz, çünkü günümüzde (neredeyse) tamamen kurudur ve çöl gibidir. Ancak görselde sol tarafta gördüğünüz, Mars'ın muhtemelen 3.8 milyar yıl önce nasıl gözüktüğüdür. Bu görüntü, "Mars Okyanusu Hipotezi"ne dayanarak hazırlanmıştır. Yani bir zamanlar, henüz görselde sağ tarafta gösterildiği gibi kızıl değil de, belki de tıpkı gezegenimiz gibi "Mavi Gezegen" iken...

Mars'ın kuzey kutbundaki düzlükler, yani Vastitas Borealis dümdüzdür, kraterlerden yoksundur. Üstelik gezegenin ortalama rakımından 4-5 kilometre alçaktır. Bu düzlüğün sınırlarıdaki tepelerde nehir yatakları ve deltalar bulunmaktadır! Tüm bunlar, Mars'ta bir zamanlar devasa bir okyanus olduğu fikrini desteklemektedir.

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Abdullah Vatansever
Lise mezunu, biyoloji hedefleyen bir öğrenciyim 3 gün önce Sen de Cevap Ver

Babanın okuması değil de, kalıtsal bir zeka olabilir elbet. Şuan ki eğitim sistemimizde doğru anlatılırsa çözemeyecek insan olmadığını düşünüyorum. Mesela ortaokulda liseye geçince beyinde bir kapı açılmıyor, beyin aynı beyin. Yani olay genelde anlatım tarzı oluyor.

Fakat şunu biliyorum, genel olarak insanlarda x y gibi soyut problemleri çözmek/algılamak için belirli bir olgunluğa gelmek gerekiyor. Sen bunu başardıysan çok iyi. Sana tavsiyem çalışmalarına devam edip matematik olimpiyatlarına katılman. Olimpiyatlar hem seni ayrı bir vizyon sahibi yapar hem de geliştirir. Çalışmalarında kolaylıklar ;)

Tüm Reklamları Kapat

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 26 Haziran 2011 17 dk.

Evrimsel biyolojinin bize açtığı en temel ufuğun, var olmuş, var olan ve var olacak tüm canlıların birbiriyle akraba olduğu gerçeği olduğunu biliyoruz. Evet, türlerin birbirleriyle akraba olduklarını bilmek önemli bir adım; ancak bu akrabalık ilişkilerini nasıl göstereceğiz? İşte burada bilimsel bir metodolojinin takip edilmesi gerekmektedir. Bu makalemizde sizlere en ilkin evrim ağacı oluşturma ve filogeni yaratma yöntemlerinden birini adım adım öğretmeye çalışacağız. Bu analizimizde genlere ve daha kapsamlı analizlere girmeyecek, sadece elinizde belli sayıda tür varken, bunları dış görünümlerine bakarak hangi sırayla evrimleştiklerini ve birbirleriyle olan akrabalık ilişkilerini bir evrim ağacı üzerinde gösterebilmenizi sağlayacak kadar bilgi vereceğiz. Dolayısıyla biliniz ki modern evrimsel biyolojide burada öğreteceklerimizden kat kat daha derin ve kapsamlı yöntemler kullanılmaktadır; ancak bunlardan en basitini öğrenmenin, evrimle ilgilenen birçok kişi için faydalı bir bilgi olacağını düşünüyoruz. 

Giriş kısmında da belirttiğimiz gibi, burada göstereceğimiz analiz genetikte pek doğrudan kullanılmamaktadır. Bizler genlere değil, canlıların dış görünümlerine bakarak bir sınıflandırma yapacağız. Bu, gerçek analizlerin isabetliliğinden farklı sonuçlar verebilir. Çünkü dış görünüm aldatıcıdır. Birbirinden tamamen farklı gözüken canlılar aynı türün bireyleri olabileceği gibi, birbirlerinin tıpatıp aynısı gözüken canlılar evrim ağacının iki apayrı dalı üzerinde bulunuyor olabilir. Örneğin taksonominin babası olarak bilinen Linne bile, sadece dış görünüşlere bakarak sınıflandırma yaptığı için, Agelaius phoenicus türünün erkeği ile dişisini birbirinden farklı türler olarak sınıflandırmış ve büyük bir hataya düşmüştü. Çünkü bu kuş türünün iki cinsiyeti birbirinden tamamen farklı gözükmektedir; ancak aslında aynı türe aittirler. Benzer bir şekilde, Microcebus cinsine ait lemurların bazıları farelere büyük oranda benzemektedirler. Çok dikkatli yapılmayan bir analizde bu iki tür kolayca birbirine yakın akraba olarak kabul edilebilecektir. Ancak genetik analizler sayesinde emin olabilmekteyiz ki, fareler ile lemurlar evrim ağacının iki ayrı dalında yer almaktadırlar. 

63
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Vakit, teknolojimizi ufaltma, basitleştirme ve şiddetten arındırma yönünde elden geçirme vaktidir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
25
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Sude Naz
İnceleyen10 19 Mart 2023
En sevdiğim videosu fareler ve insanlar felsefesi. Gerçekten çok güzel bir kanaldır tavsiye ederim. Kullandığı görseller çok güzel. Emek verdiği belli.
Youtube Kanalı
9.7/10
(574 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
15
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Müge Gül
Müge Gül
53K UP
İnceleyen 1 gün önce
Kendini eğit, oku, okuduğunu anla, düşün, düşünceni sorgula, yaz, uygun bir yerde yayımlanmak üzere gönder, gönder,gönder,gönder...vazgeçme.. kendine inanmaktan asla vazgeçme, değerini bilmeyenlere gücenme, seni anlamayanları suçlama... herşey senin önüne sunulduğunda unutma...

Geçmişini, kaybettiklerini, bir zamanlar ettiğin değeri unutma. Açılan kapılardan geçerken, yüzüne kapatılanları anımsa. Hiç birşeyin senden önemli olmadığını da... Yoktan var et kendini. Tırnakların ile kazı. Çalış, çalış, çalış, bıkmadan kendin olmaktan yılmadan . Aşık ol. Ama bir kadına ve ya erkeğe değil. Aşık olmaya aşık ol. Öyle ol ki kimse incitemesin seni. Bırak yüceltsinler benliğini, bırak dolaştırsınlar seni sıcak zevklerin buz gibi zirvelerinde. Beklentiye girme. Kendini yorma. Sorma. Yapabileceğin şeyin en iyisini yap ve paylaş başından beri yanında olanlar ile.

Paylaştıkça çoğal, çoğaldıkça dağıl, dağıldıkça toparlan ahir ömrümde. Unutma kaybedecek bir şeyi kalmayan insandan daha tehlikeli bir şey yoktur bu hayatta. Yormalarına izin verme seni , edebi bir uykuya dalmamak için önce kendi zihninin kontrolünü eline al. Pes etme. Edersen de ''Eden'' lere benzeme... .

Bırak ılık bir sonbahar rüzgarı okşasın saçlarını, bir kaç damla su okyanusun bağrından değsin al yanaklarına. Herkesi unutsan bile kendini unutma. Ve hep hatırla okyanus sayısız ruhun mezarı, sen onların inadına tüm kalbin ile yaşa...''Sen ''olarak doğmadan, verilen isminle göçme şu yalan dünyadan...

Martin Eden hayatınız boyunca hatırlayacağınız bir adam. London kalemi ile adeta can verdiği bu ölümsüz karakteri ile bizlere çok önemli dersler veriyor. Hayata dair... Aşk denen illete dair... bilime, kültüre, edebiyata dair. İçimizde derinlere sakladıklarımıza dair...Not: Kalınlığına aldanmayın acayip derece de akıcı bir kitap...
Kitap
9.9/10
(89 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Yaşam Ağacı Türü
Elif Beren
Elif Beren
20K UP
Türü Ekleyen 2 gün önce
Tarantulalara ait bir cins. Panama, Karayipler ve Güney Amerika anavatanıdır. Ağaçlarda yaşayan, daha çok küçük boyutlardaki tarantulaları içerir.
3
Gordon Freeman
3 gün önce
bu dinozorlar 175 milyon yıl boyunca hüküm sürdü fakat hiç evrimleşmedilermi? ben hiçbiryerde duymadım evrimleştiklerini
0
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ebru Gelekçi
Ebru Gelekçi
55K UP
İnceleyen8 13 Eylül
Din tarihi hakkında okumayı sevenler için güzel bir kaynak. Karşılaştırmalı olarak antik dinleri çözümlerken, döneme ait dil-kültür-toplum yapısı hakkında da detaylı bilgilere yer verilmiş. Ayrıca günümüz semavi dinlerinin kökenini anlamak için başvurulabilecek bir kitap. Kolay ve akıcı bir anlatıma sahip fakat yine belirteyim konu hakkında okuma yapmaktan hoşlananlara daha çok hitap edecektir.
8.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
61K UP
Gözlemi Yapan 2 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe girişinde, tarla kenarında gözlemlenmiştir.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Emre Demir
Çeviren 25 Ocak 2014
25 Ocak 2004 (UT) tarihinde, Opportunity keşif aracı Mars'a indi ve inişinin üzerinden bugün tam 10 yıl geçti. Golf arabası büyüklüğündeki bu robot, orijinal görev süresi yalnızca üç ay olarak planlanmış olmasına rağmen, 3.500’den fazla Mars-Güneş gününden sonra hala Kızıl Gezegen’i aktif bir şekilde keşfetmeye devam ediyor. Bu otoportre, Opportunity’nin panoramik kamerası ile bu ayın başlarında çekildi. Görüntü mozaiğinden kameranın destek direği çıkarılmış olsa da, gölgesi aracın güvertesindeki tozlu güneş panelleri üzerinde görülebiliyor. Karşılaştırma yapmak için 2004 yılının sonlarına ait bir otoportre, küçük bir görsel olarak eklenmiştir. İniş alanından yaklaşık 39 kilometre (24 mil) uzaklaşan Opportunity, şu anda Endeavour Krateri’nin kenarındaki Solander Noktası’nda bulunuyor.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahtapotlar, doğanın en sıra dışı canlılarından biridir. Sekiz kolu, üç kalbi ve yaklaşık 500 milyon nöronuyla dikkat çekerler. Bu nöronların üçte ikisi kollarında bulunur, bu da onların kollarını beyinlerinden bağımsız olarak kullanabilmelerini sağlar.

Ahtapotların kolları, çevresel uyarıcılara doğrudan tepki verebilir ve hatta koparıldıktan sonra bile belirli hareketleri gerçekleştirebilir.

Her kol, kendi sinir ağına sahip olup, çevresini “tatma” ve “koklama” yetenekleriyle analiz edebilir. Bu özellik, ahtapotların çevrelerine hızlı ve etkili bir şekilde uyum sağlamalarına olanak tanır.
🐙

Ahtapotların sinir sisteminin bu benzersiz yapısı, sadece biyolojik araştırmalar için değil, aynı zamanda yumuşak robot teknolojileri gibi alanlarda da ilham kaynağı olmaktadır.

Bu canlılar, doğanın ne kadar yaratıcı ve etkileyici olabileceğinin canlı bir örneğidir.

📝 Yazar: Mindly Weisberger
󰜼 Uyarlayan: Mücahid Köse
💻 Editör: Çağrı Mert Bakırcı

Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İlhan Taşlı
Fizik İle İlgilenen 31 Ağustos Sen de Cevap Ver

"Sıvıların kaldırma kuvveti" fizikte kullandığımız genel bir tabir. Aslında ortada böyle bir kuvvet zaten yok. Cisimlerin sıvılarda yüzebilmesi için iki şarttan birinin gerçekleşmesi gerekir. Birincisi; cismin yüzebilmesi için yoğunluğunun sıvının yoğunluğundan az olması gerekir (daha az yoğun sıvının üstte öbeklenmesi gibi). İkincisi; cisim belli bir şekle sahipse ve ağırlığı taşırdığı suyun ağırlığından az ise yüzer (gemilerin çelik gibi yoğun bir maddeden yapıldığı halde yüzmesi gibi).

Bu durumu şu şekilde anlatırsam daha iyi anlaşabilir. Bir kavanoza küçük demir bilyeleri ve küçük köpük parçalarını karışık olarak koyun veya önce köpük parçalarını sonra küçük demir bileyeleri atın ve karıştırın. Bir süre sonra demir bilyeler altta, köpük parçaları yukarıda kalır. Bu durum yaşandı diye bilye parçalarının "kaldırma kuvvetinden" bahsedemeyiz.

Tüm Reklamları Kapat

5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close