Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Tüm Reklamları Kapat
Alper Kaan Selçukoğlu
5 gün önce
Çanakkale Savaşı, tarihimizdeki en önemli ve en kanlı savaşlardan biri olarak nitelendirilebilir. Bu savaşta genelde ANZAC askerlerinin geldiği bilinir; ancak Çanakkale Cephesi, aslında son derece çok uluslu bir cepheydi. İngiliz ve Fransız ordularının yanı sıra, Britanya Hindistan Ordusu bünyesinde Hint, Pencap, Sih ve Nepal kökenli Gurka askerleri de burada görev aldı.

Gurkalar, cesaretleri ve savaş becerileriyle dünya çapında ün yapmış savaşçılardır. 1815'ten itibaren İngiliz ordusunda yer almaya başlamışlardır ve karakteristik eğri bıçakları "kukri" ile tanınırlar. Gurkalar Çanakkale’de özellikle gece baskınlarında ve siper savaşlarında aktif olarak kullanılmıştır.

5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen7 1 gün önce
Onur'un kendini kanıtlamak için varoş mahallesi Nemlizade sokağının muhtarlığını gasbetmesini işliyor. Açıkçası filme dönüşünce tarzını pek de bozmuş diyemem. Senaryo bütünlüğü açısından da fena olmamış. Daha çok şey sunuyor. Ve, klişe bir şey üzerinden, metnin geneline baktığımızda çok güzel bir siyasi eleştiri oluyor. Bu anlamda, protagonistin zaferi de, OKB milletimiz için çok anlamlı hale geliyor. Bırakabilmek ve huzuru seçmek. İnsanların her ne kadar doğru da olsa bir yere gelmiş insan görünce kıskançlıklarından çıldırdıklarını da gösteriyor. Bence filmle ilgili her şey çok güzel.
Film
4.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
59K UP
Uyarlayan 3 gün önce 4 dk.

Yaklaşık yüz yıl önce, 29 Mayıs 1919'da bir güneş tutulması sırasında yapılan ölçümler, Einstein’ın genel görelilik teorisini doğruladı. Bundan daha önce ise Einstein, ışığı anlama biçimimizi kökten değiştiren özel görelilik teorisini geliştirmişti. Bu teori günümüzde bile parçacıkların uzayda nasıl hareket ettiğini anlamamıza rehberlik ediyor ki bu da uzay araçlarını ve astronotları radyasyondan korumak için hayati bir araştırma alanı.

Özel görelilik teorisi, ışık parçacıklarının, yani fotonların boşlukta saatte yaklaşık 1.079.252.848 km gibi sabit bir hızla yol aldığını gösterdi. Bu hız, ulaşılması son derece zor ve de bu ortamda aşılması imkânsız bir hızdır. Ancak uzayın her yerinde, kara deliklerden Dünya’ya yakın çevrelere kadar parçacıklar gerçekten inanılmaz hızlara çıkmaktadır; bazıları ışık hızının %99,9’una kadar ulaşmaktadır.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 4 gün önce 8:17
Demokrasi, modern ülkeler için fazlasıyla el üzerinde tutulan bir konudur. Demokrasinin anavatanı olan Antik Yunan da demokrasiyle adeta eş anlamlıdır....
7
Tüm Reklamları Kapat
Mert Karagözoğlu
Çeviren 10 Haziran 2024 1 sa.

Randy Haas, Peru'da bulunan And Dağları'nda 9 bin yıl önce ölmüş ve av malzemeleriyle gömülmüş bir insanın iskeletine rastlar. İskelet, genç bir kadına aittir ve beraberinde bazı sorular getirir; insanlık tarihi boyunca gerçekten yalnızca erkekler mi avlanmıştır?[1]

Daniel Miller, Brezilya, Kamerun, Şili, Çin, İrlanda, İtalya, Japonya, Doğu Kudüs ve Uganda dahil olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde insanların akıllı telefonlarını nasıl kullandıklarını araştıran küresel bir araştırma ekibinin bir üyesidir. Araştırma, akıllı telefonların farklı kültürel bağlamlarda yerine getirdiği fonksiyonları aydınlatmayı hedeflemektedir. İrlanda'ya odaklanan Miller da akıllı telefonlarımızın bireysel bir avatara dönüştüğünü; telefonu kullanan kişinin sosyal kimliğinin ifade edilmesinde ve canlandırılmasında rol oynadığını öne sürer.[2]

29
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Nisan 2011 1 sa.

Genel olarak, fosiller üzerinden ilerleyeceksek, bilmemiz gereken şey, yer kabuğunda derinlere indikçe, zamanda geriye gittiğimizdir. Çünkü ilk fosilleşen kemikler, yer katmanlarının en altında yer alır, fosilleşmenin gerçekleşmesinden sonra günümüze kadar, o katmanın üzerine birçok yer katmanı oluşmuştur. Bu sebeple derinlerden yüzeye yaklaştıkça, zamanda yolculuk yapıp geçmişten günümüze ulaşırız. Bugünün kemikleri de, geleceğin yeryüzü için derin katmanlarda yer alacaktır. Bunu bilmekte fayda var. Ayrıca arkeoloji, paleontoloji ve paleoantropoloji son derece yavaş ilerleyen, sonuçların çok uzun sürelerde alınabildiği bilim dallarıdır. Filmlerden veya çeşitli kaynaklardan sanıyoruz izlemişsinizdir, ancak devasa bir dinozorun kemikleri veya antik bir buluntunun yeryüzüne çıkarılabilmesi için diş fırçalarına benzer çok ufak ve yapıya zarar vermeyecek aletlerle, milim milim kazmak gerekmektedir.

Çok yavaş ilerlemek zorundalar, çünkü fosiller çok hassastırlar ve kolayca dağılabilirler. Üstelik sadece kazı işleri de değil; fosiller çıkartıldıktan sonra laboratuvarlara taşınması, onlarca farklı test ve analizden geçirilmeleri, test sonuçlarının başka bilim insanlarınca tekrarlanıp onaylanması süreci oldukça sancılıdır. Bu da, bilim insanları olarak bizlerin evrimsel kanıtlara ulaşma hızımızı düşürmektedir. Bu sebeple muhtemelen gezegenimiz içerisinde bulunabilecek fosillerin milyonda birine bile henüz ulaşabilmiş değiliz. Orada bir yerlerde, sayısız fosil yüzeye çıkmayı bekliyor. Ancak bu, elbette evrimsel analiz açısından çok büyük bir dert değildir, çünkü eldeki verilerle dahi sayısız türün evrimi kolaylıkla ispat edilebilmekte, bilip bilebileceğiniz neredeyse her türün evrimsel geçmişine dair iyi kötü bazı fosil izleri elimizde bulunmaktadır. Kimi zaman bu fosiller eksiksiz geçişleri göstermekteyken, kimi zaman aradaki bazı basamaklar henüz keşfedilmemiş olabilir. Ancak bu ikinci gruptaki evrimsel örnekler dahi, aradaki evrimsel geçişi (eksikliklerden ötürü biraz sıçramaları olsa bile) net bir biçimde gözler önüne sermektedir. Kısaca evrim, aklınıza gelebilecek her tür ve bu türlerin atalarına ait fosil kayıtlarıyla gösterilebilmektedir. Hele ki söz konusu tür grubu insansılar, yani günümüz modern insanları ve atalarıysa...

357
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Krdln07 Krdln
Üye 1 gün önce Henüz cevap yok.
Keseye göre tahmin yapabilirmisiniz merak ediyorum 9 haftalığız?
106 görüntülenme
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kayra Tunadağı
Bilim adamı 5 gün önce Sen de Cevap Ver

Karanlık madde, modern evren anlayışımızda büyük bir yer kaplıyor. Ancak hakkında hâlâ çok az şey biliyoruz. Bunun temel nedeni, karanlık maddenin doğrudan gözlemlenemeyen, ışıkla hiçbir şekilde etkileşmeyen bir madde türü olmasıdır. İşte neden karanlık maddeyi anlamakta zorlandığımızı açıklayan başlıca sebepler:

1. Işıkla Etkileşmez

Karanlık madde ne ışık yayar, ne ışığı yansıtır, ne de soğurur. Bu yüzden teleskoplarla ya da herhangi bir elektromanyetik dalgaya dayalı gözlem yöntemiyle onu doğrudan göremeyiz. Tüm bildiğimiz maddeler — yıldızlar, gezegenler, gaz bulutları — ışıkla etkileşerek görünür hale gelir. Karanlık madde ise yalnızca kütleçekimsel etkileriyle varlığını belli eder.

Tüm Reklamları Kapat

2. Varlığını Dolaylı Yoldan Anlıyoruz

Karanlık maddenin varlığını doğrudan değil, onun evrendeki etkilerini gözlemleyerek anlıyoruz. Öne çıkan bulgular şunlardır:

Galaksi dönüş eğrileri: Galaksilerin dış bölgelerindeki yıldızlar, merkezdekilere göre beklenenden çok daha hızlı döner. Bu, görünmeyen bir kütlenin varlığını gösterir.

Kütleçekimsel merceklenme: Uzak galaksilerden gelen ışık, karanlık madde tarafından bükülür. Bu etki, gözle görülebilen maddelerle açıklanamayacak kadar güçlüdür.

Tüm Reklamları Kapat

Kozmik mikrodalga arka planı (CMB): Evrenin erken dönemine ait bu ışınım, karanlık maddenin evrenin yapısını şekillendirmede önemli rol oynadığını gösterir.

3. Ne Olduğuna Dair Yalnızca Teoriler Var

Karanlık maddenin ne tür parçacıklardan oluştuğu hâlâ bilinmiyor. Ancak bazı teoriler öne çıkıyor:

WIMP’ler (Zayıf Etkileşimli Büyük Kütleli Parçacıklar): En çok araştırılan adaylardan biri.

Steril nötrinolar: Nötrinonun daha da az etkileşimli türleri.

Axionlar: Kuantum fiziğinden türetilen, çok hafif ve etkileşimsiz parçacıklar.

Bu parçacıklar şimdiye dek doğrudan tespit edilemedi. Büyük yeraltı dedektörleri ve parçacık hızlandırıcılarıyla yapılan deneyler henüz sonuç vermedi.

Kaynaklar

  1. ChatGPT. Yapay Zeka. Alındığı Tarih: 7 Haziran 2025. Alındığı Yer: OpenAI | Arşiv Bağlantısı
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 17 Mart 2020 6:05
Sahte haberler her yerde; fakat bunlara neden hala inandığımız belirsiz. Bilişsel Bilimlerdeki Trendler (Trends in Cognitive Science) dergisinde yayınlanan...
31
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Orhan Aydın
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce AnkaraÜcretsiz13 Haziran
Kvasir Dergi: Açık Eleştiri Akşamı
13 Haziran 2025 19:30 tarihinden 13 Haziran 2025 21:00 tarihine kadar.

13 Haziran Cuma, 19:30'da, Kvassir Kafe'de, herkesin katılımına açık bir söyleşi.

Yazarlar hem birbirlerini eleştiriyor hem de sizden gelen yorumları değerlendiriyorlar.

Dergideki öyküler ya da doğrudan "öykü" üzerine düşündüğünüz her şeyi saygı çerçevesinde söyleyebilir, yazarlarımızla ve diğer katılımcılarla tartışabilirsiniz.

E tabii hiç konuşmaya da bilirsiniz. :)

Etkinliğe gelmeden önce dergiyi okumuş olmanız tavsiye edilir ama şart da değildir.

Mayıs ve Haziran sayılarını kafeden ya da diğer satış noktalarından edinebilirsiniz.

Etkinlik yaklaşık bir buçuk saat sürecektir.

Katılım ücreti yoktur.

Devamını Göster
6
0 Yorum
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 19 Ocak 2019
Kitaplar, olduğumuz yerde kalmamız gerektiği zamanlarda bize gidecek bir yer verirler.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
19
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Fatma Nur Kılıç
İnceleyen 13 Ağustos 2023
Çok güzel ya
Dizi
9.8/10
(187 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Galaksi Ağacı

Önce ağaçlar geldi. İspanya‘nın Salamanca kasabasında bir fotoğrafçı, budanmış meşe ağaçlarından oluşan bir korunun ne kadar farklı göründüğünü fark etti. Sonra galaksi geldi. Fotoğrafçı gece saat 2’ye kadar uyanık kaldı ve böylece Samanyolu Galaksisi, görkemli meşenin seviyesine yükseldi. Bu özenle şeçilmiş perspektiften bakıldığında, galaksideki toz şeritleri ağacın dallarının doğal devamı gibi görünmektedir. En son ışık geldi. Ağacın uzak tarafından, bir siluet oluşturmak için el feneri kullanıldı. Tesadüfi olarak, diğer ağaçlar da parlak olan ufukta benzer silüetler oluşturdu. Paylaşılan görsel, 2015 yılında çekilen 30 saniyelik tek bir karedir ve Samanyolu’nu dijital olarak belirginleştirmek için işlenmiştir.

23 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: César Vega Toledano ; Dipnot: Judy Schmidt
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Söz
Batuhan Aslan
Batuhan Aslan
20K UP
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Yıldızlar, keşifler için yola çıkan insanlara dostturlar. O çağlarda deniz adamlarının dostlarıydılar. Şimdi de uzay adamlarının.
Kaynak: Sayfa 27 (Altın Kitaplar Yayınevi)
Kitap
9.8/10
(143 Kişi)
Puan Ver
Evrenin ve Yaşamın Sırları
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fırat Gülsün
Fırat Gülsün
2,836 UP
9 saat önce
100 km hızla giden bir arabadan geriye doğru 100 km hızla bir top ateşlendiğinde top olduğu noktada durup yere düşüyor...Acaba daha yüksek bir hızla gitseydi araba top hiç bir zaman çıkmayacak mıydı?
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Ayşe Ege Palaz
Blog Yazarı 3 dk.

Eleonora Gullone'un Palgrave Macmillan Hayvan Etiği Serisinin bir parçası olarak yayınlanan Hayvan Zulmü, Antisosyal Davranış ve Saldırganlık: Bağlantıdan Daha Fazlası adlı kitabı, farklı istismar türlerini bağlayan güçlü empirik kanıtların olduğunu gösteriyor. Günümüzde, hayvanlara ve insanlara yönelik davranışlar arasında büyük bir bağ olduğu düşünülüyor. Bu kitap ise hayvanlara ve insanlara olan istismar türleri arasındaki ilişki konusunda, birçok okuyucumuzun ilgisini çekebilecek oldukça kapsamlı bir kaynak.

Melbourne'daki Monash Üniversitesi Psikoloji Bölümünde Doçent Doktor olan Eleonora Gullone, kitabını çok sayıda akademik araştırmayla destekliyor. Bu yaklaşım, hayvan istismarı ve antisosyal davranış arasındaki bağ konusunda bildiklerimizi ve bilmediklerimizi analiz edebilmemizi sağlıyor. Aradaki bağlantı, kişiler arası şiddetin sıklıkla hayvanlara şiddet ile birlikte veya birbirini takip ederek meydana geldiğini ve bunu bize gösterebilecek işaretleri de görmezden geldiğimizi anlatmaktadır.

13
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close