Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Ocak 2017 6 dk.

İnsan beyninin evriminin ne kadar önemli olduğu aşikardır. Gezegenimiz üzerinde bugüne kadar evrimleşmiş en yüksek zekaya sahip türüz. Bu evrimsel değişim asla kolay olmadı; ancak her evrimsel değişim gibi kademeli ve birikimli bir şekilde oldu. Bu durum, doğal olarak, birçoklarının aklına bir sorunun takılmasına neden olmaktadır: Neden sadece insan türünde beyin ve dolayısıyla zeka bu kadar evrimleşmiştir? Bu sorunun detaylı bir cevabını buradaki makalemizden okuyabilirsiniz.

Ancak çenemizi çalıştıran kasların körelmesiyle ilgili olarak, şunu belirtmekte fayda var: Her türün evrimi eşsizdir. Yani "kendine özgü"dür. Evrim tarihinde; benzer özelliklerin, benzer şartlar altında, kimi zaman benzer süreçlerden geçerek ortaya çıktığını görebilsek de (bkz: yakınsak evrim); çoğu zaman türlerin popülasyonları başından geçenler (çevre şartları, bu çevrenin değişimi, popülasyon içindeki genetik çeşitliliğin yapısı, bu çeşitliliğin çevreyle etkileşimi, vs.) eşsiz bir özgünlükte olduğu için, türlerin evrimi de kendilerine özgü olmaktadır. Bir diğer deyişle, "Neden diğer maymunlar da insanlar gibi zekileşmiyor?" sorusu, "maymun" (Simiiformes) olan her türün birebir aynı evrimsel patikayı takip etmesi gerektiğini varsaymaktadır. Evrimde böyle bir zorunluluk yoktur!

115
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Simay Aladağ
Uyarlayan 25 Ağustos 22 dk.

Eğitim, teknoloji ve teknikteki gelişmeler devam ederken kırılması "imkânsız" rekorları kırmaya ne kadar yakınız? Geçtiğimiz aylarda bir cumartesi sabahı Manhattan'da bir otelin balo salonunda bulunan Noah Lyles, telefonundan hesap makinesini açtı ve türümüzün atletik performansının üst sınırını hesaplamaya çalıştı.

Lyles, bugüne kadar Dünya üzerinde yaşamış milyarlarca insan arasında iki kişi hariç hepsinden daha hızlı koşmayı başarabildi. Yakında bu iki kişiyi de saf dışı bırakacağından emin. Jamaikalı Usain Bolt'un dünyanın en hızlı 200 metre yarışında ilk yarıyı kaç saniyede tamamladığını hesap makinesine yazdı. Ardından da kendi en iyi 200 metre koşusunun ikinci yarısını koşma süresini ekledi. Bu hesaplamadan sonra şunları söyledi:

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nazan Bilgin
Nazan Bilgin
3,415 UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 18 dk.

Bizim en yakın kuzenlerimiz olan Neandertaller, taştan aletler yapmada ve hayvanları avlamada başarılı olmuş, birçok buzul çağın zor şartlarında hayatta kalmışlardır. Peki, neden 27.000 yıl önce yok oldular?

Neandertaller en az 200.000 yıl boyunca Avrupa ve Batı Asya’da yaşamış ve yaklaşık 27.000 yıl önce yok olmuş bir hominin türüdür. Bu süre içerisinde bu bölgelerde bilinen en soğuk iklim şartlarından bazılarına şahitlik etmişlerdir. Fıçı göğüs, daha kısa uzuv, daha büyük beyin gibi fiziksel özelliklerinin birçoğu onların soğuğa adapte olduklarını ve ısıyı tutmaya adapte olmuş bir vücut biçimine sahip olduklarını gösterir. Hayvan avlamada ve taştan karmaşık aletler yapmada üstün olan Neandertallerin kemikleri son derece kaslı ve güçlü olduklarını, ama sık sık yaralandıklarını ve bu nedenle zor bir hayat sürdürdüklerini ortaya koyar. Şüphesiz Neandertaller 200 bin yılı aşkın bir süre boyunca çevresine başarılı bir şekilde adapte olmuş zeki türlerdir. Peki, onlar ne kadar “insanlardı”? İnsanlara özgü olduğunu düşündüğümüz dil, müzik, sanat ve din gibi davranışlar sergilediler mi? Ve neden modern insanlar Avrupa’ya göç ettikten kısa bir süre sonra ortadan kayboldular?

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
12K UP
Gözlemi Yapan 2 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı İlçesi
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Sadık Berk Evren
Alıntıyı Ekleyen 18 Mayıs 2024
Ölünce nereye mi gideceksin? Doğmayanların yanına.
Kaynak: Montaigne, Denemeler
6
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Çeviren 23 Şubat 2016 10 dk.

Amerikan halkını Charles Darwin’in doğal seçilim yoluyla evrim teorisi kadar keskin bir şekilde ayıran pek az mesele vardır. Türlerin Kökeni (Origin of Species), 1859’da yayınlandıktan sonra, insanların ve bu gezegenin diğer sakinlerinin zaman içinde evrimleştiğini kabul edenler ile türlerin şu anki biçimiyle bir değişikliğe uğramadan yaratıldığını kabul edenler arasında bir zıtlaşmaya yol açtı. Avrupalıların çoğunluğunun ve dünyanın kalan kısmındaki birçok yerin evrimi kabul etmesine karşın, Birleşik Devletler hala geriden geliyor. Günümüzde her 10 Amerikalıdan 4’ü, insanların zamanın başlangıcından bugüne kadar halihazırdaki biçimiyle var olduğuna inanıyor. Birçok dindar grup için bu oran daha da yüksek. Bu, acınası bir durum.

Uzun süreden sonra şimdi bir umut var gibi görünüyor: ABD’de yapılan anketler, yaratılışçılığın yalpalamaya başladığını ve Amerikalıların nihayet evrim lehinde yön değiştirmeye başladığını gösteriyor. Onlarca yıl süren yasal mücadeleden, bilimsel eğitime gösterilen direnişten ve derin bir kültürel bölünmeden sonra evrim, kesin olarak galip çıkacağı bir noktaya ulaşmış olabilir.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Hakan Ateş
Hakan Ateş
52K UP
Üye 1 gün önce Henüz cevap yok.
Merhaba ben DEHB'li bir bireyim fakat ilaç kullanmıyorum. İlaçsız bir şekilde YKS gibi sınavlarda başarı elde eden insanları araştırmama rağmen bulamadım. İnternette keza benim gibi insanların ne yapması gerektiği hakkında terapi ilaç vs dışında bir şey yazmıyor ve başarılı olan insanlardan örnek bile verilmiyor. İlaç şartsa nasıl bir yol izlemeli?
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 13 Mayıs 2024 3 dk.

Homo erectus'lar yüz binlerce yıl boyunca Paleolitik Dönem’deki belirli taş ocağı ve alet yapım alanlarına tekrar tekrar dönüyordu. Tel Aviv Üniversitesi'ndeki araştırmacıların Archaeologies dergisinde yayınladıkları çalışma, bu bölgelerin fillerin göç yerleri boyunca stratejik olarak seçildiğini ortaya koydu.[1]

Araştırmacılar, eski insanların üç şeye ihtiyacı olduğunu belirtiyor: su, yiyecek ve taş. Su ve yiyecek tüm canlılar için gerekli olsa da insanların diğer yırtıcı hayvanlar gibi keskin pençeleri veya dişleri olmadığı için hayvanları avlamak ve kesmek için taş aletlere güveniyorlardı. Bu filler çakmaktaşı aletler kullanılarak avlanıyor ve işleniyordu. Antik Yakın Doğu Kültürleri Bölümü'nden Prof. Ran Barkai şöyle amaçlarını söyle açıklıyor:

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mimas: Büyük Kraterli Küçük Uydu

Mimas’a her ne çarptıysa, onu neredeyse yok ediyordu. Geriye kalan şey, Satürn’ün en küçük küresel uydularından birinin üzerindeki, en büyük çarpma kraterlerinden birisidir. Yapılan analizler, biraz daha büyük bir çarpışmanın, Mimas’ı tamamen yok edeceğini gösteriyor. Yaklaşık 130 kilometrelik bir alana yayılan ve görselde de görülebilen Herschel isimli devasa krater, adını 1789 yılında Mimas’ı keşfeden Sir William Herschel’den alıyor. Mimas’ın düşük kütlesi, küresel bir şekle sahip olmaya ancak yetecek kadar güçlü, ancak nispeten büyük yüzey şekillerini mümkün kılacak kadar da zayıf bir kütleçekimi oluşturmaktadır. Mimas, çoğunlukla su buzundan ve bir miktar kaya parçasından oluşur. Bu sebeple, büyük ve kirli bir kartopu olarak tanımlanır. Bu görüntü, 2010 yılında, Satürn’ün yörüngesindeki robotik uzay aracı Cassini tarafından, Mimas’a şimdiye kadarki en yakın geçiş gerçekleştirirken yakalandı.

31 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: NASA, JPL-Caltech, Space Science Institute, Cassini
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 24 Mart 2014 1 dk.

Küre yapılı, buzlu bir zırh Güneş Sistemi'nin etrafını sarmaktadır ve buna günümüzde Oort Bulutu adı veririz. Bu zırh, 5.000 ila 10.000 Astronomik Birim (AB) uzakta yer alır. 1 AB, Güneş ile Dünya arasındaki mesafeye, yani yaklaşık 150 milyon kilometreye eşittir. Bu zırhın dış tabakası, yani 10.000 AB uzaklıktaki buzlu cisimler üzerinde, Güneş'in etkisinin diğer yıldızlardan daha az olduğu düşünülmektedir. Yani artık Oort Bulutu'nun dışına erişildiğinde, Güneş'in etkisinin son derece zayıfladığı hesaplanmaktadır.

Oort Bulutu içerisinde 100 milyar ila 2 trilyon arası buzul kaya bulunduğu düşünülmektedir. Bu kaya parçaları, Güneş'in etrafında dolanmaktadır. Ara sıra, bu bulut civarından geçen yıldızlar, dev moleküler bulutlar ve benzeri gök cisimleri, Oort Bulutu içerisindeki cisimler ile etkileşerek yörüngelerini değiştirebilir. Bunun sonucunda bazı gök cisimleri, Güneş Sistemi içerisine "düşerek" bilimde "uzun dönem kuyrukluyıldızı" adı verilen yapıları oluştururlar. Bu kuyruklu yıldızların devasa, son derece eksantrik (dış merkezli) yörüngeleri vardır ve Güneş'in etrafında 1 tam tur atmaları on binlerce yıl sürebilir. Tarih boyunca bu tür cisimler sadece 1 defa gözlenebilmiştir.

33
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ufuk Derin
Aktaran 3 gün önce 4 dk.

Fareler kanalizasyonlarda dolaşmaya, hamamböcekleri mutfak köşelerinde saklanmaya başlamadan çok önce, istenmeyen başka bir misafir erken medeniyetleri rahatsız ediyordu. Biology Letters dergisinde yayımlanan yeni bir genetik çalışması, otel odalarınıza musallat olan ve kanla beslenen tahtakurularının şehirlerde dolaşan ilk haşereler olduğunu gösteriyor.[1] Ekip, tahtakurularının on binlerce yıldır insanları rahatsız eden tehdit olduğunu öne sürüyor. Araştırmada yer almayan Dresden Teknoloji Üniversitesi'nden evrimsel biyolog Klaus Reinhardt, çalışma hakkında şunları söylüyor:

Yine de bazı araştırmacılar, tahtakurularının bu unvanı gerçekten hak edip etmediği konusunda kararsız olduklarını söylüyor. Pek çok tahtakurusu türü hayatta kalmak için insanlara ve kana ihtiyaç duyar. Ancak bilim insanları, çok uzun zaman önce tahtakurularının tercih ettiği asıl avların sadece yarasalar olduğunu düşünüyor. Genetik kanıtlar, yaklaşık 245.000 yıl önce bazı tahtakurularının ilk insanlara geçtiğini gösteriyor.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Furkan Sağlam
Yazar 31 Ekim 2023 11 dk.

Fizik ve mühendislik gibi alanlarda kullanılan birçok matematiksel metot ve teorem vardır. Bu metotlar arasında türev ve integral gibi evreni iyi şekilde anlamamızı ve açıklamamızı sağlayan yöntemler de bulunur. Bu yazıda ise Green, Diverjans ve Stokes teoremlerinden ve bu teoremleri anlamak ve kullanmak için bilinmesi gereken eğrisel integral, yüzey ve hacim integrallerinden bahsedilecektir.

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Deniz Toprak
Deniz Toprak
25K UP
Blog Yazarı 1 dk.

Atom altı parçacıkların dünyasını keşfetmek için tarihsel yöntemden faydalanmak, popüler bilim kitapları aracılığıyla klasik fiziğin temellerini atabilir; ileri düzey kuantum fiziğini bu temel üzerinden inşa etmemizi sağlayabilir gibi duruyor. Süperpozisyon, dolanıklık, Bell eşitsizliği, kuantum bilgisayarları... Aşağıdaki fizik kitapları listesi, kuantum fiziğinin en zor konularını anlamak isteyenler için bir rehber niteliğinde olacaktır.

TEMEL

28
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 16 Nisan 2011 12 dk.

Bilim insanları arasında evrimin kabul edilme oranı nedir dersiniz?

Bu konu, evrimin özellikle halk arasında tartışmalı olup, bilimsel camiada hiçbir temel tartışmanın artık bulunmayışından ötürü birçok araştırmanın konusu olmuştur. Sonuç ise açıktır: Evrim, bilim insanları arasında %97'ye varan oranlarda, sadece biyologlar arasında ise %99'u aşan oranlarda kabul görmektedir. Konuyla ilgili çalışmaların bir kısmına buradan, buradan, buradan, buradan, buradan, buradan, buradan, buradan ve benzerlerinden ulaşabilirsiniz. Ancak bir tanesini inceleyelim:

150
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Eray Şeyhan
Eray Şeyhan
50K UP
İnceleyen10 4 gün önce
La Mettrie, bu eserini 18. yüzyılda anonim olarak yayımlamasına rağmen, Makine İnsan yazıldığı günden itibaren yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. “İnsan bir makinedir” görüşü, özellikle ruhun ölümsüzlüğüne ve tanrısal yaratılışa inananlar tarafından sert biçimde eleştirilmiştir. Zira bu düşünce, Tanrı’ya, ruhun varlığına ve özgür iradeye yer bırakmıyordu. Materyalist ve hazcı bir etiği savunduğu için, birçok kişi onun fikirlerinin ahlaki yozlaşmaya yol açacağını düşünmüştür. La Mettrie’ye göre erdem, acıdan kaçma ve haz alma ilkesine dayanıyordu. Bu yaklaşım, geleneksel ahlak anlayışıyla taban tabana zıttı. La Mettrie, bu radikal fikirlerini, kendisinden önceki düşünürlerin görüşlerini sentezleyerek temellendirir. Özellikle Descartes ve Locke’un etkisinden yola çıkarak, insanın ruhsuz bir makine gibi işlediğini ileri sürer. Bu iddialarını ise ampirik gözlemlerine dayandırır; çünkü kendisi her şeyden önce bir hekimdir. Makine İnsan’ın bazı bölümlerinde, insana yakın canlıların beyin yapılarından söz eder ve bunu oldukça anlaşılır, hatta yer yer dikkat çekici bir üslupla dile getirir. Bugün hâlâ önemini koruyan Makine İnsan, yalnızca 18. yüzyılın değil, günümüz düşünce dünyasının da etkili eserlerinden biridir. La Mettrie’nin insanı doğanın bir parçası olarak görmesi ve zihinsel süreçleri bedensel işlevlerle açıklaması; nörobilim, psikoloji ve evrimsel biyoloji gibi çağdaş bilim dallarının yaklaşımlarıyla örtüşmektedir. Günümüzde insan zihnini açıklamak için artık ruh kavramına ihtiyaç duyulmaması, La Mettrie’nin sezgisel olarak öne sürdüğü fikirleri doğrular niteliktedir. Her ne kadar döneminde dışlanmış olsa da, Makine İnsan fikri, insanı anlamamızda bilimsel düşüncenin önemine dikkat çeker.
Kitap
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Man a Machine
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağan Yetkin Seyit
3 gün önce
"Soru & Cevap" kısmında bir sorunun altına yazılan cevaba yazılı olarak bir yorum yapabilmek iyi olurdu ya da o konu hakkında tartışmak. Bunun için cevapların altına bir yorum özelliği gelebilir. Evet alıntı yaparak da o cevap ile ilgili fikrimizi paylaşabiliriz ama herkesin bu yorumları görmesi ve herkesin bu yorumlardanyararlanması daha kolay hâle gelirdi. Umarım fikrim dikkate alınır. İyi akşamlar.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 1 gün önce 25:31
Uzaydan gelen mesaj "Free İmamoğlu" mu diyor? Bir garip sinyal deyip geçmeyeceğiz! Astrositlerin üstüne vazife mi hafıza oluşumuna yardımcı...
3
İnceleme
Fatih Oğulcan Kaya
İnceleyen10 24 Haziran 2023
Yaşarken bir simülasyon içinde olduğunu düşünenlerin fikrini gerçekleştiren ve bu durumu insanın duygularını nasıl etkilediğini gösteren çok güzel bir aile filmi. Jim Carrey'nin de oyunculuğu ve fikrin kalitesi birleşince izlemesi keyifli bir film çıkmış ortaya. Kısaca keyifle izlenebilecek bir hayat fanusu filmi.

Bir noktayı es geçmemek lazım, insan duyguları sebebiyle simülasyon bir evrende izleyen ve izlenen psikolojileri çok ilginç mitler ortaya çıkarmakta. Bunlar üzerine düşünmek ve değerlendirmek çok keyifli.
9.9/10
(183 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Truman Show
Yönetmen: Peter Weir
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
19
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Kerem Kılınç
İnceleyen10 14 Temmuz 2023
Youtube'da felsefe ile uğraşan çok az iyi insan var ve Diamond bunlardan birisi.
Youtube Kanalı
9.1/10
(783 Kişi)
Puan Ver
@DiamondTema
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
24
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close