Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Utku Derin
Utku Derin
396.7K UP
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

Yapay zeka modelleri, dünyanın en önde gelen matematik yarışmalarından biri olan Uluslararası Matematik Olimpiyatları'nda (İng: "International Mathematical Olympiad", IMO) tarihte ilk kez altın madalya seviyesinde prestijli bir başarıya imza attı. Bu başarı, yapay zeka teknolojisinin en büyük destekçileri için inkar edilemez bir övünç hakkı olsa da şu anda, Google ve OpenAI'nin en gelişmiş yapay zeka programları bile hala son derece zeki bir genci geçebilmiş değil.

Her ne kadar kulağa tuhaf gelse de karmaşık matematik, yapay zekanın hâlâ en büyük engellerinden biri. Bunun neden böyle bir sorun olmaya devam ettiğine dair pek çok analiz mevcut, fakat genel olarak bu durum, yapay zeka teknolojinin çalışma prensiplerinden kaynaklanıyor. ChatGPT ve Google Gemini gibi yapay zekalar, bir komut aldığında kelimeleri ve harfleri "token" denilen küçük parçalara ayırıyor, sonra bunları analiz edip uygun bir cevap tahmin ediyor. Yapay zeka için bir cevap, sadece en olası token dizisi demek. Ancak biz insanlar; kelimeleri, cümleleri ve düşünceleri bir bütün olarak algılıyoruz.

10
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 21 Temmuz 2015 1 dk.

Ortak bir atayı paylaşan iki soy hattı, artık birbiriyle çiftleşemeyecek kadar farklılaştığında, türleşmenin yaşandığını söyleriz. Bu tür üreme-temelli (eşeysel) bir izolasyon, evrimsel sürecin anahtar olgularından birisidir. Ancak bu izolasyon (bariyer) sürecinin mekanizmaları ve hangi tip mutasyonlar sonucu meydana geldiği konusundaki bilgimiz, halen genişletilmeye ihtiyaç duymaktadır. Japonya'nın Okazaki kentindeki Ulusal Temel Biyoloji Enstitüsü Genel Müdürü Masayuki Yamamoto şöyle söylüyor:

Ancak Yamamoto yanılıyor. Sıfırdan tekrar etmemiz imkansız olabilir; ancak en azından kısmen tekrar etmemiz mümkün gözüküyor. Japonya'daki Osaka Şehir Üniversitesi'nden Chikashi Shimoda'nın ekibi, Schizosaccharomyces pombe türü maya mantarlarında deneysel olarak türleşmeyi gözlemeyi başardı!

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Mustafa Karataş
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Gerçekten, ya günün birinde bütün arzu ve kaprislerimizin de formülü bulunur, daha doğrusu, bunların esasına, hangi kanunlara bağlı olarak meydana gelip nasıl geliştiklerine, çeşitli durumlarda hangi yolları takip ettiklerine vs. dair kesin bir matematik formül ortaya çıkarsa, o zaman insan muhtemelen, hatta mutlaka hiçbir şey istememeye başlar. Cetvele bakarak arzu etmenin ne tadı olur?
Kaynak: Yeraltından Notlar
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 7 Nisan 2014 14 dk.

Bir önceki yazımızda, diğer yazı dizilerimizde daha genel kapsamda ele aldığımız seçilim olgusunun daha akademik detaylarına girmiştik ve farklı sayıdaki lokus sayısıyla ifade edilen özelliklere göre geliştirilen farklı modellerin varlığından söz etmiştik. Ancak daha önemlisi, mutasyonların evrimin ana mekanizması olamayacağı gerçeğini matematiksel olarak ispatladıktan sonra, mutasyonların yarattığı varyasyonlar üzerine etki eden seçilimin ne kadar önemli bir evrimsel kuvvet olduğunu sözel olarak açıklamış, örnekler vermiştik. Şimdi ise bu konunun matematiğine girerek, mutasyonlara kıyasla seçilimin ne kadar hızlı bir şekilde evrimi tetikleyebileceğini göstereceğiz. Böylece matematik alet çantamıza yeni formüller ekleyerek, Hardy-Weinberg Dengesi'nin ikinci kuralı olan "Dengenin var olması için seçilim olmayacak." ilkesini bozsak bile popülasyonların evrimsel analizi nasıl yapabileceğimizi göreceğiz.

Öncelikle, herkesin genel hatlarıyla bildiği seçilim olgusunu sayısal bir düzleme oturtalım: Yine tek lokuslu (2 alelli) bir model kullanacağız, en basitini yani. Alellerimizin adı B1 ve B2 olsun bu defa. Tıpkı A ve a gibi; ancak farklı harflere ve isimlendirmelere de alışın diye böyle yapmayı uygun görüyoruz. Hemen bir başlangıç frekansı tanımlayalım:

86
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Kerem Topçu
Kerem Topçu
50.2K UP
Öğrenci 29 Ocak 2021 Sen de Cevap Ver

Cevap: EVET OLUR. Çiçekli bitkilerde polenlerin çoğunun dişicik tepesine ulaşması canlı ya da cansız tozlaştırıcılar ile gerçekleşir. Rüzgar, su, böcek, yarasa, kuş gibi etkenlerle dişi organın tepeciğine taşınmasına tozlaşma denir. Eğer bir çiçekte bulunan polen aynı çiçeğin dişi organın tepeciğine taşınmasıyla oluşan tozlaşmaya kendi kendine tozlaşma denir. Eğer bir çiçeğin poleni kendi türünden başka bir dişi organın tepeciğine taşınırsa buna çapraz tozlaşma denir. Bu genetik çeşitliliği arttırır.

209 görüntülenme

Kaynaklar

  1. F. kurt, et al. (2021). Biyoloji. Not: kaynak belirtemiyorum..
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Haluk Ertan
Haluk Ertan
75.5K UP
Yazar 5 Eylül 2020 55 dk.

“Abiyogenez” üzerine yazmaya karar veren kişi oldukça zor bir işe kalkıştığını bilir. Çünkü, cansız maddelerden canlının oluşum sürecini tanımlayan kavram, bilimin en önemli ama aynı zamanda en karmaşık araştırma alanı olan “Yaşamın (canlılığın) Kökeni” konusunun merkezinde yer alır. Bundan dolayı, sözlü olsun yazılı olsun bütün kültür tarihi boyunca insanlık, bu sorunla ilgili sayısız çeşitlilikte bilgi ve düşünce ortaya koymuştur ve bu uğraş günümüzde de devam etmektedir.

Deneysel bilimin güçsüz olduğu antik dönemlerde, “Nereden geliyoruz?” sorusuna yanıt bulma ihtiyacını, kadim inançlar ve folklorik efsaneler karşılamıştı. Daha sonra tek tanrılı göksel dinlerin dogmaları ve felsefe devreye girdi. Binlerce yıllık bu entelektüel çabanın ortaya koyduğu devasa külliyat, insan bilincini derinden etkiledi ve bu etkinin hâlâ sürdüğü herkesin bildiği bir gerçek. Başka bir anlatımla, ele alınan konu, efsanelerin, mitolojinin, dogmaların, safsataların, önyargıların gerçek sanıldığı ve çağdaş bilimin henüz yeni araştırdığı bir alanda kalem oynatmaktır. Fakat öte yandan, bilimin açıklayamadığını hiçbir şeyin açıklayamayacağı gerçeği bizlere, yaşamın yani canlının kökeniyle ilgili bilimsel bulguları toplumla paylaşma yükümlülüğü veriyor.

291
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Aslıhan Niksarlı
Yazar 4 Ocak 2022 16 dk.

Orangutan (Pongo), Endonezya ve Malezya yağmur ormanlarına özgü bir kuyruksuz maymun cinsidir. Günümüzde sadece Borneo ve Sumatra'da bulunsalar da, Pleistosen Dönem'de, yani günümüzden 2.5 milyon yıl öncesine kadar olan dönemde, Güneydoğu Asya ve Güney Çin boyunca geniş bir alanda yaşamışlardır.

Orangutanlar cinsel olarak dimorfiktir, yani dişileri ve erkekleri arasında ciddi anlamda boyut ve şekil farkı vardır. En belirgin fark yüz morfolojilerinde görülür. Erkeklerin yanak yastıkları daha geniş ve yana doğru uzanırken, dişilerin yüz hatları daha sivridir. Erkek orangutanların bir diğer benzersiz özelliği ise daha da iri görünmelerine sebep olan uzun, kalın tüyleri ve vokalizasyon için kullandıkları boğaz keseleridir. Erkekler olgunlaştıkça boğaz keseleri de çok daha büyük hale gelir.

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ali Ferruh Ekiz
Aktaran 2 gün önce 2 dk.

Bir yapay zeka sistemi, iki bronz sütunun üzerine işlenmiş ve Roma tarihi boyunca kopyaları yapılmış en ünlü Latin yazıtlarından biri olan Res Gestae Divi Augusti (Tr: "Yüce Augustus'un Fiiliyatı", "Augustus'un Eylemleri") isimli yazıt hakkında yeni detaylar ortaya çıkardı. Araştırmacılar, otobiyografik olduğu düşünülen yazıtı analiz etmek için Aeneas adlı bir yapay zeka kullandı. Diğer Latin yazıtlarıyla karşılaştırıldığında Augustus'un Eylemleri, Romanın yasal belgelerinde kullanılan dil ile benzerlikler gösteriyor. Ayrıca, emperyal siyasi söylemler veya emperyal gücü sürdürmeye yönelik bir mesajlar içeriyor. Google DeepMind'da bilgisayar mühendisi olarak çalışan ve bu makalenin ortak yazarı olan Yannis Assael şöyle söylüyor:

Assael ve ekibi daha önce antik Yunan yazıtlarını restore ve kategorize etmeye yarayan Ithaca isimli bir yapay zeka sistemi geliştirmişti. Adını Romalıların efsanevi atası, Truva kahramanı Aeneas'tan alan sistem ise Ithaca'nın sistemi ile benzer şekilde çalışıyor ancak Yunanca yerine Latince kullanıyordu.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Nisan 2011 1 sa.

Genel olarak, fosiller üzerinden ilerleyeceksek, bilmemiz gereken şey, yer kabuğunda derinlere indikçe, zamanda geriye gittiğimizdir. Çünkü ilk fosilleşen kemikler, yer katmanlarının en altında yer alır, fosilleşmenin gerçekleşmesinden sonra günümüze kadar, o katmanın üzerine birçok yer katmanı oluşmuştur. Bu sebeple derinlerden yüzeye yaklaştıkça, zamanda yolculuk yapıp geçmişten günümüze ulaşırız. Bugünün kemikleri de, geleceğin yeryüzü için derin katmanlarda yer alacaktır. Bunu bilmekte fayda var. Ayrıca arkeoloji, paleontoloji ve paleoantropoloji son derece yavaş ilerleyen, sonuçların çok uzun sürelerde alınabildiği bilim dallarıdır. Filmlerden veya çeşitli kaynaklardan sanıyoruz izlemişsinizdir, ancak devasa bir dinozorun kemikleri veya antik bir buluntunun yeryüzüne çıkarılabilmesi için diş fırçalarına benzer çok ufak ve yapıya zarar vermeyecek aletlerle, milim milim kazmak gerekmektedir.

Çok yavaş ilerlemek zorundalar, çünkü fosiller çok hassastırlar ve kolayca dağılabilirler. Üstelik sadece kazı işleri de değil; fosiller çıkartıldıktan sonra laboratuvarlara taşınması, onlarca farklı test ve analizden geçirilmeleri, test sonuçlarının başka bilim insanlarınca tekrarlanıp onaylanması süreci oldukça sancılıdır. Bu da, bilim insanları olarak bizlerin evrimsel kanıtlara ulaşma hızımızı düşürmektedir. Bu sebeple muhtemelen gezegenimiz içerisinde bulunabilecek fosillerin milyonda birine bile henüz ulaşabilmiş değiliz. Orada bir yerlerde, sayısız fosil yüzeye çıkmayı bekliyor. Ancak bu, elbette evrimsel analiz açısından çok büyük bir dert değildir, çünkü eldeki verilerle dahi sayısız türün evrimi kolaylıkla ispat edilebilmekte, bilip bilebileceğiniz neredeyse her türün evrimsel geçmişine dair iyi kötü bazı fosil izleri elimizde bulunmaktadır. Kimi zaman bu fosiller eksiksiz geçişleri göstermekteyken, kimi zaman aradaki bazı basamaklar henüz keşfedilmemiş olabilir. Ancak bu ikinci gruptaki evrimsel örnekler dahi, aradaki evrimsel geçişi (eksikliklerden ötürü biraz sıçramaları olsa bile) net bir biçimde gözler önüne sermektedir. Kısaca evrim, aklınıza gelebilecek her tür ve bu türlerin atalarına ait fosil kayıtlarıyla gösterilebilmektedir. Hele ki söz konusu tür grubu insansılar, yani günümüz modern insanları ve atalarıysa...

366
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Sonya Demirboğa
Sonya Demirboğa
62.6K UP
İnceleyen8 6 gün önce
"Fatih Harbiye,” adını İstanbul’un iki semti olan Fatih ve Harbiye’den alır ve bu iki semt arasındaki kültürel ve toplumsal farklılıkları simgeler. Yazar romanında bu iki semteki insanları birbiriyle kıyaslayarak batılılaşmayı bir sorun olarak ortaya koyuyor ve bu sorunun toplumsal yöndeki etkilerini inceliyor.
Peyami Safa’nın “Fatih Harbiye” adlı eseri, Türkiye’nin Batılılaşma sürecini ve bu sürecin bireyler ve toplum üzerindeki etkilerini derinlemesine işleyen önemli bir romandır. Yazar, Doğu ve Batı arasındaki kültürel çatışmayı, bireysel arayışları ve toplumsal değişimleri ustalıkla kaleme alır. “Fatih Harbiye,” hem edebi hem de toplumsal açıdan zengin ve düşündürücü bir eser olarak, Türk edebiyatının vazgeçilmez klasikleri arasında yer alır.
Romanın anlatım tarzı, karakterlerin içsel dünyalarını ve özelikle duygusal çatışmalarını derinlemesine yansıtır. Yazarın gözlem gücü ve detaylara verdiği önem, romanın gerçekçi ve etkileyici olmasını sağlar. Mekân betimlemeleri ve karakter analizleri, okuyucunun romanın atmosferine kolayca dahil olmasını sağlar.
8.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Derleyen: Ötüken
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İlke Gögce
İlke Gögce
65.8K UP
Yazar 24 Ağustos 2023 9 dk.

Ki-Kare (χ²) testi, biyolojinin çeşitli alanlarında kapsamlı uygulamaları bulunan temel bir istatistiksel yöntemdir. Faydası, kategorik verileri analiz etmede ve kalıpları, ilişkileri ve beklenen sonuçlardan sapmaları ortaya çıkarmada yatmaktadır. Bu makale, Ki-Kare testinin biyolojideki çeşitli uygulamalarını derinlemesine inceleyerek ekoloji ve genetiğe, epidemiyolojiye ve ötesine uzanan alanlardaki önemini gözler önüne seriyor.

Ki-Kare testi temel olarak, kategorik verilerde gözlenen ve beklenen frekanslar arasındaki farkın anlamlılığını ölçen istatistiksel bir araçtır. Test, araştırmacıların bu sapmaların istatistiksel olarak anlamlı mı yoksa yalnızca şans sonucu mu olduğunu tespit etmelerini sağlar.

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
İsmail Kaya
İsmail Kaya
52.2K UP
11 Ocak
2024 yılı, aynı zamanda 21. yüzyılın 1. çeyreğinin son yılı mı ? 31.12.2025 21. yüzyılın 1. çeyreğinin son yılıdır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
🔍Yeni bir Padova Üniversitesi araştırması, yaklaşık 20.000 profesyonel vücut geliştiriciyi 8 yıl boyunca takip etti ve 73 ani ölüm vakası tespit etti—ortalama ölüm yaşı 42’ydi.

💔 Bu ölüm vakalarının 46’sı ani kalp yetmezliği nedeniyle meydana geldi. Araştırma, elit düzey sporcuların ani kalp yetmezliği riskinin amatörlere göre 14 kat daha yüksek olduğunu vurguluyor.
🏆 Özellikle Mr. Olympia yarışmasında yer alan profesyoneller arasında risk çok daha fazlaydı: yarışmacıların yaklaşık %7’si ani kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetmişti ve bu ölümler genellikle 36 yaş civarında gerçekleşmişti.

⚠️ Araştırmacılar, steroid ve performans artırıcı ilaç kullanımı, aşırı antrenman, katı diyet rejimleri ve kalpte yapısal değişim riskini öne çıkaran faktörler olarak belirtiyor.

Yazar: Fatma Nur İnakçı (aktaran)
Editör: Ufuk Derin

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 28 Ocak 2022
Birine ayırdığınız dikkat, cömertliğin en nadir ve saf formudur.
Kaynak: 1909-1943 yılları arasında yaşamış Fransız filozofun bu sözleri, "First and Last Notebooks" adlı eserinde yazmıştır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
49
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Jeoloji konusunda geliştirebilirsin.

Depremler
Depremler
26 Makale
4 saat 44 dakika
Öğrenmeye Başla
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close