Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Blog ~ Mek
Blog ~ Mek
50.8K UP
İnceleyen9 4 gün önce
Peyami Safa’nın edebî mahiyetteki on bir romanından yayın sırasına göre yedincisidir. Bu durumda eser roman tekniği bakımından arzu ettiği hedefe yaklaştığı üçüncü devre romanları arasına girmektedir.

Romanda olaylar Cumhuriyet’in ilk yıllarında İstanbul’da, Batılılaşma ve devrimler süreci içinde, muhtemelen 1925-1930 yılları arasında geçer. Yedi yıllık mahalle arkadaşlıkları zamanla aşka dönüşen Neriman ve Şinasi Dârülelhan’da Türk mûsikisi bölümü öğrencisidirler. Her ikisi de muhafazakâr bir çevrede yetişen iki genci bu çevre birçok özelliğiyle birbirine bağlamıştır. Ancak Neriman bir süre sonra yine Dârülelhan’dan alafranga mûsiki tahsili yapan daha modern bir gence, Macit’e ilgi duymaya başlar. Bu ilgi zamanla onu bütün eski değerlerden nefrete ve Avrupaî bir yaşayışa özenmeye sürükler. Babası Faiz Bey ise kızının gitgide değiştiğini farkederek bir an evvel Şinasi ile evlenmesini istemektedir.

Neriman’ı Şinasi ile Macit arasında seçim yapma mecburiyetinde bırakan sebep, Macit’in onu Beyoğlu’nda verilecek bir baloya çağırması olmuştur. Roman biraz da bu baloya gidip gitmeme tereddütleri etrafında döner. Şinasi, Neriman’ı düşmek üzere olduğunu hissettiği alafranga hayattan uzaklaştırmak için güvendiği dostu Ferit’le beraber çare ararken Neriman balo hakkında danışmak üzere Şişli’de oturan akraba kızlarının apartmanına gider. Konuşma arasında onlardan şahit oldukları bir facianın hikâyesini dinler. İstanbul’da Beyoğlu’nun arka sokaklarında bir Beyaz Rus gitarcı ile yaşayan bir Rus kızı, bir gün gönlünü zengin bir Rum’a kaptırarak ilk sevgilisinden yüz çevirmiş, ancak mesut olamayınca eski sevgilisine de dönememiş ve sonunda terkedilmiş bir durumda kalınca kurtuluşu intihar etmekte bulmuştur. Neriman’ın iç düğümleri bu hikâye ile çözülmeye başlar, olayın kendi hayatı ile benzerliklerini düşünür. Dönüşte Şişli’den bindiği tramvay Fatih’e doğru yaklaştıkça o da Macit’ten, onun samimiyetsiz, yapmacık tavırlarından, en önemlisi de teklif ettiği hayat tarzından uzaklaşır. O akşam Ferit’in evinde Şinasi’nin ve Faiz Bey’in de bulunduğu, mûsiki ve medeniyetler üzerinde gelişen bir sohbet faslı Neriman’ı yeniden Şinasi’ye ve eski tabii hayatına döndürür.

Fatih-Harbiye, Berna Moran’ın Peyami Safa romanları için ileri sürdüğü şemaya uygun olarak dört kişilik bir karakter grubu gösterir: Yanlış Batılılaşma özentisi içinde bir genç kız (Neriman), Doğu’nun olumlu değerlerine sahip genç adam (Şinasi), onunla rekabeti oluşturan alafranga, zengin ve havai erkek (Macit) ve yazarın fikirlerini temsil eden, kültürlü, konuşmalarıyla ikna edici bir şahsiyet (Ferit). Bütün roman, muhafazakâr Doğu’yu temsil eden Fatih ile alafrangalığın sembolü Harbiye semtleri arasındaki tezat üzerine kurulmuştur. Bu tezat romanda açıkça görülen ve yer yer kahramanları tarafından tartışma konusu da yapılan diğer zıtlıkları çağrıştırır: Konak-apartman, sokak-cadde, kahvehane-pastahane, kedi-köpek, hacıyağı-parfüm, Doğu ve Batı mûsikisi gibi. Neriman, Şinasi ve Macit’in Dârülelhan öğrencisi olmaları, özellikle mûsikinin romanda Doğu-Batı çatışmasının esas temasını teşkil etmesine sebep olmuştur. Neriman önce alaturka mûsikiden nefret ederek Şinasi’den uzaklaşmış, ancak yine aynı yoldan ona dönmüştür.

1931’de yayımlanan Fatih-Harbiye, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’ndan sonra Peyami Safa’nın en çok basılan romanlarındandır (13. bs., İstanbul 1993). 1943’te Almanca’ya tercüme edilmiş, 1992’de de televizyon dizisi haline getirilmiştir.
8.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Derleyen: Ötüken
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Murat Kılıç
Seslendiren 28 Mayıs 2021 10:03
Albert Einstein hiç şüphesiz bilim tarihinin en önemli figürlerinden biridir. Geliştirmiş olduğu Görelilik Teorisi, bugün Kuantum Mekaniği ile birlikte...
36
İnceleme
Blog ~ Mek
Blog ~ Mek
50.8K UP
İnceleyen10 4 gün önce
“Benim Adım Kırmızı” Üzerine Bir Tahlil Denemesi

Orhan Pamuk’un romancılık serüveni Cevdet Bey ve Oğulları ile başlar. Benim Adım Kırmızı da
onun en önemli eserleri arasında kabul edilir. Pamuk’un hem sanat yönü vardır hem de felsefe. Bu felsefe
yönünün romanlarında gittikçe derinleştiğini söyleyebiliriz. Benim Adım Kırmızı, onun postmodern romanlarının
ikincisi olarak değerlendirilir. Bu çerçevede Kara Kitap ve Benim Adım Kırmızı hem roman anlayışı hem de
renkler bakımından ilgi çeken eserlerdir. Roman, renklerle ilgili isimlendirmeden dolayı batı edebiyatında ve
bizim edebiyatımızda renklerle isimlendirilmiş bazı romanları (Kırmızı ve Siyah, Mai ve Siyah gibi) hatırlatır.
Yazıda, Benim Adım Kırmızı alışılagelmiş bir tahlil planı çerçevesinde incelemeye alınmıştır. Pamuk, yüz kırk
yıllık romanımıza yeni ve zengin bir kaynak göstermiş, nakkaşların aralarındaki kavganın sonu ile Kara’nın
Şeküre ile olan aşklarının, hayat anlayışlarının sonu eserin okuyucuya verdiği sonuçlar olarak tespit edilmiştir.
Yapılan değerlendirmeler ise sonuç başlığı altında ortaya konulmuştur.
10.0/10
(8 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Merve Çelik
Merve Çelik
6.6K UP
İnceleyen10 20 Kasım
Canım sıkıldıkça açıp, video başına en az 5 kez o neymiş bee dediğim tek kanal sanırım 😂
Youtube Kanalı
9.5/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
12
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Haziran 2014 7 dk.

Neden yelleniyoruz (evet, tıbbi terminolojide "yellenme" olarak geçer)? Neden kokuyor? Bunlar birçoklarımızın merak ettiği ama pek de fazla cevaplanmayan sorulardır. Ancak kendimizi tanımak, her şeyimizi tanımaktan geçer. Hoşumuza giden şeylerimizi tanıyıp diğerlerini reddedemeyiz. Bu sebeple, sokaktaki Ahmet amcadan sevgilinize, Angelina Jolie'den padişahlara kadar herkesin yaptığı bu konuyu ele alma vakti geldi diye düşünüyoruz. Yellenmeyle ilgili 10 ilginç konuya değinerek bu işin üstesinden geleceğimizi düşünüyoruz, umarız başarılı olabiliriz. Başlayalım:

Yellenme, bağırsaklarımızda biriken her türlü gazın, buldukları her türlü delikten dışarı kaçma çabalarının bir ürünüdür diyebiliriz. Bu delik, genellikle anüsümüz olmaktadır. Ağzımızdan başlayan sindirim kanalımızın her basamağında gazlar birikir; hatta yutkunurken yuttuğumuz hava bile en nihayetinde bir çıkış noktası bulacaktır. Ancak çıkardığımız gazın önemli bir kısmı bağırsaklarımızdaki bakterilerin gerçekleştirdikleri kimyasal faaliyetlerin bir yan ürünü olarak üretilir. Tipik bir yellenme sırasında insanlar %59 azot, %21 hidrojen, %9 karbondioksit, %7 metan ve %4 oksijen dışarı çıkarırlar. Kimi zaman çıkarılan gazın %1 kadar kısmı hidrojen sülfat ve merkaptanlardan oluşur. Bunlar içerisinde sülfür bulunur ki işte bu gaz, o meşhur kokunun nedenidir. Bağırsaklarımızda sıkışan ve dışarı itilen gaz, boğucu kaslarımızın (bağırsakların kasılmasını sağlayan kaslar) kasılma miktarına ve sıkışmış gazın basıncına bağlı olarak çıkış sırasında bağırsak duvarlarını titretebilirler. Bu titreşimler, "pırt" sesinin nedenidir. Yoksa gazın kendisi elbette sese sahip değildir; organlarımızla etkileşimi sese neden olur. Tıpkı hava veren bir borunun ağzına parmağınızı kısmen bastırdığınızda çıkan ses gibi...

140
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ali Ahmet Turunç
Yazar 2 Eylül 2021 4 dk.

Thorne-Zytkow Cismi (literatürde "tzc", "TZC" veya İng: "tzo-TZO" olarak geçer), bu yazının kapağındaki sanatçının tasvirinde görüldüğü gibi, yoğun nötron yıldızının devasa kırmızı süper dev bir yıldız tarafından yutulmasıyla oluştuğu düşünülen, varsayımsal bir melez yıldız tipidir.

1975 yılında fizikçi Kip Thorne ve astronom Anna Zytkow, Evren'de bulunuyor olabileceğini düşündükleri, Rusya'nın meşhur matruşka bebeklerine benzer, tuhaf bir yıldız tipinin varlığını öne sürmüşlerdi:[1] Bu tuhaf yıldız, ölmekte olan bir kırmızı dev yıldızın, yörüngesindeki bir nötron yıldızını yutması ile oluşuyordu.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199.3K UP
Yazar 10 Nisan 2024 17 dk.

Uçuş yetenekleri, kuşların hayatta kalma ve üreme başarılarında kritik rol oynamaktadır. Kuşların uçuşlarında; aerodinamik yapıları, kas-iskelet sistemleri ve uçuş teknikleri gibi çeşitli faktörler etkili olmaktadır. Kuşlar, özellikle süzülme sırasında kanatlarının şeklini ve hareketlerini kullanarak havada kalma yetenekleri ile birlikte uçuş süresi gibi değişkenleri ayarlamaktadır. Bu noktada, kuşların rüzgar akımlarını kullanarak yer çekimine karşı direnç sağlaması ve enerji tasarrufu yapabilmeleri için süzülme tekniği ortaya çıkmaktadır. Enerji tasarrufu sağlamaları onların uzun mesafeleri etkili bir şekilde kat edebilmelerine olananak sağlamaktadır. Bazı kuş türleri ise bu tekniği kullanmakta ustalaşarak çok uzun saatler boyu kanat çırpmadan uçabilmektedir.

Bu makalede kuşların süzülme yetenekleri, kanat çırpma sıklığı, kanat çırpmadan uzak mesafeleri nasıl kat edebildikleri ve çeşitli kuş türlerinin kullandığı uçuş teknikleri gibi konular ele alınacaktır.

31
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Emir Haliki
Emir Haliki
195.8K UP
Çeviren 11 Ekim 2022 2 dk.

İki nötron yıldızının Ağustos 2020'de birbirine çarpmasıyla kütleçekim dalgaları ve büyük bir patlama meydana geldiğini izlemiştik. Ancak bu olayın arkasında neler bıraktığından emin değildik. Bir karadelik veya tek bir dev nötron yıldızı gibi olası sonuçları vardı.

Central China Normal Üniversitesinden Yun-Wei Yu ve Nanjing Üniversitesinden Zi-Gao Dai, haftalarca hatta aylarca gökyüzünde kalan bu kilonova patlamasını modelleyerek geride bir nötron yıldızı bıraktığını iddia ettiler.

39
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye 4 gün önce
üşüyünce kalın romanlara yorulunca göğe yaslananlar. 
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Sonya Demirboğa
Sonya Demirboğa
62.2K UP
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Yarın onu geri almanın bir yolunu düşüneceğim. Hem, yarın yepyeni bir gün.
Kaynak: Margaret Mitchell’ın 1936 yılında yayınlanan “ Rüzgar Gibi Geçti “ romanından alınmıştır. Roman Amerika iç savaşını çalkantılı bir aşk eşliğinde anlatıyor.
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Serkan Yağlı
Serkan Yağlı
23.4K UP
Eseri Ekleyen 8 Eylül 2022 Kitap
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Antikomünizm ve Amerikan Etkisi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Melanargia larissa, Nymphalidae familyasına bağlı, genellikle kara ve beyaz desenli kanatlara sahip bir kelebek türüdür.

“Dama kelebeği” olarak da bilinir. Türkiye’de yaygın olarak step ve dağlık bölgelerde, özellikle 1000 m üzeri rakımlarda görülür.

Tırtılları buğdaygil familyasındaki bitkilerle beslenir. Kanatlarındaki göz benekleri ve dama desenleriyle kolayca tanınır.

Gözlemi Yapan: Pelin Yaşar

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 2 Şubat 2019
Dedikodu, mazlumların uyuşturucusudur.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
24
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close