Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Şahin İrki
Şahin İrki
52K UP
Aktaran 1 gün önce 2 dk.

Araştırmacılar, 20,000 ile 14,000 yıl öncesinde, Batı Avrupa’da yaşayan insanların Atlas Okyanusu kıyılarına vuran balinaların kemiklerinden avlanma aletleri yaptıklarını bildiriyor!

Fransa'daki Toulouse Üniversitesi’nden Jean-Marc Pétillon ve çalışma arkadaşları, Taş Devrine ait bir mağaradan ve bazıları denizden 300 kilometre kadar uzakta bulunan kayalık yerleşimlerinden elde edilen kazı bulgularının, balina kemiğinden yapılan aletlerin bilinen en eski örnekleri olduğunu söylüyor. Güney Pasifik adaları gibi dünyanın diğer bölgelerinde bulunan balina kemiğinden yapılma aletler ise yalnızca birkaç bin yıllık.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ece Müker
Ece Müker
515K UP
1 gün önce
NASA mühendisleri, Artemis III görevi öncesi astronotların Ay’ın Güney Kutbu’nda karşılaşacağı aşırı ışık-gölge koşullarını simüle etmek amacıyla Huntsville’daki Flat Floor Facility’de testler gerçekleştirdi. Ay’a iniş aracı ve çevresi, düşük açılı ışıklar kullanılarak taklit edildi. Bu simülasyon, iniş güvenliğini artırmak ve astronotların görev sırasında kullanacağı ekipmanların performansını değerlendirmek için kritik öneme sahip. Elde edilen veriler, Artemis III ile Ay’a ilk kez iniş yapacak astronotların güvenli operasyonlarına katkı sağlayacak.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 6 Ekim 2011 30 dk.

Körelmiş organlar (vestigial organs, vestigials) ya da Körelmiş yapılar (vestigial structures) temel olarak Evrimsel süreçte değişen çevre koşullarından ötürü eskiden yapmakta oldukları işlerin yapılmamasıyla birlikte bir organın evrim ekonomisi dahilinde giderek körelmesi, işlevsizleşmesi ve nihayetinde yok olmasıdır. Bu tanım biraz üzeri kapalı olsa da, adım adım yazımızda önemli noktalarını açarak sizleri bilgilendireceğiz.

Bildiğiniz gibi evrim, doğa şartlarına bağlı olarak işleyen bir süreçtir. Doğa şartları ise, katrilyonlarca parametrenin etkisi altında sürekli, an be an değişirler, küçük ya da büyük miktarlarda. İşte bu değişimler, canlıların doğada hayatta kalma ve üreme başarılarını birebir etkilerler. Her türün bireyleri, bireysel olarak birbirlerinden farklıdırlar. Buna, genetik farklılıklar sebep olabileceği gibi, çevrenin de etkisi sebep olabilir. Bunun en güzel örneği, farklı ailelerde büyüyen ama genetik olarak tıpatıp aynı olan tek yumurta ikizlerinin arasında fiziksel ve davranışsal pek çok fark olmasıdır. İşte bu tür içi bireysel farklılıklar (ki bunların sayısı da katrilyonlarla ifade edilebilir), sayısız çevresel etmene karşı bir nevi sınav içerisindedirler. Bu sınavda çevre şartlarına en uyumlu olanlar daha kolay hayatta kalır ve daha kolay/çok üreyebilirler. Böylece kendilerini bu şartlara karşı güçlü kılan genleri ve dolayısıyla bu genlerin etkilerini yavrularına aktarabilirler. Bunun sonucunda da, nesiller sonunda, çevre şartları tamamen değişmediği müddetçe, o şartlara daha önceki nesillerden çok daha uyumlu türler evrimleşir.

196
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 23 Haziran 2021 24 dk.

Cep telefonlarıyla ilgili en yaygın soru işaretlerinden biri, cep telefonu kullanımının kansere neden olup olmadığı veya kanser riskini artırıp artırmadığıdır. Bugüne kadar bu alanda yapılan çalışmalar birbiriyle çelişen sonuçlar elde etmiştir (bunlardan bir tarafa ait bir çalışmayı buradan, diğer tarafa ait bir çalışmayı buradan okuyabilirsiniz).

Bu yazımızda, ABD Ulusal Kanser Enstitüsü'nün bu alanda yaptığı kapsamlı bir soru-cevap listesi üzerinden giderek, aklınıza takılabilecek sorulara yanıtlar vereceğiz ve konu hakkında bilimsel araştırmaların olduğu konumu daha iyi anlamanızı sağlamaya çalışacağız.

95
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Erinç Yurtman
Çeviren 19 Mayıs 2014 2 dk.

Arizona State Üniversitesi’nden Profesör Julian Chen’in yürüttüğü ve Nature Structure and Molecular Biology dergisinde yayınlanan araştırmaya ait bu resim bir kromozom üzerinde bulunan telomerleri ve onlar için gerekli birbirinden farklı bileşenleri gösteriyor.

Arizona State Üniversitesi’nden bilim insanlarıyla Şangay’da bulunan Çin Bilim Akademisi’nden meslektaşlarının işbirliğiyle yapılan ve bugün yayınlanan bu çalışma sayesinde, telomeraz enzimini ilk defa bu kadar detaylı inceleme fırsatı bulabiliyoruz. Bu sayede de gençlik pınarının sırrı çözülebilir.

23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 18 Kasım 2020 16 dk.

mRNA, ya da uzun adıyla mesajcı ribonükleik asit, birçok canlı için ana genetik malzeme olan DNA'dan (deoksiribonükleik asit) üretilen, DNA'nın çift zincirli olmasının aksine tek zincirli olan bir biyomoleküldür. Mesajcı RNA (mRNA), hücre çekirdeğinden geçerek sitoplazmaya ulaşabilir ve DNA'da saklanan genetik bilgiyi ribozom adı verilen ve proteinlerin sentezlenmesini sağlayan organele taşıyabilir. mRNA tarafından DNA'dan ribozoma taşınan bu bilgiler, tRNA isimli bir diğer RNA molekülünün yardımıyla, tek tek aminoasitlerin üretilmesini ve bunların birleştirilerek hem hücrenin inşasında, hem de hücre içi süreçlerin çalışmasında rol alan proteinlerin oluşturulmasını sağlar. Yani mRNA, DNA'mız ile her şeyi mümkün kılan proteinler arasındaki iletişim aracıdır. DNA'dan mRNA oluşumuna transkripsiyon, mRNA'nın okunması sonrasında taşıyı RNA (tRNA) yardımıyla proteinlerin üretilmesine translasyon adı verilir.

Aslında mRNA'nın aşı üretiminde kullanılması, konudan tamamen bihaber insanlar için bile oldukça mantıklı ve makuldür: Aşı dediğimiz uygulama, bir virüsün tamamının zayıflatılmış halini veya virüsü oluşturan parçaları içeren molekülleri vücuda enjekte etmeyi içerir. Vücut, bu yabancı maddeyi tanıyarak hızlıca savunma hücreleri oluşturur. Eğer virüsü aktifken alırsak, savunma sistemimizin direnç oluşturması süresinde virüsler sayıca milyonlara ulaşabilir ve bizi hasta edebilirdi - ki "viral hastalık" dediğimiz olay bu şekilde yaşanmaktadır.

80
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Kasım 2014 11 dk.

Ülkemizi dünyada en fazla sağır kedinin olduğu ülke olarak rahatlıkla adlandırabiliriz. Bu durum son derece üzücüdür. Bunun en büyük sebebi ise, beyaz kıllara sahip kedilerin bir nevi milli kedi olarak, ayrı bir ırkmış gibi lanse edilmesi ve üretilmesidir. Fakat insanlarımız sağırlığı unutup, kedinin hayatını ve sağlığını görmezlikten gelmektedirler. Anadolu coğrafyası içindeki beyaz kedilerimiz, renkli olanlarıyla genetik olarak hiçbir farkı olmamasına karşın; ülkemizde sanki ayrı, özel bir ırkmış gibi gösterilmiştir.

Renkli kedilerde sağırlığa yaygın olarak rastlanmazken, bizler beyaz kedilerimizi, bilinçsizce bir arada çiftleştirerek bu soruna neden olmuşuzdur. Yetiştiriciler dışında, Ankara Hayvanat Bahçesi ve Van Üniversitesi sağırlığa rağmen, üretime senelerdir devam etmektedirler. Bu yazının yazıldığı sıralarda Ankara Hayvanat Bahçesi hiçbir önlem almamıştır ve yapılan araştırmada 9 kediden 7’sinde kısmi sağırlığa rastlanılmıştır (Tike, 2009). Van 100. Yıl Üniversitesi ise sağırlık üzerine, ciddi bir bilimsel test yapmadan üretimlerine onlarca yıldır devam etmişlerdir. Medyada kedilerinin sadece %2-3 oranında sağır olduğundan bahsetmişlerdir, fakat bu inandırıcı olmamakla beraber, genetik olarak imkansızdır.

135
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Türker Yılmaz
Seslendiren 25 Mart 2020 9:56
Koronavirüsün tam etkisinin ne olacağını henüz bilemiyoruz. Ancak bu olağanüstü küresel olayın ilk aylarında üç önemli gerçek netleşti. Ve bunları üst...
21
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 21 Ekim 2020 27 dk.

Doğada neredeyse hiçbir olgu, son haliyle, birdenbire var olmaz. Her zaman daha eski, daha basit, daha başka nedenlerle var olan unsurların dönüşümüyle yeni yapıların geliştiğini görürüz. İnsanı "insan" yapan en sıra dışı unsurlardan biri gibi gözüken mizah ve espri anlayışı da bundan muaf değildir. Mizahın yazılı kökenlerini, profesyonel "jestçilerin" ve "şaka kitapları"nın olduğu Antik Yunan'a kadar takip etmek mümkündür. Hatta MÖ 460'ta doğmuş olan Demokritos, "gülen filozof" olarak anılırdı; çünkü oldukça espritüel biriydi ve çağdaşlarının "aptallıklarına" gülmesiyle bilinirdi.[1] Ama mizahın kökenleri orada durmaz. Avustralya Aborijinleri'ne yönelik antropolojik çalışmalar, mizahın Homo sapiens içindeki kökenlerinin en az 35.000 yıllık olduğunu düşündürmektedir. Fakat karşılaştırmalı etoloji (hayvan davranışları) çalışmalarından gelen veriler, mizahın davranışsal kökenlerini Homo sapiens türünden çok daha öncesine, günümüzden yaklaşık 16-10 milyon yıl öncesine dayanıyor olabileceğini göstermektedir.[2][3]

Mizahın evrimsel kökenlerini anlamak için, onun davranışsal öncülleri ile davranışsal ardıllarını incelemek gerekmektedir: Espri ve şaka gibi tüm bileşenleriyle bir arada değerlendirilebilecek olan "mizah" kavramının öncülü; sözlerle veya davranışlarla icra edilen soyut bir oyundur. Mizahın kalbinde yer alan espri veya şakanın kendisi, birbiriyle bağdaşmaz gibi gözüken unsurları barındıran bir bağlama veya bağlamlara sahiptir. Çözümlenmesi gereken bir bilinmezi barındırır (size anlatılmaya yeni başlanan bir fıkrayı düşünün) veya sıra dışı bir fiziksel davranışı barındırır (bir "eşek şakası"nı düşünün). Bu bilinmezlik ve bağdaşmazlık, kişide psikolojik bir gerilime neden olur. Ancak mizahın az önce tanımladığımız oyuncu doğası içerisinde, esas mesaj (İng: "punchline") verildiğinde ve espri patlatıldığında veya fiziksel şaka sonlandığında, bağdaşmaz bağlam da çözüme kavuşur ve şakanın hedefindeki kişi, gerilimin ortadan kalkmasıyla genellikle güler veya kahkahaya tutulur. İşte bu duygusal iniş çıkışlar, sosyal hayvan türlerini birbirine bağlayan önemli bir davranış kalıbına karşılık gelir. Dolayısıyla mizahın kökenlerinin sırları, insan-harici sosyal hayvanlardaki oyun, mizah algısı ve kahkaha davranışlarında yatar. Bu yazımızda, bu faktörlere, bunların evrimine ve modern mizah ile ilişkisine bir bakış atacağız.

158
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Arthur Leywin
Arthur Leywin
51K UP
Üye 9 saat önce 1 Cevap
Gerçek anlamda hiçbir şeyden zevk almıyorum. 2 gün sonra yks sınavım var ve ben çalışmış değilim ancak üstümde gereksiz bir rahatlık var vicdan azabı çekmem gerek, pişman olmam gerek ancak bu olmuyor. Ne oyun oynamaktan ne hobilerimi gerçekleştirmekten ne yemek yemekten hiçbir şey hissetmiyorum bütün gün oturup düşünmek sabit kalmak istiyorum.
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Meryema Şermet
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Bir gün çağımız dışına çıkıldığında, şöyle bize uzaktan bakıldığında insanlar bizden iğrenecekler. O kadar da olmaz diyecekler, insanlar bu kadar deliremezler, bu kadar hastalanamazlar diyecekler. Ben gerçekten çağımdaki kötülüklerden çok utanıyorum. Çağımız bir yanı ile mutlu bir çağ; uzayda yürüyen insanı ve atomuyla. Ama kötülükleri cinayetleri bu başarısını gölgeliyor!
Kaynak: Baldaki tuz
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Evrimsel Biyoloji konusunda geliştirebilirsin.

Öne Çıkan İlanAraştırma Anketi
Rümeysa Yavaş
İlanı Ekleyen 1 hafta önce ÇevrimiçiÜcretsiz11 Haziran
0-3 Yaş Çocuğu Olan Babaların Gelişim Bilgisi ve Katılımında Öz Yeterliliğin Rolü
11 Haziran 2025 22:40 tarihinden 11 Haziran 2026 22:46 tarihine kadar.

Merhaba,
Yalnızca 0-3 yaş arasında çocuğu olan babalarla yürüttüğümüz çalışmamıza katılım ve desteklerinizi bekliyoruz :)

“0-3 Yaş Arasında Çocuğu Olan Babaların Çocuklarının Gelişim Basamaklarını Bilme Düzeyleri ile Baba Katılımı Arasındaki İlişkide Ebeveyn Öz Yeterliliğinin Düzenleyici Rolünün İncelenmesi” isimli çalışma İstanbul Medeniyet Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Duygu Akyüz danışmanlığında, Psk. Rümeysa Yavaş ve Psk. Dilruba Aksu tarafından yapılmaktadır. Bu çalışmada, yalnızca 0-3 yaş arası çocuğu olan babaların çocukların gelişim düzeylerine dair bilgileri ve baba katılımının incelenmesi amaçlanmaktadır. 

https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSccsgrKze_4exesjwMFMkiiahPUKfcRaxyFH1BA-FJh3wM78Q/viewform?usp=sf_link

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close