Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Yaşam Ağacı Türü
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Türü Ekleyen 5 gün önce
Melanargia larissa, Nymphalidae familyasına bağlı, genellikle kara ve beyaz desenli kanatlara sahip bir kelebek türüdür. "Dama kelebeği" olarak da bilinir. Türkiye'de yaygın olarak step ve dağlık bölgelerde, özellikle 1000 m üzeri rakımlarda görülür. Tırtılları buğdaygil familyasındaki bitkilerle beslenir. Kanatlarındaki göz benekleri ve dama desenleriyle kolayca tanınır.
7
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 Aralık 2019 25 dk.

Normalde aşina olduğumuz 3 uzaysal (uzamsal) boyutu bilirsiniz: En, yükseklik, derinlik... Sol-sağ, ileri-geri, yukarı-aşağı... Daha bilimsel tabiriyle x, y, z... Buna, 4. boyut olarak bilinen zaman boyutunu da eklersek, modern fiziğe ulaşıyoruz. Bu konularla ilgili bilgilerinizi tazelemek için Genel Görelilik Kuramı'nı okuyabilirsiniz. Konuya daha basit bir giriş içinse buradaki yazımıza göz atabilirsiniz.

Ancak fiziğin en büyük ve meşhur problemi şu: Kara delikler, yıldızlar ve gezegenler gibi çok büyük cisimlerin fiziği olarak bilinen Görelilik Teorisi ile, atom altı parçacıklar gibi çok küçük cisimlerin fiziği olan Kuantum Fiziği, daha spesifik olaraksa Kuantum Alan Teorisi arasında bir uyuşmazlık söz konusu. Bunlar, fiziğin iki ayrı alt dalı olarak incelendiğinde harika bir şekilde çalışıyorlar; ancak birbirleriyle bütünleşik olarak incelenmeye çalışıldığında çok ciddi problemler çıkıyor. İşin özünde, iki teori birbiriyle uyumlu değil gibi gözüküyor.

339
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Anonim
Anonim Üye 4 gün önce 1 Cevap
Yediğimiz balıklar tuzun içinde yaşamalarına rağmen tadları tuzsuz. Nedenini bulamadım.
166 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sena Küçükkıvanç
Aktaran 18 Ekim 2022 4 dk.

Yeni hazırlanan bir rapor, felaket sonuçları olan gelecek küresel ısınma senaryosunu takip ettiğini söylediği kimya endüstrisine korkunç bir uyarıda bulunuyor. Aynı zamanda çarpıcı büyümeyi izlerken, sektörün 2050'ye kadar sürdürülebilir küresel ekonomiye olanak sağlaması için somut ve güvenilir yollar ortaya koyuyor.

Gezegen için Zararsız Kimyasallar (Planet Positive Chemicals) başlıklı rapor, Tokyo Üniversitesi Evrensel Ortak Varlıklar Merkezi ve bağımsız bir danışmanlık olan Systemiq tarafından hazırlandı ve Eylül 2022'de yayımlandı. Rapor, küresel sera gaz emisyonlarının %4'ünü oluşturan kimya endüstrisinin nasıl sürdürülebilir, düşük emisyon modeline geçebileceğini ve gezegen sınırları içerisinde çalışabileceğini keşfediyor. Gezegen sınırları, insanlığın gezegende güvenli bir şekilde yaşaması için insan faaliyetlerine (iklim değişikliği, kimyasal kirlilik ve stratosferik ozon incelmesi gibi) bağlı temel Dünya süreçlerindeki sınırlar anlamına geliyor.

68
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnsan dili, kelimeleri birleştirerek yeni ve özgün anlamlar yaratma kapasitesine sahiptir. Bu özellik, dili diğer hayvan iletişim biçimlerinden ayıran temel unsurlardan biridir. Araştırmacılar, bonoboların da benzer bir şekilde sesleri birleştirerek yeni anlamlar oluşturabildiğini gözlemledi. Bu, dilin evrimsel geçmişine dair önemli ipuçları sunuyor 🏻

Önceki çalışmalar, bazı hayvanların sesleri birleştirebildiğini göstermiş olsa da, bu kombinasyonlar genellikle basit ve doğrudan anlamlar taşıyordu.

Bonoboların ses kombinasyonları ise daha karmaşık ve bağlama bağlı anlamlar taşıyor. Bu, insan dilinin temel özelliklerinden biri olan bağlamdan bağımsız anlam yaratma kapasitesine benzerlik gösteriyor.

💻 Aktaran: Utku Derin

✍🏻 Editör: Ufuk Derin

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Ersals Krononot
Ersals Krononot
313K UP
Krononot⁸ 10 Kasım 2020 Sen de Cevap Ver
Bu soru, Genç Mühendis tarafından sorulmuştur.
İnternette dolaşırken böyle bir resim buldum ve beni düşünmeye itti?
İnternette dolaşırken böyle bir resim buldum ve beni düşünmeye itti?

Bireylerin özel yaşamlarına müdahele anlamında kültürel geleneksel sosyal siyasal dimsel dayatmaları çok itici bulurken, her nedense "modern" lik ile kamufle olmuş dayatmaları görmezden gelmeye eğilimli gibiyiz. Kişilere nasıl düşüneceğini nasıl imamacağı konusunda dikte, oldukça eleştirilmesi gereken bir durumken, nasıl giyineceğinin "trend" adı altında belirleniyor olması oldukça sıradan gibi görülmekte. Kültürel anlamda üretken olmayan kültürler, kendilerine sunulanı sorgusuz almayı tercih ederler. Kendini geliştirme-yenileme yapmadığı için, üretilmiş adapte çıktıları kolay edinirler. Bizim kendi milletimizi ve değerlerimizi üstün görüp, tasarım, sanat, moda vb bütün üretimleri doğrudan ithal etmemiz gibi yani. Popüler kültür ürünleri, moda gibi hemen tüketmek için sunulan çıktıları bir değer olarak görmeyecek kültürel yapıya görece ulaşmış kitleler, kendi dinamik kültürel çıktılarıyla daha ilgilidir. Popüler kültüre tamamen kapalıdırlar, kapalı kültürlerdir demek değil bu. Sadece kendi kültürel yapısını merkezde tutabilmeyle ilgili bir durum. İşte böyle yapılar, bu tarz üretimlerin tüketici hedef kitleleri olmazlar bu nedenle. Yani modanın kurbanı da olmazlar otomatik olarak.

Moda doğrudan kimseyi kurban etmemekte. Ona uymak durumunda hisseden bireyler kendini kurban etmekte malesef. Bir de etrafındaki kişilerin çoğunluğu bu kurbanlığı yaşadığında, kendisini dışlanmama uğruna zorunlu hissedebilmektedir. İşte hem bireyle hem de popülasyonla kültürle doğrudan alakalı bir durum. Aynı şekilde belli markalardan giyinme de buna girer, belli restoranlara gitme de, belli marka arabaya sahip olma gibi içi boş, çocuksu yarışlar sosyal statü göstergesi olabilecek kadar niteliksiz durumlar söz konusu.

Kendi gelişimini merkeze koyan bireylerin bu tarz sahte gündemlerle derdi olmayacaktır. Ne yapacağını, nasıl yaşayacağını başkasından öğrenecek seviyedeki zihniyetler hem böyle akımlara maruz kalacak hem de şikayet edecektir. Burada kurban da, kurban eden de kendisidir oysa.

Tüm Reklamları Kapat

Bunu şu şekilde düşünebiliriz. Kurbanı olmakla suçladığımız kültürel çıktılara uymamayı neden tercih etmiyoruz. Edemiyor muyuz yoksa...

350 görüntülenme
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
512K UP
2 gün önce
Moğolistan’da bulunan 86 milyon yıllık iki fosil, T. rex’in evrimsel geçmişine ışık tutan yeni bir dinozor türünün keşfini sağladı. Khankhuuluu mongoliensis adı verilen bu tür, küçük boyutlarına rağmen güçlü çene yapısının erken izlerini taşıyor ve tiranozorların nasıl dev yırtıcılara dönüştüğünü anlamamıza yardımcı oluyor. Araştırma, tiranozor soy ağacının yeniden yazılmasına neden olacak nitelikte.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Ağustos 2011 15 dk.

Evrimsel süreçleri anlamaya başlayan bir kişinin karşılaşacağı soru işaretlerinden en yaygın olanı, yapı ve organların birbirleriyle nasıl uyum içerisinde evrimleştiği sorusudur. Bu özünde çok basit bir cevabı barındıran bir sorudur; ancak evrimsel biyolojinin detayları tam olarak anlaşılamadıysa, kafa karıştırıcı olabilir.

Örneğin bir birey, gözün daha basit yapılardan kademeli evrimini gayet iyi anlayabilir; ancak göz evrimleşirken beynin de gözden gelen verileri değerlendirebilecek şekilde nasıl evrimleştiğine anlam veremeyebilir. Benzer şekilde, derimizdeki sinir uçlarının evrimine bağlı olarak dokunma duyumuzun oluşumunu anlayabilir; ancak bunun beyinde değerlendirilecek şekilde bir evrimsel değişimin nasıl olduğunu ilk etapta anlayamayabilir.

83
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Halime Samsa
Halime Samsa
34K UP
Yazar 18 Ekim 2020 15 dk.

Dünyaya gözlerimizi iki temel dürtünün ışığında açarız, tüm insanlık olarak içimizde yaşamın ve ölümün varlığını taşırız. Freud’a göre, yaşam dürtüsü; libidodan kuvvet alarak üretmeye, insanlarla duygusal bağ kurmaya, çoğalmaya ve canlılığı sürdürmeye çalışırken madalyonun diğer yüzünde bulunan ölüm dürtüsü ise saldırganlıktan kuvvet alarak parçalamaya, kurulan bağları koparmaya ve kendini yok ederek inorganik bir hale dönmeye çalışır.[1] Yani, aşkın tanrısı Eros ile ölümün tanrısı Thanatos sırt sırta eşlik ederler insana hayat boyunca. Hangisinin öne geçeceği ise, biraz genetik yatkınlıklarımıza ve mizacımıza biraz da benliğimizin oluştuğu erken dönem ilişkilerimize bağlıdır.

Doğumla birlikte, güvenli alanından dünyaya gözlerini açan bir bebek için yaşam ve ölüm arasındaki bu mücadele oldukça yoğun bir kaygı yaratır. Doğumla birlikte anne ile kurduğu güvenli birlik halini kaybederek ilk kaybını yaşayan bebeği, dünyaya uyumlanma gibi zorlu bir yolculuk da beklemektedir. Klein'a göre, bebek bu zorlu yolculukta açlık, libidinal arzular ve bu mücadelenin yarattığı yoğun kaygı ile onu besleyen bir memeye yönelir.[2] Bebek, önce memenin, sonra da annenin kendisindeki yıkıcı ölüm dürtüsünü yatıştırmasını arzulayarak, yaşam dürtüsüne yatırım yapar. Anne ve bebek arasında kurulan bu ilişkide hangi dürtünün baskın olacağı, tabii ki doğum deneyiminin travmatik geçip geçmemesine, annenin bebeğe bakmak isteyip istememesine, bebeğin mizacına ve sütü zevkle kabul etme yeteneğine de bağlıdır.

167
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ulaş Başoğlu
İnceleyen7 4 gün önce
Yazar kambriyen öncesi fosil eksikliği problemine yaptığı saha çalışmalarından örnekler vererek bir perspektif sunmaya çalışıyor. Bunu yaparken hikayeleştirmeler, benzetmeler kullanıyor. Bilimsel metod ile ilgili vurgular yapıyor. Okuması yer yer zor bir kitap olduğunu düşünüyorum.
9.0/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Hayvan Yaşamının Gizli Tarihi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
512K UP
2 gün önce
ABD Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST), kuantum mekaniğinin doğasında bulunan rastgelelikten yararlanarak gerçek rastgele sayı üreten ve herkesin erişimine açık olan CURBy adlı bir hizmet geliştirdi. Bu sistem, “dolanık fotonlar” ile gerçekleştirilen Bell testleri sayesinde tahmin edilemez ve doğrulanabilir rastgele sayılar üretiyor. CURBy, güvenli şifreleme, adil seçimler, denetim ve kamu hizmetlerinde kullanılmak üzere her gün rastgele sayı yayınlıyor. Ayrıca, verilerin şeffaflığı ve güvenliği için blockchain tabanlı Twine protokolü ile tüm süreç izlenebilir hâle getirildi.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Beste Zorlu
Beste Zorlu
150K UP
Uyarlayan 5 gün önce 3 dk.

Doğada canlı gruplarının avcılarına karşı geliştirdiği farklı savunma mekanizmaları mevcuttur; kamuflaj, mimikri, çeşitli özelleşmiş yapılar ve zehir bu savunma başında gelir. Bu mekanizmaların arasında doğası sebebiyle en çok çalışılan ve merak uyandıran başlık zehirdir.[1][2]

Özellikle bazı canlı grupları zehirleri nedeniyle "en çok korkulan", "en tehlikeli" gibi isimlerle anılır olmuştur. Bazı böcekler, örümcekler, kurbağalar, yılanlar, kaplumbağalar zehirlidir ve her biri yaşadığı habitatın coğrafyasına göre farklı kimyasal içerikli zehirlere sahiptir. Bu başlıklar içerisinde yılanların zehirleri en tehlikelilerden biri olarak kabul görür.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 21 Mayıs 2023 2 dk.

Ortalama bir yetişkin insanın vücudunda kendine ait ve türe has 10 trilyon hücre bulunmaktadır. Yani bünyenizde ortalama olarak 10 trilyon adet Homo sapiens hücresi bulunur.

Ancak vücudunuzda yaşayan tek hücreler bunlar değildir. Özellikle de deride, süt bezlerinde, sperm sıvısında (meni), rahimde, yumurtalıklarda, akciğerlerde, ağız mukozasında, göz kapaklarının iç yüzeyi ile skleranın bir kısmını örten ince zarda (konjunktiva), safra yolunda ve sindirim kanalında bol miktarda bakteri, arke, mantar, protista yaşamaktadır (ve hatta bunlara, vücudumuzda bulunan ama "cansız" olarak kategorize edilen fajlar, virüsler ve plazmidler de dahil edilebilir). Bunların sayısı, insan hücrelerinin sayısından kat kat daha fazladır!

116
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İzmir₺9.000,0015 Haziran
Sanat, Origami ve Matematik: Geometrik Bir Yolculuk
15 Haziran 2025 15:00 tarihinden 22 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Bu etkinlik, sanat, origami ve matematik arasındaki derin bağı keşfetmeyi amaçlamaktadır. Sanatın estetik ve yaratıcı yönü ile matematiğin analitik ve sistematik yapısını bir araya getirerek, katılımcılara farklı bir bakış açısı kazandırmayı hedeflemektedir. Altın oran, simetri, fraktallar ve mandala çizimi gibi konularla matematiğin sanattaki izlerini takip edeceğiz. Origami ile Platonik cisimleri katlayarak geometrik yapıları anlamlandıracağız. Düğüm teorisi ve yüzeyler üzerine çalışmalar yaparak matematiğin geometrik topoloji alanındaki konulara odaklanacağız.

Katılımcılarla birlikte, soyut matematiksel kavramları uygulamalı çalışmalarla deneyimleyerek teorik bilgileri sanatsal ve uygulamalı çalışmalarla pekiştireceğiz. Analitik ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmek isteyen herkes için ilham verici bir etkinlik!

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ahmet Altuntaş
İnceleyen10 7 Nisan 2023
İzleyen hemen herksin "Hacker" olmaya karar verdiği, işin içine girdiğinde herşeyin o kadar olmadığını anladığınız sürükleyici bir dizi. Siber dünya meraklılarının izlemesi şiddetle tavsiye edilir.
Dizi
9.5/10
(43 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
26
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close