Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Ahmet Ensar Artun
İnceleyen6 27 Şubat
Film her ne kadar korku filmi adı altında çıkış yapmış olsa da ben filmde korkmak yerine yaşamlarımızı sorguladım. Film evrenimizin/evrenlerin en büyük hakikatini "Ölümü" ele alıyor. Film esnasında yer yer gülecek yer yer meraklanacaksınız. Nasıl yaklaştığınıza göre değişir ama bence güzel bir filmdi. Tavsiye ediyorum.
Film
6.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Ekim 2016 10 dk.

Albert Einstein, 17 Eylül 1933 tarihinde Türkiye'ye bir mektup göndererek 40 Yahudi bilim insanının Türkiye'de idame edilmesi talebinde bulunmuştur. Mektubun gerçekliği, 1949 yılında Princeton Üniversitesi'nde öğrenci olan Münir Ülgür tarafından da doğrulanmaktadır. Ülgür, Einstein ile konuştuğunda, laf Türkiye ve Mustafa Kemal Atatürk'ten de açılmıştır. Ülgür'ün anlattığına göre Einstein şöyle demiştir:

Bir süre daha sohbet eden ikilinin arasında geçen konuşmada Einstein'ın söylediği şu sözler de ilgi çekicidir:

202
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Mehmet Mert Demir
İnceleyen 12 saat önce
Beklenmedik bir son ve eşsiz alegoriye sahip film.7 günahın kişilere yüklenmesi katilin sadist değilde aşırı dindar olduğu için bu cinayetleri işlemesi bizlere farklı bir tema sunuyor aynı zamanda olayların geliştiği mekanların karanlık yapısı,diyaloglar size asla sıkılmayacağınız bir deneyim sunuyor
Film
9.4/10
(20 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Veli Sarıgül
Veli Sarıgül
153.8K UP
Yazar 3 gün önce 29 dk.

İnsanlık tarihine şöyle bir göz attığımızda, etrafımızdaki canlı ve cansız pek çok varlıkla sürekli bir etkileşim halinde olduğumuzu fark ederiz. Bu etkileşimin nedenini yalnızca hayatta kalma dürtüsüne indirgeyemeyiz tabii ki. İnsan, çevresini gözlemlemiş, anlamlandırmış ve çoğu zaman da ona bir anlam yüklemiştir. Bazen bir çakıl taşını keskin bir alete dönüştürmüş, bazen de gökyüzünde süzülen devasa kanatlı canlılara hayranlıkla bakıp onlara kutsal nitelikler atfetmiştir. Fakat bu ilişki sadece gökte süzülen varlıklarla sınırlı kalmamış; karada yürüyen, suda yüzen ve türlü biçimlerde insanın hayatına dokunan birçok hayvanla da benzer bir anlam bağı kurulmuştur.

Yani hayvanlarla kurduğumuz ilişki, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda düşünsel ve simgesel düzeyde derinleşmiştir. Kimi hayvanlar avlanmış, evcilleştirilmiş ya da çalıştırılmış; ama aynı zamanda kimi zaman rehber, kimi zaman uyarıcı, hatta kimi zaman da doğrudan kutsal kabul edilmiştir. Bu canlıların bazıları, gündelik yaşamın olağan akışında bize eşlik ederken| bazıları ise büyük felaketlerin, savaşların ya da doğa olaylarının anlamlandırılmasında, tıpkı tanrısal bir el gibi yorumlanmıştır. Böylece hayvanlar, hem pratik işlerde hem de ruhani ya da kültürel düşünce sistemlerinde yer almaya başlamış; kimi toplumlarda bir tanrının simgesi, kimilerindeyse doğanın ruhunu temsil eden figürler haline gelmiştir.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
66.0K UP
Uyarlayan 2 gün önce 3 dk.

Bilim insanları, insanın gezegen üzerindeki etkilerini incelediğinde, genellikle türlerin yok oluşuna odaklanır. Ancak araştırmacılar giderek insanların; hayvanları evcilleştirme, türleri başka yerlere taşıma ve avcılık gibi faaliyetleri aracılığıyla yeni türlerin, yeni özelliklerin ve benzersiz ekosistemlerin ortaya çıkmasına yol açan evrimsel bir güç haline geldiğini göz önünde bulunduruyor.

Yakın zamanda Proceedings of the Royal Society B dergisinde yayımlanan bir makale, değer verdiğimiz yaşamın biyolojik çeşitliliğini korumak istiyorsak insan kaynaklı bu yaratımın doğasını ve aynı zamanda insan kaynaklı yok oluşların etkilerini anlamamız gerektiğini savunuyor.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Kaan Akgören
Kaan Akgören
49.9K UP
Yazar 4 Haziran 2022 23 dk.

Hücrenin normal fonksiyonlarını gerçekleştirebilmesi için gereken hareket, membran transportu ve makromoleküllerin sentezi gibi birçok olay enerji gerektirmektedir. Dolayısıyla, metabolik enerjinin üretimi ve kullanımı hücre biyolojisinin temelini oluşturur. Tüm hücreler, metabolik aktivitelerin gerçekleşmesi sırasında kullanılacak enerji kaynağı olarak Adenozin Trifosfat (ATP) kullanır.

Hücreler üç temel görev türü için kimyasal enerjiye ihtiyaç duyarlar: kimyasal iş, taşıma işi ve mekanik iş. Bu işleri kabaca açıklamak gerekirse kimyasal iş, monomerlerden polimerlerin sentezinde olduğu gibi kendiliğinden gerçekleşemeyecek endergonik tepkimelerin yürütülmesi, taşıma işi bileşiklerin zarlardan kendiliğinden geçiş yönünün ters yönünde pompalanması, mekanik iş ise sil hareketi, kas hücrelerinin kasılması ve hücre bölünmesi sırasında kromozomların hareketi gibi işlerdir.

99
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayb Balyimez
Ayb Balyimez
77.7K UP
Bu konu hakkında daha önce araştırma yapmıştım 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Nötron yıldızlarının kutuplarından fışkırdığını gördüğümüz o inanılmaz şeylere "pulsar jetleri" veya "ışınım (radiation) demetleri" diyoruz. Aslında bu, en basit tabirle, inanılmaz derecede güçlü ve odaklanmış bir enerji ve parçacık akışıdır. Bunu bir deniz fenerinin dönen ışığı gibi düşünebilirsin. Fenerin ışığı süreklidir ama sadece belirli anlarda size doğru bakar ve o anı görürsünüz. İşte nötron yıldızları da aynen böyle çalışır.

Bu "şey" dediğin, elektromanyetik spektrumun neredeyse her dalga boyunda (radyo dalgalarından gama ışınlarına kadar) yayılabilen, son derece dar ve odaklanmış bir enerji demetidir. İçinde elektronlar, pozitronlar ve diğer yüklü parçacıklar, yıldızın muazzam manyetik alanı boyunca saatte neredeyse ışık hızına yakın hızlarda hareket eder.

Bir buz patencisi kollarını içeri çektiğinde nasıl hızlanırsa, çöken bir yıldız da aynı şekilde inanılmaz bir hızla dönmeye başlar. Bazı nötron yıldızları saniyede yüzlerce kez kendi etrafında dönebilir. Bu dönüş, yıldızın yüzeyindeki yüklü parçacıkları (elektronlar ve iyonlar) hızlandırarak manyetik kutuplarına doğru iter.

Tüm Reklamları Kapat

Bir nötron yıldızı oluşurken (bir süpernova patlamasıyla), ana yıldızın manyetik alanı da çöker ve çok daha küçük bir hacme sıkışır. Bu, manyetik alanın trilyonlarca kat güçlenmesine neden olur. Dünya'n manyetik alanını 1 birim kabul edersek, bu yıldızların manyetik alanı 1 trilyon kat daha güçlü olabilir! Bu manyetik alan, yıldızın kutuplarından dışarı doğru "huni" şeklinde açılır.

İşte bu iki faktör birleştiğinde, manyetik kutuplardan, parçacıkların ışık hızına yakın bir hızla dışarı fırlatıldığı "hızlandırıcı tabancalar" oluşur.

A[1][1]slında ışın sürekli yayılır, ancak yıldızın dönüşü nedeniyle bize periyodik olarak görünür hale gelir. Bu, dönen bir deniz fenerinin ışığını sadece size doğru baktığı anda görmenize benzer. Bu düzenlilik o kadar hassastır ki, bazı pulsarların periyotları atom saatlerinden daha doğru olabilir!

Kaynaklar

  1. R. Lea, et al. What Are Pulsars?. (22 Nisan 2016). Alındığı Tarih: 9 Eylül 2025. Alındığı Yer: Space | Arşiv Bağlantısı
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Buğra Ünal
Seslendiren 24 Haziran 2024 19:49
Buğra Ünal & Meriç Öztürk - Apple Intelligence AB ülkelerinde olmayacak - Kaspersky ABD'de yasaklanıyor - TikTok'ta Hitler'in ayak sesleri
22
Ayda Uzel
Ayda Uzel
26.3K UP
Çeviren 5 Aralık 2019 37 dk.

Erkek alev çardak kuşu, göz kamaştırıcı güzelliğe sahip bir hayvandır. Tüylerindeki renkler pürüzsüz bir biçimde, erimiş kırmızıdan güneş sarısına döner.

Fakat bu parlaklık potansiyel bir eşin ilgisini çekmeye yetmez. Çoğu çardak kuşu türünün erkekleri kur yapmaya hazır olduklarında, adlarını da veren yapıyı, yani "çardaklarını" kurmak için işe koyulurlar: ince dal kümelerinden oluşmuş bir sivri kule, koridor ya da bir kulübe...

117
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
548.0K UP
Eseri Ekleyen 2 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 19 Kasım 2016 5 dk.

21. yüzyılın (ve tarihin) en etkili genom düzenleme tekniği olduğu düşünülen CRISPR/Cas9 yönteminin en kilit noktalarından birisi, tek bir düzenleme yapmanın ne kadar zor ve zaman alıcı bir iş olduğudur. Ne yazık ki ikinci sınıf popüler bilim sayfaları ve medya kaynakları bu çok önemli gerçeği göz ardı etmekte, CRISPR/Cas9 ile oturduğumuz yerden dilediğimiz gen dizilerini değiştirebileceğimiz gibi bir algı yaratmaktadırlar.

CRISPR/Cas9 yönteminin son derece başarılı olmasına rağmen ne kadar zor bir yöntem olduğunu anlamak için, şunu öğrenebilirsiniz: Sadece 1000 baz çiftini, yani insan genomunun milyonda birini değiştirmek için, az sonra sözünü edeceğimiz 3 ayrı (ve zorlu) olayın aynı anda meydana gelmesi, ancak bunlar meydana gelirken bir dizi başka olayın asla yaşanmaması gerekmektedir. Yani CRISPR/Cas9 yöntemiyle genom değiştirmek, sanılanın aksine son derece zor bir iştir.

34
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
548.0K UP
1 gün önce
The Guardian’da yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, ahtapotlar sekiz kolunun hepsiyle aynı hareketleri yapabilmesine rağmen, belirli görevlerde farklı kolları daha sık kullanıyor.

Araştırma, 2007-2015 arasında İspanya’dan Cayman Adaları’na kadar altı farklı habitatta çekilen 25 videoyla yapıldı.

Toplamda 15 davranış ve 12 kol hareketi sınıflandırıldı. Ön kollar, nesne alma, kaldırma ve kıvırma gibi görevlerde %61 oranında tercih edildi.

Arka kollar ise gövdeyi yukarı kaldırmak (stilte) veya kolu konveyör bant gibi kullanmak (roll) gibi hareketlerde öne çıktı.

Bulgular, ahtapotların görev bazlı kol tercihlerinin sinirbilim ve yumuşak robotik tasarımları için ilham kaynağı olabileceğini gösteriyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yiğit Ertan
Yiğit Ertan
62.1K UP
Yazar 3 Eylül 2020 17 dk.

Büyük patlamadan sonra, yaklaşık ilk 3-20 dakikalık süreç içerisinde Büyük Patlama nükleosentezi adını verilen olay gerçekleşir. Nükleon ve sentez kelimelerinden oluşan nükleosentez kelimesi; "var olan proton ve nötronlardan atom çekirdeklerinin üretimi" anlamına gelir. Bu dönemde, kimyanın temelinde yer alan atomları oluşturacak temel bileşenler olan elektronlar bulunsa da, henüz nötr atomlardan bahsedilemez. İlk nötr atomların oluşumu, Büyük Patlama'dan yaklaşık 380000 yıl sonra olmuştur.

Nükleosentez, oluşum şekline göre birkaç şekilde gerçekleşebilir. Bunlardan ikisi; Büyük Patlama nükleosentezi ve yıldız nükleosentezidir. Nükleosentez reaksiyonları, Büyük Patlama'dan yaklaşık olarak 100 saniye sonra başlamıştır ve yaklaşık 20 dakika sonra sıcaklığın ve parçacık yoğunluğunun düşmesiyle birlikte bitmiştir.

122
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
İrem Kaplan
İrem Kaplan
140.1K UP
Türü Ekleyen 10 dakika önce
Salyangoz balığıgiller (Liparidae), ışınsal yüzgeçliler sınıfı (Actinopterygii) içinde yer alan, özellikle derin deniz koşullarına olağanüstü uyum sağlamış bir balık familyasıdır. Bu familyanın üyeleri, genellikle yumuşak, jelatinimsi ve saydam görünümlü vücut yapılarıyla tanınır. Çoğu tür, puldan tamamen yoksundur ya da çok az sayıda küçük pul taşır; bu özellik onları daha rijit kemikli balıklardan ayırır. Ayrıca ventral yüzgeçlerinin emici disk biçiminde gelişmesi, Liparidae üyelerinin yüzeye yakın kayalık bölgelerde tutunabilmesini sağlar. Bu morfolojik uyumlar sayesinde familya üyeleri, denizlerin hem sığ kıyı ekosistemlerinde hem de hadal zon adı verilen dünyanın en derin okyanus hendeklerinde yaşayabilir.

Ekolojik açıdan bakıldığında Liparidae, çok geniş bir dağılıma sahiptir. Bazı türler kutup denizlerinde buzulların altında yaşamayı tercih ederken, bazıları ise Mariana Çukuru gibi 8.000 metreden daha derin alanlarda gözlemlenmiştir. Bu familya üyeleri, genellikle düşük sıcaklıkları tercih eder; derin deniz türleri neredeyse donma noktasındaki sularda yaşamlarını sürdürür. Yüksek basınca karşı dayanıklılıkları, kemiksi dokularının azlığı ve vücutlarının jel benzeri yapısıyla sağlanır. Bu adaptasyon, onları diğer Scorpaeniformes takımı üyelerinden (örneğin daha sert kemikli yapıya sahip iskorpitler ve kaya balıkları) ayıran en belirgin özelliktir.

Beslenme alışkanlıkları oldukça çeşitlidir. Çoğu tür bentik yani deniz tabanına yakın yaşam biçimi sürdürür ve burada yaşayan küçük omurgasızlarla, kabuklularla ve zooplanktonla beslenir. Daha derinlerde yaşayan hadal türler, özellikle amfipodlar ve küçük yumuşakçaları avlar. Liparidae üyelerinin diş yapısı genellikle küçük ve sivridir; bu da onların küçük ve yumuşak dokulu avları parçalamaya uygun olduğunu gösterir.

Üreme stratejileri de ekolojik koşullara göre farklılık gösterebilir. Kıyıya yakın türler genellikle yumurtalarını korunaklı alanlara bırakır, bazı türlerde dişiler kayaların altına veya deniz tabanındaki boşluklara yumurta dizilerini yapıştırır. Derin deniz türlerinde ise üreme daha yavaş gerçekleşir; düşük sıcaklık ve sınırlı besin kaynakları, yavruların gelişimini yavaşlatır. Buna rağmen yumurtalar genellikle iri ve besin açısından zengin olur, bu da larvaların zorlu çevre koşullarında hayatta kalma şansını artırır.

Salyangoz balığıgillerin ekolojik önemi büyüktür. Derin deniz ekosistemlerinde, üst seviyelerdeki avcılar için önemli bir besin kaynağı oluştururlar. Aynı zamanda kendileri de besin zincirinin alt basamaklarında yaşayan çok sayıda küçük canlıyı tüketerek enerji akışını sağlar. Bu nedenle Liparidae, hadal ve derin deniz ekosistemlerinde biyolojik çeşitliliğin korunmasında kritik bir role sahiptir.

Özetle, Liparidae familyası morfolojik adaptasyonları, geniş dağılımları ve olağanüstü basınca dayanıklılıklarıyla Scorpaeniformes takımı içinde benzersizdir. Onları aynı takımda yer alan diğer balık gruplarından ayıran en önemli fark, yumuşak vücut yapıları, yüksek basınca dayanıklılıkları ve ekstrem koşullarda bile hayatta kalabilmeleridir.
1
Öne Çıkan EtkinlikBilim Buluşması
Evrim Ağacı Samsun Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Samsun₺500,0015 Eylül
Evrim Ağacı Samsun Topluluğu Kitap Kulübü
15 Eylül 2025 19:00 tarihinden 15 Eylül 2025 22:00 tarihine kadar.

15 Eylül 2025 Pazartesi günü başlayacak olan kitap kulübü buluşmalarımız, Eylül ayı boyunca her pazartesi aynı saatte gerçekleşecektir.

✨ İlk kitap: “50 Soruda Yapay Zeka” – Cem Say
✨ Okunacak diğer kitaplar kulüp üyelerinin oylamasıyla belirlenecektir.
✨ Her hafta bir kitap üzerine sohbet
✨ 3 saatlik buluşmalar
✨ 10 kişilik sınırlı kontenjan

Devamını Göster
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
100.5K UP
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe merkezinde kaydedilmiştir. Latince tür adı "Lasiommata megera", Türkçe adı "Küçük Esmerboncuk" imiş..
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berat Şimşek
2 gün önce
Gece gök yüzüne baktığımda ilginç bir cisim gördüm sanki uçak gibiyi ama yakinlaştirinca bir yuvarlak bir cisim olduğunu anladım sizce bu ne olabilir videosuda var ama nereye yüklesem bilemedim
4
4 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Ali Kerem Şenol
Ali Kerem Şenol
22.3K UP
Blog Yazarı 3 dk.

Betonarme! 150 yıldır dünyamıza hükmeden ve muhtemelen, yakın geleceğimizde de hayatımızın ayrılmaz bir parçası olacak, beton ve çeliğin, yani zıtlığın muazzam uyumu. Doğanın gücüne karşı mücadele etmek, aslında onu isteklerimiz doğrultusunda yönlendirmek, 60 bin yıllık Homo Sapiens tarihinin hep bir parçası oldu. Bir akarsuyun doğal yönünü değiştirerek barajları doldurmak veya denizleri doldurarak muazzam dalgalara karşı göğüs germek. İşte tüm bunları mümkün kılan, günümüzde malzeme biliminin bizlere armağanı olan beton ve çeliktir. Peki neden beton ve çeliği bir arada kullanırız?

Malzeme bilimcilerinin ve İnşaat Mühendislerinin meşhur laflarından biri şudur: ‘’Bir malzemenin belirli bir özelliği çok iyiyse, mutlaka bir özelliği çok kötüdür’’ Doğada hiçbir zaman genleşme, dayanım, ısı transferi vb. özelliklerin hepsini bir arada barındıran, herhangi bir malzeme mevcut değil. En azından günümüzde ki kullanılabilir teknoloji ile henüz bu noktada değiliz. Bu sebeple farklı özellikleri iyi olan, iki veya daha fazla malzemeyi bir arada kullanarak, her malzemenin en iyi özelliğinden faydalanmaya çalışırız. Burada ki ana kavram malzemelerin birlikte çalışmaları ve istediğimiz özelliklerini, homojen bir davranışla bize vermesidir.

12
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Savaş
Poyraz Savaş
115.8K UP
Çeviren 5 gün önce 5 dk.

Michael Crichton 1990 yılında Jurassic Park romanını yayımladığında, kitapta parkın göletlerinden birinde geçen korkutucu bir kovalamacaya da yer verdi. Romanda Lex ve Tim adlı çocuklara bakan kurgusal paleontolog Alan Grant, uyuklayan bir Tyrannosaurus rex'in yanından gizlice geçip gölün karşısına geçmeye çalışır. T. rex, onları adeta dünyanın en büyük timsahıymış gibi takip eder. Sahne o kadar dikkat çekiciydi ki, serinin yeni filmi Jurassic World: Rebirth filmi için yeniden uyarlandı.[1] Peki tiranozorlar filmlerde ve kitaplarda yüzebiliyorken, gerçek hayatta yüzebilirler miydi?

Etçil dinozorlar genellikle iyi yüzücüler olarak düşünülmez. Aslında, 20. yüzyılın büyük bir bölümünde paleontologlar, otobur dinozorların T. rex, Allosaurus ve diğer yırtıcılardan kaçmak için nehirlere ve göllere yöneldiklerini yanlış bir şekilde varsaymışlardır. Bu tür etoburların yüzebildiğine dair doğrudan bir kanıt bulunmamaktaydı. Ancak, dünyanın çeşitli yerlerindeki fosil alanlarında bulunan dinozor yüzme izleri, T. rex, kuşlar ve bunların akrabalarını içeren teropod dinozorların, tahmin edilenden daha suya yatkın olduklarını ve hatta kendilerine has bir ''köpek stili'' yüzme tekniğine sahip olabileceklerini göstermiştir.

13
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Sizden Gelenler
Ömer Emre Akbulut
Üye
Evrim ağacı projesine ilk göz atmamın sebebi doğal olarak evrimi öğrenmek idi fakat sürekli bir takipçi haline gelmeye başladığım şu sıralar geriye dönüp baktığımda bana her konu da ne kadar bilgi birikimi sağladığını farkettim çok kaliteli ve güzel içerikler üretiyorsunuz. Sizi tebrik eder nice başarı dolu 10 yıllar olmasını dilerim.🥰
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close