Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 3 Şubat 2019
Gözleme dayalı sahalarda şans sadece hazırlıklı zihinlerden yanadır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
24
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Ocak 2019 14 dk.

Vox tarafından hazırlanmış, vücudumuzdaki körelmiş organlardan sadece birkaçını gösteren bir videoyu Türkçeye çevirerek "Evrimin Vücudumuzdaki İzleri" başlığı ile 7 Aralık 2016'da YouTube üzerinden yayınlamıştık:

Bu videonun başında şöyle bir ifade geçiyordu:

195
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Almina Çuldur
2 gün önce
Pi sayısının tamamını ezberledik diyelim
3,14 neyimize yetmiyor? Ve ne işimize yarayacak?🧐

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
5 gün önce
Marine Ecology Progress Series'te yayınlanan çalışma, temizlikçi gobi balıklarının resif ekosistemindeki mikrobiyal çeşitlilik üzerindeki etkisini ilk kez araştırdı. Kaliforniya ve Miami üniversiteleri araştırmacıları Porto Riko ve St. Croix resiflerinde bazı bölgelerden gobileri geçici olarak uzaklaştırarak mikrobiyal yapıyı inceledi. Temizlikçi balıkların bulunduğu yerlerin daha fazla ziyaretçi aldığını ve her resifin kendine özgü mikrobiyal imzaya sahip olduğunu tespit ettiler. Çalışma bu minik balıkların sadece temizlik yapmakla kalmayıp resif sağlığını da şekillendirdiğini göstererek koruma çalışmaları için önemli veriler sunuyor.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
İrem Kaplan
İrem Kaplan
132K UP
İnceleyen 27 Mart 2024
Ütopyaların aksine, distopya lar bir toplumun mümkün olan en kötü hali olarak hayal edilir. Distopik düşünceden bahsederken, genellikle baskıcı, totaliter ve insanların mutsuz olduğu bir toplumun kastedilir. Noktan ütopya ve distopya kavramlarının birbiriyle zıt olduğu söylenebilir.
Bu kitap bir distopya örneğidir, eleştirirken göz önünde bulundurulması gerekir.
9.7/10
(55 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Brave New World
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
16K UP
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, Çankırı
Çankırı Merkez, Buğdaypazarı Mahallesi'nde kaydedilmiştir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Prof. Dr. Hakan Yaman
Yazar 4 Haziran 2020 7 dk.

Ed Kashi, kendisini fotoğrafçılığa adayan, fotoröportaj ve belgesel fotoğrafçılığı ile üretilen fotoğrafların insanların fikrini ve dünyayı değiştirebileceğine inanan bir fotoğrafçıdır. Bu hedefe ulaşabilmek için fotoğraf, film ve sosyal medyayı kullanmaktadır. Deneyimlerini açmış olduğu görsel öykü anlatma, insan hakları ve dünya medyası konularını içeren çalıştaylarında meslektaşları ile paylaşmaktadır. 2010 yılından beri VII Photo üyesidir ve 2015 yılında hibrid öykü anlatımı ile üretmiş olduğu kısa film ve belgesellerle Yılın Multimedia Fotoğrafçısı yanı sıra birçok ödül almıştır. Fotoğrafları ise birçok koleksiyona (örn. Permanent Collection, SF MoMA, CA; George Eastman House; International Center of Photography, NY vb.) kabul edilmiştir. Dokuz kitap yayınlamıştır, kısa film ve belgeselleri bulunmaktadır. Bu çalışmada özellikle sağlık ile ilgili çalışmalarına yer verilmiştir.

Yapmış olduğu fotoröportajlar arasında kronik böbrek yetmezliği (KBY) hastaları ile ilgili yapmış olduğu çalışmalar dikkat çekicidir. KBY böbrek işlevlerinin aylar, yıllar içerisinde kaybı ile kendini gösteren kronik bir hastalıktır. Mutlak bir çözümü olmasa da böbrek nakil en uygun çözümler arasındadır. Ancak donör (verici) bulmadaki sıkıntılar, az gelişmiş ülkelerde tıp teknolojisinin gelişmemiş olması ya da sosyal güvenlik sorunları bu çözümü olanaksız hale getirmektedir. Hemodiyaliz ise diğer bir çözümdür. Ancak bunun için de iyi bir hemodiyaliz alt yapısı gerekmektedir. Bu da yine çok maliyetli bir hizmettir. Diğer bir çözüm ise hemodiyaliz cihazının olmadığı yerlerde uygulanan periton diyaliz yöntemidir. Ancak bunda da, bu işlem evde yapılsa bile solüsyonların maliyetleri bulunmaktadır. Aksi takdirde KBY hastaları kısa sürede vefat edeceklerdir.

29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 25 Ocak 2015 8 dk.

Evrimsel biyolojide değişim 2 temel seviyede incelenir: mikroevrim ve makroevrim. Bunların ne anlama geldiği, isimlerinden kolaylıkla anlaşılabilir: mikroevrim, dışarıdan kolay kolay görülemeyen; ancak detaylı incelemelerle varlığı anlaşılabilen evrimsel değişimlere verilen isimdir. Tıpkı bakteriler gibi canlıları normalde göremememiz; ancak mikroskop kullanarak bunları görebilmemiz gibi... Mikroevrim, genellikle bir türün kendi içerisinde meydana gelen değişimlere verilen isimdir. Çoğu zaman bu değişimler genler ve proteinler bazında olur (ki bu nedenle "mikro" denir); ancak mikroevrim, bu kimyasal değişimlerin fiziksel görünüm (fenotip) üzerindeki etkilerini de kapsayabilir. 

Mikroevrim gücünü genellikle evrimin resmi tanımından alır. Hatırlayacak olursanız evrim, bir canlı popülasyonu içerisindeki her bir özelliğin görülme sıklığının (frekans) nesiller içerisinde değişmesi demektir. Örneğin insan popülasyonlarında sarı saç renginin oluşmasını sağlayan genler 1940'ta %24, 1970'te %21 oranında bulunuyorsa, bu evrimsel bir değişimdir. Ancak örneğin bir bebeğin 1 yaşındayken saçlarının hayali bir renk skalasında %90 sarışın, 25 yaşındayken %10 sarışın olması evrim değildir. Bu, bireyin ömrü içerisinde yaşanan bir değişimdir ve bu nedenle evrimsel biyolojinin değil, gelişim biyolojisinin ilgi alanıdır. Öte yandan sarışınlığa neden olan genlerin görülme sıklığının popülasyon içerisinde nesilden nesle değişimi evrimdir. İşte mikroevrim de; aslında tam olarak budur. Dışarıdan baktığımızda sarışın veya kahverengi saçlara sahip olmasıyla ilgisi olmaksızın insanın "insan" olduğunu biliriz. Fakat "insan" dediğimiz bu canlı, gözlerimizin önünde evrimleşiyor olsa da, bu evrimsel değişim dikkatli bakılmazsa görülemez. Tıpkı bakteriler gibi... Bu nedenle buna mikroevrim denir.

160
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Elif Naz
Elif Naz
21K UP
Bilgilenmesi seviyorum 4 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Emir Akbaş tarafından sorulmuştur.
Kuzey Kore, birden demokratik bir ülkeye dönüşse, halk açısından ne gibi etkiler olurdu?
Kuzey Kore, birden demokratik bir ülkeye dönüşse, halk açısından ne gibi etkiler olurdu?

Kuzey Kore'nin birdenbire demokratik bir ülkeye dönüşmesi, halk açısından çok büyük ve dönüştürücü etkilere sahip olurdu. Bu etkileri olumlu ve olası zorluklar olmak üzere iki ana başlık altında inceleyebiliriz:

Olumlu Etkiler:

* Temel İnsan Hak ve Özgürlüklerine Kavuşma: Bu, halk açısından en belirgin ve en önemli etki olurdu.

Tüm Reklamları Kapat

* İfade Özgürlüğü: Halk, korkmadan konuşma, düşüncelerini ifade etme, hükümeti eleştirme ve bilgiye erişme özgürlüğüne kavuşurdu. Propagandanın yerini gerçek haberler ve farklı bakış açıları alırdı.

* Toplanma ve Dernek Kurma Özgürlüğü: Halk, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları veya diğer gruplar halinde bir araya gelme, gösteri yapma ve örgütlenme özgürlüğüne sahip olurdu.

* Seyahat Özgürlüğü: Kuzey Koreliler, ülke içinde serbestçe seyahat etme ve hatta yurt dışına çıkma özgürlüğüne kavuşurdu. Bu, dünyayı tanımalarına ve aileleriyle tekrar bir araya gelmelerine olanak tanırdı.

* Din ve İnanç Özgürlüğü: İstedikleri dine inanma veya inanmama özgürlüğüne sahip olurlardı.

Tüm Reklamları Kapat

* Adil Yargılanma Hakkı: Keyfi tutuklamalar, işkenceler ve adil olmayan yargılamalar sona ererdi. Hukukun üstünlüğü ilkesi geçerli olurdu.

* Yaşam Standardının İyileşmesi:

* Gıda Güvenliği: Kıtlık ve açlık sorunları büyük ölçüde ortadan kalkardı. Daha çeşitli ve besleyici gıdalara erişim sağlanırdı.

* Ekonomik Fırsatlar: Serbest piyasa ekonomisinin gelişimiyle birlikte yeni iş alanları açılır, gelir seviyeleri artar ve halkın refah seviyesi yükselirdi. Girişimcilik desteklenirdi.

* Sağlık Hizmetleri: Daha iyi ve modern sağlık hizmetlerine erişim sağlanırdı. Tıp bilimi ve teknolojisi gelişirdi.

* Eğitim: Kaliteli eğitime erişim artar, müfredat güncellenir ve uluslararası standartlara yaklaşırdı. Dış dünyayla bilgi alışverişi sağlanırdı.

* Psikolojik ve Sosyal Rahatlama:

* Korku ve Paranoyanın Azalması: Sürekli gözetim, ihbar ve cezalandırma korkusu ortadan kalkardı. Halk, daha huzurlu ve güvende hissederdi.

* Toplumsal Bağların Güçlenmesi: Kendi aralarında daha özgürce iletişim kurabilir, geçmişte yaşadıkları zorlukları paylaşabilir ve geleceğe yönelik umut inşa edebilirlerdi.

* Dış Dünyayla Entegrasyon: Kuzey Kore halkı, Güney Korelilerle ve diğer uluslardan insanlarla tanışma, etkileşim kurma ve kendilerini dünyaya tanıtma fırsatı bulurdu. Yıllarca süren tecrit sona ererdi.

Tüm Reklamları Kapat

Olası Zorluklar ve Geçiş Dönemi Sıkıntıları:

* Anomi ve Kafa Karışıklığı: Yıllarca süren kapalı ve sıkı bir düzenin ardından gelen ani özgürlük, başlangıçta bir "anomi" yani kuralsızlık veya normsuzluk durumuna yol açabilir. Halk, yeni özgürlüklerle nasıl başa çıkacağını, hangi kurallara uyacağını bilemeyebilir. Bu durum, toplumsal düzende geçici aksaklıklara neden olabilir.

* Kültür Şoku ve Uyum Sorunları: Dış dünyadan gelen bilgi akışı, kapitalist yaşam tarzı ve farklı değerler, bazı Kuzey Koreliler için kültür şoku yaratabilir. Özellikle yaşlı nesillerin adapte olması daha zor olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

* Ekonomik Eşitsizlik: Serbest piyasa ekonomisine geçiş, başlangıçta ekonomik eşitsizlikleri artırabilir. Bazı kesimler hızla zenginleşirken, bazıları işsiz kalabilir veya adapte olmakta zorlanabilir.

* Geçmişle Yüzleşme: Rejimin baskıcı uygulamalarının ve insan hakları ihlallerinin ortaya çıkması, halkın geçmişle yüzleşmesini gerektirecektir. Bu, travmatik olabilir ve adalet arayışları beraberinde gelebilir.

* Kimlik Arayışı: Yıllarca tek bir ideolojiyle büyüyen halk, yeni bir kimlik ve dünya görüşü arayışına girebilir. Bu, bireysel ve toplumsal düzeyde bir adaptasyon süreci gerektirir.

* Göç Dalgaları: Daha iyi yaşam koşulları veya aile birleşimi amacıyla Güney Kore'ye veya diğer ülkelere yönelik yoğun bir göç dalgası yaşanabilir. Bu, hem Kuzey Kore'de hem de göçmenlerin gittikleri yerlerde sosyo-ekonomik zorluklar yaratabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Sonuç olarak, Kuzey Kore'nin demokratikleşmesi halk açısından büyük bir umut, özgürlük ve refah getirme potansiyeli taşır. Ancak bu geçiş süreci, büyük toplumsal, ekonomik ve psikolojik zorlukları da beraberinde getirecektir. Bu zorlukların üstesinden gelmek için uluslararası toplumun desteği ve iyi planlanmış bir geçiş stratejisi h

ayati önem taşıyacaktır.

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Eylül 2014 23 dk.

Belki şu meşhur soruyu duymuşsunuzdur: Diyelim ki bir yarışma programındasınız ve karşınızda 3 tane kapı var (üzerlerinde de 1, 2 ve 3 diye numaralar bulunuyor). Bu kapılardan bir tanesinin arkasında son model bir Bugatti Veyron, diğer ikisinin arkasında ise birer tane keçi var. Tek bir kapı seçme şansınız var ve içinizden geçen kapıyı, örneğin 2 numaralı kapıyı seçtiniz. Bu, tıpkı Türkiye'deki Var Mısın, Yok Musun? yarışmasında kendi kutunuzu seçmek gibi. O kutuda (veya kapıda) gerçekten büyük ödül olabilir; ama olmayabilir de...

Diyelim ki siz, 3 kapıdan 1 numaralı olanı seçtiniz. Sinsi sunucu, heyecanı arttırmak için sizin seçmediğiniz kapılardan bir tanesini, diyelim ki 3 numaralı kapıyı açtı. Ve tabii ki arkasında büyük ödül değil, keçi vardı. Dolayısıyla şu anda büyük ödül ya sizin kapınızda ya da sunucunun açmamış olduğu diğer kapıda... İşi daha da kızıştırmak için sunucu size şunu soruyor:

72
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Süleyman Parlak
Sevdiğin işi yapınca yaşlanmazsın 6 Temmuz 2023 Sen de Cevap Ver

Sevmediğin bir işte çalışıyorum. hergün kendi ayaklarımla bile isteye işgence çekmeye gidiyorum gibi. Doğal olarak işgence bittikten sonrada mental olarak toparlanmam için kendime para harcıyorum. Kazandığım para iyileşmeme gidiyor bir nevi. Hiç çalışmasam nötr bir halde kalarak aynı noktada olurdum. Buda en azından hayatımdan götürmezdi. Kendimi iyi hissetmek için para harcadığım şeyleri iş olarak yapıp bide üzerine para aldığımı düşünüyorumda. Düşüncesi bile harika. Hergün işte harcadığım vakit toplamda yaşama süreme eklenmiş olurdu otomatik olarak. Kısacası sevdiğin bir işi yaparsan çalışmış olmazsın 😊

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berat Mutluhan Seferoğlu
Yazar 9 Şubat 2020 49 dk.

Metafizik, günümüzde felsefedeki anlamından farklı imalara sahip olan bir terim. Günlük hayatta metafizik denince pek çok insanın aklına gelen ilk şeyin fizikötesi, doğaüstü, mistik, okültist, ‘uçuk kaçık’ şeyler olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle felsefeyle ilgilenen biri metafizik çalıştığını söylediği zaman birbirine zıt iki tür tepki geldiğini görüyoruz. Ya bu kişinin saçma sapan şeylerle uğraştığı, bir tür bilim karşıtı olduğu ve ‘uçuk’ bir takım inançlara sahip olduğu düşünülüyor; ya da metafiziğin gündelik hayattaki anlamına sıcak bakan insanlar bu kişiyi ‘kendilerinden biri olduğu’ düşünülüyor.

Ancak felsefedeki anlamıyla metafizik böyle bir şey değil. Burada metafizik teriminin gündelik kullanımının yanlış olduğunu ve felsefedeki kullanımının doğru olduğunu söylemek istemiyoruz. Sadece bu yazıda kastettiğimiz anlamıyla metafiziğin farklı bir şey olduğunu söylüyoruz. Ancak kastettiğimiz şey bir metafizikçinin doğaüstü inançlarının olamayacağı ya da bilim karşıtlığı yapamayacağı da değil. Kastettiğimiz şey, bunların felsefedeki anlamıyla metafiziğin asli unsurları olmadıkları...

211
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
366K UP
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

Fosillerin keşfedilmesini konu alan filmlerde ya da hikayelerde genellikle birilerinin arka bahçesinde bütün bir dinozor kemiği bulduğu gösterilse de paleontologlar gerçekte, çoğunlukla bir iskeletin ufak tefek parçalarıyla uğraşır. Bu resim çoğu zaman eksik olsa bile, küçücük bir kemik parçası dahi yepyeni bilgiler ortaya çıkarabilir.

Bilim insanları bu parçaların nereden geldiğini anlamak için fosil içinde korunmuş antik kemikleri incelemek için kullanılan görece yeni bir yöntem olan palaeoproteomik yöntemini kullanıyor. Frontiers in Mammal Science dergisinde yayınlanan bir çalışma, bu tekniğin Avustralya’nın nesli tükenmiş keseli dev hayvanlarına (İng: "Megafauna") ait kemiklerde ilk kez başarıyla kullanıldığını ortaya koyuyor.[1] Bu türler, günümüz Avustralya keseli hayvanlarının dev ataları olarak biliniyor.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İbrahim Uzun
Seslendiren 27 Eylül 2022 16:25
Mizah etkisi, insanların güldürücü olduğunu düşündükleri bilgilerin daha akılda kalıcı olmasına neden olan bilişsel bir eğilimdir. Genel olarak mizahın...
Bionluk Logo sponsorluğunda seslendirildi.
50
İnceleme
Habil Temiz
İnceleyen6 3 gün önce
Başlangıcı gerçekten bir John Wick Spin-Off'u gibi başlasada,ilerleyen vakitlerde aksiyonun yerini neredeyse bilim kurgu alan,birçok yapımda önemli işler barındıran yıldızları gereksiz harcayan,izlediğimiz 'gerçek' aksiyonun ve dikkat çekici anların neredeyse çoğunu sadece John Wick tarafından izlediğimiz, artık aşina olduğumuz 'intikam' senaryolu bir yapım olmuş.Yerinde aksiyonlar ve sahnelerin yanı sıra dikkat çekici atmosfere ve bunun bir sadece spin-off olduğunu hatırlatsada,Ana de Armas'ın ciddi bir rolü kaldırabilip kaldıramamasını sorgulattı.Yine de oyuncuların ve yapım ekibinin bir spin-off olması için elinden geldiğince uğraşları belli oluyor.
Film
6.5/10
(2 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mert Ünal
Üye 4 gün önce 2 Cevap
Herhangi bir aparatsız uçabilmek mümkün müdür? Filmlerdeki gibi bir hap veya çiple. Mesela bir çip takıp kendimizin yerçekimi kuvvetini sıfırlamak mümkün müdür? En azından havada süzülmek için. İlerki teknolojiyle böyle bir şey teorik olarak bile mümkünse tüm hayatımı bunu araştırmakla geçirebilirim.
308 görüntülenme
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

İnsan dili, kelimeleri birleştirerek yeni ve özgün anlamlar yaratma kapasitesine sahiptir. Bu özellik, dili diğer hayvan iletişim biçimlerinden ayıran temel unsurlardan biridir. Araştırmacılar, bonoboların da benzer bir şekilde sesleri birleştirerek yeni anlamlar oluşturabildiğini gözlemledi. Bu, dilin evrimsel geçmişine dair önemli ipuçları sunuyor 🏻

Önceki çalışmalar, bazı hayvanların sesleri birleştirebildiğini göstermiş olsa da, bu kombinasyonlar genellikle basit ve doğrudan anlamlar taşıyordu.

Bonoboların ses kombinasyonları ise daha karmaşık ve bağlama bağlı anlamlar taşıyor. Bu, insan dilinin temel özelliklerinden biri olan bağlamdan bağımsız anlam yaratma kapasitesine benzerlik gösteriyor.

💻 Aktaran: Utku Derin

✍🏻 Editör: Ufuk Derin

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Nevzat Keskin
Seslendiren 5 gün önce 8:17
Demokrasi, modern ülkeler için fazlasıyla el üzerinde tutulan bir konudur. Demokrasinin anavatanı olan Antik Yunan da demokrasiyle adeta eş anlamlıdır....
9
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close