Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Funda Başak
Seslendiren 22 Ağustos 2019 4:49
Günümüzün 7 kıtası bundan yaklaşık 300 milyon ila 200 milyon yıl kadar önce “Süperkıta (Pangaea)” adında tek bir kara parçası olarak birbirine bağlıydı....
27
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Haziran 2011 26 dk.

Evrim, çok uzun bir tarihe sahiptir. Her şey, erken oluşum evreleri sonrasında soğumaya başlayan gezegen üzerinde yavaş yavaş birikmeye başlayan sığ su birikintileri ve okyanus sularında başladı. Gerek kuyruklu yıldızlarla taşınan malzemeler, gerek gezegenin ilkin atmosferinde oluşan kimyasallar, gerekse de çoğunluğu sığ sularda ve çamurlu su birikintilerinde oluşan moleküllerin birbiriyle etkileşimi, ortalamada 600 milyon yıllık bir kimyasal evrim süreci sonucunda, çok erken hücre benzeri yapıların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Tüm canlıların atası olacak bu cansız-canlı geçişindeki yapılara bugün “koaservatlar” ya da “ön hücreler” adını veriyoruz.

Bunların büyük bir kısmı süreç içerisinde elenerek yok olmuş olsa da, bazıları çok daha uzun süreler varlıklarını koruyabilecek yapıdaydı. Kendilerini kopyalamayı başarabilen bu ilkin başlangıç, canlılığın temellerini oluşturdu. Bu basit yapılı varlıklar, öncelikle bakteriler ve arkeler gibi bugün hala varlıklarını sürdüren, bildiğimiz prokaryotlara (basit hücre yapılarına sahip canlılara) evrimleştiler.

127
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 22 Eylül 2023 31 dk.

Türdiriltimi (İng: "De-extinction") veya "diriltme biyolojisi", soyu tükenmiş türlere genetik olarak benzeyen canlı organizmaların yaratılması yoluyla bu türlerin bir nevi "diriltilmesi" sürecini ifade eder. Daha ayrıntılı olarak türdiriltimi, yapay seçilim yoluyla geri ıslah (İng: "back-breeding"), klonlama ve genom düzenlemesi gibi yöntemler kullanılarak bir organizmanın nesli tükenmiş türe doğru değiştirilmesini ifade eder. Bu yazıda türdiriltiminin nasıl gerçekleştirildiğinden ziyade bu konuya yönelik etik tartışmalar ele alınmıştır.

Türdiriltiminin tarihçesi fazla eskiye uzanmamaktadır. Öyle ki tarihçesi 1920'li yıllarda Nazi Almanya'sında gerçekleştirilen çalışmalara dayanır.[1] Dolayısıyla bu kavramın etik yönleri de yeni yeni tartışılmaktadır. Fakat yine de bilim insanları ve filozoflar, türdiriltiminin mümkün olup olmadığı konusunda yoğun tartışmalar yürütmüşlerdir ve yürütmeye devam etmektedirler. Bu tartışmaların temel odak noktası, bir türün canlandırılmasının veya yeniden yaratılmasının sadece zor veya olasılıksız olup olmadığı değil; daha çok bunun fiziksel veya kavramsal olarak imkânsız olup olmadığıdır.

64
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sosyal medyada kısa videoları sürekli kaydırmak, beynimizin dopamin sistemini etkiler.

Her video, kısa süreli dopamin artışına yol açar, ancak bu sürekli uyarım beyinde tatminsizliğe neden olur ve memnuniyetsizlik hissini derinleştirir.

Ayrıca bu hızlı içerik tüketimi beynin dikkat süresini kısaltır, odaklanma sorunlarına yol açar ve zihinsel enerjiyi azaltarak uzun vadeli yorgunluk oluşturur.

Bu durumdan korunmak için bilinçli içerik tüketimi, ekran sürelerinin sınırlanması ve dijital molalar önerilmektedir.

📝 Yazar: Katy Tam

💻 Uyarlayan: Hakan Orhan

✍🏻 Editör: Eda Alparslan

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Sena Küçükkıvanç
Aktaran 10 Eylül 2022 6 dk.

Jeolojik geçmişin derinliklerine indiğimizde iklim değişikliğine bağlı olarak gerçekleşen birçok kitlesel yok oluşla karşılaşmamız mümkündür. Bu kitlesel yok oluşlar üzerine araştırma yapmak, araştırmacılara çevresel krizlerin organizma evrimine olan etkisini inceleme olanağı tanımaktadır. Kitlesel yok oluşların başlıca örneği, Permiyen-Triyas iklim krizidir. Sırasıyla 265 ve 230 milyon yıl önceki Permiyen ve Orta Triyas dönemlerinde gerçekleşen bu iklim krizi, küresel ısınmaya bağlı olarak ortaya çıkan bir dizi iklim kaymasıdır. Bu iklim kaymaları, Permiyen döneminin sonunda tarihin en büyük iki kitlesel yok oluşuna yol açmıştır. İlki 261 ve ikincisi 252 milyon yıl önce gerçekleşirken, ikincisi tüm hayvan türlerinin %86'sını dünya üzerinden sildi.

Permiyen dönemindeki yok oluşlar, sadece büyüklük açısından önemli değildi. Aynı zamanda, gezegen tarihinde sürüngenlerin karada yaşayan en baskın omurgalı hayvan grubu olduğu yeni bir çağın başlangıcına da damga vurdular. Permiyen dönemi boyunca, memelilerin ataları olan sinapsitler karadaki omurgalı faunalara baskın geliyordu. 252-200 milyon yıl önce gerçekleşen Triyas-Permiyen yok oluşlarından sonra sürüngenler, yüksek bir hızda evrimleşmeye başladılar. Bu durum sürüngen çeşitliliğine hızlı bir artış getirmekle kalmayıp bugünkü ekosistemlerin ve birçok nesli tükenmiş ekosistemin de oluşumunda kilit bir rol oynadı. Bazı sinapsit türlerinin yok oluşundan sonra sürüngenler, onların daha önce işgal ettiği habitatları ve besin kaynaklarını ele geçirdiler. Buna bağlı olarak paleontologlar, sürüngenlerdeki evrimleşme ve çeşitlenmedeki hızlanmanın rakip türlerin yok olmasının bir sonucu olduğu çıkarımına vardılar.

60
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 10 Temmuz 2021
Yeryüzünün güzellikleri ve sırları arasında yaşayanlar, asla yalnız değillerdir ve hayattan bıkmazlar.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
30
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
71K UP
İnceleyen 20 saat önce
İzlediğim diğer Christopher Nolon filmlerine göre Dunkirk daha az beğendim diyebilirim çünkü konuyu anlamam çok zor oldu, alıştığımı o Christopher Nolon filmlerine benzetemedim ama tabiki de anlattığı konu açısından kesinlikle izlenmelidir.
Savaş durumunu çok iyi yansıtmış, kendimi gerçekten yaşanan çaresizlik içinde buldum zaten filmin sonunda ki Tom Hardy ve mükemmel oyunculuğu iyi ki de izlemişim dedirtti. Christopher Nolon filmi olduğundan dolayı kötü bir yapım olmuş demek imkansız, herkesin izlemesi gerektiğini düşünüyorum
Film
9.5/10
(48 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
6 gün önce
Avustralyalı ve Hollandalı araştırmacılar, kuşlardaki gribin ve insanlarda solunum yolu enfeksiyonlarıyla mücadele için önemli ipuçları barındıran evrimsel bir adaptasyon keşfetti. Philosophical Transactions of the Royal Society B'de yayınlanan araştırma, kuş akciğerlerindeki CL-10 ve CL-11 proteinlerinin, memelilerde bulunan ancak kuşlarda evrimsel olarak kaybolan SP-D proteininin yokluğunu telafi ettiğini ortaya koydu. Zebra ispinozları ve hindilerde yapılan kapsamlı moleküler analizler, bu proteinlerin kuşların sert akciğer yapısında bağışıklık sisteminde kritik rol oynadığını gösterdi. Araştırmacılar, bu bulguların zatürre ve COVID-19 gibi hastalıklara karşı yeni bağışıklık stratejileri geliştirme potansiyeli taşıdığını belirtiyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Çeviren 17 Ağustos 2017 12 dk.

Ekolojik fırsat, türlerin farklılaşmasında hayati bir öneme sahip olup adaptif yayılmanın başlamasında anahtar bir rol oynamaktadır.

Özellikle evrimin işlevsel sürecinin Darwin (1859) tarafından tanımlanmasından bu yana, türlerin gezegenimizde nasıl çoğaldığı uzun bir süredir biyologların ilgisini çekmektedir. İnsanlar, dünyanın birçok bölgesinde farklı ekolojiye ve biçimlere sahip benzer organizmaların çeşitliliğini gözlemleyebilirler. Örneğin; Kuzey Amerika’da biçim, renk ve vücut uzunluklarına göre belirgin bir biçimde farklılaşan Lampropeltini (Görsel 1) familyasına ait 35 keme yılanı türünden herhangi birisiyle kolaylıkla karşılaşabilirsiniz. Bu grup içerisindeki türler; beslenme alışkanlığı olarak sürüngen yumurtaları, diğer yılanları, kertenkeleleri, kuşları ve küçük memeleri ve ayrıca yaşam alanı olarak da çölleri, otlak alanları, tropik yağmur ormanları ve yaprak döken kuzey ormanlarını içeren geniş bir yelpazedeki ekolojiyi tercih etmektedirler. Biçim ve ekolojideki bu aşırı farklılık karşısında, tüm bu çeşitlenmelerin zaman içerisinde nasıl ortaya çıktığını sorabilirsiniz. Tüm bu türlerin biçimsel ve ekolojik farklıkları standart ve değişmeyen bir hızda mı başlayıp çoğalmakta yoksa uygun, boş bir ortam ortaya çıktığında mı hızlı bir biçimde bu alanı doldurmaktadırlar?

56
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı İzmir Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 20 saat önce İzmir₺200,0011 Mayıs
Nöropedagoji ve Nöroplastisite
11 Mayıs 2025 17:00 tarihinden 11 Mayıs 2025 18:00 tarihine kadar.

🧠 Nöropedagoji ve Nöroplastisite
📅 11 Mayıs 2025 Pazar
🕔 17.00 - 18.00
📍 Laika Coffee & Culture, Karşıyaka

Beyin nasıl öğrenir, nasıl değişir?
Eğitim ile nörobilim kesiştiğinde karşımıza çıkan en heyecan verici alanlardan biri: Nöropedagoji.
Bu etkinlikte, beynin yapısal ve işlevsel olarak nasıl değişebileceğini; öğrenmenin sinir sistemi üzerindeki etkilerini ve bu bilgilerin eğitimde nasıl kullanılabileceğini konuşacağız.

🎙️ Konuşmacı: Lokman Topbaş, M.A.
(Ege Üniversitesi Eğitim Bilimleri Yüksek Lisans Öğrencisi, Felsefe Lisans Öğrencisi)

📌 Etkinlik ücretlidir. Bir bilet 200 TL'dir. 30 kişilik kontenjan vardır.

Devamını Göster
2
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Ömer Can Mutlu
Türü Ekleyen 5 gün önce
Steatoda paykulliana, Steatoda cinsinin 120 türünden biridir. Türkiye'deki 11 Steatoda türü arasındadır. Cinsin Türkiye'de en çok gözlenen türlerinden biridir. Yayılışları Akdeniz çevresinde yoğundur. Avrupa, Afrika, Orta Doğu, Kafkaslar'da bulunurlar.

Erkeklerde ve genç dişilerde karın desenleri beyazdır. Karın dorsalinde beyaz bir anterior bant ve balık kılçığına benzer bir desen bulunur.
Yetişkin dişiler nadiren beyaz desenlere sahip olmaya devam edebilse de genelde kırmızı desenlere sahiptirler. Desenler varlığını kırmızı olup sürdürebilir, bir kısmı veya tamamı yok da olabilir. Tamamen siyah bireyler mevcuttur.
0
Tüm Reklamları Kapat
Avc1 _
Avc1 _
63K UP
Bilimsel kaynaklara dayanan simülasyon yazılımcısıyım 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Fosiller üzerine yapılan incelemeler, nesli tükenmiş hayvanların yaşam biçimleri hakkında spesifik yorumlar yapmamıza olanak tanır. Örneğin, bazı dinozor yumurtalarının çevresinde parçalanmış yavru fosillerinin bulunması, bu hayvanların yavrularını beslediğine ve ebeveynlik davrandığına işaret eder. Bu tür bulgular, yalnızca fiziksel kalıntıları değil, aynı zamanda davranışsal ipuçlarını da ortaya koyar.

Benzer şekilde, ankylosaur fosillerinin genellikle sulak alan kıyılarında veya deniz kenarında bulunması, bu türün zamanının büyük kısmını suya yakın bölgelerde geçirdiğini düşündürür. Ayrıca, günümüzde yaşayan genetik olarak benzer hayvanların davranışları da bir karşılaştırma zemini sunar. Örneğin, ayak izi fosilinden bir canlının ne kadar hızlı hareket ettiği tahmin edilebilir ve yakın akrabalarının da benzer hızlarda hareket etmiş olabileceği varsayılabilir.

Bu metinde geçen çıkarım ve örneklerin daha kapsamlı halini ilgili bu kaynaktan bulabilirsin.[1]

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. D. Hone. How Do We Know What We Know About Dinosaur Behaviour?. (1 Mayıs 2014). Alındığı Tarih: 2 Mayıs 2025. Alındığı Yer: the Guardian | Arşiv Bağlantısı
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Türü
Serdar Ölez
Serdar Ölez
109K UP
Türü Ekleyen 1 Ocak 2022
0
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close